|  | Fatımat-Üz Zehra |  | 
|  08-21-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Fatımat-Üz ZehraFatımat-üz Zehra Peygamber efendimizin, hazret-i Hadice validemizden olan en küçük ve en sevdiği kızı  Hazret-i Alinin zevcesi ve hazret-i Ömerin kayın validesidir  Fatıma validemiz; aklı, zekası, hüsn ü cemali (güzelliği), zühdü (dünyaya düşkün olmaması), takvası (haramlardan kaçınması) ve güzel ahlakı ile bütün insanlara çok güzel bir örnektir  Yüzü pek beyaz ve parlak olduğundan "Zehra" denildi  Zühd ve dünyadan kesilmekte en ileri olduğu için, "betül" yani çok temiz demişlerdir  Hicretten on üç yıl önce 609 senesinde Mekkede doğdu  Başka tarihte doğduğu rivayeti de vardır  632 (H  11)senesinde Medine-i münevverede vefat etti   Peygamber efendimiz, kızı hazret-i Fatımayı çok severdi  ayet-i kerime ve hadis-i şeriflerle medh olundu  Peygamber efendimiz onu 624 (H  2) senesinde on beş yaşındayken Allahü tealanın emriyle, hazret-i Ali ile evlendirdi  Evlilikleri müddetince, hazret-i Fatıma,Aliyi (radıyallahü anh) üzecek ve gazaplandıracak bir şey yapmadı  Asla emrine muhalefet etmedi  Hazret-i Ali de onun gönlünü kıracak bir harekette bulunmadı  Evliliklerinden bir sene sonra hazret-i Hasan, dört sene sonra da hazret-i Hüseyin dünyaya geldi   Hazret-i Hasan ile Hüseyin çocukken hastalanmışlardı  Babaları, anneleri ve hizmetçileri Fidda, çocuklar iyi olunca, üç gün oruç tutmayı adamışlardı  Çocuklar iyileşince oruç tutmaya başladılar  Birinci gün iftar için hazırladıkları yemekleri, kapılarına gelen yetimlere vererek, iftar etmeden ikinci günü orucuna başladılar  Zira yetimlere verdiklerinden başka evlerinde bir şey yoktu  İkinci günü akşam iftar için hazırladıklarını, yine o saatte kapıya gelip, "Allah için bir şey verin!" diyen fakire verdiler  O gece de iftar etmeden üçüncü günü oruca başladılar  O akşamda da kapılarına gelen esirleri boş çevirmemek için, iftarlıklarını bunlara verdiler  Bunun üzerine Allahü teala, Ayet-i kerime göndererek buyurdu ki: Bunlar adaklarını yerine getirdiler  Uzun ve sürekli olan kıyamet gününden korktukları için, çok sevdikleri ve canlarının istedikleri yemeklerini miskin, yetim ve esirlere verdiler  Biz bunları Allahü tealanın rızası için yedirdik, sizden karşılık olarak bir teşekkür, bir şey beklemedik  Birşey istemeyiz dediler  Bunun için Cenab-ı Hak onlara şerab-ı tahur içirdi  " (İnsan süresi: 7-9) Hazret-i Aişe bildirmiştir ki: Bir gün hazret-i Fatıma geldi  Resulullahın yanına oturdu ve gizli konuştular  Fatıma çok ağladı  Kızının çok ağladığını gören Resulullah, bir daha gizli olarak bir şeyler söyledi  O zaman Fatıma güldü  Resulullah gidince, Fatımadan gizli konuştuklarının ne olduğunu sordum  "Resulullahın sırrını ifşa edemem  " dedi  Resulullah ahirete intikal edince tekrar sordum  O zaman hazret-i Fatıma; "İlk gizli konuşmamızda babam; "Cebrail (aleyhisselam) her sene bir kere Kuran-ı kerimi benimle karşılıklı okurdu  Bu sene iki kere okudu  Bundan ecelimin yaklaştığı anlaşılır  Allahü tealadan sakın ve sabırlı ol!    Ben senin için güzel selefim  " buyurdu  Onun için ağladım  Üzüldüğümü görünce, ikinci defa gizli konuşmamızda; "Ey Fatıma Cennet kadınlarının en üstünü olacaksın  Razı olmaz mısın?" (Başka bir rivayette) "Ehli Beytimden bana en önce sen kavuşursun  " buyurdu, dedi   Resulullahın vefatından altı ay sonra diğer Ehli Beytten hepsinden önce, hazret-i Fatıma vefat ettiler   Resulullah efendimizin soyu yalnız Fatıma validemizden olan hazret-i Hasan ve Hüseyinle devam etti  Hazret-i Fatımanın; Hasan, Hüseyin, Muhsin adında üç oğlu ile Ümm-i Gülsüm ve Zeyneb adında iki kızı oldu  Muhsin küçük yaşta vefat etti   Hazret-i Fatıma ile ilgili olarak Peygamber efendimiz buyurdular ki: Fatıma, benden parçadır, ona kızan bana kızmış olur   Fatıma, Meryemden sonra Cennet kadınlarının seyyidesi, efendisidir   Kızım Fatıma namusunu korumuştur  Bu yüzden Allah onu ve zürriyetini ateşe haram kılmıştır   Ya Ali!Fatımanın hatırına riayet eyle  O benden bir parçadır  Onu hoş tut  Eğer onu üzersen, beni üzmüş olursun   Hazret-i Fatımanın, bizzat Peygamber efendimizden işiterek rivayet ettiği hadis-i şeriflerden bazıları: Ey benim kızcağızım! Kalk Rabbinin rızkına hazırlan, gafil olma  Zira alimleri rızıklandıran cenab-ı Hak insanların rızıklarını, şafağın sökmesiyle güneşin doğması arasında dağıtır   Hadid, Vakıa ve Rahman surelerini okumağa devam eden kimse yerde ve göklerde "Firdevs Cenneti yerlisi" diye anılır   İlahi!Fatıma evladı hatırına Son sözüm kelime-i tehvidle ola! Eğer bu duamı edersen red ya kabul, Sarıldım, ehl-i beyt-i Nebi eteğine   Kaynak: Rehber Ansiklopedisi | 
|   | 
|  | 
|  |