Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
işleme, işlemecilik, sanatı

İşleme Ve İşlemecilik Sanatı

Eski 08-21-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İşleme Ve İşlemecilik Sanatı




İşleme ve işlemecilik sanatı Alm feine Stickerei, Handarbeit (f), Fr Trawail (m), fait à la main, broderie (f), İng Handwork, embroidery Bez, kumaş veya ince deri üzerine iğneye geçirilmiş beyaz veya renkli iplik, ipek, sırma, sim, kırma ile düz veya kabartılı olarak süsleme yapılan iş


Dikiş dikmek kadar eski bir iş olan işlemeciliğin ilk Örneklerine Orta Asya Türklerinde rastlanır İşleme sanatını Türkler bulmuş ve geliştirmiştir Sağlam bir aile yapısı Türklerin belli başlı milli hususiyetlerindendir İslamiyetin kabulünden sonra bu aile yapısı çok daha mükemmel bir hale gelmiş, bozulmadan varlığını bu güne kadar devam ettirmiştir Tarih boyunca Türk annesi, ev işlerinin yanında en ince el işlerine göz nuru dökmüş, sanki oraya iç dünyasını işlemişti


Türkler Müslümanlığı kabul ettikten sonra, Müslüman Türk hanımının kazandığı yeni ve yüce manevi duyguların Türk işlemeciliğinin gelişmesinde tesiri büyüktür İslamiyet, boşa vakit geçirmeyi ve lüzumsuz işleri yasaklamış ve faydalı şeylerle meşguliyeti, çalışmayı ibadet saymış; Müslüman kadınların çocuklarından ve ev işlerinde arta kalan zamanlarını örgü, dikiş, işleme gibi el emeği, göz nuru dökülen faydalı işlerle değerlendirmesini teşvik etmiştir Türk hanımları işlemelerle hem boş vakitlerini değerlendirmişler, hem eğlenmişler, hem de işlemecilik sanatını en yüksek mevkiye yükseltmişlerdir


Böylece herbiri başlıbaşına bir sanat ve üstün zevk eseri olan örnekler, 16 ve 17 yüzyıllarda Avrupada büyük bir hayranlık uyandırmış; en Ünlü ressamların eserleri ile yanyana ve hatta onlardan daha kıymetli tutulmuştur Osmanlıların yüzyıllar boyu süren doğu ve balkan ülkeleri üstündeki hakimiyeti, buralarda da işlemeciliğin yerleşmesi, yaygınlaşması ve gelişmesini sağlamış, oradaki insanlar üzerinde derin izler bırakmıştır


Türkiyede her bölgenin kendine has işleme çeşitleri vardır Bu işlemelerin adları da bölgelere göre değişir Türk işlemeciliği, işleme tarzı ve iğnesine göre muhtelif adlar almıştır: "Örme, muşabak, kesme, sarma, hesap işi, sıra hasır iğnesi, balık sırtı, karma tel, civan kaşı, susma, sıçan dişi (antika), suzeni kasnak, benaluka, tahrirli, ebruli, sırma" gibi


Sırma işleme: Pirinç, bakır, kalay gibi madenlerden çekilerek gümüş ve altın yaldız vurulmuş, saç kadar ince ipeklere sarılmış tellere (sim, klabdan); gümüş tellerin haddeden geçirilmesine (sırma) denilir İşte bu sırma ve klabdanla yapılan işlemeye "sırma işleme" adı verilir Bunun da kaytan, şerit ve tırtıl biçiminde işlenenleri vardır


Kakma: İçinde iplik olmayan sırma veya gelin telini saplayıp tutturarak yapılan işlemeye denir


Kırma: Sim ve sırma dövülerek çok ince yassı şeritler haline getirilmiştir Bu incecik şeritler kırılarak işlenip koparıldığı için "kırma" adını almıştır Telin özelliği itibarıyla seyrek kumaşlara işlenebilir Kırma tel işinin başlı başına özel bir tekniği vardır


Suzeni: Gergefte yapılan ince kasnak işlerine denir


Muşabak (Müşebbek): Göz, göz aralıklı kafes şeklindeki işlemeye denir


Sıçan dişi (Antika): Kumaşın iplikleri çekilerek yapılır Bir baskı dikişi olarak da kullanılır


Hasır iğne: Hasır gibi örülen işlemeye denir


Hesap işi: Kumaşın telleri hesaplanarak yapılan işlemeye denir Muhtelif Türk işleri: Antep işi, goblen işleri, kanaviçe bu bölüme girer Kumaş üzerinde sonradan sökülmek üzere yardımcı bir karava üstünden yapılan işlemeye "kanaviçe" denir


Tahrirli: Sırma, pamuk ipliği etrafına sarılarak işlenir


Ebruli: Sırma, pamuk ipliğine beyazı görülecek şekilde sarılıp işlenir


Sarma: Pamuk veya ipek iğnenin batıp çıktığı yerde kendi etrafında sarılan işlemedir


Örme: Atkıları aynı noktaya dönecek şekilde yapılan işlemeye denir


Kesme: İşlenen kısımların arasındaki boşlukların kesilip çıkarılmasına denir


Civan kaş: Enli sarma işine bu ad verilmiştir


Oya (Dantel): İğne, tığ veya mekikle elde örülerek ortaya çıkarılan tül gibi tel tel, kafes şeklindeki işlemelere "oya" denir Fransızcadaki ismi ise "dantel"dir


