Prof. Dr. Sinsi
|
Nasyonal Sosyalizm
Nasyonal sosyalizm ya da Nazizm Almanya'da Almanya Orta Avrupa'da Kuzey Denizi ile Alpler arasında uzanan bir devlet Doğusunda Çekoslovakya ve Polonya; güneyinde Avusturya, İsviçre; batısında Fransa, Hollanda, Belçika ve Lüksemburg; kuzeyinde Danimarka ve Kuzey Denizi yer alır Almanya, birisi Baltık Denizinde, diğeri Kuzey Denizinde iki adaya sahiptir Baltık Denizindeki Fehmarn Adası 185 km2, kuzeyinde bulunan Sylt Adası ise 99 kilometrekaredir
Hitler tarafından kurulan ve temelde Adolf Hitler (1889-1945) 20 Nisan 1889 yılında Branau kasabasında doğdu İlk tahsilini doğduğu kasabada gördü Orta tahsilini Viyana civarındaki Lintz şehrinin Realschule'sinde yaptı On üç yaşında, ilk önceleri çok iyi bir memur olan, sonra memurluktan emekli olan ve çiftçilik yapan babasını, on altı yaşında her zaman ona destek veren annesini amansız bir hastalık yüzünden kaybetti Hayatın bu acı darbeleri ve ailesinden ona kalan ihtiyacını karşılamayan yetim maaşı ona çabuk karar verm
ırkçılık, Bir hal*kın, bir grup İnsanın diğer halk ya da İnsanlar*dan farklı olmakla kalmayıp, aynı zamanda di*ğerlerinden fiziksel, entelektüel ya da ahlâki bakımdan daha iyi, daha güçlü, daha yüksek ya da daha yaratıcı olduğunu, bu üstünlüğün ata*lardan miras alınmış olan biyolojik farklılık*lardan kaynaklandığını savunan anlayış
sosyalizm, Aydınlanmanın, Fransız Devrimi'nin liberal ve eşitlikçi ideallerinin ve en*düstrileşme sürecinin ürünü olup, sömüren sınıf ya da sınıfları tasfiye ederek, insanın insan tarafından istismar edilmesinin önüne ?geçmeyi, toplumda bireyler arasında karşı*lıklı bir işbirliği ve yardımlaşma yaratmayı amaçlayan ve üretim araçlarının ortak mülki*yetiyle belirlenen toplumsal sistem
milliyetçilik, halk ve üstün lider fikirlerine dayanan Milliyetçilik dil, tarih ve kültür birliğine dayalı ulusun ve devletin mutlak ve temel bir değer olduğunu kabul eden anlayış Bireylerin devletin büyüklüğünü sağlayacak ve koruyacak şekilde, devletin ihtiyaçlarına uygun olarak davranmaları gerektiğini, davranışlarını bu amaca göre ayarlaması gerektiğini öne süren akım olarak milliyetçilik, ulus olgusunu, o ulusu meydana getiren bireylere, hukuki bir yapı olan devlete dönüştürme imkanı sağlamıştır
faşist görüş ve yönetim sistemidir
Nasyonal sosyalizm doktrininin ilanı bkz Faşizm
1898'in Mayıs ayında, ilk teorisyeni 1898 yılı olayları, ölümler, doğumlar ve diğer önemli gelişmeler
Maurice Barrès tarafından yapıldı Fransız Barrès,
sosyalist bir nasyonalizm fikrini, yabancı egemen Almanya'ya karşı, seçmenleri kazanmak üzere yaydı ve sosyalizmin "liberal bir zehir", ancak, nasyonal sosyalizmin, kollektif nasyonalizmin gerçekleştirmenin aracı olduğunu açıklamıştı Barrès'e göre, işçiler kendi uluslarından işverenlere karşı değil, yabancı işverene, yani Yahudi sermayesine karşı mücadele etmeliydi
Almanyada Hitler tarafından kurulan ve temelde ırkçı*lık, sosyalizm, milliyetçilik, halk ve üstün lider fikirlerine dayanan faşist görüş ve yö*netim sistemi
Halk kavramının mistik bir nitelik kazan*dığı, lider ile halk arasındaki ilişkinin, akla değil de, akıldışı birtakım fikirlere dayandı*ğı, liderin milletin tüm isteklerini benliğinde duyduğunun öne sürüldüğü bu görüşte, dev*letin yüceliği ve üstün ırk düşüncesi ön olana çıkar Nasyonal SosyalizmBirinci Dünyâ Savaşından sonra Almanyada gelişip, İkinci Dünyâ Savaşından sonra ortadan kalkan bir akım Hitlerin Alman İşçi Partisinin liderliğini ele geçirip Alman Nasyonal Sosyalist İşçi Partisi (Nazional Sozialistische Deutsche Arbeiter Partei) olarak ismini değiştirdiği partinin temel programıdır Almanyanın 1918den sonra içine düştüğü sosyal ve ekonomik buhran, Nazizmin yavaş yavaş benimsenmesine yol açtı 1933ten 1945 yılına kadar Almanyada tatbik edildi Nazizmin kurucusu Adolf Hitlerin 1924te hapiste yazdığı Kavgam (Mein Kampf) ve Alfred Rossenbergin Yirminci Yüzyılın Ruhu (Mithus Deszo Sorhhunderts) isimli eserlerinde, parti programına kaynaklık eden görüşler belirtilmektedir
