![]() |
Felsefik Hikayeler Ve Deyişler |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefik Hikayeler Ve DeyişlerEminmisiniz Yağmurun birgün dinmeyeceğinden, hiç bitmez görünen hayat ırmağının birgün kurumayacağından, sizi alıp diyardan diyara gezdiren rüzgârın duruvermeyeceğinden ![]() Emin misin ? "Ben olmazsam olmaz" dediğiniz işlerin asla sizsiz yapılamayacağından Emin misiniz ? Size uzanan ellerin hep yanında olacağından, yüreğinizi verdiklerinizinbirgün sırtlarını dönüp gitmeyeceğinden ![]() Emin misin ? Size hep açık duran kapıların birgün kapanmayacağından ve şaşırıp kalmayacağınınızdan ![]() Emin misiniz ? Güzel bir hayat yaşadığınızdan, yapabileceğiniz herşeyi yaptığınızdan ![]() Emin misiniz? Bütün bunlar için bir kere daha fırsatınız olacağından ![]() Sahiden emin misiniz ? |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefik Hikayeler Ve Deyişler |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefik Hikayeler Ve DeyişlerYer yön yol Yol, kendine bir yer bulamamış kişinin özlemidir ![]() Kendi yerini yerleşiklikte bulamayan kişi, onu yolculukta arar ![]() Nasıl, bir yer, bir yolun başı ya da sonu; bir yol da, bir yerden önceki ya da sonraki bir durumsa — kişinin durumu da, hep, öyle, ya da, böyledir ![]() ![]() ![]() Yerini yitiren kişi, yola çıkmak zorundadır ![]() Yola çıkan kişi, yeni bir yer arıyordur — ama yola hep bir (eski) yerden çıkıldığını da unutmaz : her varılan yerin de (yeniden) bir yola çıkış yeri olabileceğini ![]() ![]() ![]() Yabancılığını kalıcı kılmak isteyen kişinin, yerleşikliğinden rahatsız olması gerekir; ve tersi : yerleşikliğinden rahatsızlık duyan kişinin, kalıcı bir yabancılık bulması ![]() ![]() ![]() Yerleşiklik, herbir yandan bağlandığımız, hepsi de gergin zincirlerin verdiği bir dinginliktir ancak — yani, bir sıkı kölelik ![]() ![]() ![]() Ama, "mutlak kölelik" dışında, her kölelik, köleye devinimde bulunduğu izlenimini verecek kadar gevşek tutar onun zincirlerini — gerginlik, zincirden zincir olarak uzaklaşma çabasıyla belirir; böylece de kişi, çok devingen olduğu, sürekli etkinlikte bulunduğunu sandığı bir edilgenlik, bir sürüklenme içinde yuvarlanıp — gitmez ![]() ![]() ![]() Yerleşiklikten rahatsız olan kişinin gezginlikte aradığı, aslında, yerleşebileceği bir yerdir: Düzenini bozarak gezginliğe çıkan kişi, kendi düzeninin peşine düşmüştür ![]() Gezginlik de, öte yandan, hiçbir bağlantı taşımaksızın, salt gezmek için gezmek haline gelebilir rahatlıkla, kolayca — bu kez de tam bir boşluk ![]() ![]() ![]() Zincirlerin —gergin ya da gevşek— tam yokluğu da, boşluğa köle olmaktır ![]() Köleliğe tek çare, herhalde, zincirlerini koparmak ve zincirsiz kalmak değil, kendi zincirlerini kendisi yapmış, kendisi kendi ayaklarına takmış, bağlamış olmaktır — özgürlük de budur ![]() ![]() ![]() "kendi kendisinin efendisi olmak"tan söz edilir ya ![]() ![]() ![]() Düşüncenin devinimi, düşünen kişinin devinmesidir ancak — onunla gerçekleşebilir ancak: Yerleşik kişinin düşünceleri de durağan olur ![]() Çünkü, içinde yeniye yer bırakmayan bir 'düzenliliği' yaşayan kişi, aslında, üst anlamda bir düzensizlik yaşıyordur — içinde yeniye yer tanımayan bir 'düzen', eskinin düzensiz karışımlarından başka bir yere ulaşamaz ![]() Her an ayrıyı, aykırıyı, yeniyi yaşayan kişi, düzenli bir yaşam yaşıyordur ![]() İnsanlar ne sanıyorlar ki 'düzen'i — kendi dar, çarpık açılarından bakarak : sabah-akşam, gidiş-gelişlerini 'düzenleyen' bir 'seyrüsefer nizamnamesi' mi?! — Oysa, asıl