Hayko26'dan 30 Temmuz Haberleri

Çat Barajı taşıma su ile dolacak
MALATYA (İHA-ÖZEL) - Dünyanın sayılı 11 kilometre uzunluğundaki iletim tüneline sahip olan ve 280 milyon dolara mal olan Çat Barajı, göl hacminin standart seviye çıkartılamaması halinde, kullanılmayacak duruma gelecek


Malatya'daki 21 bin 464 hektarlık tarım arazisini sulamak amacıyla Adıyaman'ın Çelikhan ilçe sınırları içerisindeki Abdülharap Çayı üzerinde inşaatına 1985 yılında başlanıp, 2002 yılında bitirilen Çat Barajı gölünün alternatif su kaynakları projeleri ile beslenmesi gerektiği ortaya çıktı


Derme Sulama Birliği Başkanı Muharrem Çamurlu, "Suyumuz şuanda çok az durumda Su seviyesi zaman zaman tünelin altına düştüğünden dolayı pompa kullanarak suyu almak durumunda kalıyoruz Şuanda böyle bir durum söz konusu Seviye düştüğü için istediğimiz su miktarını alamıyoruz" dedi Çat Barajı'nın 288 milyon metreküp hacminin olmasına karşın, baraj gölünün bu hacme şimdiye kadar ulaşmadığını belirten Çamurlu, "Çat Barajı'nın bugünkü durumu 50 milyon metreküp civarında Tabi bunu 35 milyon metreküpü ölü diye tabir ettiğimiz tünelin altında kalan seviye" şeklinde bilgi verdi Çat Barajı'nın su tutması ile birlikte devletçe istimlak edilen bir çok tarım arazisine bugün halen barajda su tutulduğundan beri su ulaşmadığı belirtildi

Çat Barajı gövdesinin bulunduğu mevki ile hemen yanındaki Şerefhan çayının geçtiği nokta arasında 100 metre bulunduğunu, ancak geçmişte planlama yapılırken, boşa akan çayın baraj gölüne aktarılmadığını belirten Çamurlu, "Çat Barajı gövdesini yanında Şerefhan çayı akmaktadır Şerefhan Çayındaki suyun, Çat Barajı'ndaki su seviyesini yükseltmek maksadıyla, baraj gölüne dahil edilmesini istiyoruz Bu konuda Devlet Su İşleri tarafından çalışmalar başlatıldı Baraj planlaması yapılırken, muhtemelen bir planlama hatası yapılmış Barajın gövdesi belki bir 100-150 metre daha aşağıya kaydırılmış olsaydı, bu suda barajın gövdesine çok rahat bir şekilde alınabilirdi Ama o günün şartlarında böyle düşünülmüş Şerefhan çayında yılda 15 milyon metreküp bir suyun aktığı tespit edildi Eğer bu su çat barajı gölüne aktarılmış olsaydı, bugün biz sulama konusunda hiçbir sıkıntı yaşamayacaktık" dedi

Çat Barajı'ndaki su seviyesinin standarda getirerek kullanılması için düşünülen ikinci alternatif su taşıma projesinin de, yakın bölgedeki Bulam Çayı'nın baraj gölüne taşınması olduğu öğrenildi Malatya'daki 22 bin 464 hektarlık alanı sulama amaçlı olarak yapılan ve dünyanın sayılı 11 kilometre uzunluğundaki iletim tüneline sahip olan Çat Barajı için bugüne kadar yapılan harcamanın 280 milyon dolar olduğu resmi kayıtlarda geçiyor Şuanda 50 milyon metreküp su hacmi bulunan Çat Barajı'ndaki su hacminin 35 milyon metreküpe düşmesi durumunda, baraj gölünde hiçbir şekilde su alınıp kullanılamayacak Çat Barajı'nın normal su kotunda göl hacminin 288 milyon metreküp olması gerektiği ancak, barajın şimdiye kadar bu hacme ulaşmaması, proje planlamasını tartışmaya açtı

