Prof. Dr. Sinsi
|
İstanbul Tarihi Eserler Ve Turistik Bilgiler
İstanbulun hemen her köşesi tarihi ve turistik özelliklere sahiptir Hepsini saymak, adeta mümkün değil gibidir En önemlilerinden bazıları şunlardır:
Surlar: İstanbulun meşhur surları tarihte dört defa yapılmıştır Surlar üzerinde 400 kule, 500 kapı bulunuyordu Kara surları 6800 m, Marmara surları 8000 m ve Haliç surları 5000 m idi Langa, Davutpaşa, Samatya, Narlıkapı, Yaldızlı, Yedikule, Belgrat, Silivrikapı, Sıgma, Mevlevihane, Topkapı, Sulukule, Edirnekapı, Kostantin, Eğrikapı, Ayvansaray, Balat, Fener, Yenikapı, Aiya, Yeni Aya, Cibali, Ayazma, Zindan, Balıkpazarı ve Yeni Cami kapıları surların meşhur kapılarıdır Marmara ve Haliç surlarının büyük kısmı yıkılmıştır Kara surlarının yarısından fazlası yıkık vaziyettedir Bir bölümü aslına uygun şekilde tamir ettirilmiştir
Anadolu Hisarı: Boğazın Anadolu yakasında Sultan Yıldırım Bayezid tarafından yaptırılmıştır Akça Hisar, Yeni Kale ve Güzelce Hisar isimleriyle anılmıştır Boğazın bekçisi durumunda olup, üç ana kuleden ibarettir
Rumeli Hisarı: Boğazın Rumeli yakasında Fatih Sultan Mehmed Han yaptırmıştır Kendisi ve paşalar taş taşıyarak inşaatta çalıştılar Hisarın planı Muhammed isminin yazılışı şeklindedir 17 kulesi vardır Yüksekliği 22 metredir Sanat ve mimari bakımında şaheserdir
Tekfur Sarayı: Edirnekapı, Kariye Camii yakınında olup, harabe halindedir Bizans dönemine aittir
Topkapı Sarayı: İstanbulun fethinden sonra Fatih Sultan Mehmed Han tarafından yaptırılmaya başlandı 1466da başlanan sarayın inşaası, 1478de bitirilmiştir 699 dekar yer kaplayan sarayın çeşitli bölümleri vardır Sarayın sahildeki saltanat kapısındaki kule ve önlerindeki toplar sebebiyle "Topkapı" denmiştir ( Topkapı Sarayı)
Dolmabahçe Sarayı: On dokuzuncu asırda dünyada yapılan sarayların en meşhûrudur Sarayın bulunduğu yer bir koy idi Sultan Birinci Ahmed Han ile Sultan İkinciOsman Han devirlerinde bu koy doldurularak burada Çinili Köşk ismiyle bir kasr yaptırıldı Daha sonra aynı yerde Sultan Üçüncü Selim tarafından Beşiktaş Sarayı yaptırıldı Sultan Abdülmecid Han bu sarayı yıktırarak 1851de Dolmabahçe Sarayını yaptırmaya başladı Yapımı beş sene süren bu sarayda 200 oda ve 8 büyük salon vardır Mermerleri, Marmara Adasından getirilmiştir Osmanlı sultanlarının Bayezid ve Topkapı saraylarından sonra oturdukları üçüncü yerdir ( Dolmabahçe Sarayı)
Çırağan Sarayı: Beşiktaşta deniz kıyısında Yıldız Parkının karşısındadır Sultan Abdülaziz Han 1871de yaptırmıştır Mermer işçiliğiyle meşhur olan saray, 1910da yanmıştır Günümüzde restore edilmiş ve turistik otel olarak kullanılmaktadır
Yıldız Sarayı: Beşiktaşta Yıldız Camiinin karşısındadır Sultan Abdülaziz Han 1866da yaptırmıştır Çok geniş bir koruluğun içinde yer alan saray, çeşitli köşklerden meydana gelmiştir Bayezid, Topkapı ve Dolmabahçe saraylarından sonra Osmanlı sultanlarının oturduğu dördüncü saraydır Sekiz sultana mesken olan bu saray, bir sanat abidesidir ( Yıldız Sarayı)
Beylerbeyi Sarayı: Boğaziçinin pırlantası olan bu saray Sultan Abdülaziz Han tarafından yaptırılmıştır Sarayın doğu duvarları ve iç yapısı çok süslemelidir Havuzlu salonu set biçiminde düzenlenmiş bahçesi ve değerli eşyaları ile meşhurdur ( Beylerbeyi Sarayı)
İbrahim Paşa Sarayı: Kanûni Sultan Süleymanın eniştesi İbrahim Paşanın düğün hediyesi olarak verdiği bu saray, daha sonraları kışla ve okul olarak kullanılmıştır Sultanahmed semtinde bulunan saray, son senelerde tamir edilip, Türk-İslam Eserleri Müzesi olmuştur
Eyüp Sultan Camii ve külliyesi: Fatih Sultan Mehmed Hanın emriyle 1453-1459 yılları arasında Eshab-ı kiramdan Ebû Eyyûb el-Ensarinin İstanbulu şereflendiren kabr-i şerifinin yanında yaptırılmıştır Külliye, cami, türbe, medrese, imaret ve çifte hamamdan meydana gelmektedir Çeşitli zamanlarda tamir görmüştür Senenin her gününde, bilhassa Ramazan ayında ziyaretçilerle dolup taşan, Türk milletince mukaddes tanınan bu türbe ve cami, yalnız İstanbulun değil, Türkiyenin hatta İslam dünyasının dini ziyaret merkezlerinden biridir
Fatih Camii ve külliyesi: Fatih Sultan Mehmed Han tarafından 1463-1471 seneleri arasında yaptırılmıştır Külliye; cami, medreseler, darüşşifa, tabhane, imaret, sıbyan mektebi, kitaplık, hamam, saraçlar çarşısı ve çeşitli türbelerden meydana gelmiştir Fatih külliyesi, İstanbul Üniversitesinin ilk çekirdeğidir Buradaki tetimme medreselerinde hazırlık dersleri görüldükten sonra, medresede yüksek tahsil yapılırdı Klasik Osmanlı külliyelerinin öncüsüdür Çeşitli zamanlarda tamir görmüştür Kütüphanesinde Osmanlı devrine ait el yazma ve basma 10 000 eser vardır Bu eserler bugün Süleymaniye Kütüphanesinde okuyucuya açıktır
Mahmud Paşa Camii ve külliyesi: Mahmudpaşa semtinde sadrazam Mahmûd Paşa tarafından yaptırılmıştır Cami, türbe, hamam, medrese, sıbyan mektebi, mahkeme, çarşı ve imaretten meydana gelmiştir Çeşitli zamanlarda tamir gören külliyenin günümüze sadece cami, türbe, han, medresenin dersanesi ve hamamının bir bölümü ulaşmıştır
Mihrimah Sultan Camii ve külliyesi: Edirnekapıda Kanûni Sultan Süleyman Hanın kızı Mihrimah Sultan tarafından Mimar Sinana yaptırılmıştır Cami medrese, sıbyan mektebi, hamam, türbeden ve dükkanlardan meydana gelmiştir 1894 zelzelesinde zarar görmüş ve tamir edilmiştir