düzen, düzensizlikten çıkarak düzene ulaşmağa çabalayan bir düzenleme uğraşısında bulunabilir ancak ![]() 'Verilmiş', 'varolan' düzen, yoz bir düzensizlik biçimidir ![]() yer,yön ve yol Düzenlilik gereksinmesinden —yani, düzensizlikten— çıkmayan 'düzen', beş para etmez, düzen olarak ![]() ![]() ![]() Kişi, yoldaş diye, ancak kendi ulaşabildiği yerlere varabilecek, daha ileriye yürüyemeyecek kişiler seçiyorsa, kendisi de duruyor demektir ![]() ![]() ![]() " ![]() ![]() ![]() und fortsetzen ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() und weiterfliegen ![]() ![]() ![]() und es besser machen ![]() ![]() ![]() Bir yerde ('bir süre için' diyerek) dinelen kişi için en büyük tehlike, o yere yakınlık duyması; o yeri, bütün yollarının sonu, bütün yönlerinin ereği sayması; yerleşebileceği bir yer saymasıdır — en büyük tehlike, huzurlu yerdir:- Mezardır orası ![]() ![]() ![]() Her bir yorgun yolcunun dineldiği yer, dinlenmiş bir yolcunun yola çıktığı yerdir ![]() Kendine yeni bir yol arayan kişi, önce, kendinden önce yürünmüş yollara bir bakar — kendi yürümek isteyebileceği yola benzer bir yol bulmak için; çoğunlukla da bulur — ama, acaba, o bulduğu yol(lar), tam da bulduğu yol(lar) olarak, kendi aradığı yola aykırı değil mi? — Yeni bir yol aramıyor muydu, arayan kişi — ne işi var öyleyse, eski (yürünmüş) yollarda?! Belirli bir yol arayan kişi için en büyük tehlike, o yolu bir yerde durarak, 'bakarak' arayabileceğini (hatta, bulabileceğini) sanmasıdır — çünkü, yollar bulunmaz: yürünür; yerlerde ise, olsa olsa, durulur — onlar, bulunur; artık, yürünmez ![]() ![]() ![]() Yola çıkacak kişinin aşması gereken ilk ve en önemli engel, kendi yerleşikliğidir : kendi yeri — kendisidir ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefik Hikayeler Ve Deyişler |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefik Hikayeler Ve DeyişlerAteş Yakana Kılavuz 1 ![]() En son, en kalın odunu yakarsın ![]() 2 ![]() Deniz'in taşıdıklarını da kesip kesip yakmıştın, o birzamanların şimdi uzakta kalmış ocağında — ne kalır ki, geriye? ![]() ![]() ![]() 3 ![]() Ateşinin dumanını da biriktirirsin—— 4 ![]() Herşeyden önce unutmaman gereken, ateşinin hiçbirzaman tek bir düzeyde yanmadığıdır : ateşin, ya harlanma içinde ya da sönme içindedir — ya yükseliş, ya iniş… 5 ![]() Ateş, yanmakta olan odunlarla değil, yeni yanmağa başlayan odunlarla yanar ![]() Hep yakacak yeni odunlar bulan ateş, yükseliş içindedir; yalnızca eski —yanan— odunları olan ateş, inişe geçer ![]() 6 ![]() Yanan odunlar tüten odunların dumanını da yakarlar ![]() 7 ![]() Yanamayan odun, tüter ![]() Ateşin, bazen, yalnızca tüter : yanamamaktadır… Dikkat etmen gereken, ateşe yanyana ve üstüste koyduğun odunların biribirlerine olabildiği kadar yakın olmaları; ama hiçbirzaman bitişik ve binişik olmamalarıdır : ateşi yakan, ısı olduğu kadar, havadır — belki daha da çok… 8 ![]() Ateşin tütüyorsa, bil ki birşeyleri yanlış yapıyorsun ![]() 9 ![]() Tek bir odunu yakamazsın : odunlar ancak başka odunlar yanıyorsa, yanar — her bir odunun yanması, öteki her bir odunun yanmasına bağlıdır : hepsi için ayrı ayrı; ve, hepsi birlikte, karşılıklı… 10 ![]() Alttaki odunun yanması, üstünde yanmaya başlamış bir odunun bulunmasına — ve üstteki odunun yanması, altında yanmakta olan bir odunun bulunmasına, bağlıdır ![]() Odunlar yalnız yanmazlar ![]() 11 ![]() Ateşini yakmağa başlarken, çıra parçalarını çok dikkatli kullanmalısın : fazla koyarsan, ya gereksizce büyük