08-21-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kaplumbağa Terbiyecisi
Kaplumbağa Terbiyecisi
Osman Hamdi Bey'in bu eseri Türkiye'deki müzayedelerde en büyük meblağ olan, 5 trilyona satılmıştır Osman Hamdi Bey' ait tablo (1906, 223x117 cm) (9) Özellikle "Lale Devri"ndeki "Sadabad Eğlenceleri"nde geceleri bahçelerin aydınlatılması için kaplumbağaların sırtlarına mumlar dikilerek serbest bırakıldıkları bilgisi bir ipucu olabilir Yani Osmanlının devlet düzeninde "kaplumbağalar" da "kapıkulları" arasında yer almışlardır; bu arada bir kaç Osmanlı kurumunun (Sanay-i Nefise, Asar-ı Atika Müzesi, Duyun-u Umumiye, vb ) en üst düzeyinde yönetici olan Hamdi Beyin kendi iş yapma alışkanlığı/tarzı ile astlarının yaklaşımlarına ilişkin bir allegori (10) akla gelmektedir Osman Hamdinin kendisi olan "Terbiyeci" (Daha yaygın bir hayvan terbiyecisi olan "Aslan Terbiyecisi"ni anımsıyoruz  ) elinde neyi, boynunda maşası sırtında "keşkül-ü fıkarası" (dervişane bir tevekkülü akla getirmektedir  ) hafif öne eğilmiş olarak yapraklarını yiyen üç kaplumbağaya nezaret etmektedir Arkada kalan iki kaplumbağa ise yemeğe yanaşmaya çalışmaktadır  Osman Hamdi Beyin mesai arkadaşlarına yönelik acımasız, ümitsiz bir hicvi olarak yorumlanabilir bir resim bu  Önemli olan, alçaktaki tek ışık kaynağından gelen ışıkla aydınlanan resmin, öğelerinin ilgiyi konuya odaklayan bir yalınlık ve kurgu ile her tür gereksiz ayrıntının ayıklandığı (Oryantalist resimlerdeki figür ve eşya zebilliğini, çorbasını düşününüz   ) çok başarılı bir yapıt -bir başyapıt- olmasıdır Osman Hamdi Bey, (30 Aralık 1842-24 Şubat 1910) Osmanlı ve batı kültürleriyle eğitilerek yetişmiş bir teknik ve siyaset adamı olan Sadrazam İbrahim Edhem Paşa'nın en büyük oğludur 1842 tarihinde İstanbul'da dünyaya geldi İlkokul öğrenimini Beşiktaş'taki bir ok
|
|
|