Kapatma davasında karar cumaya çıkabilir
İki günde 24 saat mesai yapan Anayasa Mahkemesi'nin kapatma davasının dosyasının yarıdan fazlasını müzakere ettiği belirtilirken, muhtemel kararın cumaya kadar çıkma olasılığı da ağırlık kazandı

Yüksek mahkeme, dosya üzerindeki müzakerelerini tamamladıktan sonra AKP'nin kapatılıp kapatılmaması için bir oylama yapacak AKP'nin kapatılması için mahkemenin 11 üyesinden en az 7sinin “kapatılsın” demesi gerekiyor

Bu karara varılması durumunda sürecin uzaması bekleniyor Bu durumda siyasi yasak istenen 71 parti yöneticisinin durumu tek tek değerlendirilecek, hepsi için ayrı oylama yapılacak ve gerekçesi ayrı ayrı yazılacak

Adana'da patlama
Adana'nın Kozan ilçesinde bir iş yerinin önünde bırakılan patlayıcı maddenin infilak etmesi üzerine küçük çaplımaddi hasar meydana geldi

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre Irmak Caddesi üzerinde kuruyemiş ve tekel ürünlerinin satıldığı emekli polis memuru Kudret Kunt'a ait işyerinin önüne bırakılan patlayıcı maddenin infilakı sonucu, iş yerinikoruyan metal panjur parçalanırken, camları kırıldı
Patlamada, iş yerinin kapalı olması, çevrede kimsenin bulunmamasınedeniyle ölen ya da yaralanan olmazken, emniyet yetkilileri patlayıcımaddenin dinamit veya güçlü bir ses bombası olabileceği ihtimaliüzerinde duruyor
Olayla ilgili soruşturmanın sürdüğü, teknik inceleme için Adana'danuzman bir ekip istendiği öğrenildi

Memur annelere süt izni
Kadın memurların doğumdan sonraki 4 ay günde 3 saat, sonraki altı ay ise 15 saat süt izni kullanmasını öngören tasarı, TBMM AB Uyum Komisyonunda kabul edildi

Tasarıya göre, kadın memura, doğumdan önce 8, doğumdan sonra 8 hafta olmak üzere toplam 16 hafta süre ile aylıklı izin verilecek Çoğul gebelik halinde, doğum öncesi 8 haftalık aylıklı izin süresine 2 hafta eklenecek

Ancak sağlık durumunun uygun olduğunu doktor raporuyla belgeleyen kadın memur, isterse doğumdan önceki 3 haftaya kadar iş yerinde çalışabilecek Bu durumdaki kadın memurun isteği halinde, doğum öncesinde çalıştığı süreler ve doğumun 3 haftalık izin süresi içinde gerçekleşmesi halinde kullanılmayan süreler doğum sonrası aylıklı izin süresine eklenecek

Aylıklı doğum izin sürelerinden sonra kadın memurlara çocuklarını emzirmeleri için 4 ay süre ile günde 3 saat, daha sonraki 6 ayda ise günde 15 saat süt izni verilecek Süt izninin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kullanacağı kadın çalışanın tercihine bırakılacak

Doğum sonrası kadın memurlara verilen 8 haftalık izin hakkından, en fazla 2 yaşında bir çocuğu evlat edinmek amacıyla geçici bakım sözleşmesi yapan kadın memur ile aynı koşullarla münferit olarak geçici bakım sözleşmesi yapan erkek memur da sözleşme tarihinden itibaren yararlanacak

Kadın memurlara, hamileliklerinin 24 haftasından itibaren ve doğumdan sonra 6 ay süreyle gece nöbeti ve gece vardiyası görevi verilmeyecek

