Hankendi, Elazığ

Hankendi beldesi, Elazığ İlinin merkez ilçesine bağlı beldedir
Elazığ-Malatya karayolu üstünde Elazığ'a 19 km Malatya'ya 80 km uzaklıkta kömürhan körüsüne 35 km uzaklıkta bulumaktadır merkez belde nüfusu 2500, bağlı köy nüfusu 35000'dir
Tarihi kaynaklarda adı (Urartu yazıtlarında) Enzite ve (Ermenice) Antzit olarak geçer Önemli bir ticaret yolu üzerinde bulunması nedeniyle tarih boyunca önem taşımış ve kendi adını taşıyan Anzitene ilinin (kavar) merkezi olmuştur Bugünkü adını 35 yıl önce yıkılan handan almıştır Kent merkezi çok verimli ovalarla çevrilidir Son yıllarda hızlı sanayileşme ile beraber çeşitli fabrikalar kurulmaya başlanmıştır
Sorunları en başta geleni 35 km ötede Karakaya baraj gölü olmasına rağmen tarımda sıkıntı çekilip taban suları tüketilmekte çözüm ise kuzuova sulama projesini faliyete geçirmektir
Türkmen aşiretlerinin Anadolu'ya gelmesiyle beraber Türkler tarafından iskan edilmiştir Halen nüfus çoğunluğu Türktür
Hankendi'de yaşayanlar Şeyh Sait ve Dersim isyanlarına direniş gösterilmiştir ve Türk ordusunun gelmesiyle beraber halk orduya katılmıştır Atatürk o günkü adı Hanköyü olan kasabayı ziyaret ederek bu durumu öven sözler söylemiştir
HANKENDİ Hankendi Kasabası Elazığ - Malatya karayolu üstünde Elazığa 19 km Malatya'ya 80 km uzaklıkta Kömürhan Köprüsüne 35 km uzaklıkta bulumaktadır merkez belde nüfüsü 2500 bağlı köy nüfüsü 35000 dir Tarihi olarak ismini önemli baharat ve ipek yollarının kesiştiği noktadan alır İsminide sonuncusu 35 yıl önce yıkılan hanlardan almıştır Strartejik olarak doğu ile batı kuzey ile güney arasındaki tek geçiş yeridir Belde merkezi çok verimli ovalarla çevrilidir yalınız son yıllarda hızlı sanayileşme ile beraber çeşitli fabrikalar etrafında kurulmaya başlanmıştır Sorunlarının en başta geleni 35 km ötede Karakaya baraj gölü olmasına rağmen tarımda sıkıntı çekilmektedir Taban suları tüketilmektedir Çözüm ise Kuzuova sulama projesini faliyete geçirmektir Etnik yapısı Türkmen aşiretlerinin ön asya zaferi ile beraber türkler tarafından yuva haline getirilmiş ve yaşayan halkın hepsi türktür Tarihsel Önemi: Şeyh Sait ve dersim isyanlarına hankendide yaşayanlar direniş göstermiş karşı ayaklanma ile Şeyh Sait ve Dersim isyanı bastırılmış muzaffer Türk odusunun gelmesiyle beraber halk orduya katılmış Tunceli ve Diyarbakır dağlarındaki hainleri imha etmiştir bu olyın neticesinde Atatürk ogün köy olan Hankendi'ni (Hankendi) ziyaret etmiş ve övgülere mazhar kılmıştır
