Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hileleri, şeytanın

Şeytanın Hileleri

Eski 08-10-2008   #1
sudenaz
Icon881

Şeytanın Hileleri



İbn-i Abbas (ra) Hazretleri´nden naklen , Muaz b Cebel (ra) rivayet ediyor :

- Bir gün Resullullah (sav) ile beraberdik Ensardan birinin evinde toplanmıştık Tam bir cemaat olmuştuk Sohbete dalmıştık Bu arada , dışarıdan bir ses geldi :

- Ev sahibi , içerdekiler Eve girmem için bana izin verir misiniz ? Benim sizden bir dileğim var

Bunun üzerine , herkes Resullullah (sav) efendimizin yüzüne bakmaya başladı Orda ve her zaman büyük oydu İzin ondan çıkacaktı

Resullullah (sav) Efendimiz , duruma vakıf oldu ve :

- Bu seslenen kimdir bilir misiniz ?

Buyurdu Biz hep birden şöyle dedik :

- En iyi bilen ALLAH ve Resuludur

Bunun üzerine Resullullah (sav) Efendimiz :

- O , lain iblistir " Şeytandır " Allah'ın laneti onun üzerine olsun

Buyurunca ; hemen Hz Ömer :

- Ya Resullullah , bana izin veriniz onu öldüreyim

Dedi Resullullah (sav) Efendimiz bu izni vermedi , şöyle buyurdu :

- Dur ya Ömer , bilmiyor musun ki ; ona belli bir vakte kadar mühlet verilmiştir öldürmeyi bırak

Sonra şöyle buyurdu :

- Kapıyı ona açın , gelsin O buraya gelmek için emir almıştır Diyeceklerini anlamaya çalışınız Size anlatacaklarını iyi dinleyiniz


Bundan sonrasını ondan dinleyelim ; yani Ravi´den Şöyle anlattı :

Kapıyı ona açtılar İçeri girdi ve bize göründü Birde baktık ki , şekli şu :

Bir ihtiyar Şaşı Aynı zamanda köse Çenesinde altı veya yedi kadar kıl sallanıyor At kılı gibi Gözleri yukarı doğru açılmış Kafası , büyük bir fil kafası gibi Dudakları da , bir manda dudağına benziyordu

Sonra , şöyle bir selam verdi :

Selam ya Muhammed ; selam size ey cemaat-i müslimin

Onun bu selamına Resullullah (sav) Efendimiz şu mukabelede bulundu :

- Selam Allah'ındır ya lain

Sonra şöyle buyurdu :

- Bir iş için geldiğini duydum; nedir o iş ?

Şeytan şöyle anlattı :

Benim buraya gelişim kendi arzumla olmadı Mecburen geldim

Resullullah (sav) Efendimiz sordu ;

- Nedir o mecburiyetin ?

Şeytan anlattı :

- İzzet sahibi Rabbın katından bana bir melek geldi Ve dedi ki ; Allah-ü Taâlâ sana emir veriyor , Muhammed´e gideceksin Ama düşük ve zelil bir halde Tevazu ile Ona gideceksin ve ademoğullarını nasıl kandırdığını anlatacaksın Onları nasıl aldattığını söyleyeceksin bir bir ona Sonra o sana ne sorarsa , doğrusunu diyeceksin Sonra

Allah-ü Teâlâ buyurdu ki :

- Söylediklerine bir yalan katarsan , doğruyu sölemezsen seni kül ederim ; rüzgara savurur Düşmanlarının önünde , seni rüsvay ederim

- İşte böyle ; ya Muhammed , o emir üzerine sana geldim

- Arzu ettiğini bana sor Şayet bana sorduklarına doğru cevap vermezsem ; düşmanlarım benimle eğlenecek Şu muhakkak ki , düşmanlarımın eğlencesi olmaktan daha zor bir şey yoktur

Bundan sona Resullullah (sav) Efendimiz şöyle sordu :

- Madem ki , sözlerinde doğru olacaksın O halde bana anlat : Halk arasında en çok sevmediğin kimdir ?

Şeytan şu cevabı verdi :

- Sensin ya Muhammed Allah´ın yarattıkları arasında senden daha çok sevmediğim kimse yoktur Sonra senin gibi kim olabilir ki ?

Resullullah (sav) Efendimiz sordu :

- Benden sonra , en çok kimlere buğuzlusun ve sevmezsin ?

