Hendek |
08-21-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
HendekSakarya iline bağlı bir ilçe Yüzölçümü 478 kilometrekare, nüfusu 39612 dir İlçenin yüzeyi tatlı meyilli yamaçlarla bu yamaçların batısını çevreleyen geniş ve düz ovadan ibarettir Yamaçların önemli bir bölümü ormanlarla kaplıdır İlçede tütün ekimi önemlidir İlçe merkezi 9817 nüfuslu Hendek kasabasıdırTarihi İlk çağlarda bölgenin hakimi Bithynialılardan hiç bir eser yoktur Daha sonra bu bölgeye hakim olan Romalılar, Bizanslılar ve Selçuklulardan yalnızca Sakarya Marmara bölgesinin Kocaeli-Sapanca bölümünde yer alan il İl toprakları 29° 57 ve 30° 53 doğu boylamları ile 40° 17 ve 41° 13 kuzey enlemleri arasında yer alır Doğudan Bolu, güneyden Bilecik, batıdan Kocaeli, kuzeyden Karadenizle çevrilidir Trafik numarası 54türİsminin kökeniİl adını Sakarya Nehrinden alır Bizans dönemine ait olmak üzere civar köylerde mezarlar ve kalıntılar vardır [Haraklı], Dikmen ve ''Nuriye''´de örnekleri bulunmuştur Ancak Hendek´te önemli bir iz yoktur Bunun nedeni, o zamanlar Bizans kelimesi Byzas'tan gelir İstanbul şehrinin kurucusu Byzas'dan dolayı şehre uzun süre Byazs denmiştir Adapazarı - Hendek ovasının bataklık olup yerleşime uygun olmadığı olabilir O dönemlerde Hendek ve civarında yerleşmiş olan İslam kolanizatör dervişlerine ait olduğunu sandığımız Sakarya ilinin merkezi olan şehir, yüz ölçümü 791 kilometrekare, nüfusu 49949 dur Bolu dağlarının batıya uzanan eteklerinde bulunan Akov Salman Dede, Sarı Dede, Erenler türbesindeki dervişler bölgenin islamlaşmasında rol oynamışlardır 1300´lü yılların başlarında Osmanlılar bu bölgeyi fethettiğinde Hendek ve civarında yaşayan Türk kabilelerinin müslüman olduğu sanılmaktadır Bu da bu bölgede yaşayan Türklerin Osmanlılar ile ilgili olarak aşağıdaki başlıkları kullanarak bilgi alabilirsiniz Osmanlı Devletinin yönetimine geçmeden önce İslam Dinini benimsediklerini gösteriyor Hendek'in Bizanslılardan Osmanlı İdaresine geçişi, Osmanlı Devleti, 13 yüzyıl sonlarından 20 yüzyılın ilk çeyreğine değin varlığını sürdüren Türk devleti Anadolu'da kurulmuş, sınırları tarihi boyunca çok değişmekle birlikte en geniş döneminde bugünkü Arnavutluk, Yunanistan, Bulgaristan, Yugoslavya, Romanya ye Akdeniz'in doğusundaki adaları, Macaristan ve Rusya'nın bazı kesimlerini, Kafkasya, Irak, Suriye, Filistin ve Mısır'ı, Cezayir'e kadar tüm Kuzey Afrika'yı ve Arabistan'ın bir bölümünü kapsamıştır Orhan Bey zamanında Konuralp kumandasındaki bir askeri birlik tarafından sağlanmıştır Kasabaya bir süre "Konuralp" dendiği eldeki belgeler ve rivayetlerden öğrenilmektedir Orhan Bey´in kasabaya gelerek burayı gördüğü, burada gördüğü iltifattan dolayı Şeyh İbn-ü İbrahim´e kasabayı vakf ettiğini 700 Hicri Tarihini taşıyan Berat Vakıf Name vesikasından öğreniyoruz Miladi Orhan Gazi (1281 - 1360) 1281 yılında doğdu Babası Osman Gazi, annesi Kayı aşireti'nin ileri gelenlerinden Ömer Bey'in kızı Mal Hatundu