ERKEKLERE DE ÜCRETSİZ İZİN

Doğum yapan kadın memura verilen aylıklı izin sürelerinin bitiminden sonra çocuğun bakımı için kadın memura veya devlet memuru olan eşine istekleri üzerine her biri için ayrı ayrı olmak üzere 6 aya kadar aylıksız izin verilecek Bu haktan, en fazla 2 yaşında bir çocuğun evlat edinilmesi amacıyla geçici bakım sözleşmesi yapan kadın memur veya devlet memuru olan eşi de aylıklı izin süresinin bitiminden sonra yararlanacak Bu süre eşlerin talebi halinde, birbirini izleyen iki dönem halinde kullanılabilecek Kadın memur veya eşinin istekleri halinde bu izin 12 aya kadar uzatılabilecek İş Kanununa tabi olarak çalışan, doğum yapan veya evlat edinen işçinin memur olan eşi de ayın süre ve koşullara uygun olarak bu haktan yararlanabilecek Münferit olarak evlat edinme amacıyla geçici bakım sözleşmesi yapan erkek ya da kadın memur da aylıklı izin süresinin bitiminden sonra aynı izin haklarından yararlanacak

Kadın işçilerin çalıştırılmasının yasak olduğu sürelerde ve evlat edinme nedeniyle geçici bakım sözleşmesi yapılması halinde verilecek izinler ile erkek işçinin aldığı izin sürelerinde işe gelmemesi iş akdinin feshinde gerekçe olamayacak

İŞVERENİN SÖZLEŞMEYİ FESİH HAKKI

İşverenin, işçinin hastalık ve kaza gibi hallerde sözleşmesini bildirimsiz fesih hakkı, işçinin iş yerinde çalışma süresine göre, bildirim süresini 6 hafta aşmasından sonra doğacak Doğum sonrası kadın işçiye verilen 8 haftalık ücretli izinden, en fazla 2 yaşında bir çocuğun evlat edinilmesi amacıyla geçici bakım sözleşmesi yapan kadın işçi ile aynı koşullarla münferit olarak geçici bakım sözleşmesi yapan erkek işçi sözleşme tarihinden itibaren yararlanacak

İsteği halinde kadın işçiye verilen 16 haftalık sürenin, çoğul gebelik halinde 18 haftanın tamamlanmasından sonra veya en fazla 8 yaşında bir çocuğun evlat edinilmesi amacıyla geçici bakım sözleşmesi yapılması halinde ücretli izin süresinin tamamlanmasından sonra, çocuğun bakımı için kadın işçiye veya işçi olan eşine istekleri halinde, her biri için ayrı ayrı olmak üzere, 6 aya kadar ücretsiz izin verilecek Kadın işçi veya eşinin istekleri halinde ücretsiz izin süresi 12 aya kadar uzatılabilecek Bu ücretsiz izin hakkı, hak sahiplerinin isteğine bağlı olarak çocuk 8 yaşını dolduruncaya kadar bölümler halinde kullanılabilecek Bu süre yıllık ücretli izin hakkının hesabında dikkate alınmayacak Doğum yapan veya geçici bakım sözleşmesi yapan memurun işçi olan eşi de aynı süre ve koşullara uygun olarak bu haktan yararlanabilecek

DOĞUM SONRASI ESKİ İŞİNE

Doğum ya da evlat edinme iznini kullanan işçi, izin dönüşü emsal işçilerle aynı şartlarda eski işine veya benzer işe başlatılacak

Kadın işçiler, gebe olduklarının doktor raporu ile tespitinden itibaren doğuma kadar geçen sürede gece çalıştırılamayacak Emziren işçinin doğumu izleyen 6 ay boyunca gece çalıştırılması yasak olacak
İşçinin hastalık ve kaza gibi acil ailevi bir olayının olması durumunda, yazılı olmak kaydıyla işçiye 2 güne kadar ücretsiz izin verilebilecek

Bu arada, Türk Akreditasyon Kurumu Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı da komisyonda kabul edildi; Türk Standartları Enstitüsü Kuruluş Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ise alt komisyona gönderildi

AKP'nin kapatma davasında bugünkü oturum sona erdi
ANKARA (ANKA)- Anayasa Mahkemesi'nde süren, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın AKP'nin kapatılması istemiyle açmış olduğu davada ikinci gün müzakereleri de sona erdi

Sabah 930'da başlayan müzakereler de Anayasa Mahkemesi bugün de mesai yaparak, verilen aralarla birlikte yaklaşık olarak 11 saat çalıştı Yüce Mahkeme'nin üyeleri, yarın görüşmelerine saat 930'da kaldıkları yerden devam edecekler

