İsmail Gelenbevi |
08-21-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İsmail GelenbeviBugün Manisa ilimize bağlı Gelenbe ilçesinde doğan İsmail Gelenbevî (1730-1791), ilköğrenimini burada tamamladıktan sonra İstanbul'a giderek dönemin önde gelen eğitim kurumlarından Fatih Külliyesi'ne girmiştir Burada Yasincizâde Osman Efendi'den tefsir, hadis, fıkıh, kelam gibi dinî içerikli naklî ilimleri ve ayaklı kütüphane lakabıyla tanınan Müftüzâde Mehmed Emin Efendi'den de matematik ve astronomi gibi Yunanlılardan miras alınarak Osmanlılardan önceki Müslümanlar tarafından geliştirilen aklî ilimleri öğrenmiş ve eğitimini tamamladıktan sonra, 1763 yılında bir medreseye, müderris olarak tayin edilmiştir Ömrünü maddî sıkıntılar içinde geçiren İsmail Gelenbevî, IAbdülhamid devrinde (1774-1789) Sadrazam Ispartalı Halil Paşa'nın himmeti ve Kaptan-ı Derya Cezayirli Hasan Paşa'nın tavsiyesi üzerine, 1784 yıllarında, Batı'nın bilim ve teknolojisini aktarmak maksadıyla açılan kurumlardan birisi olan Mühendishâne-i Bahrî-i Hümâyûn'da altmış kuruş aylıkla matematik öğretmenliği yapmaya başlamış ve böylelikle kısa bir süre de olsa rahata kavuşmuştur Medrese kökenli olmasına rağmen, Mühendishâne'de görevlendirilmiş olması, onun matematik alanındaki bilgi ve becerisinin göstergelerinden birisidir İsmail Gelenbevî, muhtemelen 1790 yılına kadar bu görevde kalmış, bu tarihte Mora'daki Yenişehir'e kadı olarak gönderilmiştir Bu görevini sürdürürken, Şevval ayının hilâlinin, yani bu ayın birinci gününün tesbitinde şahitlerin değil hesapların şehadetine güvenilmesi gerektiğini beyan ettiği için devrin Şeyhülislâmı Hamidîzâde Mustafa Efendi'nin çok sert bir tekdirnamesine muhatap olmuş ve buna çok üzülerek orada vefat etmiştir İsmail Gelenbevî, mantık, felsefe, kelam gibi alanların yanısıra matematik ve astronomi gibi alanlarda da çok sayıda eser kaleme almış olmasına rağmen, logaritma hakkındaki risalesi hariç, genellikle Osmanlı öncesi dönemde temel özellikleri belirmiş olan geleneksel çizgiyi izlemiştir Örneğin, Üçgenlerin Kenarları adlı küçük bir risalesinde, üçgen çözümlemelerinde kullanılan Pythagoras, tanjant ve sinüs teoremlerini ayrıntılı bir biçimde tanıtmış, ama konuya hemen hemen hiçbir yeni bilgi ilave etmemiştir Logaritma Cetvellerinin Şerhi adlı risalesi ise, bu konuda yazılmış ilk müstakil Türkçe eserdir ama büyük bir ihtimalle İsmail Çinarî'nin yapmış olduğu Cassini tercümesine dayanmaktadır Bilindiği üzere, matematik işlemleri, özellikle büyük sayılarla yapılan çarpma ve bölme işlemleriyle, kök ve kuvvet alma, sinüs ve tanjantlarını bulma işlemleri güç işlerden olup, bu güçlük nedeniyle çoğu zaman hesaplarda yanlışlıklar meydana geldiğinden, işlemleri kısaltmak ve kolaylaştırmak yoluyla bu yanlışlıkların önünü almak için çeşitli logaritma cetvelleri icat edilmiştir İsmail Gelenbevî, bu risalesinde logaritma hakkında bilgi verdikten sonra, logaritma cetvellerinden üçünü tanıtmış ve kullanışlarını ayrıntılı bir biçimde anlatmıştır |
|