08-23-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ustave Teodor Fechner
USTAVE TEODOR FECHNER
GUSTAVE TEODOR FECHNER İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ ii GUSTAV THEODOR FECHNER (1801-1887 1 FECHNER – ÖLÇEĞİ 2 FECHNER YASASI 3 FECHNER KOYUTU VE YASASI 3 BENZEŞİM YÖNTEMİ (ANALOJİ) 7 ÇAĞDAŞ DÜŞÜNCEDE ORANTI VE SİMETRİ 8 SANAT ANLAYIŞI 10 ESERLERİ 11 KAYNAKLAR 12 GUSTAV THEODOR FECHNER (1801-1887 Alman filozof ve doğa bilgini Evrenin birbiriyle bağlantılı olan, tin ve özdek gibi iki ayrı tözden kurulu bir bütün olduğu görüşünü savundu deneysel ruhbilimin kurucusudur 19 Nisan 1801’de Gross Sarhen’de, Muskav yakınları Lusatia’da doğmuştur İlk ve orta öğrenimini doğduğu kentte gördükten sonra biyoloji dalında öğrenim gördüyse de sonradan matematik ve fiziğe yöneldi Leibzig unu Tıp fakültesinde mezun olmuştur 1931’de doğru akım üzerine Massbestimmungen über die galvanische kentte (Galvanik Zincirin Kütlesinin Belirlenmesi) adlı çalışmasını yayımladı Önce kimlik yaptı daha sonra 1934’te Leipzig Üniversitesinde fizik dersleri vermeye başladı 1935 yılında Fizik profesörü oldu Birkaç yıl sonra sağlığı bozuldu, kumi körlüğünün ve ışığa karşı aşırı duyarlılığının nedeni büyük olasılıkla,1839-40 arasında artimge oluşumu üzerine yaptığı çalışmaları sırasında sürekli Güneş’i gözlemlemesiydi Işık ve renk olaylarını inceleme amacıyla sürdürdüğü deneylerde görme yeteneğini kaybedince laboratuar çalışmalarını bırakarak kendini ruhbilim ve felsefeye verdi Renkler ve görmede görüntü kalıntısı denilen olayla ilgili yazılar yayınlamış, burada zihin ve beden sorunu ile de ilgilenmiştir Gerçek ününü psikofizik alanındaki çalışmalarıyla kazanmıştır ve bu konuda birçok eser vermiştir 1946 yılında gözleri görmeye başlayınca aynı fakültede felsefe dersleri verip adını taşıyan ruhsal fiziksel yasayı ortaya koydu (“duyum”uyarının logaritmasının karşılığıdır Böylece ruhbilimsel fiziğin temellerini atıp ayrıca deneysel estetikte öncü sayılmasını sağlayan çalışmalar yaptı Özellikle ruhbilim alanında uzun süreli gözlem ve deneylere girişti Ruhbilimin başarılı sonuçlar olabilmesi için deneye dayanması, fizikte işbirliği yapması gereğini savundu Tinle gövde arasında, birbirini bütünleyen bir bağlantının bulunduğunu, bu bağlantıyı ancak deneye dayanan bir ruhbilim ile fiziğin aydınlığa kavuşturabileceğini öne sürdü Bu çalışma yöntemi nedeniyle deneysel ruhbilim kurucusu sayılır Fechner, küçük bir maaşla üniversiteden emekli olduktan sonra felsefeyi bilimsel bir temele oturtmak amacıyla bu konuda daha sonra derinlemesine çalışmalara girişti Özellikle Alman düşünürü Johann Friedrich Herbart eklenerek, ruhunu Tanrı’nın oluşturduğu canlı bir evren düşüncesini benimsedi FECHNER – ÖLÇEĞİ Deneysel,ruhbilim İki uyartı arasında algılanabilen en ufak farkları saptamaya yarayan psikofizik yönteme dayanan temel duyumlar ölçeği Bu yolla elde edilen ardışık,basamak sıraya konunca,tekboyutlu bir ölçek elde edilir Psikolojideki Önemi ; Elemente der psychophsik (1860, 2 cilt; psikofiziğin ögeleri) adlı yapıtına dayanır Bu çalışmasında Fechner, ayrı birimler biçiminde görünen zihin ve bedenin aslında tek bir gerçekliğin farklı yüzleri olduğunu ileri sürdü Ayrıca duyuların, uyaranların fiziksel büyüklüğü ile bağlantılı olarak ölçülebilmesi için, deneysel psikolojide hala kullanılan bazı deneysel yöntemler geliştirdi En önemlisi, daha önce Ernnst Heinrich Weber tarafından öne sürülmüş olan, benzer iki uyaran arasındaki algılanabilen en küçük farka ilişkin “en küçük fark” kuramını dile getiren bir denklem kurdu Bu kuram, iki uyaranının (örneğin;iki ağırlık) birbirinden en küçük farkla ayırt edilmesini sağlayan duyumsal yeteneği sağlar Ama daha sonraki araştırmalar, Fechner’in denkleminin ancak orta yoğunluktaki uyaranlara uygulanabildiğini ve yalnızca yaklaşık bir doğruya yakalanabildiğini göstermiştir Fechner, 1865’ten başlayarak çalışmalarını deneysel – estetik üzerine yoğunlaştırdı ve en fazla estetik zevk veren biçim ve boyutları gerçek ölçümlerle belirlemeye çalıştı
|
|
|