|  | Pakistan - Pakistan |  | 
|  08-21-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Pakistan - PakistanPakistan - Pakistan[/b] Bolu da ki evimde o sabah uyandýgýmda, bugun ise gitmek yok dedim kendi kendime   Yataktan firlayip, dogruca salona gittim, perdeleri actim, daglar karsimda, tum ihtisamlariyla oyle duruyorlardi, uzun uzun seyrettim, ardindan bir kahve yaptim, balkona ciktim, mevsimlerden yazdi, ve ofise telefon edip bugun ofise gelmiyorum, kendime izin verdim dedim  Olagan bir telefon konusmasi oldugu icin pek sasmadilar  Ardindan guzel bir kaset koydum, sanirim klasik birseylerdi  Uzerinden uzun zaman gectigi icin, simdi animsayamiyorum hangi kaseti koydugumu  Sonra, gunlerdir aklimi celen konuya dondum, gidip haritalarimi, dergilerimi aldim, salonun ortasina, halinin uzerine bir guzel kuruldum, evet artik karar vermek zamani gelmisti  Sirtcantami alip uzaklara, cok uzaklara gidecektim  Daglarin doruklarina degil, etekleri olacakti bu sefer  Ofisteki arkadaslarima Papua Yeni Gine ye gidecegim diye, gunlerdir espri yapiyordum  Aklimda olan ise Himalayalari gidip gormekti  Ingilizcem cok kotuydu, ya ailem ne diyecek diye dusundum  Ama olsun artik karar vermistim  Sirtcantami alacak ve otobus, ucak, ne olursa olsun Himalayalari gormeye gidecektim  Yuregim rahatladi  karar vermenin huzuru vardi  Oncelikle, yarin ofise gidecek ve istifayi basacaktim  Sonra, evimi Ankaraya tasiyacak ve otobuse binip uzaklara dogru yola koyulacaktim  Pasaportum, cekmecelerden birinde bombos, hic islem gormemis, oylece duruyordu  Herseyi planladim ve hemen uygulamaya koydum  Vizeler alinmis, dostlarla vedalasmis, ve otobuse kurulmustum bile  Tum bu isler bir ay sure almisti  Artik otobusteydim ve bilinmezlige dogru gidiyordum  Yuregim heyecanli, aklim karisik, elimde fotograf makinem, aklimda ise yillardir gormeyi istedigim dunya catisi verdi  Gun dogmus, Agri daglari tum ihtisamlariyla belirmisti  Uzun uzun seyrettim, Buyuk ve Kucuk Agri tam karsimda duruyordu  Otobus yavasca Dogubeyazit garajina girdi ve tek sirt cantali ben, otobusten saskin bakislar arsinda indim  Birkac is adami ile birlikte sinir kapisina dogru bir taksiye bindim  Gokyuzu piril pirildi ve ben gumrugun acilmasini bekliyor, bir yandan da basima baglayacagim esarbi cantamdan cikarmaya ugrasiyordum  Uzun bir etek, uzun kolu bir gomlek ve bu yolculuk icin diktirdigim cok cepli yelegimle, yazin bu sicaginda terlemeye baslamistim bile  Gumruk acilmis, Ýran sinir kapisindan gecmistim  Yanimda kocaman bir kamyon belirdi, Ingiliz bir grup da Himalayalara dogru yola koyulmuslardi  Ýngiliz bayanlar uzun siyah elbiseler giymis, baslarina siyah basortuler takmislardi  Bense surekli, kiyafetimin sorun cikarip cikarmayacagi endisesiyle cevreme bakip duruyordum  Sinirdan yavas yavas asagidaki kasabaya dogru yuruyordum, yanimdaki takim elbiseli adam bana birseyler anlatiyordu, ben ise hala uzaklara bakmakla mesguldum  Adini simdi animsamadigim o adam, Karachiye gidip, mal alacak ve donup Istanbulda Ortakoyde satacakmis  Bir anda yol arkadasim oluverdi, Onun azericesi, urducasi vardi, bense az bir ingilizce ile yola cikmistim  Elimde sozluk, surekli kelimelere bakip duruyordum  Kasabaya varmis, bir araba kiralamis ve Tebrize dogru, yol arkadasimla beraber yola koyulmustum bile  Bana tenbihlendigi gibi, verilen hic bir seyi yemiyor, sadece yanimda getirdigim biskuvitleri atistiriyordum  Yaklasik iki saatlik bir araba yolculugundan sonra Tebrize varmistik  Tebriz kirmizi toprak demekmis, seneler sonra Hassan Sabah ve Hayyami anlatan bir kitapdan ogrendim  Tebriz, kirmizi topraklarin icinde bir kent  Ve hic anlayamadigim bir dille konusup duran insanlar  Arabasini kiraladigimiz sofor Tebriz den Tahrana bu saatlerde bir ucak oldugunu soyledi, ve bizi sehir icinde tur attirip dogruca hava alanina goturdu  Ona kalsa bu gece bizi Tebrizde misafir edecekti  Ama ben biran evvel Tahrana varmak istiyordum  Ucaga binip, Tahrana dogru yol aliyor olmak bir kez daha heyecanlandirdi beni  Ucakta surekli birseyler anons ediyorliyordu ve ben hic bir ise anlayamiyordum, sonunda hostes gelip basortunuzu cikarmayiniz dedigini, yolarkadasim tercume ettiginde, bana ne demek istedigini anladim  Ucak, Tahrana vardiginda diger yanimda oturan Iranli bey, Humeyni nin mezarini eli ile gosterdi  Gunes kizarmis ve aksam olmak uzereydi  devam edecek     | 
|   | 
|  | 
|  |