İlaç "krizi" devam ediyor
ANKARA (ANKA) - Türk Eczacıları Birliği ile Sosyal Güvenlik Kurumu arasında imzalanan ilaç alım protokolünün yürürlüğe girmemesi üzerine ilaç krizi yeniden gündeme geldi Eczacıların Çalışma Bakanı Faruk Çelik ile yaklaşık 3 saat süren son görüşmesinden bir sonuç çıkmadı

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile Türk Eczacıları Birliği (TEB) arasında yaklaşık bir ay önce imzalanan 2008 yılı ilaç alım protokolünde de yer alan ve üzerinde anlaşma sağlanan “kamu kurum ıskontosu”nun da içinde yer aldığı bazı maddelerinin uygulanamayacağının hükümet tarafından dile getirilmesi üzerine "ilaç krizini" yeniden gündeme getirdi Bugün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik ile bir araya gelen eczacılar yaklaşık üç saatlik toplantıda protokolün bir an önce yürürlüğe girmesini istedi TEB Başkanı Erdoğan Çolak, toplantı sonrasında yaptığı açıklamada 30 Haziran'da üç Bakanla birlikte protokol tutanağı imzaladıklarını hatırlatarak “Orada kamu kurum ıskontolarının eczaneler üzerinde alınacağı konusunda mutabakata vardık Ancak geldiğimiz noktada sorun büyük bir kısmı ile ortada duruyor Bu konudaki sıkıntımızı Sayın Bakana anlattık ve protokolün yürürlüğe girmesini istedik Sayın Bakan da protokolün bu şekli ile yürürlüğe girmesi noktasında gerekli adımı atamayacağını ifade etti” diye konuştu

-ECZACILAR KARARINI YARIN AÇIKLIYOR-

TEB Başkanı Çolak, 51 eczacı odasının temsilcileri ile tekrar bir araya gelerek durumu değerlendireceklerini ve konuya ilişkin nihai kararı yarın açıklayacaklarını belirtti Çolak, eczacıların hangi yolu izleyecekleri konusundaki nihai kararın yarın açıklanacağını söyleyerek şöyle konuştu:
“9 Temmuz'da imzalanan protokolün gereği olan maddelerden birisi de, ki bizim oldukça önemsediğimiz bir madde, kamu kurum ıskontolarından kaynaklı eczacıların yüzde üçlük bir kaybı olmasıydı Bunu Sayın Bakanlar da kabul etmişlerdi Bunun çözümü ile ilgili sanayicilerin bize verdiği miktar YTL üzerinden kamuya, kuruma aktarılacaktı Dolayısıyla aldığımızı taşıyacaktık Ama şimdi o taşıma noktasında yeniden bir zaaf ortaya çıktı Bu bizim üzerinde ısrarla durduğumuz bir maddeydi Onun yürürlüğü konusunda sorun çözülememiş, dolayısıyla sorun ortada duruyor Biz de 51 odayla birlikte tekrar toplanarak nihai kararı vereceğiz”

-“KEPENK KAPATIR MIYIZ BİLMİYORUZ”-

TEB Başkanı Çolak, eczanelerin kepenk kapatıp kapatmayacağı yönündeki bir soruyu şöyle yanıtladı:
“O noktalarda olabilir miyiz? Ne yaparız? Bunu değerlendirmeden bir şeyler söylemek için çok erken Aldığımız, alamadığımız bir takım şeyler var Bunu ne kadar taşıyabiliriz, ne kadar sürdürebiliriz; bunları tartışmamız ve geldiğimiz noktayı değerlendirmemiz lazım Sonuçta biz bir örgütüz Örgüt olarak birlikte karar almalıyız”

Ağabeyim yaralılara yardım etmek üzere gittiği için öldü"
TEKİRDAĞ (İHA) - İstanbul Güngören'deki bombalı saldırıda hayatını kaybeden 63 yaşındaki Abdullah Güller, Tekirdağ'da son yolculuğuna uğurlandı

