Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
babıali

Babıali

Eski 08-21-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Babıali




Babıali (Bâbıâlî) Osmanlı Devletinin son döneminde Osmanlı Devleti, 13 yüzyıl sonlarından 20 yüzyılın ilk çeyreğine değin varlığını sürdüren Türk devleti Anadolu'da kurulmuş, sınırları tarihi boyunca çok değişmekle birlikte en geniş döneminde bugünkü Arnavutluk, Yunanistan, Bulgaristan, Yugoslavya, Romanya ye Akdeniz'in doğusundaki adaları, Macaristan ve Rusya'nın bazı kesimlerini, Kafkasya, Irak, Suriye, Filistin ve Mısır'ı, Cezayir'e kadar tüm Kuzey Afrika'yı ve Arabistan'ın bir bölümünü kapsamıştır

sadrazamlık makamına ve hükümete verilen ad Babıali "yüce kapı" manasına gelmektedir Osmanlılarda "kapı" kelimesinin yanısıra aynı anlama gelen Farsça "der" ve Arapça "bab" kelimeleri "padişah ve sadrazam sarayı, devlet ve hükümet dairesi" manasında kullanılmıştır İslam ve Türk tarihinde birliğin ve kuvvetin temsilcisi olarak kabul edilen devletin ve hükümetin merkezleri yüksek ve yüce olarak bilinmiş, dolayısıyla buralara aynı manada olmak üzere Dergah, Bab-ı Saray, El-Bab-üs-Sultaniye, Bab-ı Hümayun, Bab-ı Ali, Bab-ı Asafi ve Paşa Kapısı gibi isimler verilmiştir


Osmanlılarda Sadrazamlık makamı Osmanlı Devletinde bugünkü başbakanlık makamına benzer yapıdaki yönetim organına verilen isim Sadrazam ya da Vezir-i Azam Osmanlı Devleti döneminde padişah adına devlet işlerini yöneten en yüksek derecedeki görevliye verilen isimdi

İstanbul başkent oluncaya kadar devletin bütün işleri padişah saraylarında görülürdü İstanbul, Marmara Bölgesi'nde il ve Türkiye'nin en büyük kenti Tarih boyunca çeşitli imparatorluklara başkentlik yapan, 133 milyar dolarlık yıllık üretimiyle Dünyada 34 sırada yer alır Türkiye'nin kültür ve finans merkezidir İstanbul, 41° K, 29° D koordinatlarında yer alır Marmara kıyısı ve İstanbul Boğazı (Boğaziçi) boyunca, Haliç'i de çevreleyecek şekilde Türkiye'nin kuzeybatısında kurulmuştur

Padişahın başkanlığında devletin ve halkın işlerine "divan" denilen bir mecliste bakılırdı Divan Osmanlıların ilk kuruluşundan beri vardı Padişah: İslam devlet hükümdarlarına verilen en yaygın unvanlardan Bu unvan daha ziyade çok geniş topraklara sahip hükümdarlar için, Osmanlı Devleti'nde ise, hükümdarın örfî sıfatlarını ifade eden başlıca tabir olarak kullanılmıştır

Fatih Sultan Mehmed, çıkardığı Kanunname'yle bunu esaslara bağladı Önceleri padişahlar divana başkanlık ederken bu görev sadrazamlara geçti Ancak mühim kararlar alınacağı zaman yine padişahlar divana katılır ve başkanlık yaparlardı Bu durum 17 yüzyılın ikinci yarısına kadar devam etmiştir


Sadrazam başkanlığındaki teşkilata önceleri Vezir Kapısı, Bab-ı Asafi ve Paşa Kapısı gibi isimler verilmiş 18 yüzyılın sonlarında ise Babıali denilmeye başlanmıştır Paşa Kapısı sadrazamın oturduğu yere göre İstanbul'un çeşitli semtlerine taşınmıştır Genellikle Mahmudpaşa, Gedikpaşa, Atmeydanı, Yerebatan semtlerinde bulunmuştur 17 asırdan itibaren Paşakapısı'nın Alayköşkü'nün karşısına taşınması ve istisnalar hariç sadrazamların burada oturmalarıyla Babıali olarak bilinen yer ortaya çıkmıştır Bu mahalde ilk konağı, Sultan Birinci Ahmed'in sadrazamlarından Derviş Paşa yaptırmıştır Sadrazam Halil Paşa da, Alayköşkü karşısında şimdiki Başbakanlık Arşivi binasının bulunduğu yerde bir saray inşa ettirmiştir Bunu sonradan Sultan Dördüncü Mehmed tamir ettirip düzelttikten sonra, Sadrazam Derviş Mehmed Paşaya hediye etmişti Sonra da Paşa Kapısı için burada karar kılınmıştı