Sultan Selim Camii ve külliyesi: Haliçe bakan bir tepe üzerinde 1522de yapılmıştır Cami inşaatını Yavuz Sultan Selim Han başlatmış, oğlu Kanûni Sultan Süleyman tamamlatmıştır Külliye; cami, tabhane, imaret, sıbyan mektebi, hamam, türbe ve medreseden meydana gelmiştir Medrese, imaret ve Ayşe Hatun türbesi yıkılmıştır Diğer kısımları günümüze kadar gelmiştir Caminin kıble istikametinde Yavuz Sultan Selim Hanın türbesi vardır
Haseki Camii ve külliyesi: Aksaraydan Silivrikapıya giden cadde üzerindedir 1551de Haseki Hurrem Sultan tarafından Mimar Sinana yaptırılmıştır Külliye; cami, medrese, sıbyan mektebi, imaret, darüşşifa ve çeşmeden meydana gelmiştir Darüşşifa, dispanser olarak kullanılmaktadır Sultan Birinci Ahmed 1612de camiyi genişletmiştir
Davûtpaşa Camii ve külliyesi: Davutpaşa semtindedir 1485te Fatih Sultan Mehmed Han ve Sultan İkinci Bayezid devri vezirlerinden Davud Paşa yaptırmıştır Külliye, cami, medrese, türbe, imaret, sıbyan mektebi, mahkeme, çeşme ve hamamdan meydana gelmiştir Medrese yıkık vaziyettedir Zaviyeli camiler planındadır 1984 zelzelesinde imaret, mahkeme ve mektep kısmı yıkılmıştır
Kara Ahmed Paşa Camii ve külliyesi: Topkapıda, Kanûni Sultan Süleymanın sadrazamlarından Kara Ahmed Paşa tarafından Mimar Sinana yaptırılmıştır Külliye, cami, medrese ve sıbyan mektebinden meydana gelmektedir Medrese odaları U biçiminde caminin avlusunda dizilmiştir Sıbyan mektebi caminin biraz uzağındadır
İbrahim Paşa Camii ve külliyesi: Silivrikapıda Sadrazam İbrahim Paşa tarafından 1551de Mimar Sinana yaptırılmıştır Geniş bir avlu içinde cami, türbe, sıbyan mektebi, hamam, şadırvan ve çeşmeden meydana gelmektedir Kapılardaki ahşap geometrik geçme ve fildişi kakma işçiliği çok güzeldir Şadırvan, cami, türbe, çeşme dışındaki kısım yıkılmıştır
Hekimoğlu Ali Paşa Camii ve külliyesi: Davutpaşa semtinde, Hekimbaşı Nuh Efendinin oğlu ve Sultan Birinci Mahmûd Hanın sadrazamlarından Ali Paşa tarafından 1734te yaptırılmıştır Külliye, kütüphane, zaviye, türbe, sebil ve çeşmeden meydana gelmiştir Devrinin güzel çinileri ile süslüdür 1830da tamir görmüştür
Cerrahpaşa Camii ve külliyesi: Cerrahpaşa semtinde saray cerrahı iken sadrazam olan Mehmed Paşa tarafından 1593te yaptırılmıştır Mimarı Davûd Ağadır Cami, medrese, türbe, hamam, çeşmeden meydana gelen külliyeden sadece hamam günümüze ulaşmamıştır 1958-1960 arasında tamir görmüştür
Amcazade Hüseyin Paşa Camii ve külliyesi: Fatihte Saraçhane başında Amcazade Hüseyin Paşa tarafından yaptırılmıştır Külliye cami, medrese, kütüphane, çeşme, dükkanlardan meydana gelmiştir Medresenin önem kazandığı külliyelerin örneklerindendir Bütün yapılar bir avlu duvarı içine alınmıştır
Zal Mahmûd Paşa Camii ve külliyesi: Eyüpte vezirlerden Zal Mahmûd Paşa ile eşi Şah Sultan tarafından 16 asır ortalarında Mimar Sinana yaptırılmıştır Cami, iki medrese, türbe ve çeşmeden meydana gelen küçük bir külliyedir Planı değişik ve ilgi çekicidir
Koca Mustafa Paşa Camii ve külliyesi: Cerrahpaşa semtindedir Sultan İkinci Bayezidin sadrazamı Koca Mustafa Paşa tarafından Haghios Andreas Kilisesi camiye çevrilerek kurulmuştur Ekmekçizade Ahmed Paşa bazı ilaveler yaptırmıştır Külliye, cami, tekke, şadırvan, medrese ve imaretten meydana gelmiştir
Mihrimah Sultan Camii ve külliyesi: Üsküdar iskele meydanındadır İskele Camii de denir Kanûni Sultan Süleyman Hanın kızı Mihrimah Sultan tarafından Mimar Sinana yaptırılmıştır Külliye; cami, medrese, sıbyan mektebi, imaret, hamam, kervansaray, ambar, muvakkithane, çeşme ve türbeden meydana gelmektedir Bunlardan cami, türbe, medrese, sıbyan mektebi, çeşme ve hamam sağlamdır Medrese, sağlık merkezi; sıbyan mektebi ise çocuk kitaplığı olarak kullanılmaktadır
Eski Valide Sultan Camii ve külliyesi: Üsküdar Toptaşındadır Sultan İkinci Selim Hanın eşi ve Sultan Üçüncü Murad Hanın annesi Nurbanû Valide Sultan tarafından 1577-1583 arasında Mimar Sinana yaptırılmıştır Külliye, cami, medrese, darüşşifa, kervansaray, tabhane, imaret ve darulkurradan meydana gelmiştir Caminin içi çini ve tahta oymalarla süslüdür
Şemsi Paşa Camii ve külliyesi: Şemsipaşa semtinde, deniz kıyısındadır Kanûni Sultan Süleymanın vezirlerinden Şemsi Paşa, Mimar Sinana yaptırmıştır Külliye, cami, türbe ve medreseden meydana gelmiştir Medrese 1953ten beri kütüphane olarak kullanılmaktadır
Çinili Camii ve külliyesi: Üsküdarda Toptaşı semtindedir Kösem Mahpeyker Sultan tarafından 1640ta Mimar Kasım Ağaya yaptırılmıştır Külliye; cami, medrese, sıbyan mektebi, çeşme, şadırvan, sebil, çifte hamam ve mezarlıktan meydana gelmiştir Cami duvarları beyaz üstüne çeşitli renkte çiçek motifi çinilerle süslüdür
Yeni Valide Camii ve külliyesi: Üsküdar iskelesi meydanının güneyindedir 1708-1710 arasında Sultan Üçüncü Ahmed Hanın annesi Gülnuş Emetullah Sultan tarafından yaptırılmıştır Külliye; cami, sıbyan mektebi, muvakkithane, imaret, çeşme, türbe ve dükkanlardan meydana gelmektedir 1964te tamir görmüştür
Beylerbeyi Camii ve külliyesi: Beylerbeyi iskelesinin ilerisinde, deniz kıyısındadır Sultan Birinci Abdülhamid Han tarafından yaptırılmıştır Mimarı Mehmed Tahir Ağadır Külliyesinde; cami, sıbyan mektebi, imaret, hamam, muvakkithane ve çeşme bulunmaktadır Muvakkithane ve çeşme Sultan İkinci Mahmûd Han tarafından eklenmiştir 1984de geçirdiği yangın yüzünden caminin kubbesi çöktü Eskisine uygun olarak yeniden tamir edildi Diğer ismi Hamid-i Evvel Camiidir
