Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
şeyhi

Şeyhi

Eski 08-21-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Şeyhi




Şeyhî, Hekim Yusuf Sinan olarakta bilinir 14 yüzyılın sonları ile 15 yüzyılın başlarında yaşamış şair, II Yakup döneminde Germiyan sarayında bulunmuştur

15 yüzyılın ilk yarısının en büyük şâiri Şeyhî'dir Germiyanlı (15 yüzyıl olayları, ölümler, doğumlar ve diğer önemli gelişmeler

Kütahya) olan Şeyhî, Sultan Kütahya rengârenk çinileriyle, Türkiyenin çini atölyesi olarak bilinen, şifalı kaplıcaları ile meşhur, millî târihimizde müstesnâ bir yeri bulunan, Ege bölgesinin İçbatı Anadolu bölümünde yer alan il 38o 70 ve 39o 80 kuzey enlemleri ile 29o 00 ve 30o 30 doğu boylamları arasında yer alır

I Murad zamanında ve büyük ihtimâlle Sultan Birinci Murad 1326'da Bursa'da doğdu Babası Orhan Gazi, annesi Bizans tekfurlarından birinin kızı olan Nilüfer Hatun'dur (Holofira) Sultan Birinci Murad uzun boylu, değirmi yüzlü ve iri burunluydu Kalın ve adaleli bir vücuda sahipti Başına mevlevi sikkesi üzerine testar sarılı bir başlık giyerdi Çok sade giyinir ve kırmızı zeminli beyaz elbiseden hoşlanırdı

1373- 1376 yılları arasında doğmuştur Asıl adı Yûsuf Sinânüddin olan şâirin ailesi hakkında bilgi yoktur Germiyan'ın türkmen asıllı ileri gelen bir ailesine mensup olduğu tahmin ediliyor


Fatih devri alimlerinden meşhur Molla İzârî Kasım ve II Bayezid devrinde ölen Cemâlî, Şeyhî'nin yeğenidir Tahsile memleketinde başlayan Şeyhî, şâir Ahmedî'den ve başka âlimlerden okuduktan sonra, tahsilini ilerletmek için İran'a gitmiş, Seyyid Şerif Cürcânî ile ders arkadaşlığı etmiş, hususiyle tasavvuf ve tababette derinleşmiş, göz hekimliğinde ihtisas kazanmıştır Memleketine döndükten sonra, bir eczâhâne açarak hekimlikle iştigal etmiş ve Hekîm Sinan olarak şöhret kazanmıştır Bu sırada ve belki İran dönüşünde Ankara'ya uğrayıp Hacı Bayram Veli'ye intisap etmiştir Şeyhî mahlasını alması bu intisap sebebiyledir Şeyhî hekimlikle uğraşırken, bir yandan da Germiyan oğluna kasîdeler yazıyordu II Yâkup Bey, onu hususî tabipliğine ve muhasipliğine almıştı Şeyhî'nin Yıldırım Bâyezid'in oğlu Emir Süleyman ile de münasebeti olmuştur Fakat, Osmanlı sarayı ile asıl teması Çelebi Mehmet zamanındadır Çelebi Sultan Mehmet'i Karaman seferi sırasında 1415'te Ankara'da tedavi eden Şeyhî, hükümdarın hususî tabipliğine alınmış ve taltif edilmişti Bir müddet sonra tekrar memleketine ve yine Yâkup Bey'in yanına dönen şâir, II Murat Sultan olunca, onun adına Husrev ü Şirin'i yazmaya başlamış ve onunla bir hayli alakâsı olmuştur Yâkup Bey 1428'de Edirne'de II Murat'ı ziyaret ettiği zaman, orada bulunan Şeyhî, eski efendisine mihmandarlık etmişti Hayatının son yıllarını memleketinde geçirmiş olduğu sanılan Şeyhî 1431 yılı civarında vefat etmiştir Erenler-başı diye tanınan ve ziyaret edilen kabri, Kütahya'ya 7 km mesafedeki Dumlupınar köyü kıyısındadır