alevler elde edersin, ya da yanamayan çıra parçalarındaki reçinenin tütmesine yol açarsın; az koyarsan, hem kalın odunları tutuşturacak kadar alevin olmaz, hem de, yanamayan odunlar tütmeğe başlarlar — tam ölçüsünü, tam yerini, tam zamanını bulmalısın, ateşini yakmağa başlarken ![]() 12 ![]() Ateş, bir kez yanmağa başlayınca, senin denetiminden çıkar gibi olur — ama, unutmamalısın ki, kendi haline bırakılan ateş, gerçi, koşullar uygunsa, harlar; ama, kısa zamanda, yakabileceklerini yakarak, tükenme sürecine girer: Ateşin ilk niteliği yayılmaksa, son niteliği de, tükenmektir ![]() Bu yüzden, ateşini 'beslemen' gerekir : tam zamanında, tam yerine, yeni yanacak odunlar koyman; belirli bir yanı tükenmeğe yüztutmuş odunları biribirlerine göre çevirmen; yanamayarak tütmeğe başlamış odunları yanabilecekleri bir konuma getirmen — bir sürü düzenleme, ayarlama… Ateşini kendi haline bırakamazsın — bırakırsan, tükenip söner… Ateşinden sorumlusun ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefik Hikayeler Ve Deyişler |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefik Hikayeler Ve DeyişlerHayatı tersine yaşamak Hayat tersine yaşanmalıydı bence ![]() ![]() Önce ölümü savuşturmalıydık başımızdan ![]() Yirmi yılımızı huzurevinde geçirip, Çok gençleştiğimiz için atılmalıydık ![]() Altın bir saatimiz olduktan sonra işe başlamalıydık Kırk yıl çalışmalıydık, ta ki emekliliğin tadını çıkarabilecek denli gençleştiğimiz güne kadar ![]() Üniversiteye gitmeliydik sonra, liseye hazır hale gelinceye dek PARTİ yapmalıydık ![]() İyice ufalmalıydık, oyun oynayıp sorumlulukları unutmalıydık ![]() ![]() ![]() Küçük bir kız ya da erkek bebek olunca annemize dönmeli, son dokuz ayımızı yüzerek geçirmeli, ve ![]() ![]() ![]() Norman GLASS |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefik Hikayeler Ve Deyişler |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefik Hikayeler Ve DeyişlerGül Yaprağı Uzakdoğu’da bir budist tapınağı, bilgeliğin gizlerini aramak için gelenleri kabul ediyordu ![]() ![]() Bir gün tapınağın kapısına bir yabancı geldi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gelen yabancı, tapınağa girmek ve burada kalmak istiyordu ![]() ![]() ![]() ![]() Yabancı, tapınağın bahçesine döndü ![]() ![]() ![]() ![]() ewet sizce zaman ayıramadıgımız yada sadece zaman diil herhangi bir biçimde hayatımızda yer edinebilecek ama bizim izin wermediğimiz neler war ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefik Hikayeler Ve Deyişler |
![]() |
![]() |
#6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefik Hikayeler Ve DeyişlerDünyanın en güzel adını taşıyan tablo Dünyanın En Güzel Adını Taşıyan Tablo •John Minum- The World of Art• Tabloları ile ün yapmış bir ressam, günün birinde en güzel yapıtını yapmaya karar verdi ![]() ![]() ![]() Ressam, “Bilmiyorum, dünyanın en güzel şeyinin resmini yapmak istiyorum” diye yanıt verdi ![]() ![]() Adam biraz düşündükten sonra, “Kolay” dedi ![]() ![]() Ressam yanıt vermeden yoluna devam etti ![]() ![]() ![]() “Dünyanın en güzel şeyi aşktır ![]() ![]() Ressam dünyanın en güzel şeyini aramaya devam etti ![]() ![]() “Dünyanın en güzel şeyi barıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() O zaman ressam şöyle düşünmeye başladı ![]() “Dünyanın en güzel şeyleri; inanç, aşk ve barış ise onların resmini nasıl bulabilirim?” Başını sallayarak evine döndü ![]() ![]() ![]() Bunlardan ilham alan ressam dünyanın en güzel şeyinin resmini yaptı ![]() İşi bitince boyalarını ve fırçalarını topladı ![]() ![]() Ressam, daha sonra tablosuna “Evim” adını verdi ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefik Hikayeler Ve Deyişler |
