|
|
Konu Araçları |
kosova, kosovadaki, tarihi, türkler, türklerin |
Kosova'daki Türkler Kosova Da Türklerin Tarihi |
08-21-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kosova'daki Türkler Kosova Da Türklerin TarihiKosova'da Türklerin tarihi : Osmanlı Devleti'nin büyüme seyri (1299-1683) Osmanlı devri sonrasında Kosova'dan yaşanan büyük Türk ve Müslüman göçleri öncesinde Kosova Vilayeti'nin son haritası Kosova, tarih ve dil delilleri ışığında, bilimsel verilerin belirttiğine göre, Miladın öncesi ve sonrasındaki ilk yıllarda, özellikle 300'lü yıllarda Batı Hunlarının egemenlik devirlerinden itibaren, Türklerin yaşadığı bir bölgedir MS 5 yüzyılda Hun Türklerinin bilhassa Attila önderliğinde birleşerek oluşturdukları büyük devlet döneminde Balkanlar (Kosova'yı da içine alacak şekilde), Hun Türklerinin geçici ve kalıcı iskanlarına sahne olmuştur 5 yüzyıl başlarında Attila'dan önceki Hun önderinin ölümü, Doğu Roma İmparatorluğu'nda (Bizans) sevinç yarattı ve Hunları sindirme girişimlerini arttırdı Ancak, Bizans idarecileri Batı Hun İmparatorluğu'nın başına geçen Attila'yı henüz pek tanımıyorlardı 434 yılı baharında Hun sınırlarına gelen Bizans elçilerini Attila, Tuna ile Morava nehrinin birleştiği yerdeki Bizans Margos (bugünkü Dubravica) kalesinin tam karşısında- Tuna'nın kuzey kıyısında- bulunan Konstantia surları önünde, at üzerinde karşıladı ve dinlenmelerine dahi izin vermediği elçilerin biri konsül-general, diğeri seçkin bir diplomat olan temsilcilerine, taleplerini, barış şartları olarak yazdırdı Konstantia Barışı (veya Margos Barışı) diye anılan bu antlaşmanın başlıca maddelerine göre, Bizans bundan böyle Hunlara bağlı kavimlerle müzakerelere, ittifaklara girişmeyecek, Hunlardan kaçanlara -esir alınmış Bizans tebaası dahil- sığınma hakkı tanımayacak, Bizans elinde bulunanlar iade edilecek (Grek asıllı olanlar için fidye verilebilecek), ticar münasebetler yine belirli sınır kasabalarında devam edecek ve Bizans'ın ödemeyi taahhüt ettiği yıllık vergi iki katına (700 libre altın veya 50400 solidus) çıkarılacaktı Theodosios II anlaşma hükümlerini aynen kabul etti 440'tan itibaren Attila, Bizans'a karşı baskıyı arttırdı Çünkü Theodosios II, Konstantia antlaşması hükümlerine aykırı davranmaya başlamıştı Bu aykırılığa başka sebepler de eklenince Attila'nın idaresinde olarak, Margos'un zaptı ile başlayan 1 Balkan Seferi (441-442), Singidunum (Belgrat) ve Naissus (Niş) üzerinden Trakya'ya doğru gelişirken, Batı Roma'nın aracılığı neticesinde hızını kesti Bu sefer sonunda Tuna boyundaki kaleler Hun idaresine geçmiş, daha geri hatlardaki tahkimat yıktırılmış, Balkanlar'da Hunlara karşı durabilecek mukavemet yuvaları kaldırılmıştı Bizans'la sonraki yakın süreçte yaşanan yeni anlaşmazlıklar 2 Balkan Seferi'nin açılmasına sebep oldu (447) Attila'nın idaresi altında birkaç noktadan Tuna'yı geçen Hun ordusu, iki koldan ilerleyerek kaleleri, Sardika (Sofya), Philippopolis (Filibe), Markianapolis (Preslav), Arkadiopolis (Lüleburgaz) müstahkem mevki ve şehirlerini zapt ede ede ve Tesalya'da Termopil'e kadar geniş bir daire çizdikten sonra, Bizans başkentini kuşatmak üzere Athyra (Büyük Çekmece)'ya ulaştı Hunların Tesalya'yı da içine alan geniş Balkan bölgesindeki bu akın ve yayılımları, Kosova