Şeyhî'nin eserleri Divan, Harnâme ve Husrev-ü Şirin'dir Tıbba dair manzum bir risalesiyle Ney-nâme adlı ufak bir mesnevisi ve Hâb-nâme adını taşıyan Attar'dan çevrilmiş bir mesnevisinin daha bulunduğu zannedilmektedir Divanı orta hacimdedir Tasvvuf umdelerni bol bol kullanan ve yer yre derin tefekkür şiirleri veren Şeyhî, zaman zaman lirizmin güzel örneklerini de meydan getirmiştir Gazel ve kasîdelerinde Selmân-ı Sâveci ve Hâfız-ı Şirâzi'nin tesiri görülen Şeyhî'nin gazellerini, eski kaynakların Husrev ü Şirin kadar değerli saymamalarına herhalde bunlar İran şâirlerinden çok fazla ilham ve izler bulunmasına sebep olmuştur denilebilir Türk mizah ve hiciv edebiyatının şâheserlerinden olan Harnâme, ince alay ve nükteleri ihtiva eden fâilatün mefâilün failün (fa'lün) vezniyle yazılmış 126 beyitlik bir mesnevidir Çelebi Mehmet'e takdim edilen bu küçük mesnevinin telifine, şâirin padişahı tedavi etmesine mükâfatın aldığı Tokuzlu adlı köye giderken, tımarın eski sahipleri tarafından tecavüze uğraması sebep olmuştur Öküzlerin rahatına ve boynuzuna imrenen zavallı bir eşeğin sonunda kulaklarını kaybetmesini tasvir eden Şeyhî, eserini Arapça bir darbımeselle, Emir Hüseynî'nin Zâdü'l-Müsâfirîn aslı evinde bulunan küçük bir eşek fıkrasından ve belki de aynı mahiyetteki başka hikâyelerden mülhem olarak yazmıştır Kompozisyon, tahhiye ve tasvir itibariyle bu son derece kuvvetli ve mükemmel mesnevisinde Şeyhî, rakipleriyle alay ederken, içtimaî müsavatsız fikrini de ele almış ve kadere bağlayarak halletmek yoluna gitmiştir Şeyhî'nin her bakımdan en büyük eseri Husrev ü Şirin' mesnevisidir İran hükümdarı Hürmüz'ün oğlu Husret ile Ermen meliki Mehîn Bânu'nun yeğeni Şirin arasındaki aşk mâcerâsını hikâye eden eser, mefâîlün mefâîlün faûlün vezniyle yazılmış olup 11 bölüm ve 6944 beyitten müteşekkildir Konuyu Genceli Nizâmî'nin aynı adı taşıyan eserinden almakla beraber, Şeyhî bir çok bölümleri ve bahisleri daha uzun şekilde ve geniş ölçüde tertip etmiş, eserin üçte ikisini yeni baştan meydana getirmiştir Böylece eser basit bir tercüme değil, klâsik bir mevzuun yeniden yazılması mahiyeti taşımaktadır Eserde Senâî, Attâr, Mevlânâ ve Sa'dî'den de izler görülmektedir Dil bakımından da başarılı bir eser olan Husrev ü Şirin, daha sonra kullanılmayan bir çok Türkçe kelime de ihtiva etmektedir Eski müelliflerce kendi konusunda yazılan mesnevilerin en güzeli olarak övülen eser, Şeyhî'ye büyük şöhret kazandırmıştır Bir ara Husrev ü Şirin'inden tefe'ül edilen, mutasavvıflar çevresinde geniş şöhreti bulunan, Mısır Türklerince de tanınan ve eski kaynaklarca Şeyhü'ş Şüarâ, Husrev-i Şüarâ, Emîr,i Şüarâ, Serdâr-ı Şüarâ, Emlahü'ş Şüarâ gibi sözlerle vasıflandırılan Şeyhî'nin derin tesirleri olmuş; Ahmed Paşa, Necâtî, Fuzûlî ve Bâkî de dahil 45 kadar şâir onun kasîde ve gazellerine nazîreler yazmışlardır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.