Şeytan anlattı :

- Müttaki bir gence ki varlığını Allah yoluna vermiştir

Bundan sonra , sual cevap aşağıdaki şekilde devam etti ;

Resullullah (sav) Efendimiz sordu ; şeytan anlattı :

- Sonra kimi sevmezsin ?

- Kendisini sabırlı bildiğim , şüpheli işlerden sakınan alimi

- Sonra ?

- Temizlik işinde yıkadığı yerleri üç defa yıkamayı adet eden kimseyi

- Sonra ?

- Sabırlı olan bir fakiri ki ; ihtiyacını kimseye anlatmaz Halinden şikayet etmez

- Peki, bu fakirin sabırlı olduğunu nerden bilirsin ?

- Ya Muhammed , ihtiyacını kendi gibi birine açmaz Her kim ihtiyacını kendi gibi birine üç gün üst üste anlatırsa , Allah onu sabredenlerden yazmaz Sabırlı kimselerin işi buna benzemez Hasılı , onun sabrını ; o halinden , tavrından ve şikayet etmeyişinden anlarım

- Sonra kim ?

- Şükreden zengin

- Peki, ama zenginin şükreden olduğunu nasıl anlarsın ?

- Onu görürsem ki , aldığını helal yoldan alıyor ve mahalline harcıyor Bilirim ki ; şükreden bir zengindir


Resullullah (sav) Efendimiz bu defa mevzuu değiştirdi ve ona başka bir sual sordu :

- Peki, ümmetim namaza kalkınca , senin halin nice olur ?

- Ya Muhammed, beni bir sıtma tutar Titrerim

- Neden böyle olursun ; ya lain ?

- Çünkü bir kul , Allah için secde edince bir derece yükselir

- Peki ya oruç tuttukları zaman nasıl olursun ?

- O zaman da bağlanırım Taa , onlar iftar edinceye kadar

- Peki ya hac yaptıkları zaman nasıl olursun ?

- O zaman da çıldırırım

- Peki ya Kur´an okudukları zaman nasıl olursun ?

- O zaman da eririm Tıpkı ateşte eriyen bir kurşun gibi eririm

- Peki ya sadaka verdikleri zaman halin nasıldır ?

- Ha işte o zaman halim pek yaman olur Sanki sadaka veren , bir testere alır eline ve beni ikiye böler

Resullullah (sav) Efendimiz sebebini sordu :

- Neden öyle testere ile ikiye biçilirsin , ya Ebamürre ?

Bunun üzerine iblis :

- Onu da anlatayım dedikten sonra anlatmaya başladı :

- Çünkü sadakada dört güzellik vardır Şöyle ki ;

1 - Allah-ü Teala , sadaka verenin malına bereket ihsan eyler

2 - O , sadaka veren kimseyi halkına sevdirir

3 - Allah-ü Teala , onun verdiği sadakayı , cehennemle arasında bir perde yapar

4 - Allah-ü Teala , belayı sıkıntıyı ve ahları ondan defeder


Bundan sonra Resullullah (sav) Efendimiz ashabı hakkında bazı sorular sordu :

- Ebubekir için ne dersin ?

İblis ise şu cevabı verdi :

- O bana cahiliyet devrinde bile itaat etmedi İslam´a girdikten sonra nasıl bana itaat eder ?

- Peki , Ömer b Hattab için ne dersin ?

İblis ona da şu cevabı verdi :

Allah´a yemin ederim ki ; her gördüğüm yerde ondan kaçarım

Peki , Osman b Affan için ne dersin ?

Ondan utanırım Hem de çok Nasıl ki , Rahman´ın melekleri de ondan utanırlar

Peki , Ali b Ebutalib için ne dersin ?

İblis onun için de şöyle dedi :

Ah onun elinden bir kurtulsam O , kendi başına kalsa , ben kendi başıma kalsam O beni bıraksa, ben de onu bıraksam Ben onu bırakırım ; ama o beni bırakmaz


Resullullah (sav) Efendimiz , yukarıdaki soruları sorduktan ve şeytanın verdiği cevaplar kısmen bittikten sonra , şöyle buyurdu :

- Ümmetime saadet ihsan eden ; seni taa, belli bir vakte kadar şaki kılan Allah'a hamd olsun

Resullullah (sav) Efendimiz ' in o cümlesini duyan lain iblis şöyle dedi :

- Heyhat , heyhat Ümmetin saadeti nerede ? Ben , o belli vakte kadar diri kaldıkça , sen ümmetin için nasıl ferah duyarsın ?
Ben , onların kan mecralarına girerim Etlerine karışırım Ama onlar , benim bu halimi göremez ve bilemezler Beni yaradan ve baas gününe kadar bana mühlet veren Allah´a yemin ederim ki ; Onların tümünü azdırırım Cahillerini ve alimlerini Ümmilerini ve okumuşlarını Facirlerini ve abidlerini Hasılı , bunların hiçbiri elimden kurtulamaz Fakat , Allah´ın halis kullarını , evet , bunları azdıramam

Bunun üzerine Resullullah (sav) Efendimiz sordu :

- Sana göre ihlas sahibi olan muhlis kullar kimlerdir ?