Süleymaniye Camii ve külliyesi: Kanûni Sultan Süleyman Han tarafından 1549-1556 arasında Mimar Sinana yaptırılmıştır Külliye; cami, dört medrese, türbeler, türbedar dairesi, darülhadis, darüttıp, darüşşifa, bimarhane, darülkurra, sıbyan mektebi, imaret, konukevi, han, hamam, kütüphane ve birçok dükkandan meydana gelmektedir Cami dış görünüşü ve iç süslemeleri ile Türk mimarlık sanatının şaheseri ve dünyanın başta gelen bir sanat abidesidir Kütüphanesinde bulunan 53 332 el yazma, 25 673 basma eser Cumhûriyet devri öncesine aittir ( Süleymaniye Camii)
Şehzade Camii ve külliyesi: Şehzadebaşı semtindedir Kanûni Sultan Süleyman Han tarafından 22 yaşında ölen oğlu Şehzade Mehmed hatırası için 1543-1548 arasında Mimar Sinana yaptırılmıştır Külliye; cami, medrese, imaret, tabhane, fırın ve türbeden meydana gelmiştir Medrese, kız öğrenci yurdu, tabhane ise Vefa Lisesinin laboratuvarı olarak kullanılmaktadır
Yeni Valide Camii ve külliyesi: Eminönü meydanındadır Sultan Üçüncü Mehmedin annesi Safiye Sultanın emri ile 1597de temelleri atılan caminin yapımıÜçüncü Mehmed Hanın ölümü üzerine elli sene durdu Sultan Dördüncü Mehmed Hanın annesi Hadice Turhan Sultan tamamlattı ve 1633te ibadete açıldı Külliye; cami, hünkarkasrı, darülkurra, sıbyan mektebi, arasta, sebil, çeşme ve kütüphaneden meydana gelmiştir Hünkarkasrı günümüzde müze olarak kullanılmaktadır
Sultan Ahmed Camii ve külliyesi: Sultan Ahmed meydanında, Sultan Birinci Ahmed Han tarafından 1609-1616 arasında Mimar Sedefkar Mehmed Ağaya yaptırılmıştır Külliye; cami, hünkarkasrı, sıbyan mektepleri, medrese, arasta, darüşşifa, tabhane, imaret ve türbelerden meydana gelmektedir Caminin içi 21 043 çini ile süslüdür Batılılar bu camiye, Mavi Cami demektedirler Altı minaresi vardır ( Sultan Ahmed Camii)
Bayezid Camii ve külliyesi: Bayezid Meydanında Sultan İkinci Bayezid tarafından 1501-1506 arasında yaptırılmıştır Külliye; cami, mektep, türbeler, tabhane, kervansaray, medrese ve hamamdan ibarettir Günümüzde medrese, Belediye Kitaplığı, imaret, Bayezid Devlet Kitaplığı olarak kullanılmaktadır Kütüphanesinde 240 500 basma ve 10 698 el yazması eser vardır
Nûruosmaniye Camii ve külliyesi: Kapalıçarşının kuzeyindedir Külliyenin inşasına Birinci Mahmûd Han başlamış, 1755te Üçüncü Osman devrinde tamamlanmıştır Külliye; cami, medrese, imaret, kütüphane, sebil, çeşme ve dükkanlardan meydana gelmiştir Asıl adı Nûr-ı Osmanidir Kütüphanesinde 10 000 el yazması ve 6000 basma eser vardır
Laleli Camii ve külliyesi: Laleli semtinde, Ordu Caddesi üzerindedir Sultan Üçüncü Mustafa Han tarafından 1759-1763 arasında Mimar Mehmed Tahir Ağaya yaptırılmıştır Barok üslûbunda yapılmış olan külliye; cami, sebil, türbe, mumhane, sipahiler hanı, çarşı, çeşme ve muvakkıthaneden meydana gelmiştir Medrese günümüze ulaşmamıştır
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camii ve külliyesi: Çarşıkapıdadır Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa külliyesinin inşaatını 1681de başlatmıştır 1690da oğlu Damad Ali Paşa tarafından tamamlanmıştır Külliye; cami, medrese, sıbyan mektebi, sebil ve türbeden meydana gelmektedir Taş işçiliği, oymacılık ve dökümcülük sanatı bakımından şaheserdir Külliye 1960da tamir edilmiştir
Sokullu Mehmed Paşa Camii ve külliyesi: Sultan Ahmed Meydanının alt yanındadır Sadrazam Mehmed Paşa adına hanımı İsmihan Sultan tarafından 1572de Mimar Sinana yaptırılmıştır Külliye; medrese, cami, tekke ve şadırvandan meydana gelmektedir Orta kapısı, mihrabı ve minber kapısı üstlerinde birer Hacer-ül-Esved taşı parçaları vardır
Atik Ali Paşa Camii ve külliyesi: Çemberlitaşta Sultan İkinci Bayezidin sadrazamlarından Ali Paşa 1497de yaptırmıştır Külliye; cami, medrese, sıbyan mektebi, imaret, türbe, çeşme ve elçi hanından meydana gelmektedir Elçi hanı ve imaret yıkılmış, medrese ilk yapıldığı şeklini kaybetmiştir
Köprülü Mehmed Paşa Camii ve külliyesi: Divanyolunda Sadrazam Köprülü Mehmed Paşa tarafından 1661de yaptırılmıştır Külliye; cami, medrese, türbe, çeşme, sebil, kitaplık, han ve dükkanlardan meydana gelmekte olup, geniş bir yer kaplamaktadır
Kılıç Ali Paşa Camii ve külliyesi: Tophane Meydanında donanma komutanı Kılıç Ali Paşa tarafından 1580de Mimar Sinana yaptırılmıştır Cami, medrese, hamam, türbe ve sebilden meydana gelen külliye çeşitli zamanlarda tamir görmüştür Medrese kısmı Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından kullanılmaktadır
Çorlulu Ali Paşa Camii ve külliyesi: Çarşıkapıda Divanyolu Caddesi üzerindedir 1708de Çorlulu Ali Paşa tarafından yaptırılmıştır Külliye; medrese, cami, kütüphane ve şadırvandan meydana gelmiştir Külliyenin mimarisi ve kalem işlerinde Barok üslûbunun etkisi görülür
Damad İbrahim Paşa Camii ve külliyesi: Şehzadebaşında Nevşehirli Damad İbrahim Paşa tarafından 1720de yaptırılmıştır Külliye; cami, medrese, sebil, kütüphane ve mezarlıktan meydana gelmektedir Külliyenin kalem işi süslemeleri Lale Devri özelliklerini göstermektedir
Ayasofya Camii ve külliyesi: Bizanslılar devrinde M S 326 veya 360 senesinde yapılan ve 4 defa yenilenen Ayasofya kilisesi İstanbulun fethi üzerine camiye çevrilmiştir Mihrap, minber, 4 minare, imaret, medrese, sıbyan mektebi, muvakkıthane, şadırvan, mahfil, türbeler, kütüphane, sebiller, top kandilleri, saltanat kapısı ilave edilerek, külliye meydana getirilmiştir 1935te müze haline getirilen cami, halen müze olarak kullanılmaktadır Kütüphanesinde 5275 eski eser vardır