İstanbul Güngören'deki terör saldırısında hayatını kaybeden 63 yaşındaki Abdullah Güller, memleketi Tekirdağ'ın Malkara İlçesi'ne bağlı Balabancık Beldesi'nde toprağa verildi Öğle namazının ardından toprağa verilen Güller'in saldırıdan birkaç gün önce köyüne gelmek istediğini anlatan kardeşi Mehmet Güller, ağabeyinin yaralılara yardım etmek isterken hayatını kaybettiğini söyledi Abdullah Güller'in uzun yıllardır İstanbul'daki özel bir fabrikada çalıştıktan sonra emekli olduğunu anlatan Mehmet Güller, ağabeyinin çok yardımsever olduğu söyledi Mehmet Güller, "Patlama olduğu zaman ağabeyim, eşi ve çocuğu ile evinde oturuyormuş Ağabeyim patlamayı duyunca gidip bakmak istemiş Yengemin tüm ikazına rağmen ağabeyim dışarı çıkmış Bir süre sonra da ikinci patlama meydana gelmiş Daha sonra yaralanan ağabeyimi hastaneye kaldırmışlar En son konuştuğumuzda buraya gelmek istediğini anlatmıştı Keşke gelseydi, bu olaylar olmazdı o zaman" diye konuştu

Terörü lanetleyen Mehmet Güller, ağabeyini teröre kurban verdiği için çok üzgün olduğunu ifade etti

Erdoğan: Operasyonlar hız kesmeden devam edecek
Sakarya - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Gördüğünüz gibi mafyayla çetelerle mücadele ediyoruz Bütün bu mücadeleler ülkemizin huzuru, mutluluğu için'' dedi

Erdoğan, Sakarya Kent Meydanı'nda düzenlenen toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, şunları söyledi:

"Gördüğünüz gibi işte mafya ile mücadele ediyoruz, gördüğünüz gibi işte çetelerle mücadele ediyoruz Bütün bu mücadeleler ülkemizin huzuru için, ülkemizin mutluluğu için Burada özellikle bir şeyi hatırlatmak istiyorum; bizler ülkemizde huzurlu bir zemini, mutlu bir zemini yakalamadıkça kendimizi huzurlu, kendimizi mutlu addetmeyiz Bunu böyle kabul etmiyoruz ve diyoruz ki bizler er vaya geç bütün bu topraklarda inşallah huzuru da mutluluğu da beraber yaşayacağız beraber tadacağız Ve hiçbir zaman operasyonlar hız kesmeden devam edecek Birilerinin ihbarını alıp da sümen altı eden bir iktidar yoktur Türkiye'de bunu böyle bilelim

Bugün karar çıkması mümkün değil"
ANKARA (İHA) - Anayasa Mahkemesi AK Parti hakkında açılan kapatma davasını görüşürken, bir açıklama yapan Raportör Osman Can bugün bir karar çıkmasının beklenmemesi gerektiğini söyledi

AK Parti hakkındaki kapatılma davasının raportörü olan Osman Can, Anayasa Mahkemesi'nin heyetinin müzakerelerini sürdürdüğü sırada, basın mensuplarına kısa bir açıklama yaptı Görüşmelerin devam ettiğini bildiren Can, bugün itibariyle herhangi bir kararının çıkmasının mümkün olmadığını söyledi Can, "Yetiştirilemiyor Yarın saat 0930'da görüşmelere devam edilecek Bu nedenle başkanlığımızın talimatı üzerine beklenilmemesi gerektiği ifade edildi" dedi

Can bir soru üzerine, görüşmelere bugün ve yarın devam edileceğini dile getirdi Müzakerenin ve delil incelemelerinin tamamlanıp tamamlandığı yönünde soru üzerine ise Can, "Bu konuda herhangi bir değerlendirme yapamam" şeklinde konuştu

Başka bir gazetecinin bugün çalışmaların ne kadar süreceği yönündeki sorusu üzerine Can, "Onu bilemem Ne kadar çalışabilirsek, o kadar çalışacağız" ifadelerini kullandı Müzakerenin hafta sonu devam edip etmeyeceği yönünde ki bir soru üzerine ise Can, "O konuda bir şey diyemem Yarın saat 0930'da heyet olarak, müzakerelere devam edeceğiz" diye konuştu