Bu suale İblis şu cevabı verdi :

- Bilmez misin ya Muhammed bir kimse ki , dirhemini ve dinarını sever O , Allah için bir ihlasa sahip değildir Bir kimseyi görürsem ki ; dirhemini dinarını sevmez ; övülmekten, medhedilmekten hoşlanmaz Bilirim ki o, ihlâs sahibidir Hemen onu bırakır kaçarım Bir kul malı ve övülmeyi sevdiği sürece , kalbi de dünya arzularına bağlı kaldığı müddetce o , size vasfını yaptığım kimseler arasında bana en çok itaat edendir Bilmez misin ki ; mal sevgisi , büyük günahların en büyüğüdür Bilmez misin ki ya Muhammed , baş olma sevgisi yine büyük günahların en büyükleri arasındadır

İblis anlatmaya devam etti :

- Ya Muhammed , bilmez misin ? Benim yetmiş bin tane çocuğum var Bunların her birini bir başka yere tayin etmişimdir Sonra , o her çocuğumla birlikte yine yetmiş bin tane şeytan vardır

- Onların bir kısmını ulemaya gönderdim

- Bir kısmını gençlere yolladım

- Bir kısmını da , meşayihe saldım

- Bir kısmını da ihtiyar kadınlara musallat ettim

- Gençlere gelince , aramızda hiçbir anlaşmazlık yoktur Onlarla gayet iyi geçiniriz

- Çocuklara gelince , onlarla da bizimkiler istedikleri gibi birlikte oynarlar

- Bizimkilerin bir kısmını da abidlerin başına dert ettim Bir kısmını da zahidlerin

- Onlar bunların yanına girer ; halden hale sokarlar Bir tepeden öbürüne , hep dolaştırıp dururlar Öyle bir hal alırlar ki ; başlarlar , sebeplerden herhangi birine sövmeye

- İşte , böylece onlardan ihlası alırım Onlar bu halleri ile yaptıkları ibadeti , ihlassız yaparlar gayrı Ama bu hallerin farkında olmazlar

İblis , bundan sonra , aldattığı bir rahibin hikayesini anlatmaya geçti Ve şöyle dedi :

- Bilmez misin ya Muhammed , Rahip Basisa tam yetmiş yıl ihlas ile Allah´a ibadet etti Bu ibadetleri sonucunda ona öyle bir hal ihsan edilmişti ki , her dua ettiği hasta , duası ve bereketi ile şifa buluyordu Onun peşine takıldım Zina etti Katil oldu Sonunda da küfre girdi

Bu o kimsedir ki ; Allah-ü Teala aziz kitabında , onu şöyle anlatır :

" Şeytan hali gibidir ki ; o insana : " Kafir ol " dedi Vaktaki o kafir oldu "

Bu defa ona şöyle dedi : " Ben senden uzağım Ben alemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım " (59/16)


İblis bundan sonra bazı kötü huylar üzerinde durdu Ve onların her birinden nasıl istifade ettiğini anlattı :

- Bilmez misin ya Muhammed , yalan bendendir ve ilk yalan söyleyen de benim Her kim yalan söylerse , o benim dostumdur Her kim yalan yere yemin ederse , o da benim sevgilimdir Bilmez misin ya Muhammed , ben Adem´e ve Havva´ya yalan yere Allah adına and içtim

" Muhakkak ben size nasihat ediyorum " (7/16) dedim

Bunu yaparım ; çünkü yalan yere yemin gönlümün eğlencesidir

- Gıybet ve koğuculuğa gelince Onlar da benim meyvelerimdir ve şenliğimdir

- Her kim talak üzerine yemin ederse , günahkâr olacağından endişe edilir İsterse bir defa olsun , isterse doğru şey üzerine olsun Her kim talakı ağzına alırsa , taaa hakikati belli oluncaya kadar karısı ona haram olur Onların bu halleri ile kıyamete kadar meydana getirecekleri çocukları hep zina çocuğu olur Ağza alınan o talak kelimesi yüzünden hepsi cehenneme girer