1830'larda nezaretlerin kurulmasına kadar Babıali'nin çalışma düzeni kendine has bazı özellikler taşımaktadır Bu dönemde sadrazamın yardımcısı sıfatıyla Babıali'de Sadaret Kethüdası, Reisülküttab ve Çavuşbaşıya bağlı üç büyük daire mevcuttu Kethüdanın Babıali'deki dairesi Alay Köşkü karşısındaki büyük kapının üzerindeydi Kethüda daha çok dahili işlerle uğraşırdı Vilayetlere giden yazılar ve gelenlerin cevapları burada hazırlanır, incelenir, asılları gönderilir, suretleri ise defterlere kaydedilirdi Bugün Başbakanlık Osmanlı Arşivinde Kethüda Kalemine ait binlerce belge bulunmaktadır Reisülküttab ise Sadaret Teşkilatındaki yazışmaları idare ederdi Kendisine bağlı beylikçi, tahvil ve ruus kalemleri adıyla üç büro bulunmaktaydı Suçluların yakalanması ve cezalandırılması gibi adli işleri ise Çavuşbaşı idare ederdi Çavuşbaşı sadrazama verilen arzuhalleri ya bizzat kendisi inceler veya tezkirecilere inceletirdi Sonra bunları ilgili mahkemelere havale ederdi Çavuşbaşının emri altında 600'den fazla çavuş görev yapardı Babıali'de üst düzeydeki bu üç görevliden sonra ikinci derecede büyük ve küçük tezkireciler, mektupçu, beylikçi, teşrifatçı ve kahya katibinin oluşturduğu altı müsteşar gelmekteydi Daha sonra bu memur kadrosu Osmanlı bürokrasisini teşkil edecek tarzda genişletilmiştir


Nitekim 1830'lardan sonra nezaretlerin kurulmaya başlanmasıyla Babıali yavaş yavaş yeni teşkilat ve çalışma dönemine girmiştir Bilhassa 1838'de teşkil edilen Meclis-i Vala'yı Ahkam-ı Adliyye ile Dar-ı Şura-yı Babıali adlı iki meclis Babıali'nin gelişmesinde ve çalışmalarında önemli bir merhaleyi gerçekleştirmişlerdir İdari, adli ve askeri sahada Dar-ı Şura'da alınan kararlar Meclis-i Valaya giderdi Burada görüşülüp kabul edilenler ise sadrazam tasvibinden sonra padişahın tasdikiyle kesinlik kazanırdı Tanzimatın ilanı ile bu iki meclis birleştirildi ve Babıali'deki yeni binasına taşındı Çalışmalarına burada aralıksız devam eden yeni meclis, 1854'te Meclis-i Ali-yi Tanzimat ve Meclis-i Ahkam-ı Adliyye olarak tekrar ikiye ayrıldı 1861'de yeniden birleştirildi ise de 1868'de Şura-yı Devlet ve Divan-ı Ahkam-ı Adliyye adlarıyla yeniden ikiye ayrılarak son şeklini aldı Şura-yı Devlet idari işlere, Divan-ı Ahkam-ı Adliyye ise yargı işlerine bakmaya başladı


1847 yılından itibaren yayınlanmaya başlayan devlet salnamelerine göre Babıali heyeti adı altında sadaret Dairesi, Şura-yı Devlet, Dahiliye Nezareti, Hariciye Nezareti yer almaktadır


Babıali'de memurlar sabahları gün doğumunda işe başlar, akşamdan bir saat önce işlerinden ayrılırlardı Ne suretle olursa olsun, izinsiz iş yerlerinden ayrılmaları yasaktı Babıali'yi en çok meşgul eden konular iç ve dış siyasi meselelerdi 19 asırda merkez ve eyalet teşkilatında pekçok değişiklikler yapılmıştı Bu düzenlemelerin yanında eyaletlerin ekonomik durumundan, etnik ve dini yapısından kaynaklanan pekçok problemleri mevcuttu Babıali her konuda uzmanların raporlarına dayanarak çeşitli ıslahatlar yapardı İhtilaflı yerlere uzun veya kısa vadeli müfettişler gönderilerek huzursuzluk hakkında bilgi alınır ve ona göre tavır konulurdu Gayri müslim cemaatlerin meseleleri de Babıali'yi en çok meşgul eden meselelerden biri olmuştur Diğer taraftan 18 asrın sonlarından itibaren diplomasinin öneminin artması ve Osmanlı Devletinin sık sık Batının ültimatomlarına maruz kalması dış meselelerin artmasına da yolaçmıştır Bilhassa Fransa, İngiltere ve Rusya'nın Osmanlı Devletinin iç işlerine karışması Babıali'yi rahatsız etmiş ve çeşitli diplomatik yollarla cevap vermeye zorlamıştır Bu tür yabancı müdahaleler Babıali'yi zaman zaman güç durumlara düşürmüş ise de devlet olmanın tecrübesinin artması ve onların dış siyasette olgunlaşması gibi neticelere de sebep olmuştur Halkın davalarının dinlenmesi de Babıali'nin önemli işlerinden biridir Tanzimat öncesi dönemde sadrazamın huzurunda huzur mürafaası adıyla bakılan davalar vardı Babıali'de sadrazam divanında cuma günü Rumeli ve Anadolu kazaskerleri, çarşamba günleri ise İstanbul kadısı halkın şikayetlerini dinlerdi 1838'de ise Dahiliye Nezareti işlerinin başvekalete devredilmesi ve dolayısıyla muamelatın artması üzerine huzur mürafaaları Babıali'den Bab-ı Meşihata nakledilmiştir


Sultan Abdülmecid ve Sultan Abdülaziz Han devirleri Babıali'nin devlet idaresinde tamamen nüfuz sahibi olduğu bir devreyi teşkil eder Bu devreden sonra devlet idaresi padişahların eline geçmiş ve İkinci Meşrutiyete kadar bu idare tarzı devam etmiştir


Osmanlı Devletinin yıkılması ile birlikte Babıali'nin bulunduğu bina Büyük MilletMeclisi Hükümetinin İstanbul Mümessilliğine tahsis edilmiş, sonra da bugün olduğu gibi İstanbul Valiliğine verilmiştir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.