Raportör : "Görüşmeler devam ediyor"
ANKARA (ANKA) – Anayasa Mahkemesi raportörü Osman Can, AKP ile ilgili görüşmelerin devam ettiğini açıkladı

Osman Can, görüşmelerin sürdüğü akşam saatlerinde gazetecilere kısa bir açıklama yaptı Can, “Görüşmeler devam ediyor Bugün itibariyle bir kararın çıkması mümkün değil, yetiştirilemiyor Görüşmeler yarın 0930'da devam edecek Bugün herhangi bir kararın çıkmayacağını sizlere iletiyorum” diye konuştu Can, davanın ne zaman biteceğine ilişkin sorulara ise yanıt vermedi

Sakız Adası'nda deprem
BALIKESİR (İHA) - Ege Denizi'ndeki Sakız Adası'nda 38 şiddetinde bir deprem meydana geldi

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE) Ulusal Deprem İzleme Merkezi'nden (UDİM) edinilen bilgiye göre, Yunanistan'ın Sakız Adası'nda saat 1440 civarında Richter ölçeğine göre 38 şiddetinde bir deprem meydana geldi Depremin Ayvalık'a yakın olan Midilli Adası'nda da hissedildiği öğrenildi

Terör kurbanı kaybeden Minik Taha son yolculuğuna uğurlandı
İSTANBUL (İHA) - Güngören'de gerçekleştirilen terör saldırısında hayatını kaybeden 4 yaşındaki Taha Yıldızlı gözyaşları arasında toprağa verildi

Güngören'de 17 kişinin ölümüne neden olan terör saldırısında hayatını kaybeden 4 yaşındaki Taha Yıldızlı'nın cenaze namazı Bahçelievler Soğanlı Merkez Camii'nde ikindi namazına müteakip kılındı Çocuklarını teröre kurban veren Yıldızlı ailesi, cenaze töreninde gözyaşlarına boğuldu Halen hastanede tedavi gören Anne Şengül Yıldızlı cenaze törenine katılamazken, baba Hüseyin Yıldızlı güçlükle sakinleştirildi Törende minik Taha'nın teyzesi Songül Yılmaz sinir krizleri geçirdi Törene Bahçeliveler Belediye Başkanı Osman Develioğlu ve Bakırköy Kaymakamı Dursun Alı Şahin'in yanısıra, 1 Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Erdoğan Akyol'un başkanlığındaki askeri heyette hazır bulundu Onlarca kişinin katıldığı törende teröre lanet yağdı

Taha'nın Türk bayrağına sarılı cenazesi, kılınan cenaze namazının ardından Beyoğlu Sütlüce Mezarlığı'nda toprağa verildi

İlaç krizi yeniden gündemde
ANKARA (ANKA) - Türk Eczacıları Birliği (TEB), Sosyal Güvenlik Kurumu ile TEB arasında ilaç krizine yol açan "2008 Yılı Eczanelerden İlaç Alımına İlişkin SGK Protokolü”nün imzalanmasının üzerinden 1 ay geçmesine rağmen hayata geçirilemediğini bildirdi

Türk Eczacıları Birliği'nden yapılan yazılı açıklamada, TEB ile Maliye Bakanı, Sağlık Bakanı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'nın imzaladığı tutanakla mutabakata varılan ilaç krizinin tekrar gündeme geldiği ifade edildi Üç Bakanın imzasıyla, Türk Eczacıları Birliği ile Sosyal Güvenlik Kurumu arasında kamu kurum ıskontosu ile eczacı ıskontosu konusunda mutabakata varıldığının hatırlatıldığı açıklamada, “9 Temmuz 2008 tarihinde Bursa'da yapılan Türk Eczacıları Birliği 36 Dönem Birinci Bölgelerarası Toplantısı'nda SGK Başkanı ve TEB Başkanı tarafından imzalanan sözleşme, üzerinden 1 ay geçmesine rağmen hayata geçirilmemiştir” denildi