BELDENİN DOĞAL DURUMU Hankendi Bucağı,Elazığ-Malatya şösesi üzerinde,Elazığ ovasında,Baskil ilçesi,güneyinde Sivrice ilçesi,Mercumut bucağı,kuzeyinde Elazığ merkez ve Poyraz bucağı ile çevrilidir Hankendi bucağı,kuzeyden güneye uzanan 2110 m yüksekliğinde Haroğlu dağı ve güney batısında güneye doğru uzanan Pulutlu dağı 2010 myükseklikte batıdan doğuya uzanan 1950 m Yüksekliğinde Karadağ,aynı yönde uzanan 1850 m Yüksekliğinde Bahtiyar dağları ile bölge çevrilmiştir Bucağın denizden yüksekliği 1150 mdirİçerde merkez bucağın doğusunda,Çal dağları üzerinde kurulu Sarlı köyü,Elazığ merkeze bağlı Holpenk köyü,batısında Dilek köyü,Koparuşağı köyü,kuzeyinde Karadağı,Güneyinde Göl köyü,Durupınar ve Kelmahmut köyleriyle çevrilidirBucak batıdan doğuya doğru az eğilimi bulunan arazide kurulmuşturArazide göze çarpan tek yükseklik Tilek tepesidirBu tepenin ne olduğunu köy büyüklerine sorduğumda;bu tepeden komşu köylerde de olduğunu söyledilerNedenini ise şu biçimde açıkladılarBüyük bir tehlike anında tehlikeyi komşu köye haber vermek için,tepeye çıkıp büyük bir ateş yakıyorlarmış,ateşle tehlike işareti alan diğer tepelerdeki komşu köylere haber vermek için onlarda ateş yakıyorlarmışYani komşu tepeden ateşi gören,bir komşusuna ateşle tehlikeyi bildiriyor ve kısa zamanda tehlikeden tüm bölge haberdar oluyormuşBucak arazisi çeşitli adlarla tanınırTemel olarak ikiye ayrılır:Bucağın güney doğusunda kalan araziye,aşağı yazı,bucağın kuzeyinde kalan araziye yukarı yazı deniyorAşağı ve yukarı yazıda bölümlere ayrılarak şu adları alırlar Bucağın doğusunda kalan arazi;dere yazısı,tumar(Tımardan gelme),göldere,tohumoğlu,keleş efendi,ayöldüren,ırbacoğlu,Beroğlu,derebaşı ,demoğl u adlarını alırBatısında kalan arazi;Selli(Dilek) Yazısı,Yukarı göl yazısı,hanbaşı yazıları adlarını alırKuzeyinde kalan arazi;Bağlar ve heyret bademler kuş tepesi,taşlık,bozyer ve sıradikme yazıları Güneyinde kalan arazi;Hanın önü,Mamo Gölü,Cırcabağ Haydargölü,Hayso adlarını alırlar Yönetimsel ,ticaret ve sosyal merkezi Elazığ dırBucakta engebe olarak Kara dağdan bucağa doğru inen ,Veli Deresi vardırBüyük akarsu yokturDere arazisini sulayan,dere çayı vardırİki değirmenlik yaz ,kış durmadan akarBirde yazın kuruyup,kışın çoğalan,bucağın içinden akan Sel Çayı vardır Bucağın toprağı,hümüslü kara topraktırPek az yerlerinde kumlu,kireçli,killi toprakta bulunur
TARÄ°HÄ° DURUMU
17yyda 4Murat,iran savaşlarına gitmek için İstanbul'dan Diyarbakır'a dek uzanan,Bağdat şösesini yapmıştır ve bu önemli kesimleri üzerinde kervansaraylar,hanlar,askeri karakollar ve başka gerekli yapılar yaptırmıştırBağdat şöşesinin Elazığ ili içinde kalan Kömürhan,Hankendi bucağı ve Gezin konak noktalarında hanlar ve başka yapılar yaptırmışlardır IV Murat,Bağdat şösesine askeri amaçlar için yaptırmış ise de bu yol ticaret için kullanılmış,üzerinde düzenli posta yolculukları yapılmıştır Bağdat şösesi zamanla yıkılmış,ama Elazığ valilerinden Hacı İzzet paşa bu yolu onarmış ve Hankendi bucağına da ,büyük bir han yaptırmıştırBucağın büyümesini,Bucağın büyüğü olan Hasan Erdem şu şekilde anlatır: ?Oğlum Ehmed,kövin tarihi çok eski olmalıKövin tarlalarında ve içinde görülen büyük