bölgesini de içine almaktaydı İkinci sefer sonucunda Naissus (Niş) Hun pazar şehri haline gelmişti Bugünkü Macaristan'ın sahasını MS 568 yılında egemenliklerine alıp devlet kuran Türk boyu Avarlar, 582'lerde Singidunum (Belgrat) ve Sirmium (Eszek) gibi mühim Bizans sınır şehir-kalelerini ele geçirmişlerdi Fetihleri yapan büyük teşkilatçı Bayan Hakan'ın 592 yılında İstanbul'a yürümek maksadı ile Çorlu'ya kadar gelerek Bizans başkentinde korku uyandırdığı tarihte Don Nehri'nden Galia'ya, kuzey İslav bölgelerinden İtalya'ya kadar her taraf Avar asker faaliyet sahası haline gelmişti 8 yüzyıl boyunca gittikçe zayıflayan Avar idaresi, kısa bir süre sonra yerini bir başka Türk boyu Bulgarlara ve çeşitli Slav kabilelerine bıraktı Avarlar da bu süreçte, Hristiyanlaşıp çeşitli kabileler arasında yaşadılar, birçoğu asimile olup kayboldu Kosova muhitindeki etnik şekillenmelerde Hunlardan sonra, Avar kitlesi de etkili olmuş oldu Bununla beraber, Kosova ve civarında bugün Yunanistan'da bulunan Navarino (Pylos, aslı Avarino) ve Arnavutluk'ta Antivari şehirlerinin adları da Avarların hatıralarını taşır Arnavutluk'taki Prostovats altın hazinesi Avarlara ait olduğu gibi, arkeolojik araştırmalar Avar Türk sanatının Germen ve Slav sanatları üzerindeki tesirini ortaya koymuştur Avar devri sonrasında Kosova'yı da etkisi altına alan Türk devri Peçenek ve Uz adlı Türk boylarının yoğunlaşması ile başlar Peçenekler, 9 yüzyıldan itibaren Karadeniz'in kuzeyinde ve Kuzey Balkanlar'da güçlenmişlerdi Uzlar 1065'te Bizans ve Bulgar mukavemetini kırarak Tuna'yı geçtiler ve Peçeneklerin arkasından, Trakya ve Makedonya'yı yağmaladılar, Selanik'e, hatta Peloponezos'a kadar ilerlediler Peçenekler, daha sonraki yakın devirde Kıpçak Türklerinin (Kumanlar) bölgede güçlenmeleriyle, etkinliklerini kaybetmişlerdir Siyas tarihleri sona eren Peçeneklerden arda kalanlar dağıldılar Macaristan'a gidenler Peşte çevresinde ve Fertö vilayetinde yerleştirildiler Bir kısmı da Uzlar ve Kumanlarla karıştı Balkanlar'da kalanlar daha ziyade Vardar nehri boyuna iskan edilmişlerdi Ardı sıra Kosova bölgesinde ve civarında Kumanların etki devri sürer Bugün Kosova sınırlarının hemen güneydoğusunda yer alan, eskiden Kosova Vilayeti içinde bulunan Kumanova (Makedonya) şehrinin isminde, Kumanlar devrinde kalan hatıraların en başında gelenlerindendir Kosova'da, Gora bölgesindeki birkaç kaya üzerinde, kazınmış halde yazılar bulunmuştur Yapılan araştırmalar neticesinde bulunan bu kaya yazılarının, bilim camiasınca Göktürk Alfabesi olarak bilinen eski Türk alfabesi işaretlerine uygunluğu tespit edilmiştir Bu bulgu, Kosova bölgesi Türk tarihi açısından büyük önem arz etmektedir Bu yazıyı Hunların da kullanmış olduğuna dair dil bilimsel görüşlerden hareketle, söz konusu kaya yazılarının Hun devri etkisinin örneklerinden olduğu düşünülmektedir Kosova'daki bu Türk etki dalgaları, 11 yüzyıldan itibaren, Selçuklu devri Müslüman Türk akınları ve nihayetinde de Osmanlı Devleti'nin Kosova'yı hükmü altına almasıyla bambaşka bir boyut kazanır 28 Haziran 1389 tarihindeki I Kosova Savaşı, bölgenin fethini sağlamış, Kosova'nın Türklüğü ve Müslümanlığında günümüze dek süren etkiyi yaratmıştır Artık, Kosova'daki Türklük, kökleşmiş ve sistematize olmuştu Kaynak : Wikipedia |
|