Protokol gereği, 1 Ağustos tarihine kadar eczacıların yeni sözleşmelerini SGK'ya teslim etmeleri gerektiğinin altı çizilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Kurum tarafından, Türk Eczacıları Birliği ve 3 Bakanın uzlaştığı maddeleri içeren bu yeni protokolün kamuya yük getireceği gerekçe gösterilerek, sözleşmeler teslim alınmamaktadır Kamu kurum ıskontoları ile ilgili yapılan düzenleme de, yeni eczacı ıskonto oranları da geçtiğimiz ay içinde uygulamaya konulmamıştır”

Gelişmeler üzerine, TEB'e bağlı 51 Eczacı Odasının, yeniden olağanüstü olarak, TEB Merkez Binası'nda toplantı halinde olduğu belirtilerek, “Oda Başkanları ve TEB Merkez Heyeti Üyeleri, mutabakat metninde imzası bulunan her üç Bakan'dan da acil görüşme talebinde bulunmuştur Görüşme gerçekleşirse, yaklaşık bir ay önce mutabakata varılarak engellenen ilaç krizinin, bürokratik engellemeler nedeni ile yeniden karşımıza çıktığı ifade edilecek, taleplerimizin bir an önce ve kesin bir biçimde karşılanması istenecektir Meslek örgütümüz ve 24 bin eczacımız, imza altına alınan Protokol'ün tam olarak uygulanmasını beklemektedir” denildi

Milli Tank Projesi" sözleşmesi imzalandı Sakarya-(AA) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Altay Milli Tank Projesi'nin, Türkiye'nin savunma sanayi alanında belirlemiş olduğu hedeflere ulaşması açısından kritik bir eşiğe işaret ettiğini bildirdiErdoğan, Sakarya'da Arifiye ilçesindeki OTOKAR Tesisi'nde düzenlenen, Savunma Sanayii Müsteşarlığı Milli Tank Projesi Sözleşmesi İmza
Töreni'nde yaptığı konuşmada, projenin bu tankların yurt içi imkan ve kabiliyetlerle tasarlanması, geliştirilmesi ve üretilmesini amaçladığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

''Bu proje ülkemizin savunma sanayi alanında belirlemiş olduğu hedeflere ulaşması açısından kritik bir eşiğe işaret ediyor Az önce Koreli misafir bakanımızla şunu konuştuk Bu projenin ilk ürününü vermesi 785 ay sonra, bunu dedik biraz kısaltalım, 785 ay bizim beklemeye tahammülümüz yok Bunu Sayın Koç'a da dedim bu işi oturup yeniden görüşün, bunu biraz daha geri çekelim sayın Bakan ve Koç da notunu aldı Bunu oturup bir daha değerlendirmemiz lazım Vardiyalarımızı daha
artıracağız ve daha kısa zamanda da bu projeyi ürünü almak üzere hayata geçireceğiz Zira biz bir yarışın içerisindeyiz ve bu yarışta da kısa zamanda neticeler almak durumundayız bunlar olmayacak şeyler değil Olur bütün mesele buradaki sarf edilecek olan mesaidir Teknolojik açıdan en karmaşık askeri kara platformu olarak nitelenen ana muharebe tankının milli imkanlarla tasarlanması, geliştirilmesi ve üretilmesi Türkiye için hayati derecede önem taşıyor Onun içinde bu süreci bu zamanı
önemsiyoruz''

Bu tür kara araçları için bundan sonraki hedefin, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçlarının hafif zırhlı araçlardan ana muharebe tankına kadar tamamının Türkiye'de üretilmesi olduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti: ''Bu proje ile Türkiye'nin dünyanın önde gelen üreticileri arasına girmesine yönelik milli strateji kesinleştirilmiş olmaktadır Proje kapsamında Türk savunma sanayinin bütün yetenekleri kullanılacaktır Başta atış kontrol istemleri, silah ve zırh donanımı olmak üzere bir çok yüksek teknoloji içeren alt sistem kendi mühendislerimiz tarafından tasarlanacaktır Bu proje ile savunma sanayi konusunda uzmanlaşmış bulunan kurumlarımız birikimlerini tahkim etme imkanına kavuşacaklardır''