Türk işlemelerinde motifler umumiyetle tabiattan alınmıştır Müslüman-Türk hanımı, çevresinde gördüğü, beğendiği herşeyi kendine göre renklendirmiştir En fazla çiçek, yaprak, ağaç ve meyva motifleri kullanılmıştır Ayrıca çadır, şadırvan, köşk, saray, kuyu, çıkrık işlemeleri de işlenilmiştir Çiçeklerden lale, gül, yasemin, karanfil, şeftali, narçiçeği, sümbül daha ziyade ve başarıyla kullanılmıştır Her devirde renklendirme en başarılı bir şekilde yapılmıştır


Eskiden elbiseler, mendiller, kemerler, yorganlar, bohçalar, yağlıklar, makramalar, yastık yüzleri hep elle işlenirdi


Elbiselik kumaş: On sekizinci yüzyılda elbise yapılacak kumaşlar önce işlenip sonra biçilerek dikilmiş, bu dikiş yerleri parlak su taşları ile kapatılmıştır El ile işlenen bu kumaşlar 19 yüzyılda makina ile işlenmiştir Daha çok çiçek, kıvrık dal motifleri hakimdir


Mendil: Kare görünümündedir Keten pamuk ve keten ipek karışımı olarak el tezgahlarında dokunur Beyaz, siyah, tarçın, lacivert renklerde olurdu İşleme, mendilin kenarını çeviren 4,5 santimetrelik bölümde görülür Umumi olarak hesap işi tekniğindedir Erkek ve kadın mendilleri ayrıdır Bir de kullanışlarına göre; hediye mendilleri, enfiye mendilleri, burun mendilleri, merasim mendilleri olarak adlandırılır


Çevre: Hediye olarak verilen mendillerdir Günlük kullanılan mendillerden biraz daha büyüktür Renkleri beyaz ve kremdir İşleme, mendilin ince olarak kenarlarında ve köşelerinde mevcuttur


Kaşbastı: 4-8 cm arasında değişik enlerde ve başı çevreleyecek uzunluktaki baş bağıdır Bu işlemeli kurdela, çeşitli kumaşlardan ve altın, gümüş, sim, ipek, pamuk ipliklerle bezenmiştir Kadınlar tarafından kullanılır


Uçkur: İç kuşağı manasına gelen içkur, uçkur olmuştur Şalvarbend de denir Motif olarak çiçek, yaprak ve meyve işlenir


Bohça: Kare şeklindedir Çeşitli kumaşlardan yapılan bohçalar, pesend, muşabak, mürver, aplike, suzeni kosnak, sarma gibi tekniklerle işlenmiştir Umumiyetle her motif bohçalarda kullanılmıştır


Makrama: Dikdörtgen şeklinde, iki uçlarında işlemesi olan keten veya pamuklu örtülerdir Güney illerimizde makrama kelimesi mahrama olarak kullanılır Her ikisi de aynı manayı taşırlar Uzun örtü demektir


Kullanıldıkları yerlere göre adlandırılır: Şerbet makraması, yemek makraması, abdest makraması gibi Makramaların üç veya dört metre olanlarına Dolama adı verilir Yerde yemek yenirken sini etrafını çevreleyen kişilerin önünü örter Makramaların her iki ucu işlenir Her türlü teknik, motif ve renk tatbik edilir


Kese: Saten, kadife, atlas, kutni, pamuklu gibi kumaşlardan yapılan irili ufaklı torbalara denir Ölçüleri değişiktir Üzerlerine altın, gümüş, sırma ve ipek ipliklerle işleme yapılır Motif olarak çiçek, yaprak, yazı ve tuğra çok kullanılır Saat kesesi, anahtar kesesi, tütün kesesi, çüz kesesi, para kesesi gibi çeşitleri vardır


Havlu: El yüz kurulamaya yarayan havlu, suyu emme vasfı olan kumaştan yapılmıştır El havlusu, yüz havlusu, ayak havlusu, silecek, hamam havlusu gibi havluların her iki uçlarında, işleme vardır Bunların ölçüleri değişiktir Renkli iş ve sırma iş olarak iki çeşit işleme görülür


Seccade: Çeşitli kumaşlardan yapılan, namaz kılınacak yere serilen örtüdür Üzerlerini süsleyen motifler çeşitlidir


Sedir örtüsü: Osmanlı saray ve evlerinin baş eşyası olan sedirleri örten işlemeli örtülerdir Oturulan kısmında süs yoktur Etek kısımları bezenmiştir Sedirlerde bulunan yastıklar ve örtülerinde işlemede bilinen bütün teknikler kullanılmıştır


Nihali: Örtü demektir Kullanıldığı yere göre adlandırılır Yemek nihalisi, tabak nihalisi, taht nihalisi gibi Yemek ve tabak nihalileri yuvarlak şekildedir Taht nihalileri dikdörtgen şeklindedir Tahtların altına serilir Altın, gümüş tel ve renkli ipek iplik işlemelidirler Suzeni kasnak, sarma, çeşitli hesap işi, aplike olarak işlenirler Tabak nihalileri sıcak tabakların altına konur


Yorgan yüzü: Ağaç, kıvrıkdallar, yaprak ve çiçek motifleri ile işlenmiştir


Yastık yüzü: İşleme, yastık yüzünün tam yüzeyini kaplar Aplike, benaluka, çift sarma, pesend, muşabak, mürver, hesap işleri, suzeni kasnak gibi işlemeler yastık yüzünü süslemiştir


Kaynak: Rehber Ansiklopedisi

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.