![]() |
![]() |
#7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefik Hikayeler Ve DeyişlerDava Avukat Petroçelli'nin kaybettigi tek dava: Ünlü bir futbolcu karısını öldürmekle suçlanıyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Duruşma Amerikan filmlerindeki gibiydi ![]() ![]() ![]() ![]() Kucak dolusu parayla tuttuğu avukatı jüriyi ikna etmeye uğraşıyordu: "Sayın jüri, müvekkilimin suçsuz olduğuna yürekten inanıyorum ![]() ![]() Buna az sonra sizler de inanacaksınız ![]() ![]() Bakın, şimdi 1'den 10'a kadar sayacağım ve müvekkilimin öldürdüğü iddia edilen karısı bu kapıdan içeri girecek ![]() ![]() 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10 ![]() ![]() ![]() Bütün jüri kapiya döndü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Avukat bir savunma dehasıydı; öldürücü hamlesini yapti ![]() ![]() "Bakın, siz de kadının öldüğüne inanmıyorsunuz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Jüri, ünlü futbolcuyu suçlu buldugunu bildirdi ve dava bu sekilde sonuçlandı ![]() ![]() Mahkeme çıkışında avukat, bayan jüri başkanına yaklaştı: "10'a kadar saydığımda siz de diger üyeler gibi kapıya bakmıştınız ![]() ![]() "Doğru" dedi jüri başkanı; "Ben de kapıya baktım, ama müvekkiliniz kapıya bakmıyordu! ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefik Hikayeler Ve Deyişler |
![]() |
![]() |
#8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefik Hikayeler Ve DeyişlerO müziği duydunuzmu "18 Kasım 1995 günü keman sanatçısı Itzhak Perlman, New York'ta, Lincoln Center'daki Avery Fisher Salonunda bir konser vermek üzere sahneye çıktı ![]() Eğer herhangi bir Perlman konserinde bulunmuşsanız bilirsiniz ki onun için "sahneye çıkmak" hiç de küçümsenecek bir başarı değildir ![]() Çocukluk yıllarında çocuk felcine yakalanmış olan Perlman'ın her iki bacağında da destekleyici ateller vardır ve ancak kol değneği yardımıyla yürüyebilmektedir ![]() Onu sahne üzerinde her defasında sadece bir adım atabilmek suretiyle acı içinde ve yavaş yavaş yürüken görmek unutulmayacak bir görüntüdür ![]() Ağrılar içinde ama ihtişamla yürümektedir, sandalyesine erişinceye kadar ![]() Sonra oturur; yavaşça koltuk değneklerini yere koyar, bacaklarındaki atellerin klipslerini açar, bir ayağını geriye iter, ötekini öne uzatır ![]() Daha sonra yere eğilerek kemanını alır, çenesinin altına koyar, orkestra şefine başıyla işaret verir ve çalmaya başlar ![]() Şu zamanda değin, izleyiciler bu ritüele alışmışlardır ![]() O, sahnenin bir ucundan sandalyesine doğru ilerlerken sessizce otururlar ![]() inanılmaz bir sessizlikle beklemektedirler ![]() Çalmaya hazır olana dek beklerler ![]() Ancak o konserde bişiler ters gitti ![]() satırı çalmıştı ki, kemanın tellerinden bir tanesi koptu ![]() Telin kopma sesini duyabilmek mümkündü, salonun bir ucuna tabancadan fırlayan kurşun gibi gitmişti ses ![]() konusunda yanılmak imkansızdı ![]() akabinde ne yapılması gerektiği konusunda da ![]() ![]() ![]() O gece orada olan insanlar kendi kendilerine şöyle düşündüler: "Anlamıştık ki, yeniden ayağa kalkması, atelleri yeniden takması, koltuk değneklerini alması, yavaş yavaş sahne arkasına gitmesi ve ya yeni bir keman bulması ya da yeni bir tel takması gerekecekti" Ama o öyle yapmadı ![]() kadar bekledi, gözlerini kapadı ve sonra şefe yeniden