ambarlarda ve Guştepe deki taş sütunlardan kövin tarihinin çok eski olduğu belliAma oğlum,o keder eskiyi ben bülmemBenim büldüğüm esas olarah köv yeniçerilerin lağvından sonra kurulmuşturSebebi de öğlum,devlet,savaş için türk kövlerine inerek asker toplamış,gözüne kestürdüğünü alıp gidermişOnun içünde Türk'ler ovalıh yerlerde köv kurmazlar,dağlara çekülürlermişOvalarda Ermeni kövleri varmışÇünki onları askere almazlarmış Yeniçeri ocağı kaldurulduhtan sonra,Türkler Kövlere yenmişlerKövün ikinci böyümesi Türklerin gelmesiyle olmuşKöv büyümüştür
AİLE VE SOSYAL YAPI: Bucakta çift karılı aile yokturÖrf ve alışkanlıklarla yasaklanmıştırKimse çift karı almağı düşünmez çünkü bucakta çok ayıp karşılanır 1960 yılına kadar 3-4 yılda bir kız kaçırma olayı oluyormuşKız yanıyle,erkek yanı arasında kavga olurama kız,erkeği tutup babasının yanına gitmek istemeyince;kız babası benim böyle kızım yok diye,o sinirle,söver,bağırır,bir daha ne kızı ile nede kızı alan hısımlariyle konuşmazOnuru lekelenmiştirBir daha da toplantılara karışmazNeşesiz,yüzü gülmez bir insan olmuştur!O kız soyun yüz karasıdır!O soy için yaşam zindan olurÖldüremez,Çünkü uygar yasayı benimsemiştirKendi içine kapanır gider! Onun için kızlar kaçmak istemezlerNormal yollarla evlenmek isterler Kızlar için evlenme yaşı 17-25,erkek 22-30 arası evlenirler Bir gencin evlenebilmesi için,askerliğini yapması,veya bir iş ve meslek sahibi olması gerekir Zaman zaman ayrı tutulanlar dışında eğer evlenmek isteyen genç,bir iş ve meslek sahibi değilse,askerliğini yapmamışsa kimse ona kız vermez Bu koşulları üzerinde taşıyan genç annesine evlenmek istediğini söylerAnnede babaya açılırÇocuğa kız aramaya başlarlar
Gencin annesi ve yakınları beÄŸenmek istedikleri kızın evine giderlerNe amaçla geldiklerini açıklarlarKız eÄŸer orda ise utanır dışarı çıkarEv sahibi gelen konukları bütçelerine göre,bir yiyecekle ağırlarBu ağırlamayı kız yaparBu sırada kız yürümesine,davranışlarına ve konuÅŸmasına çok dikkat etmesi gerekirGörücüler kızın eline,ayağına,yüzünün güzelliÄŸine,saçlarına iyice bakarak incelerlerGörücülerden biri,ağız kokusunu anlamak için kızı öperBeÄŸenme iÅŸi bittikten sonra,görücüler orada hiçbirÅŸey demeden güzellikle ayrılırlar Evlerinde herkes,kanısını açıklar eÄŸer beÄŸendilerse; ?Biz kızımızı beÄŸendik ,tanrı korusun kendisini,oÄŸlumuza almak istiyoruz' diye haber gönderirler Haberi alan kız evi kızın düşüncesini alır(Bundan 15 yıl önce aileler anlaÅŸtıktan sonra,kızın düşüncesi alınmadan evlendirilirmiÅŸ)1955 den sonra kızın düşüncesi alınırKız eÄŸer istekli ise;'sizle nasıl isterseniz öyle olsun der'EÄŸer beÄŸenmese; ?ben evlenmek istemiyorum' Diye söylerAilede zorlamaz Türkiye'nin bütün bölgelerini gezdimHemde köylerinde yıllarımı harcayarakEn insanca evlenmeyi bucağımda gördümÇünkü aileler kızlarını,ne