- Ya Muhammed , namazı an be an tehir edilince onu da anlatayım O her ne zaman ki , namaza kalkmak ister ; tutarım , ona vesvese veririm Derim ki : " henüz vakti var Sen de meşgulsün Hele şimdilik işine bak sonra kılarsın "

- Böylece o , vaktinin dışında namazını kılar Ve bu sebepten onun kıldığı namaz yüzüne atılır

- Şayet o kimse beni mağlup ederse , ona insan şeytanlarından birini yollarım Böylece onu vaktinde namaz kılmaktan alıkoyar O , bunda da beni mağlup ederse , bu sefer onun hesabını namazında görmeye bakarım O namazın içinde iken ;

- " sağa bakr30; sola bak " derim O da bakar O ki böyle yaptı Yüzünü okşar alnından öperim Bundan sonra ona :

- " Sen ebedi yaramaz bir iş yaptın " derim veböylece onun huzurunu bozarım

- Sen de bilirsin ki ya Muahammed , her kim namazda , sağa ve sola çokça bakarsa , Allah onun namazını kabul etmez Bunda da ona mağlup olursam , yalnız başına namaz kıldığında yanına giderim Ve ona ; çabuk çabuk kılmasını emrederim O da , başlar ; namazını çabuk çabuk kılmaya Tıpkı horozun , gagası ile yerden bişeyler topladığı gibi

- Bu işi yaptırmakta da ona başarı kazanamazsam bu sefer , cemaatle namaz kılarken onun yanına varırım Orada başına bir gem takarım Başını imamdan evvel secdeden ve rüküdan kaldırırım İmamdan evvel de secde ve rüku yaptırırım İşte o böyle yaptığı için , kıyamet günü , Allah onun başını eşek başına çevirir

- O kimse bunda da beni yener ise , bu defa , ona namazda parmaklarını çıtlatmasını emrederim Böylece o beni tesbih edenlerden olur Ama bu işi ona namaz içinde yaptırmaya muvaffak olursam

- Bunda da mağlup olursam , bu sefer ona tekrar giderim Namaz içinde iken burnuna üflerim Ben üfleyince , o esnemeye başlar Şayet o, bu esneme esnasında elini ağzına kapamazsa , onun içine küçük bir şeytan girer Dünya hırsını ve dünyevi bağlarını çoğaltır İşte , bundan sonra o kimse , hep bize itaat eder , sözümüzü dinler , dediklerimizi yapar


Şeytan bundan sonra konuşmasına devam etti :

- Sen ümmetin hangi saadetinden ferah duyarsın ki ? Ben onlara ne tuzaklar kurarım , ne tuzaklarr30; Miskinlerine , çaresizlerine ve zavallılarına giderim Namazı bırakmalarını emrederim Ve onlara derim ki :

" Namaz size göre değil O, Allah'ın afiyet ihsan ettiği ve bolluk verdiği kimseler içindir "

Sonra hastalara giderim :

- " Namaz kılmayı bırak " derim , çünkü Allah-ü Teala : " hastalara zorluk yok " (24/61) buyurdu İyi olduğun zaman kılarsın " Ve böylece o , namazını bırakır Hatta küfre de gidebilir Şayet o , hastalığında namazı terkederek ölüp giderse , Allah'ın huzuruna çıkarken , Allah-ü Teala´yı öfkeli bulur

Sonra şöyle dedi :

- Ya Muhammed , eğer bu sözlerime yalan kattımsa , beni akrep soksun

- Eğer yalan varsa Allah´tan dile beni kül eylesin


İblis bundan sonra konuşmalarına devam etti ve şöyle dedi :

- Ya Muhammed , sen ümmetin için ferah mı duyuyorsun ? Halbuki ben onların altı da birini dininden çıkardım


Bundan sonra Resullullah (sav) Efendimiz ona , yani İblis´e aşağıdaki şekilde kısa kısa bazı sorular sordu O da bunlara cevap verdi :

- Ya lain , senin oturma arkadaşın kim ?

- Faiz yiyen

- Dostun kim ?

- Zina eden

- Yatak arkadaşın kim ?

- Sarhoş

- Misafirin kim ?

- Hırsız

- Elçin kim ?

- Sihirbazlar

- Gözünün nuru nedir ?