başlaması için işaret verdi ![]() Orkestra başladı ve o kaldığı yerden devam etti ![]() Ve daha evvel hiç görülmemiş bir tutku, güç ve saflıkla çaldı ![]() senfonik bir eseri sadece 3 telle çalmak imkansızdır ![]() Bunu ben de bilirim, sen de bilirsin, herkes bilir ![]() ![]() ![]() Ama o gece Itzhak Perlman bilmeyi reddetmişti ![]() Onu, parçayı kafasında molüde ederken, değiştirirken ve yeniden bestelerken görebilirdiniz ![]() Bir noktada, telleri nerdeyse yeniden tonlamışçasına sesler çıkarmaktaydı kemandan, daha evvel hiç vermedikleri sesleri vermelerini sağlamak için ![]() ![]() ![]() Bitirdiğinde salonu olağanüstü bir sessizlik kapladı ![]() Ve akabinde seyirciler ayağa kalktı ve tezahürata başladılar ![]() Oditoryumun her yanından inanılmaz bir alkış patladı ![]() Hepimiz ayaktaydık ![]() ![]() ![]() alkışlıyor, yaptığını ne kadar takdir ettiğimizi, beğendiğimizi anlatacak her türlü hareketi yapıyorduk ![]() Gülümsedi, yüzünden akan terleri sildi, yayını kaldırarak bizi susturdu ve böbürlenerek değil ama sessiz, güçlü, dingin bir tonla şöyle dedi : "Bilirsiniz, bazen de sanatçının görevidir, elinde kalanlarla ne kadar daha müzik yapabileceğini bulmak ![]() ![]() ![]() Bu ne güçlü bir cümledir ![]() beri aklımdan çıkmıyor ![]() Belki de bu bir yaşam tarzıdır, sadece sanatçılar için değil hepimiz için ![]() Burada, tüm yaşamını bir kemanın 4 teli ile müzik yapmak üstüne kuran ve birden bire, bir konserin ortasında kendini sadece 3 tel ile bulan bir adam vardır ![]() yapmayı seçer ![]() ![]() ![]() 3 telle yaptığı müzik, daha evvel yaptığı, 4 teli varken yaptığı herşeyden daha güzel, daha kutsal, daha unutulmazdı ![]() ![]() ![]() "O zaman belki de bizim görevimiz, yaşadığımız bu sallantılı, hızla değişen, ürkütücü dünyada kendi müziğimizi yapmaktır; önce elimizde olan herşeyle ve daha sonra bu artık imkansız olduğunda, sadece elimizde kalanlarla ![]() ![]() ![]() Jack Riemer |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefik Hikayeler Ve Deyişler |
![]() |
![]() |
#9 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefik Hikayeler Ve DeyişlerBir Kartal Hikayesi Bir rivayete göre; dört tavuk bir kartal yuvasına gidip bir yumurta çaldılar ![]() Yumurtayı kümese getirdiklerinde, kümeste bulunan diğer tavuklar gördükleri bu yumurtanın çok büyük bir tavuğa ait olduğunu düşündüler ![]() ![]() ![]() ![]() Bir anne bulundu yetim yumurtaya, kuluçka başladı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Büyük tavuk büyüdükçe güzelleşiyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir gün anne tavuk yavrusuna havadan gelen tehlikelere karşı kendini nasıl savunacağını anlatırken büyük tavuğun gözü,gökyüzünden süzülerek korkunç bir ihtişamla geçiş yapan başka bir canlıya ilişti ![]() -Anne bu ne? Dedi büyük tavuk ![]() -Ha o mu? O kartal yavrum,kuşların padişahı ![]() -Ne de güzel uçuyor! -Evet yavrum! Ama sen sakın ona özenme ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() O günden sonra büyük tavuk,ömrü boyunca arka bahçede kartalın ihtişamlı geçişini izleyip iç çekti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Bir kartal gibi doğup,bir tavuk gibi yaşayan ve kartallara özenip sonunda bir tavuk gibi ölen binlerce kartal var ![]() ![]() ![]() ![]() HİÇ BİR ŞEY GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ DEĞİLDİR ![]() ![]() ![]() HİÇ BİR ŞEY ANLATILDIĞI GİBİ DEĞİL ![]() ![]() ![]() HER DUYDUĞUNA İNANMA ![]() ![]() ![]() ![]() GELECEĞİNİ ŞEKİLLENDİREN DÜNÜN GEYİĞİ DEĞİL, YARININ HAYALLERİDİR ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefik Hikayeler Ve Deyişler |