paraya nede zenginliÄŸe verirlerBeÄŸendiklerine ve kızlarının beÄŸendiklerine verirlerÇok yerlerde gördüğüm gibi paraylada satmazlar Kız tarafı erkek tarafından en çok 600-1000 tl arasında para alır,bu parayıda kızlarının çeyizi için harcarlar Kız beÄŸenirse niÅŸan hazırlıklarına baÅŸlanır,eÄŸer beÄŸenmezse erkek ailesi baÅŸka kız bulmak için,baÅŸka evlere gider Kız kabul ettikten sonra,hısımlar birbirine iyi gelsinler diye helva veya ÅŸerbet içilir,niÅŸan hazırlıklarına baÅŸlanır NiÅŸan için,erkek evi bir kutu ÅŸeker,bir ÅŸiÅŸe kolonya,erkek ailesinin mali durumuna göre,beÅŸibirlik,bilerzik,küpe,3 entarilik,kadın-erkek iç çamaşırı ve yüzükler alınır NiÅŸan akÅŸam takılırErkek ailesi akrabalarını toplar,kız evi akrabalarını toplar kız evinde buluÅŸurlar O akÅŸam kıza güzel giysiler giydirilir,süslenir ve ortaya çıkarılırErkek yanından sayılan bir garı,yüzüğü taÄŸarKız,erkek yanından olanların hepsinin elini gezerBu sırada ganyana gızın başına para seper¦Kız sandelyeye oturtulurErkek evi aldıkları eÅŸyaları gelinin ve topluluÄŸun önünde açarEÅŸyalar tek tek oradakilere gösterilirbu sırada kızın akrabaları,çeyiz olarak getirdikleri eÅŸyaları(havlu,çit,entarilik,çorap;iççamaÅŸÄ ±rı vb) kızın eÅŸyalarının üzerine atarlarErkek akrabalarıda o eÅŸyaların üzerine para atarlar Hem eÅŸyalar hem de para atılırken,bir kadın yüksek sesle;(buda kızın bibisinden,buda diyezesinden)diye eÅŸyaları oradakilere gösteriryine erkek yanının parasıda;(20 tl çocuÄŸun ablasından 10 tl dayısı garısından)diye topluluÄŸa bildirilirBu iÅŸ topluluÄŸun önünde olduÄŸu için,kimse kimseden geri kalmak istemez Kız evinde,erkek ve kız yanının yalnız gadınları bulunur ve erkeÄŸe yüzük takılırBu iÅŸler olurken,her aile mali durumuna göre eÄŸlence düzenler(çalgı takımı getirirlerYalnız kadınlar def çalarak eÄŸlenirler)NiÅŸan bittikten sonra herkes evlerine dağılır NiÅŸandan sonra,kız tarla iÅŸlerine çıkmazçeyizini hazırlar;erkek yanıda kendi eksiklerini tamamlarSandık alır karyola,kap kacak,perde ve baÅŸka örtü iÅŸleri alır NiÅŸanlık dervresi 15 günle 6 aya deÄŸin uzayabilirBu süre ailelerin isteklerine göre ayarlanır Düğüne yakın önce resmi nikah yapılırsonrada bucakta imam nikahı yapılırBucakta yapılan imam nikahında,o akÅŸam kızın çeyizi sergilenirHer çeyizin para karşılığı söylenirYalnız eÅŸyaların tam fiyatları deÄŸil de iki,üç kat çok fiyatla yazılırÖrneÄŸin 2000 tl eÅŸya varsa 10000 tl yazılır5000 tl eÅŸya varsa 30000 tl yazılırBunu da nedeni,eÄŸer erkek kızı boÅŸarsa paranın alınması saÄŸlamaktırBu ara kesilen 600-1000 tl arasında ki baÅŸlık parasıda alınır Nikahtan 1-2 gün sonra düğün hazırlığı baÅŸlar Duruma göre erkek ailesi,eÄŸlence düzenlerZengin olanlar Elazığ dan çalgı takımı(Klarnet,cümbüş,keman,darbuka,def ve buna ek olarak halay ve diÄŸer oyunlar için davul)getirilir Bu arada