Hırka-ı Şerif Camii: Fatih Atikali semtindedir Sultan Abdülmecid Han tarafından 1850de yaptırılmıştır Planı, Peygamber efendimizin, Veysel Karani hazretlerine hediye ettiği mübarek Hırka-i şeriflerinin ziyaretine ve muhafazasına uygun olarak yapılmıştır Mihrap ve minber al somaki mermerdendir
Aziz Mahmûd Hüdayi Camii: Üsküdarda Hüdai sokağındadır 1855te Sultan Abdülmecid Han tarafından yaptırılmıştır Yanında büyük alim Aziz Mahmûd Hüdayi hazretlerinin ve yakınlarının türbe ve kabirleri vardır
Selimiye Camii: Selimiye kışlası karşısındadır Sultan Üçüncü Selim Han tarafından 1803te yaptırılmıştır Caminin içi mermer, ağaç oyma ve nakış işçiliği bakımından zengindir Yanında okul, muvakkıthane ve hamam vardır
Rüstem Paşa Camii: Eminönünde Hasırcılar Çarşısında sadrazam Rüstem Paşa tarafından 1560ta Mimar Sinana yaptırılmıştır Altında 16 dükkan bulunan cami, Osmanlı çini mimarisinin en zengin örneklerindendir
Hamidiye (Yıldız) Camii: Beşiktaşta Yıldız Sarayı yakınında Sultan İkinci Abdülhamid Han tarafından 1886da yaptırılmıştır Planını ve süslemelerinden bir bölümünü sultan bizzat kendisi yapmıştır İkinci Abdülhamid Han, Cuma namazlarını ve bayram namazlarını burada kılar ve muayede denilen bayramlaşma burada yapılırdı
Dolmabahçe Camii: Dolmabahçe Sarayının yan tarafında Bezm-i Âlem Valide Sultan tarafından yapımı başlatılmış, 1852de Sultan Abdülmecid Han tarafından tamamlanmıştır Cami ampir ve barok mimarisinin karışımıdır Aşırı süslemesi ile ilgi çekmektedir
Ortaköy (Büyük Mecidiye) Camii: Ortaköy İskelesi yakınındadır Sultan Abdülmecid Han tarafından 1853te yaptırılmıştır Çeşitli zamanlarda tamir görmüştür Barok mimari tarzına göre yapılmıştır
Teşvikiye Camii: Şişli Teşvikiyede Sultan Abdülmecid Han tarafından 1854te yaptırılmıştır Son devir Osmanlı mimari özelliklerini taşıyan caminin tavanı renkli nakışlarla süslüdür
Nusretiye Camii: Tophanede Sultan İkinci Mahmûd Han tarafından 1826da imar ettirilmiştir Bu caminin yerinde Sultan Üçüncü Selimin yaptırdığı Tophane-i amire Arabacılar Kışlası Camii vardı Bu cami yanınca yerine Nusretiye Camii inşa edilmiştir Cami, Barok üslûba göre yapılmıştır Caminin iç duvarlarındaki Amme sûresini meşhur hattat Rakım Efendi yazmıştır 1955-1958 arasında tamir görmüştür
Valide Camii: Aksarayda Sultan Abdülaziz Hanın annesi Pertevniyal Valide Sultan tarafından 1869-1871 arasında yaptırılmıştır Camide gotik, klasik ve Hint mimari üsluplarının tesiri görülür
Emirgan Camii: Boğaziçinde Emirgan semtindedir Sultan Birinci Abdülhamid Han tarafından 1782de yaptırılmıştır Caminin yanında Hünkar Dairesi bulunmaktadır Köşesindeki muvakkıthane, Sultan Abdülmecid Han tarafından yaptırılmıştır
Arap Camii: İstanbulun fethi için 714te gelen hazret-i Mesleme tarafından Beyoğlu semtinde Haliç kenarında yaptırılmıştır Emevi ordusu Şama geri dönünce, Dominiken rahipleri burasını kilise haline getirdiler ise de, Dördüncü Murad Han zamanında tekrar camiye çevrilmiştir Sultan Birinci Mahmûd Hanın annesi Saliha Sultan, bu camiye şadırvan ve ilaveler yaptırmıştır
Bali Paşa Camii: Fatihte Bali Paşa Caddesi üzerindedir 1504te İkinci Bayezid Hanın kızı Hüma Hatun tarafından eşi Sadrazam Bali Paşa adına yaptırılmıştır 1894 zelzelesinde çöken kubbesi 1939da Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından tekrar yaptırılmıştır Tek şerefeli minaresi sağdadır Kesme taştandır
Ağa Camii: Beyoğlu İstiklal Caddesi üzerinde olup, 1597de Hüseyin Ağa tarafından yaptırılmıştır Tek kubbeli olan caminin saçakları işlemelidir İç duvarlar mavi, pencere içleri yeşil Kütahya çinileriyle kaplıdır Mihrabı taştan, minberi ise oymalı tahtadır
Cihangir Camii: Fındıklı sırtlarında Boğaza nazır bir tepe üzerindedir Kanûni Sultan Süleyman tarafından oğlu Şehzade Cihangir adına 1559da Mimar Sinana yaptırılmıştır Altı yangın geçiren cami, 1889da İkinci Abdülhamid Han tarafından yeniden yaptırılmıştır İki minaresi olan cami barok uslûbundadır
Fındıklı Camii: Fındıklıda deniz kıyısında İstanbul kadısı Molla Mehmed Çelebi tarafından 1589da Mimar Sinana yaptırılmıştır Sanat değeri çok yüksektir
İskender Paşa Camii: Fatihte Sofular Mahallesindedir Sultan İkinci Bayezid Hanın vezirlerinden İskender Paşa tarafından 1505te yaptırılmıştır Çeşitli dönemlerde tamir görmüştür Terkim Mescidi de denir
Ayazma Camii: Üsküdarda Kızkulesi karşısında tepe üzerinde Sultan Üçüncü Mustafa Han tarafından 1760ta yaptırılmıştır Hünkar mahfilinin duvarları İtalyan çinileri ile kaplıdır Bahçesinde birçok kabir vardır
Mümin gönüllerinin feyz alıp huzur bulduğu İstanbul camileri yerli ve yabancı ressamlar ile fotoğrafçılara da en nefis manzaraları sunmaktadır Şairlerin gönüllerini coşturan bu muhteşem abide eserler için Türk edebiyatında yüzlerce şiir yazılmıştır Bunlardan Yahya Kemal Beyatlının aşağıdaki şiiri, İstanbul camilerini en iyi anlatanlardan biridir
SÜLEYMÂNİYEde BAYRAM SABAHI
Artarak gönlümün aydınlığı her saniyede,
Bir mehabetli sabah oldu Süleymaniyede
Kendi gök kubbemiz altında bu bayram saati,
Dokuz asrında bütün halkı, bütün memleketi
Yer yer aksettiriyor mavileşen manzaradan,
Kalkıyor tozlu zaman perdesi her an aradan
Gecenin bitmeğe yüztuttuğu andan beridir,
Duyulan gökte kanad, yerde ayak sesleridir
Bir geliş var! Ne mübarek, ne garib alem bu!
