Prof. Dr. Sinsi
|
Nazım Şekilleri
Bir şiiri meydana getiren mısraların kendi aralarında toplanış ve Şiir, [[dil]]in anlam, [[ses]] ve [[ritim]] öğelerini belli düzen içinde kullanarak, bir olayı ya da bir duygusal ve düşünsel deneyimi yoğunlaşmış ve sıradanlıktan uzaklaşmış bir biçimde ifade etme sanatına verilen isim Şiirde dil yalnızca bir iletişim aracı olmakla kalmaz, başlı başına bir amaca da dönüşür
kafiyeleniş düzeni
Şiir, belli bir vezin ve kâfiye düzenine bağlı anlatım yoludur Şiir, En az iki mısranın sonunda yer alan kelimelerdeki son seslerin benzeşmesine denir Benzer sesleri bünyesinde bulunduran bu kelimelerin, mana bakımından birbirinden farklı olmaları gerekir Sesçe benzer, manaca farklı olmak kafiyelerde aranan temel şarttır Aynı manaya gelen kelimelerin tekrarıyla kafiye yapılamaz
Kafiyelerin birbirine uygun olan son harflerine «revi» adı verilir Mısra sonlarında görülen kafiyelerden ayrı olarak, mısra içlerinde de kafiye olabilir Bu çeşit kafiyelere iç kaf
Arapça olan "nazm" kelimesiyle birlikte veya birbirlerinin yerine de kullanılır Hami-Sami Dil Ailesi'nin Sami koluna mensup bir lisan Arap Yarımadası ve Kuzey Afrika'da halkın çoğunluğunca, Türkiye ve İran'da ise Arap azınlıklarca kullanılmaktadır
Nazım, sözlükte "dizme, sıralama ve düzene koyma" anlamındadır Şiir ise, edebî değeri olan nazımlı sözdür
Bir şiirin, nazmın ahenkli ve tesirli söylenmesi için vezin, kâfiye ve nazım şekli gibi üç ana dış unsura ihtiyaç vardır Dizmek sıralamaktır Edebiyatta, sözün ölçülü ve ahenkli olarak söylenmesine denir Nazım ölçülü ve ahenkli olarak söylenmiş veya yazılmış sözlerin genel adıdır Bu bakımdan nazım ile şiir arasında fark vardır Her şiir bir nazımdır, ama her nazım şiir olmayabilir Şiir olabilmesi için, o nazımın sanat endişesiyle kaleme alınmış, söyleyişte güzelliğe ve orijinalliğe dikkat edilmiş bulunması gerekir Bir bakıma şiir, nazımın güzellik ve incelik bakımından olgunlaşmış şeklidir denilebilir
Nazı
Vezinli (ölçülü) mısraların, belli bir kâfiye düzeni ile kümelendiği (toplandığı, dizildiği, örüldüğü) biçime, şeklî görünüşe nazım şekli; bu şekildeki bir şiirin konusuna göre adlandırılmasına nazım türü denir Koşma, gazel nazım şekline; koçaklama, mersiye nazım türüne misaldir
"Nazımlı söz" de denilen bir şiirde, nazım şeklinde veya nazım türünde mânâ bütünlüğü taşıyan en küçük parçaya nazım birimi denir Bâzan nazım birimi bir mısra olabileceği gibi; iki mısradan meydana gelen beyit (divan şiirinde); ikiden çok mısra kümelerinden meydana gelen kıta, bend veya üçlük, dörtlük (halk şiirinde), beşlik  sekizli, onlu gibi şekiller de birer nazım birimidir
Şiirle ilgili verilen bu umumî bilgilerden sonra nazım şekillerini ve nazım türlerini şöyle sıralayabiliriz
Divan Edebiyatı Nazım Şekilleri
Gazel: Beyit birimi üzerine kurulmuş bir divan edebiyatı nazım şeklidir Aruz vezninin her kalıbıyla yazılabilen, genellikle aşk, tabiat ve toplum temalarının işlendiği, duygularda derinlik ve yakınlık, hayalde genişlik ve nüktede incelik, isteyen bir şiir türüdür Hafif, hattâ biraz şuh ve neşeli söyleyişler, gazelde hoş karşılanmaz Türk edebiyatında en büyük şâirler, aynı zamanda gazel üstatlarıdır Şâirlerin sanat kudreti, gazeldeki başarılarıyla ölçülür
Gazelin ilk beytine matla (doğuş, giriş) son beytine makta (kesiliş, bitiş), en güzel beytine de beyt-ül-gazel denir Gazelde her beyit, iyice işlenmiş bağımsız bir bütün sayılır Bu yüzden gazelin beyitleri arasında anlam birliği aranmaz Beyitlerin her biri ayrı şeyler anlatabileceği gibi bâzan birkaç beyit, bâzan da gazelin bütün beyitleri tek bir tema üstüne olabilir Beyitleri arasında mânâ birliği taşıyan gazellere yek-âvaz veya yek-âhenk gazel denir Şâir, genellikle son beyitte mahlas (isim veya takma isim) ını kullanır Bu beyte de Tâç beyit denir
Gazel, Arap edebiyatından İrana, oradan da Türk edebiyatına geçmiştir Arap şiirinin eski çağında gazel, kasidenin tegazzül diye anılan bir parçasıdır Kasidenin bu kısmında sevgiliye methiyeler söylenirdi Zamanla ayrı bir nazım şekli oldu Bilhassa İran ve Türk edebiyatlarında çok sevildi Divan şiirimizin Fuzûlî, Bâki, Nedim ve Nâilî gibi büyük şâirleri, gazel tarzının üstatlarıdır Bu kudretli şâirlerin tesiriyle gazel söylemek, edebiyatımızda Tanzimattan sonra da devam etmiş ve bu nazım şekliyle nât, münâcât yanında mersiyeler gibi nazım türleri de yazılmıştır
Nazım birimi beyit olan gazelin kâfiye dizilişi aa, ba, ca  olup, ilk beytinin iki mısraı kendi aralarında kâfiyeli, sonra gelen beyitlerin birinci mısraları serbest, ikinciler ilk beyitle kâfiyelidir Tartı manasına gelir Edebiyatta terim olarak, şiirde sözün önceden tespit edilmiş, belli kalıplar içinde ifade edilmesine denir Edebiyatımızda kullanılan vezinler ya mısralardaki hecelerin sayısı esasına ya da mısrada yer alan hecelerin uzunluğu ve kısalığı esasına dayanır
Tarihi gelişimi içinde edebiyatımızda iki vezin kullanılmıştır: Aruz vezni ve hece vezni Hece vezninde mısralarda hecenin sayı eşitliği esastır Aruz vezni ise mısradaki hecelerin uzunluğu ve kısalığı esasına dayanır
|