08-22-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Eğitim - 2
Eğitim bireyin doğumdan ölüme kadar içinde olduğu bir olgu olduğun ve politik, sosyal, kültürel ve bireysel boyutları aynı anda içinde bulundurdugundan tanımının yapılması zor olan bir kavramdır Eğitimin bugününü iyi anlamak için eğitimin tarihsel değişimini anlamakda yarar vardır Tarih boyunca ortama ve uygulamalara göre değişik egitim tanımları yapılmıştır Günümüzde eğitimin insan faliyetlerindeki etkisi bugüne kadar olan uygulumaların en karmışık olanıdır Genel bir bakişla Eğitim bir takım becerilerin öğretim ve öğrenim şeması içerisinde; insan'ın bilgi, sezinleme ve akıl işlevlerini geliştiren faliyetler ve kavramlar bütünü olarak ele alınmaktadır Bu tanım çok soyut olup somut uygulamalar üzerinde anlayış geliştirmeye yardım etmemektedir Eğitimin tek tanımlı (monolitik) olmadığı gerçeğinden dolayı eğitim kavramına birçok değişik boyuttan yakaşılmaktadır Birçok boyutun var olmasının temel nedenleri öğrencinin gelişimsel düzeyinin,
öğrenim ortamının etkisinin,
aktarılmak istenen bilgi yapısının,
öğrenim metodunun etkisinin,
eğitim metodunun etkisinin,
göz önünde bulundurulmasıdır Bu bağlamda eğitim üzerine konuşulerken okul öncesi eğitim, genel eğitim, meslek eğitimi, hayat boyu öğrenim ve/veya bireysel eğitim, gurup eğitimi, uzaktan eğitim ve/veya çocuk eğitimi, gelişkin eğitimi, ve/veya kavram eğitimi, beceri eğitimi gibi kavramlarda dikkatli olmaliyiz Eğitim üzerine kavram oluştururken bu tanımlara dikkat edilmediğinde hatalara düşmekteyiz Bir milli eğitim bakanının Türk eğitiminde ezberciliği kaldırıyoruz cümlesi Türk eğitim sisteminden kuran kurslarını kaldırıyoruz diye yorumlanabilmekte Türk Eğitimini tanımlarken sadece milli eğitimi düşünmek yanlış olacakdir Anadolu Türkleri diğer milletler gibi birçok evreden geçmiş, zaman içinde göçebe hayatından yerleşik hayata, sözel kültürden yazılı kültüre, askeri eğitim ve dini eğitimden milli eğitime (formal eğitim) doğru ilerlemişler ve Türk eğitim tarihini çok zengin yapılarla doldurmuşlardır Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan buğüne formal eğitimde devletin sadece milli eğitim vermesi amcını gütmüş ve kültürel eğitimi sosyal yapılara bırakmışdır Milli Eğitim, bireylerin hiçbir baskı ve yönlendirme altında kalmadan inançlarını yaşamalarını, farklı inançlara saygı duymalarını ve toplumsal yaşamın uyum içerisinde sürdürülmesini butun kulturlere ayni uzaklikda durarak kılmıştır Turkiyede 70 yili askin gelisme deneyiminde bugün aktif olan sosyal yapılar; alevi ocakları, köy birlikleri, dini bayramlar ve kültürel şenlikler Anadolunun her çeşit vatandaşına milli eğitim dışındaki ihtiyaçlarını karşılamıştır Bugünün Türkiyesinde ki Türk kavramı; Atatürkün tanımladığı şekliyle ((ortak geçmişi olan bugün ve gelecek de beraber yaşamak isteyen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları)) Kürt, Laz, Çeçen, Ermeni, Yahudi, Rum ve diğer kültürleri içerdiğinden dolayı informal eğitimin çok çeşitli ve zengin bir dokusu vardır Belirtilen amaç doğrultusunda ne yazık ki cumhuriyetin uygulamarı zaman zaman sekteye uğramış hatta baskıcı olmuştur Fakat birçok uygulama geçici olmuş veya varlığını sürdüren uygulamarın milli birlik içinde normale dönmesini sağlamak her bireyin diğerine vatandaşlık görevidir Unutulmamalıdır ki kültürel eğitim formal eğitim kadar Türkiyenin ve Türk benliğinin parçasıdır ve korunması, geliştirilmesi önemli faliyetlerdir Kaynak: wikipedia org
|
|
|