Hava boydan boya binlerce hayaletle dolu 
Her ufuktan bu geliş eski seferlerdendir;
O seferlerle açılmış nice yerlerdendir
Bu sükûnette karıştıkça karanlıkla ışık,
Yürüyor, durmadan, insan ve hayalet karışık;
Kimi gökten, kimi yerden üşüşüp her kapıya,
Giriyor, birbiri ardınca, ilahi yapıya
Tanrının mabedi her bir tarafından doluyor,
Bu saatlerde Süleymaniye tarih oluyor
Ordu-milletlerin en çok döğüşen, en sarpı
Adamış sevdiği Allahına bir böyle yapı
En güzel mabedi olsun diye en son dinin
Budur öz şekli hayal ettiği mimarinin
Görebilsin diye sonsuzluğu her yerden iyi,
Seçmiş İstanbulun ufkunda bu kudsi tepeyi;
Taşımış harcını gazileri, serdarıyle,
Taşı yenmiş nice bin işçisi, mimariyle
Hür ve engin vatanın hem gece, hem gündüzüne,
Uhrevi bir kapı açmış buradan gökyüzüne,
Ta ki geçsin ezeli rahmete rûh orduları 
Bir neferdir bu zafer mabedinin mimarı
Ulu mabed! Seni ancak bu sabah anlıyorum;
Ben de bir varisin olmakla bugün mağrûrum;
Bir zaman hendeseden abide zannettimdi;
Kubben altında bu cumhûra bakarken şimdi,
Senelerden beri rüyada görüp özlediğim
Cedlerin mağfiret iklimine girmiş gibiyim
Dili bir, gönlü bir, imanı bir insan yığını
Görüyor varlığının bir yere toplandığını;
Büyük Allahı anarken bir ağızdan herkes
Nice bin dalgalı tekbir oluyor tek bir ses;
Yükselen bir nakaratın büyüyen velvelesi,
Nice tuğlarla karışmış nice bin at yelesi!
Gördüm ön safta oturmuş nefer esvaplı biri
Dinliyor vecd ile tekrar alınan tekbiri;
Ne kadar saf idi siması bu mümin neferin!
Kimdi? Banisi mi, mimarı mı ulvi eserin?
Ta Malazgird ovasından yürüyen Türkoğlu
Bu nefer miydi? Derin gözleri yaşlarla dolu,
Yüzü dünyada yiğit yüzlerinin en güzeli
Çok büyük bir işi görmekle yorulmuş belli;
Hem büyük yurdu kuran hem koruyan kudretimiz,
Her zaman varlığımız, hem kanımız hem etimiz;
Vatanın hem yaşayan varisi hem sahibi o,
Görünür halka bu günlerde teselli gibi o,
Hem bu toprakta bugün, bizde kalan her yerde,
Hem de çoktan beri kaybettiğimiz yerlerde
Karşı dağlarda tutuşmuş gibi gül bahçeleri,
Koyu bir kırmızılık gökten ayırmakta yeri
Gökte top sesleri var, belli, derinden derine;
Belki yüzlerce şehir sesleniyor birbirine
Çok yakından mı, bu sesler, çok uzaklardan mı?
Üsküdardan mı? Hisardan mı? Kavaklardan mı?
Bursadan, Konyadan, İzmirden, uzaktan uzağa,
Çarpıyor birbiri ardınca o dağdan bu dağa;
Şimdi her merhaleden, ta Bayezidden, Vandan,
Aynı top sesleri bir bir geliyor her yandan
Ne kadar duygulu, engin ve mübarek bu seher!
Kadın erkek ve çocuk, gönlü dolanlar, yer yer,
Dinliyor hepsi büyük hatıralar rüzgarını,
Çaldıran topları ardınca Mohaç toplarını
Gökte top sesleri, bir bir, nerelerden geliyor?
Mutlaka her biri bir başka zaferden geliyor
Kosovadan, Niğboludan, Varnadan, İstanbuldan 
Anıyor her biri bir vakayı heybetle bu an;
Belgraddan mı? Budin, Eğri ve Uyvardan mı?
Son hudutlarda yücelmiş sıradağlardan mı?
Deniz ufkunda bu top sesleri nereden geliyor?
Barbaros, belki, donanmayla seferden geliyor!
Adalardan mı? Tunusdan mı, Cezayirden mi?
Hür ufuklarda donanmış iki yüz pare gemi
Yeni doğmuş aya baktıkları yerden geliyor;
O mübarek gemiler hangi seherden geliyor?