damadın yakınlarından biri saÄŸdıç olurSaÄŸdıçın karısıda kıza saÄŸdıç olurSaÄŸdıçlar damadın ve gelini koruyucusu ve sözcüleridir SaÄŸdıç damada çok dikkat etmesi gerekirKüçük bir dalgınlığından,arkadaÅŸları damadı kaçırabilirlerBu kaçırmanın özelliÄŸi:SaÄŸdıcı atlatan gençlere damat karşı gelemez N e isterlerse onu yapar Gençler damadı geri vermek için,saÄŸdıçtan para isterlerÄ°stedikleri parayı alınca damadı geri verirler20-25 yıl önce bu iÅŸ daha ağırmışEÄŸer saÄŸdıç gençlerin istediÄŸi parayı vermese gerdek gecesi bile damadı vermezlermiÅŸ Åžimdi bu hafiflemiÅŸYalnız damadın giysilerini kaçırmakla yetinirler Düğünde erkekler dışarıda eÄŸlenirKadınlar ise,evlerin düz damlarında erkekleri seyrederler Önceleri erkekler içkiyi konutun için içer,dışarıda eÄŸlenirlerdi1965 sonra dışarıda içki masaları kurulur ve herkes zevkine göre içer, eÄŸlenirYine kadınlar damda erkekleri seyrederler EÄŸlenmek isteyen kadın ve kızlar ev içinde,erkeklere görünmeden eÄŸlenirler Geline düğünden bir gün önce,yani kına gecesinde,erkek evi kız evine giderek,gelinin el ve ayaklarına kına yakarlar Düğün sabahı gelin gelinliÄŸini,güveÄŸide güveylik giysilerini giyer Saat 9 sıralarında taksilerle gelin almaÄŸa gidilirGelin evinin önüne gelince durulur ve eÄŸlence devam eder Bu arada gelin evinin kapısı içerden kaoatılırKapı açma parası istenirBu para 10-15 tl arasında deÄŸiÅŸirParayı alan çocuklar kapıyı açar Gelin içerde babası,annesi ve kardeÅŸleriyle öpüşür,göz yaÅŸları içinde helalaÅŸarak ayrılır Kapı ile taksi arasına hasavan denen bir bez gererlerGelin bu bez arasında iki büklüm ilerler ve arabaya binerHiçbir gelini takside gülümserken görmedimHep başı önüne eÄŸik,gözlerinden domur domur yaÅŸlar akarken gördüm Düğünün bir diÄŸer özelliÄŸi de;gelin evinden ayrıldıktan sonra,damadın yakınlarından(babası,aÄŸabeyi,dadın;amcası,da yısı)b irine,gülmek için,bazı oyunlar oynanırÖrneÄŸin;damadın yakınlarından birinin el ve ayaklarından tutularak orada bulunan bir su birikintisine atılırEÄŸer su bulunmasa yüzüne,üzerine mürekkep dökülür,yahut kül dökülür Taksi damat evinin önünde dururGelin yine hasavanın altından evin içine geçirilirBu arada kurban kesilirGelin kanına basarak geçer,kapının eÅŸiÄŸinde tahta bir kaşık vardırGelin topuÄŸu ile vurur ve kaşığı kırarKıramasa ayıplanır Damat gelini koltuklar ve odasına getirirSon yıllarda koltuklayıp hemen içeri gitmez gelinle beraber babasının,annesinin ve yakınlarının ellerini dolanırlarBüyükler ise geline altın,yüzük vb ÅŸeyler takarlarEl öpmeden sonra damat,gelini odaya götürürİçerde tanışırlarBir süre damat içerden çıkar,saÄŸdıçla büyüklerinin yanına gider Gelin bir sandalye ye oturtulurGelini görmek isteyen kadınlar ve kızlar gelinin çevresini çevirirlerDedikodu baÅŸlar"Hımmm devrülesine ne kadar da gelinlik yakışmış ya,maÅŸallah,Allah