![]() |
![]() |
#10 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefik Hikayeler Ve Deyişlerİyi ve Kötü Leonardo da Vinci 'Son Akşam Yemeği' isimli resmini yapmayı düşündüğünde büyük bir güçlükle karşılaştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Resmi yarım bırakarak bu iki kişiye model olarak kullanabileceği birilerini aramaya başladı ![]() ![]() ![]() Aradan 3 yıl geçti ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Günlerce aradıktan sonra Leonardo vaktinden önce yaşlanmış genç bir adam buldu ![]() ![]() ![]() Kiliseye varınca yardımcılar adamı ayağa diktiler ![]() ![]() Leonardo adamın yüzünde görülen inançsızlığı, günahı, bencilliği resme geçiriyordu ![]() ![]() ![]() Leonardo işini bitirdiğinde, o zamana kadar sarhoşluğun etkisinden kurtulmuş olan berduş gözlerini açtı ve bu harika duvar resmini gördü ![]() Şaşkınlık ve hüzün dolu bir sesle şöyle dedi: 'Ben bu resmi daha önce gördüm ![]() ![]() ![]() 'Ne zaman?' diye sordu Leonardo da Vinci, o da şaşırmıştı ![]() 'Üç yıl önce' dedi adam ![]() ![]() 'Elimde avucumda olanı kaybetmeden önce ![]() ![]() ![]() ![]() İyi ve Kötü'nün yüzü aynıdır ![]() ![]() ![]() Her şey insanın yoluna ne zaman çıktıklarına bağlıdır ![]() ![]() ![]() Paulo Coelho-Şeytan ve Genç Kadın'dan |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefik Hikayeler Ve Deyişler |
![]() |
![]() |
#11 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefik Hikayeler Ve DeyişlerDerviş kaşığı Bir gün sormuşlar ermişlerden birine; "Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır?" "Bakın göstereyim" demiş ermiş ![]() ![]() ![]() ![]() Ermiş; "Bu kaşıkların ucundan tutup öyle yiyeceksiniz" diye bir de şart koymuş ![]() ![]() ![]() ![]() Bunun üzerine, "Şimdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefik Hikayeler Ve Deyişler |
![]() |
![]() |
#12 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefik Hikayeler Ve Deyişlerküçük istavrit "İşte" demiş ermiş, "Kim ki hayat sofrasında yalnız kendini görür ve doymayı düşünürse o aç kalacaktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Küçük istavrit, yiyecek birşey sanıp hızla atıldı çapariye ![]() ![]() ![]() Bir yanda büyük bir merak, bir yanda ölüm korkusu ![]() ![]() Ne çare balıkçının parmakları hoyratça kavradı onu; küçük istavrit anladı yolun sonu; koca denizlere sığmazdı yüreği, oysa şimdi yüzerken küçücük yeşil leğende, cansız uzanıvermiş dostlarına değiyordu minik yüzgeci ![]() İnsanlar gelip geçtiler önünden; bir kedi yalanarak baktı gözünün içine;yavaşça karardı dünya başı da dönüyordu ![]() ![]() İşte tam o anda eğilip aldım onu; yürüdüm deniz kenarına; bir öpücük kondurdum başına ![]() ![]() ![]() Balıkçı ve kedi şaşkın baktılar yüzüme; sorar gibiydiler neden yaptın bunu niye? "Bir gün" dedim, "Bulursam kendimi yeşil leğendeki küçük istavrit kadar çaresiz, son ana kadar hep bir umudum olsun diye" |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefik Hikayeler Ve Deyişler |
![]() |
![]() |
