08-21-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Sınıf Savaşı
Marksist teori
Sınıf savaşımı, Marksist sınıf teorisinde ve Tarih anlayışında, sınıflar arası ilişkilerin egemen hali olarak tespit edilir Marksist tarih anlayışına göre, sınıf savaşımaları, yalnizca belirli bir andaki toplumsal sınıflar arasındaki çatışma değildir, aksine o tarihin motorudur, yani tarihsel gelişmenin ve ilerlemenin dayanağı ifadesini sınflar arasındaki savaşımda bulur Tarih sınıf savaşımlari tarihidir Marksizmde esas olarak
Her ilerici sınıf, belli bir aşamada gericileşir ve çıkarları mevcut olanın korunmasında ifadesini bulur Bu kaçınılmaz olarak böyledir Marksist teoride, çünkü tarihin ilerlemsinde, maddi yapı bu egemen sınıfın karşısına başka bir sınıf çıkarır ve bu sınıfın çıkarları mevcut sistemin aşılmasında ifadesini bulur Marks bunun örneğini burjuvaziyi değerlendirirken açık bir şekilde gösterir Marksizme göre burjuvazi, feodalizmi tasviye ederken devrimci, bu tasviyenin ardından kendi egemenliğini kurduktan sonra ise gerici olarak ortaya çıkar Ancak sınıf savaşımı bitmemiştir ve onu altedecek sınıf bizzat burjuvaziyle birlikte doğmuştur; yani proletarya
Sınıf savaşımının kaynağı sosyo-ekonomik koşullar denilen maddi toplumsal yapıdır, yani belirli bir andaki üretim ilişkileri ile Marksist teori
üretici gücler arasındaki ilişki ve çelişkilerin toplamı Bunun sonucunda sınıf savaşımlaının belli bir aşamasında egemen sınıf diğer sınıf tarafında alt edilir ve iktidarını kaybeder Bu esas olarak üretimi tarzındaki değişimin bir sonucudur; bu değişim beraberinde çıkarları egemen sınıftan farklı olan yeni bir sınıf üretmektedir
Sınıfların ortaya çıkışından itibaren, tarihi, sınıf savaşımlarının tarihi olarak anlamak gereketigini söyler Marksizm İlkel köleci toplumdan Feodalizme, oradan kapitalizme geçildigini, bu geçişleri saglayan itici gücün, maddi ekonomik yapıya bağlı olan sınıflar arasındaki savaşım oldugu belirtilir
Proletaryaya gelindiginde ise durum farklılaşmıştır bir bakıma Feodalizm (feudalism)
Toprağı ve üzerinde yaşayan köylüleri tek bir kimsenin malı sayan ortaçağ rejimi Bir diğer adı derebeylik
Derebeyliğin özü, orgütlenmiş devletin bulunmadığı yerel düzeyde, bir hükümet görevinin yürütülmesidir 500-600 km2'lik bir toprak parçası üzerinde en önemli bir güçlü kişi, daha az toprağa sahip olanların koruyuculuğunu üstlenmiş ve onlar da bu kişiye bağlılık sözü vermişlerdir Böylece, feodal "lord", "vassal" ve toprağa bağlı (serf) köylüleriyle, derebeylik o
Proletarya, sınıf olarak kendi varlığını da ortadan kaldırmakta bulur gerçek çıkarlarını Sınıflı toplumu devam ettirmek değil sona erdirmek, Marks`ın ekonomi-politik düşüncelerini takip ederek söylemek gerekirse, proletaryanın maddi-toplumsal yapıdan kaynaklanan ``zorunlu bir görevidir`` Çeşitli marksist düşünürler ([[Marksist]] görüşe göre, [[kapitalist]] toplumda [[burjuvazi]] tarafından sömürülen, emeğinden başka satacak hiçbir şeyi olmayan emekçi sınıf Kendisini sömüren mülkiyet düzenini yıkacağına ve yalnızca kendisini değil, fakat tüm insanlığı kurtaracağına inanılan evren*sel ihtilalci sınıf
Georg Lukács,
Antonio Gramsci ya da 1891-1937 yılları ara*sında yaşamış olan ünlü İtalyan düşünür; Marksist felsefe geleneğindeki en özgün ve yaratıcı filozoflardan biri olan Croce, Geor*ge Sorel ve Hegel den yoğun bir biçimde etkilenmiştir
Althusser gibi) bu teorisinin açıklanmasını yapmaya çalışmışlardır Kimi ekonomist belirlenmeci, kimi iradeci bu teorilerde ``sınıf savaşımı`` temel bir bilimsel-politik argüman olarak işlev görür
==Kaynak== Sosyalizm ve Toplumsal Mücadeleler Ansiklopedisi İletişim yayınları
Bu makale, online kullanıcı topluluğu tarafından oluşturulan ve düzenlenen özgür ansiklopedi projesi Wikipedia'nın Türkçe versiyonu Vikipedi'deki Sınıf savaşı maddesinden kopyalanmıştır Bu makale, GNU Özgür Belgeleme Lisansı ilkeleri kapsamında özgürce kullanılabilir
|
|
|