Erdoğan, projenin, TSK'ya kazandıracağı modern harekat yeteneği yanında, askeri kara platformları alanında da elde edilen endüstriyel yetkinliğin daha ileri seviyelere taşınmasını da temin edeceğini söylediProjenin, sağlayacağı ihracat potansiyeli ile de ayrı bir öneme sahip olduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Türkiye, Altay Projesi ile dünyanın sayılı tank üreticileri arasında yerini alacaktır Böylece kendi savunma sanayimizin ürünü olan zırhlı ve taktik araçlara ilave olarak, ana muharebe tankını da dost ve müttefik ülke silahlı kuvvetlerine ihraç edebilecek konuma ulaşacağız Bu durumun Türk savunma sanayinin dünya ölçeğinde rekabet edebilir bir kapasiteye ulaşmasının önemli adımlarından biri olduğu açıktırProjenin bir diğer hedefi de savunma sanayi alanında ülkemizin dış politika öncelikleri paralelinde müşterek menfaatlere dayalı işbirliği modellerinin geliştirilmesi ve uygulamaya geçilmesidir Bu doğrultuda proje kapsamında, dost ve kardeş ülke Kore Cumhuriyeti ile gerçekleştirdiğimiz iş birliği, ülkelerimiz arasındaki dostluğun ulaştığı noktayı göstermesi açısından önemlidir''

Hükümet olarak Türkiye'nin savunma sanayisinin geliştirilmesi için gerekli adımları atmayı sürdüreceklerini vurgulayan Erdoğan, ''Türk Silahlı Kuvvetleri modernizasyon ihtiyaçlarının büyük bir oranını milli imkanlarla karşılanması hedefimizi hayata geçirmeye kararlıyız Bölge barışının korunmasında destek olacak Altay tanklarının öngörülen zamandan önce geliştirilerek hizmete girmesi için yapacağınız çalışmalarda ben bütün kuruluşlarımıza özellikle şimdiden başarılar diliyorum Altay Projesi'nin Türk Silahlı Kuvvetlerimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum"

İmzalanan anlaşma neticesinde OTOKAR ana yükleniciliğinde geliştirilecek olan ilk milli tank, Türkiye'nin bu alanda dışa bağımlılığını sona erdirecek ve Türkiye Cumhuriyeti, milli tankın tüm tasarım ve fikri mülkiyet haklarına sahip olacak Milli tankın tasarım, geliştirme, entegrasyon, test ve üretimine ilişkin tüm bilgi ve
dokümanları içeren ve tankın seri üretimine temel teşkil edecek teknik veri paketi hiçbir kısıtlama olmaksızın tüm hakları ile Türkiye Cumhuriyeti'nin olacak Türk Savunma Sanayine yeni teknolojiler ve yetenek kazandıracak olan ilk Türk milli tankının tasarımı, prototiplemesi, testleri ve kalifikasyonu için yaklaşık 500 milyon
dolarlık bir bütçe öngörülüyor

KEY ödemelerinde tüm bir ilçe unutuldu
ANKARA (ANKA) – KEY geri ödemelerinin başlamasına rağmen, ödemelerin yapılmasıyla ilgili sıkıntılar devam ediyor Birçok kamu çalışanı listede adını bulamazken, bir ilçenin tamamının Resmi Gazete'deki listede yer almadığı ortaya çıktı


Eğitim-İş Genel Mali Sekreteri Altan Güzel, Adıyaman'ın Gölbaşı ilçesindeki tüm kamu çalışanlarının isimlerinin Resmi Gazete'de yer almadığını ve KEY ödemelerinin yapılmadığını söyledi Güzel, yaşanan durumun bir skandal olduğunu ifade ederek, “Gerekli düzeltmeler ve düzenlemeler bir an önce yapılmalı ve mağduriyet giderilmelidir” dedi