#13 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefik Hikayeler Ve DeyişlerKurbağa Masalı ![]() ![]() ![]() Günlerden birgün ![]() ![]() ![]() ![]() kulenin tepesine çıkmakmış ![]() için toplanmış ![]() ![]() yarışmacıların kulenin tepesine çıkabileceğine inanmıyormuş ![]() sesler duyulabiliyormuş: "Zavallılar! Hiçbir zaman başaramayacaklar!" Yarışmaya başlayan kurbağalar kulenin tepesine ulaşamayınca teker teker yarışı bırakmaya başlamışlar ![]() yılmadan kuleye tırmanmaya çalışıyormuş ![]() " ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonunda, bir tanesi hariç, diğer kurbağaların hepsinin ümitleri kırılmış ve yarışı bırakmışlar ![]() ederek kulenin tepesine çıkmayı başarmış ![]() başardığını öğrenmek istemişler ![]() işi nasıl başardın diye ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() kuleye çıkan kurbağa sağırmış! Olumsuz düşünen insanları duymayın ![]() ![]() ![]() Olumsuz düşünceler ne kadar etkiler yaşamımızı, peki ya siz; çevrenizde başaramayacağınızı düşünen insanlar varken nereye kadar devam edersiniz, ümitlerinizin kırılma noktası nedir? Ümit etmek başarıyı nasıl böylesine etkiler? Ve olumsuz düşünceler hedeflerimizden nasıl uzaklaştırı bizleri? |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefik Hikayeler Ve Deyişler |
![]() |
![]() |
#14 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefik Hikayeler Ve DeyişlerBüyü Dükkanı Uzak diyarlardan birinde bir ülkede, yemyeşil tepelerin arasında, kışın bembeyaz bir kar örtüsü ile, baharda rengarenk kır çiçekleri ile kaplanan bir vadi vardı ![]() ![]() ![]() ![]() Büyü dükkânı?nın sahibi, ak saçlı, ak sakallı bir ihtiyardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ancak bu kalabalık görüntü içinde çok etkileyici bir düzen göze çarpıyordu ![]() ![]() Büyü dükkânını çevreleyen pencereler, içerdeyken bile günün aydınlığına ve vadinin güzelliğine hakim olmanıza izin veriyordu ![]() ![]() ![]() ![]() Her insanın yaşamında çok istediği ancak sahip olamadığı birşeyler vardır ya da sahip olup kaybettiği şeyler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu bedelin ne olacağı, dükkân sahibiyle yaptığınız pazarlık sonucunda ortaya çıkardı ![]() ![]() Dükkân sahibi yaşlı adam, her sabah gün ağarırken kalkar, kendine büyük bir fincan kahve yapar ve bir insanın isteyebileceği her şeyin var olduğu dükkânıyla gurur duyarak kahvesini yudumlardı ![]() ![]() Büyü dükkânında satıcı olmak bilgelik isterdi ![]() ![]() ![]() ![]() Yaşlı adam ara sıra, okuduğu kitaptan başını kaldırır, yolu gören pencereye bir göz atardı ![]() ![]() ![]() Büyü dükkânı, hemen her gün bir müşteri ağırlardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İçini bir sevinç kapladı ![]() ![]() Kış mevsiminin bu soğuk gününde epeyce üşümüş, yorgun düşmüş olmalıydı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kapıyı çalmaktan vazgeçip dönenler, az da olsa olmuştu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dükkân sahibi, müşterisini içeri aldıktan sonra, ısınması için ona bir kahve ikram etti ![]() ![]() ![]() Bir süre söze nasıl başlayacağını bilemedi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonunda, fazla düşünmeden aklından ilk geçeni söyleyiverdi; "Ününüzü duyunca çok uzaklardan kalkıp geldim buraya ![]() ![]() ![]() "İstediğiniz şeyin ne olduğunu öğrenebilir miyim?" "Bakın, ben elli beş yaşındayım ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Elbette mümkün ![]() ![]() Dükkân sahibinin sorduğu soru, müşteriyi iç dünyasına döndürmüştü ![]() ![]() ![]() Hüznünün yüzüne yansımasına engel olamayan müşteri, yaşlı satıcının sorusu karşısında ancak şunları söyleyebildi; "Geçmiş yaşamımda birçok hata yaptım ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Yani, siz pişmanlık duyduğunuz hayatınızı yeniden yaşamak mı istiyorsunuz?" "Elbette hayır ![]() ![]() ![]() ![]() "Herhalde