pis nefesten saÄŸlasın,mahÅŸallah!Güzel ama,oÄŸlumuz daha güzel,bi yastuÄŸda kocasınlarGız hele birez gülda,sanki yas evine geliÅŸsin"Gelin alışık olduÄŸu için bu konuÅŸmalara hiç aldırmazYa gözlerinden yaÅŸlar,yada anlaşılması zor bir yüzle üzgün üzgün bakar durur Gelin eÄŸer çirkinse yandı"Uy anaa,gız heç yüzen güneÅŸ doÄŸmadımı!Hele,hele,el tapan ;ayaÄŸ tapan;ahan geldi tezek yapan! Gız hele birez gülki güzelleÅŸesin"vb Gelinim asil gelinim! Onlar senin güzelliÄŸini görmezler,o asil duruÅŸundaki inceliÄŸi sezemezler! Sen hepsinden güzelsin gelinim,köylüm,kardeÅŸim!Sil gözündeki yaşı,sen herkesden güzelsin! Gelin görmek akÅŸama deÄŸin sürerHerkes dağıldıktan sonra saat o gece gerdeÄŸe sokarlar Damat içeri girer bir müddet sonra çıkar "Yüzümüz ak çıktı,artık gidin!"derHerkes yatağına çekilirSaatler geçer tan yeri aÄŸarır,güneÅŸ işıklarını birbaÅŸka gönderir bu ocağın üzerine Çilerle dolu bir gün,çilelerle dolu bir günü,izler ve çilekeÅŸlerin ömrü sürüp gider! Düğün biter
Belde Dilinde Kullanılan Değişik Sözcükler: Ayam:Hava Esselet:Mahsus Eskötek:Genç Kız Mıhat olmak:Sahip olmak Kılavlanmak:Hazırlanmak Haltetmek:Kabahat işlemek Fenikmek:Bayılacak gibi olmak Merişmek:Zevkten mutlu bir halde bulunmak Beyhut getmek:Bayılmak Edişini etmek:Taklit etmek Hacat:Alet Dimi:Erkeklerin giydiği şalvar Heşim:Acemi Cırota çıkmak:Eskimek Höflü:Korkulu Yuhlamak:Uyumak Kerel:Normal Kekeşmek:Uyuşmak Fel:Sihir Mugallit:Komik Porik:Saç tuvaleti Herzetmek:Sevmek Çarıt:Ateş küreği Tahtasuz:Akılsız Dımbılagocik:Kafa üzeri dönme Ekran:Aynı yaşta El öpen:Kertenkele Horata:Konuşma Kancıkişi manda Pap:Üzüm küsbesi Hassa:İyi Çitil:Fidan Bayahemin Cehdetmek:Çalışmak Kibar:Güzel Şele bele:Aşağı yukarı Guşhana:Tencere Teşt:Legen Kereta:Çekecek Pocik:Uc Densüz:Akılsız Lazot:Mısır Eşbabya:Erik kurusu Kilit:Anahtar Davraza:Kapı Güne Çiçeği:Ayçiçeği Sitil:Kova Fenos:Fener Gangıle:Çok büyük
Kortik: Çukur Cansız at:Bisiklet Kolik: Uzun bir şeyin kırılmış hali Yılhı:Sığır sürüsü(birçok) Doddacı:Başı boş gezen avere Hindi:Şimdi Kodik:Hayvanlar için yem kabı Şemen:Küçük kavun Ağu:Zehir Rapor Yolu:Kara yolu Köynek:Atlet Hortot:Bağ çubuğu Pişot:İğde Yıhışmak:Güreşmek Hıltönek,iki yüzlü Zıbılik:Çöplük Zuvah:Sokak Heküge:Su kanalı, ark Bıldır:Geçen yıl Mostra:Çirkin Ayvan:Balkon Çirkef:Bataklık Cünüt:Bataklık Peg:Çöplük Mayız:Gübre Gen:Ekilmeyen arazi Kuşluk:Sabah yemeği Bıcikana Cılk:Çürük Yazı:Arazi Pağaç:Tuzsuz ekmek Orcik:Sucuk Datlıdamah:Madımak Dındik:Küçük lamba Şanışen:Balkon Sarh:Üzüm sıkmak için yapılan küçük havuz Cüvelek:Tarlası olmayan Sokkiibek Madırga:Büyük çekiç Palavar:Pencerenin üzeri Part:Karın Perkitmek:Şıkıştırmak Değmek:Olgunlaşmak Fehlan:Nadasa bırakılmış tarla Şıblıh:Tuzlu Küşne:burçak Yarpuz:Yabani nane Kezbi:Bağ hastalığı Papuç:Kadın ayakkabısı
Atasözleri ve deyimleri:

a) Alimin uykusu cahilin uykusuzluÄŸundan iyidir

b) Yazın tepen kaynamayınca kışın gazanın kaynamaz c) Yaz gününde ayransızlık, kış gününde yorgansızlık, el içinde evlatsızlık olmaz

Kasabanın dış dünya ile ilişkileri:

Beldenin tam orta noktasından geçen karayolu beldenin can damarıdır Dış dünya ile ilişkileri başlıca televizyon, ve internet erişimi 1993 yılında kurulan telefon şebekesi ve GSM operatörlerinin kurduğu bazı istasyonları ile cep telefonları sağlamaktadır Kasabaya kitap, dergi, gazete, vb yayınlar gelmemektedir Kasaba merkezinde PTT bulunur
Küçük ve büyükbaş hayvancılık: Kasabada inek, at, eşek, keçi, koyun, katır yetiştirilir İnekler ve koyunların halka verdiği süt ancak kendi kışlık gereksinimlerini karşılayabilecek kadar olmaktadır Ancak kasaba halkı karlı bir alış-veriş gördüğünde ya da sıkıntıya düştüğünde bunları satmakta ve diğer gereksinimlerini karşılamaya çalışmaktadır
İlden aldığı sattığı eşyalar:

İle sattığı ürünler:

¬¬¬¬¬¬__ Büyük ve küçükbaş hayvanlar __ Yapağı, süt ve süt ürünleridir __ Kavun ve maydanoz


İlden alınan ürünler: __ Gıda maddeleri(Yağ, şeker, çay, un, pirinç vs) __ Ev eşyaları(Soba, masa, TV, mutfak eşyaları vs)
Eğitim sorunu: Halk eğitimin önemini çok geç anlamıştır Ancak bu sorunun çözümü için de henüz çok da çaba harcamamaktadırlar

Öğrenci velilerinin çocuklarını okumaya özendirmesi ve okulun gereksinimlerinin karşılanmasına
yardımcı

olmaları eğitim kalitesinin yükselmesi yönünden çok yararlı olacaktır Ayrıca öğrenci velilerinin çocuklarının öğretmenleri ile sürekli iletişim içinde bulunmaları da eğitim kalitesinin yükselmesini sağlayacaktır Bazı öğrenci velilerinin okula gelmeye çekindikleri görülmektedir Oysa öğrenci velilerinin okulu sürekli ziyaret etmeleri kendi çocuklarının geleceği yönünden çok önemlidir Ayrıca bütün öğretmenler öğrenci velilerini okulda görmekten memnun kalacaklardır

Öğretmen-veli işbirliği sağlanmalı ve bu iletişimin sürekliliğinin sağlanmasına çalışılmalıdır

Gürdal KARABIYIK

Kaynak : Wikipedia