Ulu mabedde karıştım vatanın birliğine,
Çok şükür Allaha, gördüm, bu saatlerde yine
Yaşayanlarla beraber bulunan ervahı
Doludur gönlüm ışıklarla bu bayram sabahı
YAHYÂ KEMÂL BEYATLI
Eyüp Sultan Türbesi: Eyüp Sultan Camii karşısında olup, 1458de Fatih Sultan Mehmed Han tarafından yaptırılmıştır Bu türbede Resûlullah efendimizin mihmandarı Halid bin Zeyd Ebû Eyyûb el-Ensari hazretlerinin mübarek kabr-i şerifleri vardır Türbeye Sultan Birinci Ahmed, Sultan Üçüncü Ahmed, Sultan Üçüncü Selim ve Sultan İkinci Mahmûd ekler yaptırmış ve değerli eşyalar koymuşlardır Türbe, küfeki taşından yapılmış olup, sekiz köşeli ve tek kubbelidir
Abdülfettah-ı Bağdadi Akri Türbesi: Üsküdarda Bağlarbaşı ile Karacaahmed arasındaki ana cadde üzerinde Kartal Baba Camii karşısındadır İslam evliya ve alimlerinin en büyüklerinden hazret-i Halid-i Bağdadinin talebelerinden olup, İstanbul halkını irşad ile görevlendirdiği halifesidir Türbesinin üzeri açıktır
Aziz Mahmûd Hüdayi Türbesi: Üsküdarda aynı isimle anılan caminin bahçesindedir Büyük alim Aziz Mahmûd Hüdai hazretlerinin kabr-i şerifi buradadır Türbenin kabirleri yanında akrabalarının ve halifelerinin kabirleri vardır ( Aziz Mahmûd Hüdai)
Murad-ı Münzavi Türbesi: Eyüb Nişancasında Münzavi Camii karşısındadır İstanbulda medfûn bulunan en büyük üç evliyadan biri olan Murad-ı Münzavi hazretlerinin kabr-i şerifi buradadır Yıkılmak üzere olan türbe 1992 yılında Hak-Yol Vakfı tarafından restore edilmiştir
Mehmed Emin Tokadi Türbesi: Unkapanına inen cadde ile Zeyrek yokuşunun kesiştiği tepe üzerinde, Soğukkuyu Piri Paşa Medresesi kabristanında, üstü açık türbedir Evliyanın meşhurlarından olan Mehmed Emin Tokadi hazretleri medfûndur
Fatih Sultan Mehmed Türbesi: Fatih Camiinin avlusunda, kıble yönündedir Fatih Sultan Mehmed Han medfundur Sekizgen planlı ve tek kubbelidir Çeşitli zamanlarda tamir görmüştür
Yavuz Sultan Selim Türbesi: Yavuz Selim Camiinin kıble istikametinde ve mihrabın önündedir Türbede Yavuz Sultan Selim medfundur Sandukasının üzerinde, Mısır Seferi dönüşünde şeyhülislam İbn-i Kemalin atının ayağından sıçrayan çamurlu kaftanı vardır Bu türbenin yanında Osmanlı sülalesine ait altı türbe vardır
Kanûni SultanSüleyman Türbesi: Süleymaniye Camiinin bahçesindedir Mimar Sinan tarafından 1566da yapılmıştır Sekiz köşeli ve kubbelidir İçinde üçü padişahlara ait olmak üzere yedi sanduka vardır
Emir Buhari Türbesi: Fatih ilçesi, Emir Buhari sokağındadır Kesme taştan kubbeli bir yapıdır Ubeydullah-ı Ahrar hazretlerinin talebelerinden Emir Ahmed Buhari medfundur Darüsseade Ağası Cevher Ağa yaptırmıştır
Sultan İkinci Mahmûd Türbesi: Divanyolundadır Sultan Abdülmecid 1840ta babası İkinci Mahmûd Han için yaptırmıştır Sekiz köşeli, tek kubbeli bir yapıdır İçinde on bir sanduka vardır İkinci Mahmûd Han, Abdülaziz Han, İkinci Abdülhamid Han ve yakınları medfundur
Sümbül Efendi Türbesi: Koca Mustafa Paşa Camiinin önündeki mezarlıktadır On dokuzuncu asrın başlarında yaptırılmış olup, şehrin önemli ziyaret yerlerindendir Büyük alim Sümbül Efendi ve serasker Rıza Paşa medfundur
Merkez Efendi Türbesi: Topkapı semtinde Merkez Efendi Mezarlığının arkasındadır Önemli ziyaret yerlerindendir Büyük alim Merkez Efendinin sedef kakmalı parmaklıkla çevrili sandukası bulunmaktadır
Zenbilli Ali Efendi Türbesi: Zeyrek Yokuşu başında yaptırdığı mescid ve mektebin yanındadır Çok büyük bir zat olan Zenbilli Ali Efendi 23 sene şeyhülislamlık makamında bulunmuştur
Barbaros Hayreddin Paşa Türbesi: Beşiktaş meydanındadır Mimar Sinan yaptırmıştır Sekiz köşeli ve tek kubbelidir Barbaros Hayreddin Paşanın sandukası bulunur Denizlerin evliyası ve büyük Türk denizcisi, Preveze Savaşının muzaffer amirali Barbaros, devrin bütün denizlerinde Osmanlı donanmasını hakim kılan bir kahramandır
Sokullu Mehmed Paşa Türbesi: Eyüp, Camikebir caddesinde olup, 1579da Mimar Sinan tarafından yapılmıştır Türbede bulunan üç sıra halinde 17 sandukada, Sokullu Mehmed Paşa, eşi İsmihan sultandan doğma İbrahim Paşa, Sadrazam Lala Mehmed Paşa ve Sokullu Mehmed Paşanın yakınları yatmaktadır
Ebüssüûd Efendi Türbesi: Sokullu Mehmed Paşa türbesinin karşısındadır Büyük alim ve şeyhülislam Ebüssüûd Efendi ve yakınlarının kabirleri vardır
Hazret-i Yûşa Türbesi: İstanbul Boğazının Anadolu Kavağı ile Beykoz arasında Yûşa Tepesindedir Yûşa aleyhisselamın mübarek kabirlerinin Halep, Nablus, Gaziantep ve Bağdatta olduğu rivayetleri de vardır Buradaki kabrin ona ait olduğu kesin değildir Hazret-i Yûşa, hazret-i Mûsa aleyhisselamın kızkardeşinin oğludur ve ölümünden sonra, ona halef olmuş bir peygamberdir İstanbuldaki makamı çok ziyaret edilen bir yerdir
Telli Baba Türbesi: Rumeli Kavağı yolu üzerindedir Çok ziyaret edilen bir türbedir
İbn-i Kemal PaşaTürbesi: Edirnekapı Mezarlığında üstü açık bir türbedir Kanûni devri şeyhülislamlarından büyük alim İbn-i Kemal Paşa medfundur Müftiyüs-Sekaleyn ismi ile meşhur olup, insan ve cinlere fetva verirdi
Gazi Osman Paşa Türbesi: Fatih Camii bahçesindedir Sultan Mehmed Reşad Han tarafından yaptırıldı 1877-1878 Osmanlı-Rus harbinde Plevneyi kahramanca savunan Gazi Osman Paşa medfundur Dört köşeli ve tek kubbelidir