- Karı boşamak

- Sevgilin kim ?

- Cuma namazını bırakanlar


Resullullah (sav) Efendimiz bu defa başka bir mevzua geçti ve şöyle sordu :

- Ya lain , senin kalbini ne yıkar ?

- Allah yolunda cihada koşan atların kişnemesi

- Peki , senin cismini ne eritir ?

- Tevbe edenlerin tevbesi

- Peki , ciğerini ne parçalar, ne çürütür ?

- Gece ve gündüz , Allah'a yapılan bol bol istiğfar

- Peki yüzünü ne buruşturur ?

- Gizli sadaka

- Peki gözlerini kör eden nedir ?

- Gece namazı

- Peki , başını eğdiren nedir ?

- Çokça kılınan cemaatle namaz


Resullullah (sav) Efendimiz tekrar bir başka mevzua geçti ve şöyle sordu :

- Sana göre insanların en saadetlisi (!) kimdir ?

- Namazını , bilerek kasden bırakanlar

- Peki , insanların en şakisi kimdir ?

- Cimriler

- Peki , seni işinden ne alıkoyar ?

- Ulema meclisleri

- Peki , yemeğini nasıl yersin ?

- Sol elimle parmaklarımın ucu ile

- Peki , sam yeli estiği zaman ve ortalığı sıcaklık bastığı zaman çocuklarını nerede gölgelendirirsin ?

- İnsanların tırnaklarının arasında


Resullullah (sav) Efendimiz bundan sonra , bir başka bir mevzuu sordu İblis de cevap verdi

- Rabbinden neler talep ettin ?

- On şey talep ettim

- Nedir onlar ya lain ?

- Şunlardır :

- Allah´tan diledim ki , beni ademoğullarının malına ve evladına ortak ede Bu ortaklık talebimi yerine getirdi Ki bu : " Onlara ortak ol Mallarına ve çocuklarına Onlara vaad et Halbuki şeytan onlara gurur vaad eder " (17/64) Ayet-i Celilesi ile sabittir

- Her besmelesiz kesilen hayvan etinden yerim , faiz ve haram karışan yemeklerden yerim Şeytandan Allah´a sığınılmayan malın da ortağıyım

- Cinsi münasebet anında , Allah´a şeytandan sığınmayan kimse ile birlikte hanımı ile birleşirim Ve o her birleşmeden hasıl olan çocuk , bize itaat eder Sözümüzü dinler

- Her kim hayvana binerken , helal yola gitmeyi değil de , aksini isteyerek binerse , bende onunla beraber binerim Yol arkadaşı ve binek arkadaşı olurum Bu da Ayet-i Kerime ile sabittir ; " Onlar üzerine süvarilerinle , piyadelerinle yaygara çıkartr30; " (17/64)

- Allah-ü Teala'dan diledim ki : Bana bir ev vere Bu dilediğim üzerine hamamları bana ev olarak verdi

- Diledim ki bana bir mescid vere Pazar yerlerini bana mescid yaptı

- Benim için bir okuma kitabı vermesini istedim Şiirleri bana okuma kitabı olarak verdi

- İstedim ki ; bir ezan vere , Mezmurları verdi

- Diledim ki ; bana bir yatak arkadaşı vere Sarhoşları verdi

- Diledim ki ; bana yardımcılar vere Bunun içinde kaderiye mensuplarını verdi

- İstedim ki ; bana kardeşler vere Mallarını boş yere israf edenleri verdi Bir de masiyet yoluna para harcayanları Bunlar da şu Ayet-i Kerime ile sabittir : " O kimseler ki ; mallarını boş yere harcarlar Onlar şeytanın kardeşleri olmuşlardır " (17/27)

Bir ara Resullullah (sav) Efendimiz şöyle buyurdu :

- Eğer söylediklerini, Allah'ın kitabındaki ayetlerle ispat etmeseydin , seni tastik etmezdim

Bundan sonra İblis devam etti :

- Ya Muhammed , Allah´tan diledim ki ; ademoğullarını ben göreyim ; ama onlar beni göremeyeler Bu dileğimi de yerine getirdi

- Diledim ki ; ademoğullarının kan mecralarını bana yol yapa ; bu da oldu Böylece ben , onlar arasında akıp giderim Gezerim Hem de nasıl istersem

Bütün bu isteklerimi verdi

- Hepsi sana verildi , buyurdu Hz Muhammed

- Ve ben bu hallerimle iftihar ederim Sonra şunu da ekleyeyim ki ; benimle beraber olanlar , seninle beraber olanlardan daha çoktur İşte , böylece kıyamete kadar , ademoğullarının ekserisi benimle beraber olurlar

