Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Psikoloji / Sosyoloji / Felsefe

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bulantılari, gece

Gece Bulantılari

Eski 08-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gece Bulantılari




Güz kıyıyor yeşile ve ben yaprak ölülerine basa basa trene bindiğin yüzünle yalnızlığımın ellerinden tutup tüm sokakları gezdiriyorum Hislerim ketum, son geceki halimizi unutuyorum Esmer günlerdeyiz düzelecek elbet her şey Bir sevinçle koşacağım insanlara şimdi her ne kadar kıysa da bize güz Ne olursa olsun adresimize teslim umutlar bulur bizi


Eski aşk yaraları dökülüyor ömrümün Bir kat sevinç bir kat hüzün sıvıyorsun tenimin dökülen yerlerini Bu kadar ilgiyi, sevgiyi hakettim mi bilmiyorum Önce yağmur içimde başlıyor yağmadan şehre, fırtına içimde önce Şehir farketmiyor beni ve sağır bir şaka gibi geçiyor günler Yüzüme bakan her güzel kadın anlıyor seni sevdiğimi Sır tutuyorum, kendi içime kaçıyorum Söz tutuyorum düşe kalka geliyorum Yağmura ıslanarak, soğuğa üşüyerek rüşvet veriyorum Sana her gelişimde tüm doğayı alet ediyorum


Saatim durdu Vazgeçtim üç öğün yemekten Bir resimden taşan gözlerin yetiyor açlığıma Çocukluğumun geçtiği yeşil evimizin bahçesinde hiç kiraz ağacı yoktu Seni kiraz dudaklarından arsızca öpüşüm bundan Sana erken gelişlerim, acelem hep bir yerlere geç kaldığımdan Seni sımsıkı tutuşum kaybettiklerimin çokluğundan Çocukluğumdan her gün yeni bir şey öğrenmek isteyişim


Senden başka bir şeyim kalmadı O yüzden vazgeçtim paylaşmaktan Ben şimdi en çok köpeklerin bile sokağa çıkmadığı, baykuşların ötmekten yorulduğu ve şehrin kuytularına sessizliğin çığlıkları dolmaya başladığı vakit arıyorum ellerini, gözlerini Çünkü yokluğunda başlıyor gece bulantıları Şizofrenik alınganlıklar bana hep o vakit değmeye başlıyor Hani sevginden şımarıp‚ ´´yokluğunda güzel be! ‚´´ diyordum ya! Bir daha söylersem çarpılayım Ölüme 365 gün açık bu dünyada bir tek seni kaybetmekten korkuyorum Ama aşkının bana verdikleri de cesaretlendiriyor beni Bir zamanlar sevdiğim ve unuttuğum ne varsa bir hüzünle hatırlıyorum


İsteklerim gitgide azalıyor Neyim varsa aç gözlü tanıdıklarıma dağıttım İçimdeki onlardan kalma ölüyü aç kurt gibi nasıl kapıştılar, görmeliydin!!! Ah sana günlüğümden sayfalar okusam nasıl da şaşardın! En çokta kendine Kelimeler senden önce çok taşıdı, çok onardı beni‚´ Nerde kelimelerin nerde mektubun‚´ dediğini duyar gibiyim Söz! Gecelerle, ellerimle, gözlerimle ve en önemlisi aklımla barıştığım gün yeniden yazacağım Hiçbir imgenin giremeyeceği en az senin kadar gerçek satırlar göndereceğim sana


Günlerim suskunlaşıyor ya da ben duymuyorum Yüreğim burkuluyor ve bakışlar, iğreti gülüşler tokat gibi yüzümde Ben de utanırım dedim sana Benim de alçaklıklarım vardı belki senden gizlediğim Korkularım zaman zaman korkakça Benim de karanlık yanlarım vardı belki herkesten gizlediğim Duygularım duygusuz Belki kaç bahardır kimseyi özlemedim, ağlamayı unuttum belki Bu kadar ilgiyi, sevgiyi hakettim mi bilmiyorum Ben böyle her gece zor toparladığım öfkeli sözcüklerden eksik mısralar yazıyorum Bir şiire kendimi nasıl asarım hala bilmiyorum Bilmiyorum seni en güzel nasıl sevebilirim, nasıl ölümsüzleştirebilirim


Avucumu sımsıkı kapatmıştımRenkleri kaçmıştı parmaklarımınTırnaklarım batıyordu avucumaYakaladım sanmıştım aşkı sıkıcaParmaklarımın arasından bir damla ter damladı sonundaUsulca açtım avucumuBoştuNasıl da aldanmıştım Böyle yakalanır sanmıştım sevda…


Gözlerimi sımsıkı kapatmıştımÇizgisi bile kalmamıştı suratı*** batıyorduKor değmişçesine yanıyordu gözlerimHapsettim sanmıştım aşkı sıkıcaGöz pınarlarımdan bir damla yaş damladı sonundaUsulca araladım gözlerimiBoştuNasıl da aldanmışımBöyle yakalanır sanmıştım sevda…


Yüreğimi sıkıca kapatmıştımSesi bile kalmamıştı bedenimdeCanım acıyorduYakaladım sanmıştım aşkı sıkıcaArtık benim sadece benim sanmıştımGitmez sanmıştım beni bırakıpUsulca araladım yüreğimiKanıyorduNasıl da aldanmışım Böyle yakalanır sanmıştım sevda…


Aşık olabildiğin için şükredeceksinNasıl güneşsiz yeşeremezse yaprak,susuz filizlenemezse tohum,aç kalınca cılızlaşır beden…Bunları bilecek ve aşkını koruyacaksınSahip çıkacak ve uğrunda savaşacaksınEn önemlisi ona saygı duymaktan asla vazgeçmeyeceksinNe zaman ki aşkın ,gözlerinin ta içine baktığında ısıtmıyor seni,bir adım geri atacaksınAma onurunlaAşkı yaşamanın verdiği keyifleAlçalmadan…Yıpratmadan…Yaşanmış onca güzelliği tüketmeden…Çünkü nasıl olsa saklayacaksınYıpratma ki bir de dikenleri batıp daha fazla yanmasın canın…


bulutları izleyerek geldim sana

deniz hüzünlüyüm bu akşam

yokum deme

gözyaşlarımı göstermeyeceğim sana

senin yerine de dinleyeceğim

yaralı martıların çığlıklarını

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.