Rüstem Paşa Medresesi: Cağaloğlunda Rüstem Paşa tarafından 1550de Mimar Sinana yaptırılmıştır Dış duvarları sekiz köşelidir Avlu çevresinde 22 oda ve bir dershane-mescid vardır Medrese mimarisinde orjinal bir denemedir
Koca Sinan Paşa Medresesi: Divanyolundadır 1594te yapılmıştır Bağımsız medrese yapılarının güzel örneklerindendir Dilim kemerli medrese, günümüzde İktisat Fakültesi olarak kullanılmaktadır
Gazanfer Ağa Medresesi: Sarachanede Bozdoğan kemeri yanındadır 1599da yaptırılmış olup, bağımsız medreselerin orjinal örneklerindendir 14 taş odası vardır Günümüzde belediye müzesi olarak kullanılmaktadır
Hasan Paşa Medresesi: Bayezidde Mimar Çelebi Mustafa tarafından 1745te yapılmıştır Barok üslupla yapılan ilk örneklerdendir En önemli özelliği iki katlı olmasıdır Alt katta dükkanlar vardır Günümüzde Türkiyat Enstitüsü olarak kullanılmaktadır
Galata Mevlevihanesi: Galata Tünel Meydanındadır İstanbulda bulunan Mevlevi tekkelerinin en büyüğüdür Kulekapısı Mevlevihanesi olarak da bilinir 1491de İkinci Bayezid Hanın vezirlerinden İskender Paşa tarafından yaptırılmıştır Çeşitli zelzele ve yangınlarda zarar gören tekke birçok defa tamir edilmiştir Günümüzde Divan Edebiyatı Müzesi olarak kullanılmaktadır Müzede birçok divan şairinin eserlerinden örnekler yer alır
Bereketzade Çeşmesi: Galata semtinde Bereketzade Camii yanında olup, 1467de Fatihin müezzini Bereketzade yaptırmıştır İstanbuldaki en eski Osmanlı çeşmelerinden biridir Saliha Sultan tarafından tamir edilmiştir
Bezm-i Âlem Valide Sultan Çeşmesi: Beşiktaş-Maçka arasında Spor Caddesi üzerindedir Sultan Abdülmecid Han tarafından 1839da annesi hayrına yaptırılmıştır Üzerindeki kabartma süsler ve çeşitli motiflerin sanat değeri büyüktür
Üçüncü Ahmed (Sultan Ahmed) Çeşmesi: Ayasofya Camii yanındadır Üçüncü Sultan Ahmed Han adına, İbrahim Paşa 1728de Başmimar Mehmed Ağaya yaptırmıştır Sanat değeri çok büyüktür
Alman Çeşmesi: Sultanahmed Meydanında Birinci Ahmed Hanın türbesinin karşısındadır Alman İmparatoru II Wilhelmin 1898de İstanbula ikinci gelişinin bir hatırası olarak 1900de Şecer-i Vakvak adlı çınarın yerine yapılmıştır Sekiz dilimli ve kemerli kubbesi vardır
Tophane Çeşmesi: Tophane semtinde Kılıç Ali Paşa Camiinin yanındaki meydandadır Birinci Mahmûd Hanın annesi Saliha Sultana bir hediye olarak 1732de yaptırılmıştır Çok süslü olan çeşme Türk rokoko üslûbundadır
Kapalıçarşı: Nûruosmaniye, Bayezid, Mahmûdpaşa ve Mercan camilerinin çevrelediği 30 700 m2lik bir yer kaplayan üstü kubbe ve kemerlerle örtülü büyük bir çarşıdır İlk defa 1461de Fatih devrinde, sonra Kanûni devrinde ahşap olarak yapıldı 1651, 1710 ve 1825 yangınları ile 1894 zelzelesinden sonra Sultan İkinci Abdülhamid Han bugünkü kagir biçimiyle 1890-1894te yaptırdı 8i büyük 18 kapısı, 65 sokak, 400 dükkan, 20 han, 1 okul, 1 cami, 1 mescid, 1 kitaplık, 7 çeşme, 1 dolaplı kuyu, 1 acı akarsu, şadırvan ve 1 sebil bulunmaktadır
Mısır Çarşısı: Eminönü Yeni Cami arkasındadır Burada Ceneviz ve Venediklilerin çarşısı vardı Turhan Valide Sultan burasını medrese haline getirdi Sonra çarşıya çevrildi 1869 ve 1940ta iki yangın geçirdi 86 dükkan vardır
Simkeşhane: Bayezidde cadde üzerindedir Üç katlı, tek avlulu han planında yapılmıştır İstanbulun fethinden sonra yapılan ilk darphane olup, ilk sikke burada bastırılmıştır Günümüzde büyük tamir gören yapı, halk kitaplığı olarak kullanılmaktadır
Balkapanı Hanı: Yeni Cami ile Küçükpazar arasındadır İstanbul hanlarında görülen yapı şekli yanında, Bizans yapı tekniği gösteren tek eserdir Yapım tarihi ve mimarı belli değildir İlk günkü orijinalliğini koruyarak günümüze ulaşmıştır
Çuhacı Hanı: Nûruosmaniye Camii yakınındadır On sekizinci asırda Damad İbrahim Paşa yaptırmıştır Orijinalliğini koruyarak günümüze ulaşmıştır
Bayezid Kulesi: Bayezidde Üniversite bahçesindedir 85 m yükseklikte 180 basamaklıdır İlk olarak 1749da ahşap olarak yapıldı Birkaç kere yandı ve yeniçeri ayaklanmasında yıkıldı 1828de Sultan İkinci Mahmûd Hanın emriyle serasker Hüseyin Paşa kagir olarak yaptırdı
Ahırkapı Fener Kulesi: Cankurtaran semtindedir Sultan Üçüncü Osman zamanında kaptan-ı derya Süleyman Paşa tarafından yaptırılmıştır Yüksekliği 36 27 metredir
Galata Kulesi: Karaköy-Tünel arasında silindir biçiminde 68 m yüksekliktedir Yedinci asırda Zenon tarafından yapılan ahşap kulenin devamıdır Cenevizliler, kendilerine geçen bu kuleyi büyütmüşlerdir Üçüncü Selim ve İkinci Mahmûd zamanında yangın geçirmiştir 1875te son olarak tamir edilmiştir 1717-1962 arasında yangın gözetleme kulesi olarak kullanılmıştır Günümüzde restore edilip döner lokanta olarak kullanılmaktadır
Kız Kulesi: Üsküdar sahilinde denizin içinde çok eski devirlerde yapılmıştır Top ve cephane bulunurdu Buraya fener konulmasını Sultan Üçüncü Ahmed Hanın sadrazamı Nevşehirli İbrahim Paşa emretmiştir
Çemberlitaş: Çemberlitaş meydanında 57 m yükseklikte bir sütundur Frikyalılar devrine ait olup, Afyon civarındaki bir tapınaktan getirilmiştir
Burma Sütun: Yılanlı sütun olarak da bilinir Sultanahmed Meydanındadır Yılan başları İstanbul Arkeoloji Müzesi ve British Museumdadır
Dikilitaş: Sultanahmed Meydanındadır Mısırda Helvapolis şehrine Firavun Üçüncü Tutmasisin M Ö 1547de diktiği taş buraya getirilerek dikilmiştir Üzerinde Hiyeroglif yazılar vardır