Bundan sonrasını İblis şöyle anlattı :

- Benim bir oğlum vardır Adı, ATEME´dir Bir kul , yatsı namazını kılmadan uyursa gider ; onun kulağına bevleder Eğer böyle olmasaydı ; imkan yok , insanlar namazlarını eda etmeden uyuyamazlardı

- Benim bir oğlum daha vardır ki ; onun adı da MüTEKAZİ´dir Bunun vazifesi de ; yapılan gizli amelleri yaymaya çalışmaktır Mesela bir kul , gizli bir taat işlerse ve bu yaptığını da gizlemeye çalışırsa MüTEKAZİ onu dürter En sonunda o gizli amelin yayılmasına ve açığa çıkarmaya muvaffak olur Böylece ; Allah-ü Teala onun yüz sevabından doksan dokuzunu imha eder Çünkü bir kulun yaptığı gizli bir amel için tam yüz sevap verilir

- Sonra , benim bir oğlum daha vardır Onun adı da KüHAYL´dir Bunun işi de , insanların gözlerini sürmelemektir Bilhassa , ulema meclisinde ve hatip hutbe okurken Bu sürme onların gözüne çekildi mi , uyuklamaya başlarlar Ulemanın sözlerini işitmezler Böylece hiç sevap alamazlar

Bundan sonra İblis şöyle anlattı :

- Hangi kadın olursa olsun Onun kalktığı yere şeytan oturur Sonra kadının kucağında mutlaka bir şeytan durur Ve onu , bakanlara güzel gösterir Sonra o kadına bazı emirler verir

Mesela :

" Elini kolunu dışarı çıkar, göster " der

- O da bu emri tutar Elini kolunu açar , gösterir Bundan sonra , o kadının haya perdesini tırnakları ile yırtar

İblis bundan sonra Resullullah (sav) Efendimiz´e kendi durumunu anlatmaya başladı :

- Ya Muhammed , bir insanı delalete sürüklemek için elimde bir imkan yoktur Ben ancak vesvese veririm Ve bir şeyi güzel gösteririm O kadar Eğer delalete sürüklemek elimde olsaydı , yeryüzünde ;

" İlah yoktur sadece Allah vardır ve Muhammed Allah´ın resülüdür "

- diyen herkesi , oruç tutanı ve namaz kılanı hiç bırakmazdım Hepsini delalete düşürürdüm Nasıl ki senin elinde de , hidayet nevinden bir şey yoktur Sen ancak Allah'ın Resulusun Ve tebliğe memursun Şayet hidayet elinde olsaydı , yeryüzünde tek kafir bırakmazdın Sen Allah´ın halkı üzerinde bir hüccetsin Ben de , kendisi için ezelde şekavet yazılan kimselere sebebim Said olan kimse , taa , ana karnında iken saiddir Şaki olan da , yine ana karnında iken şakidir Saadet ehli kılan da Allah , şekavet ehli kılan da Allah

Bundan sonra Resullullah (sav) Efendimiz şu iki Ayet-i Kerimeyi okudu:

" Bunlar, taa sonuna kadar böyle değişik şekilde devam edecek Ancak Rabb´ın esirgedikleri hariç " (11/118-119)

" Allah'ın emri behemehal yerini bulan bir kaderdir " (33/38)


Bundan sonra Resullullah (sav) Efendimiz , İblis´e şöyle buyurdu :

- Ya Ebamürre , acaba senin bir tevbe etmen ve Allah´a dönmen mümkün değil mi ? Cennete girmene kefil olurum

Bunun üzerine İblis şöyle dedi :

- Ya Resullullah , iş verilen hükme göre oldu Karar yazan kalem de kurudu Kıyamete kadar olacak işler olacaktır Seni peygamberlerin efendisi kılan , cennetin ehlinin hatibi eyleyen ve seni halkı içinden seçen ve halkı arasında bir gözde yapan ; beni de şakilerin efendisi kılan ve cehennem ehlinin hatibi eyleyen Allah´tır Ve O , bütün eksik sıfatlardan münezzehtir

Ve İblis cümlelerini şöyle tamamladı :

- İşte bu söylediklerim sana son sözümdür Ve bütün söylediklerimi de doğru dedim



Kaynak : Seceret'ül Kevn - Muhyiddin-i Arabi (ks)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.