Nazizm, Alman ırkının üstünlüğünü iddiâ eder Hattâ karışık hâle gelerek bozulan bu ırkı, saf hâle getirmeyi hedef alan biolojik ırk tezini savunur Irkların bozulmasını, insanlık için büyük bir felâket olarak vasıflandıran Nazizme göre; Yâhûdîler, dünyânın en kötü ırkı olarak bütün fenâlıkların da kaynağıdır Alman ırkını ve diğer ırkları sonsuzlaştırmakta, dejenere etmektedirler Eski Yunan ve Roma İmparatorluğunun yıkılmasına sebep olan ahlâksızlığı, târih boyunca ortaya çıkan bâzı savaşları, demokrasiyi, parlamentarizmi, liberalizmi, komünizmi, 1789 Fransız İhtilâlini ve 1917 Bolşevik İhtilâlini Yahûdîlerin eseri olarak görmektedir
Yahûdîler basına, sanat hayâtına ve ticârete hâkim olarak toplumları kendi fikirleri doğrultusunda yönlendirmektedirler Hitlere göre; "Beynelmilel sermâyenin tahakkümünü tesis etmek için, millî ekonomileri tahrip etmektedirler " Bu sebeple Nazi Almanyasında Alman ırkını geliştirmeye ve Yahûdîleri yok ederek zararlarını önlemeye yönelik birtakım uygulamalar ortaya çıktı Alman ırkından olmayanlar ile evlenmek yasaklandı Yahûdîler kamu görevlerinden uzaklaştırılıp toplama kamplarında imhâ edildiler Ancak Nazi Almanyasında Yahûdîlerin gördüğü bu zulümler İkinci Dünyâ Savaşından sonra, İsrâil Devletinin kurulmasında büyük rol oynadı
Faşizmde "devlet ideal ve ebedîdir" esasıyla devlet yüceltilerek, eskiden kurulmuş Roma İmparatorluğunun yeniden canlandırılmak istenmesine karşılık, Nazizmde teorik esasları daha önce belirlenmiş "üstün ırk" kavramı mevcuttur (Bkz Irk) Devlet vâsıta olup üstünlüğü olan varlık, devlet değil halktır Halk (Volk) kan birliğine dayanan bir ırktan müteşekkildir Devletin maksadı; dışarıda yeni hayat sâhası (Lebensraum), içeride de ırka değer veren bir dünyâ görüşünü (Weltanschaung) gerçekleştirmektir Devletin ekonomik ve idarî yapısı meslek gruplarının temsil edildiği kooperatif sisteme dayalıdır Ekonomiyi de ırkın korunmasında bir vâsıta olarak görmektedir Hitlerin 1920de yirmi beş madde hâlinde yayınladığı parti programında Nazizmin esaslarını gösteren birçok esas belirtilmiştir Burada Marksizme, Kapitalizme, Versailles Antlaşmasına ve Parlamenter Sisteme karşı çıkılmaktadır Çıkarları birbirinden farksız, sınıfsız bir toplum anlayışına sâhip olduğu için partilere, parlamentoya ve muhâlefete karşıdır
Nazi Almanyasında, toplumun her kesimine "führer" (şef) anlayışı hâkim olmuştur Buna göre iktidar führerde toplanmakta, kânunları o yapmakta ve tatbik ettirmektedir Führer, milletin bütün isteklerini benliğinde duyar ve milletin târihini, geleceğini o belirler Onunla millet arasındaki ilişkiyi sâdece Nazi Partisi sağlar Hitler, Nietachenin batı medeniyetini çöküşten kurtaracak "üstün insan" kavramına dayanarak kendisine bir misyon izâfe etmeye çalışmıştır; "  tanrı beni halkıma hizmet etmek ve onu korkunç sefaletinden kurtarmakla vazifelendirdi " diyerek Nazi Almanyasının tek hâkimi olmak istemiştir Bütün kararları tek başına kendisi vermiştir Parlamentonun (Reicstag) yetkileri yok edilircesine sınırlandırılmıştır Bu yer, sadece Hitlerin dünyâ kamuoyu için yapacağı konuşmaları alkışlamak maksadıyla toplanılan ve onun isteklerini "kaydeden" bir müessese hâline gelmiştir Hitlere göre "sayı hâkimiyetine dayanan demokrasi, führerin sorumluluklarını yok eder "
Nazizmin sosyalist hüviyeti tedricen kaybolmuş, sosyalizm "liberal demokrasinin hatâları sebebiyle Marksizme ve komünizme kayan işçileri" kazanmak için kullanılmaya çalışılmıştır Materyalist ve enternasyonalist olan Marksizme irrasyonalist ve şovenist olduğu için karşı çıkılmıştır
Nazi Almanyasında, Sovyetler Birliğinden, günümüze kadar totoliter rejimlerin en büyüğü kurulmuştur Savaş ekonomisine dayanan gelişmiş bir teknoloji sâyesinde toplumun her kesimi ve hayâtın her safhası kontrol altına alınmıştır Propaganda ve şiddet, nazizmin önde gelen husûsiyetlerinden birisi olmuştur Yüz binlerce kişi disiplinli kalabalıklar hâlinde harekete getirilebilmiştir Birinci Dünyâ Harbinden sonra Almanların mâruz kaldığı haksız muâmele ile ortaya çıkan buhranlara karşı gösterdiği reaksiyon ve Alman millî gurûrunu okşaması rejimin, milyonlarca taraftar kazanmasına yol açtı Bu rejim, Hitlerin İkinci Dünyâ Savaşından sonra intihar etmesiyle sona ermiş, önde gelen liderleri de, Nürnberg Mahkemesinde yargılanarak îdâma mahkûm edilmiştir İkinci Dünyâ Savaşından sonra ise bâzı ülkelerde birçok millî hareketi ve antikomünist müesseseleri nazilik veya faşistlikle suçlamak kızıl faşizm olarak bilinen komünist propagandasının bir metodu olmuştur
|