Kıztaşı: Fatihte Kıztaşı semtindedir 10 m yükseklikte tek parça granittir
Bozdoğan Su Kemeri: Fatih Camii ile Şehzadebaşı Camii arasında uzanan Bizanslılardan kalma bir su kemeridir İlk defa 378de yapılan kemerin bugünkü hali 760ta yaptırılmıştır Mimar Sinan tarafından restore edilen kemer, 1697de de tamir gördü Bugün yeniden restore edilen kemerlerin Fatih ile Şehzadebaşı Camii arası 592 4 metredir
Darülaceze: Şişli Okmeydanındadır Sultan İkinci Abdülhamid Han tarafından fakirlerin, korunmaya muhtaç çocukların, yaşlıların bir çatı altında toplanması için yaptırılmıştır 31 Ocak 1896da törenle açıldı İki hastane, 1 erkek ve kadın hamamı, mutfak, iş yeri, çocuk yuvası, yetimhane, cami ve kiliseden ibarettir
Kuleli Askeri Lisesi: Vaniköy ile Kandilli arasında deniz kenarında çift kulesi ve haşmetli duruşu ile Boğaziçini süsleyen bir eserdir Yavuz Sultan Selim Han zamanında (Kule Bahçesi) ismiyle anılırdı Kanûni Sultan Süleyman buraya kasr yaptırmıştır Sultan İkinci Mahmûd zamanında süvari kışlası oldu Kırım harbinden dönen İngilizler bu kışlayı kasten yaktılar Sultan Abdülaziz Han yanan kışlayı yeniden yaptırmış ve Kuleli Kışla denilmiştir 1878de Kuleli Askeri İdadisi ismini aldı Balkan Harbinde hastane oldu 1924te Kuleli Askeri Lisesi ismini aldı
Selimiye Kışlası: Sultan Üçüncü Selim Han tarafından 1805te yaptırılmıştır Taş üzerine ahşap olarak yapılan binada, önce Nizam-ı Cedid, daha sonra da Sekban-ı cedid askerleri iskan edildi Yeniçeri isyanı sırasında yanan kışlayı, İkinci Mahmûd Han yeniden yaptırdı ve Asakir-i Mansûre-i Muhammediye askerlerini buraya yerleştirdi Sultan İkinci Abdülhamid devrinde tamir gören kışla, cumhûriyet döneminde önce askeri ortaokul, daha sonra da Birinci Ordu karargahı oldu
Mimar Sinan Köprüsü: Büyükçekmece ilçesindedir Kanûni Sultan Süleyman Han zamanında inşasına başlanan köprü, İkinci Selim Han zamanında tamamlanmıştır Mimar Sinan tarafından yapılmıştır Büyükçekmece Gölü ile denizi birleştiren boğaz üzerinde yapılmış olup, günümüzde restore edilerek trafiğe açılmıştır
Mecidiye (Galata) Köprüsü: Eminönü ile Karaköy arasını birleştirir İlk köprü, 1845te Sultan Abdülmecid Han tarafından tersanede (500 m) imal edildi 1863te ahşap olarak Sultan Abdülaziz yeniden yaptırdı 1870te ise demir köprüye çevrildi Bugünkü köprü, 14 Nisan 1912de yaptırıldı 462 m uzunlukta ve 25 m eninde dubalar üzerinde yüzer köprüdür Yanına yenisi yapılmakta olup, eskisi deniz müzesi olarak kullanılacaktır
Âtıf Efendi Kütüphanesi: Şehzadebaşındadır Şair, hattat ve maliyeci Âtıf Efendi kurmuştur 13 999 eserin 2588i yazma ve 11 414ü basma olup, eski eserlerdir
Ragıp Paşa Kütüphanesi: Lalelide Ordu Caddesindedir 1763te Ragıp Paşa kurmuştur 1274 yazma ve 2269 basma olarak 3543 eski ve 2114 yeni eser vardır Ayrıca çocuk kitaplığı bölümü vardır
Hüsrev Paşa Kütüphanesi: Eyüp Bostan İskelesi sokağındadır 1839da Sadrazam Hüsrev Paşa yaptırmıştır 15 000 cilt kitap bulunur
Murad Molla Kütüphanesi: Fatih Çarşamba, Murat Molla Sokağındadır 1775te Murad Molla kurmuştur 7000 eserin iki bini Osmanlı devrine aittir Mesire yerleri:İstanbul tabii güzellikler açısından çok zengindir Uygun iklim şartları, zengin su varlıkları, ili tabii güzellikler yönünden dünyanın sayılı yerlerinden biri durumuna getirmiştir
Çamlıca Tepeleri: İstanbulun en eski mesire yerlerindendir Temiz havası ve İstanbulun her yanını gören manzarası ile meşhurdur
Belgrad Ormanı: İstanbulun en büyük ağaçlık arazisidir Meşe, ıhlamur, çınar, kayın, kestane ve gürgen ağaçları ile kaplıdır İçinde yedi bent, üç fidanlık ve av hayvanı üretme alanları bulunan ormanda, karaca, tavşan, yaban domuzu, tilki, çulluk, yaban ördeği gibi hayvanlar vardır Ormanın 700 dönümlük alanı halka açık piknik yeri olarak düzenlenmiştir
Yıldız Parkı: Beşiktaş sırtlarındadır Yıldız Sarayının bahçesi olup, bugün park haline getirilmiştir Servi, badem ağacı, akasya ve akçaağaçlarla kaplıdır Göller, havuzlar, su kanalları, Boğaz ve Marmara manzaraları ile çok güzel bir mesire yeridir
Emirgan Parkı: Emirgan semtinin üst kısmında Baltalimanından İstinye Koyuna kadar uzanan yeşil alanı içine alır Çam, servi, köknar, İzmir söğüdü, salkım söğüt, kestane, meşe dişbudak, ıhlamur, armut, erik, kiraz, ayva, şeftali ve ceviz ağaçları ile kaplıdır Her sene, mayıs ayında parkta lale bayramı kutlanır
Abraham Paşa Korusu: Beykoz ile Paşabahçe sırtlarında yer alan boğaz manzaralı bir mesire yeridir Koruda az rastlanan ilginç ağaçlar ile iki büyük mağara vardır
Gülhane Parkı: Topkapı Sarayı ile Sarayburnu arasında yer alır Topkapı Sarayının dış bahçesi olarak tarihi önem taşır Şehremini Operatör Cemil Paşa zamanında park haline getirilmiştir İçmeler ve kaplıcalar:Türkiyenin en meşhur kaplıcalarından olan Yalova Kaplıcaları ile Tuzla İçmeleri İstanbul sınırları içindedir
Tuzla İçmeleri: Pendik ilçesinin, Tuzla semtindedir Çok eski tarihlerden beri kullanılmıştır Deniz kıyısındadır Küçük içme suyu idrar artırıcı özelliğe sahiptir Büyük içme suyu ise mide, barsak, karaciğer, pankreas gibi organların salgıları üzerinde etkilidir Bu yüzden gastrit, barsak parazitlerinde ve safra kesesi rahatsızlıklarında kullanılır
|