bunu çok istiyorsunuz ![]() "Evet, hem de her şeyimi verecek kadar ![]() "Peki, benim size vereceğim elli beş yılın karşılığında siz bana ne verebilirsiniz?" "Ne isterseniz?" "Sanki bunun için her şeyden vazgeçmeye hazır gibisiniz ![]() "Hiç kuşkunuz olmasın ![]() ![]() ![]() Yaşlı adam, ellerini sakallarında dolaştırırken, kendinisallanan koltuğunun devinimlerine bırakmıştı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Koltuğu ile birlikte öne doğru eğilerek müşterisinin gözlerinin içine baktı ve ağır ağır konuşmaya başladı; "Beyefendi, her ne kadar siz elli beş yıl karşılığında bana her şeyinizi vermeye hazır olsanız da, ben sizden bir tek şey isteyecegim ![]() "Dileyin benden ne dilerseniz ![]() "Belleğinizi ![]() ![]() ![]() "Anlamadım?" "Belleğinizi dedim ![]() ![]() "Ah evet anladım ![]() ![]() ![]() ![]() "Emin misiniz?" "Neden olmayayım? Elli beş yıl kazanacağım ![]() "Belleğinizi, içindeki her şeyle birlikte bu dükkânda bırakıp gideceksiniz ![]() ![]() "Daha iyi ya ![]() ![]() ![]() "O halde, korkarım elli beş yıl sonra buraya tekrar gelirsiniz ![]() ![]() "Hayır hayır ![]() ![]() ![]() "İsterseniz başka sözler vermeyin ![]() ![]() Yaşlı adamın son sözleri, müşterinin duraklamasına neden olmuştu ![]() ![]() "Nasıl yani? Buradan çıktığımda hiçbir şey hatırlamayacak mıyım? Sizinle konuştuklarimızı bile, öyle mi?" " ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Yani hiçbir şeyi mi? Buraya neden geldiğimi, sizin kim olduğunuzu ve hatta ![]() ![]() ![]() "Ne yazık ki!" Yaşlı adam, şu anda pazarlığın sonuna geldiklerini hissediyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gerçekten de, konuşmaya başlayan müşterisi onu yanıltmadı; "Sanırım ne demek istediğinizi şimdi anlıyorum ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Birşey değil ![]() ![]() ![]() biras uzun ama okuyanlar olursa böle bi dükkana girmek isticeklerdir eminim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Felsefik Hikayeler Ve Deyişler |
![]() |
![]() |
#15 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Felsefik Hikayeler Ve DeyişlerHayatın Armağanı İki gezgin melek, geceyi geçirmek için, son derece varlıklı bir ailenin evinin kapısını çalmışlar ![]() ![]() Melekler, buz gibi odanın soğuk ve sert zemininde kendilerine yatacak bir yer hazırlamaya çalışırlarken, yaşlı melek duvarda bir delik görmüş ve kalkıp deliği onarmaya girişmiş ![]() - Her şey, her zaman, göründüğü gibi değildir ![]() ![]() ![]() Sabah malikaneden ayrılan melekler, gece bastırınca, bir kez daha kalacak yer bulmak umuduyla, bu defa çok fakir bir çiftçi ailesinin kapısını çalmışlar ![]() ![]() ![]() Genç melek, bu sefer iyice öfkelenerek yaşlı meleğe isyan etmiş: - Bunun olmasına nasıl izin verebildin? O varlıklı kaba adamın her şeyi vardı; ama sen kalktın, ona yine de yardım ettin ![]() ![]() ![]() Bunun üzerine yaşlı melek, genç meleğe dönerek şu cevabı vermiş: - Her şey, her zaman, göründüğü gibi değildir ![]() ![]() ![]() Ve devam etmiş: - Sonra, dün gece biz çiftçi ailesinin yatağında uyurken, ölüm meleğinin o çiftçinin karısını almaya geldiğini gördüm ![]() ![]() Yaşlı melek, gülümseyerek bir kez daha eklemiş: - Her şey, her zaman, göründüğü gibi değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dün, tarih oldu ![]() Yarın, bir gizemdir ![]() Bugün ise bir armağan ![]() Her anı doyasıya yaşayın ve tadını çıkarmaya bakın ![]() Hayat, bir kostümlü prova değildir! ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|