Orhan Gazi, sarı sakallı, uzunca boylu, mavi gözlüydü Yumuşak huylu, merhametli, fakir halkı seven, ulemaya hürmetli, dindar, adaletli, hesabını bilen ve hiçbir zaman telaşa kapılmayan, halka kendisini sevdirmiş bir beydi Sık sık halkın arasına karışır, onları ziyaret etmekten çok hoşlanırdı 1401 yılında Hendek´te Şemsi Paşa vakfiyesi tarafından; bir han, bir hamam ve 35 dükkan yapıldığına dair 1401 yılı olayları, ölümler, doğumlar ve diğer önemli gelişmeler Topkapı Sarayı Kütüphanesinde belgeler vardır 1500´lü yıllarda Bağdat seferleri için yapılan ünlü Bağdat yolu kalıntıları, Hendek´te bugünkü Kemal Paşa Caddesi, Eski Düzce Caddesi, Hüseyin Şeyh ve Kalayık´tan geçmekteydi Evliya Çelebi Seyahatnamesinde 17 yüzyılda Hendek'i; Yeniçeri Serdarı Kethuda (Kahyalık) Yeri ve Subasışı olan 150 hanelik bir kasaba olarak anar 1800´lü yıllarda Kocaeli Sancağı´na bağlı küçük bir yerleşim yeri olan Hendek, Topkapı Sarayı dünyada günümüze gelebilmiş sarayların en eskisi ve genişi Topkapı Sarayıdır İstanbul'da Sarayburnu sırtlarında yaklaşık 400 yıl Osmanlı Devletinin idare merkezi olan saray Sultanahmed ile Haliç ve Boğaz sahilini kaplıyordu Asıl alanı 700000 m2 kadardı İnşasına Fatih Sultan Mehmed (1451-1481) zamanında 1465 yılında başlandı Osmanlı teşrifatında ilk adı "Saray-ı Cedîd-i Âmire" olup, "Yeni saray" demekti Fatih, sarayın tek binadan değil, birçok köşk ve dairelerden meyd 93 Harbi denen 1876 Osmanlı-Rus savaşı sonrası göçlerle önem kazanmıştır 1887- 1888 yıllarına ait muhacirun defterlerinde bu bölgeye 2000 Kafkasya göçmeni yerleştirildiğini yazmaktadır 241 Laz, 580 Gürcü, sayısı belirtilmeyen Çerkez ve Abaza bölgeye yerleştirilmiştir 1890 nüfus sayımında Hendek nahiyesinde 10025 Müslüman, 300 Rum-Ortodoks, 1800 Ermeni-Gregoryan , 875 Kıpti olmak üzere 13000 kişi yaşamaktaydı Bu sayıya nahiyeye bağlı köylerde dahildir Zira Akyazı´da o dönemde Hendeğe bağlı Aksaray köyü idi 1890 istatistiklerinde Hendek´te toplam 37 camii, 1 kilise, 6 çeşme, 2 hamam, 32 han, 3 fırın, 111 dükkan, 26 çiftlik ve 35 öğrencilik bir rüştiyesi varmış Hendek, cumhuriyetten önce Kocaeli mutasarraflığına bağlı kaza haline getirilmiştir 1907 yılında belediye kurulmuştur İlk Belediye Başkanı Alabacak Mehmet Ağa olmuştur Mahmut Bey'in Şahadeti Cumhuriyet öncesi kargaşa döneminde 13 Nisan 1 Düzce Ayaklanmasında ilçe olumsuz bir isimle tarihe geçmiştir Geyve'de bulunan 24 Tümen Komutanı Miralay Mahmut Bey, Kurtuluş Savaşı'nda Düzce'de çıkan isyanı bastırmak için bölgeye gönderildi Mahmut Bey, isyancıların haberci beylerini Hendek'te kabul etti İsyancılar, su istediklerini ve kendilerini Düzce'de karşılayacaklarını bildirdiler Bu sözlerin samimiyetine inanan Mahmut Bey ordusu ile Sarıbayırlar mevkiinde pusuya düşürüldü Mahmut Bey ve 3 arkadaşı şehit edildi Mahmut Bey ve arkadaşları vurulduktan sonra, Hendek Hükümet Konağı yanındaki caminin bahçesine törenle gömülmüşlerdir Coğrafi Konumu Topraklarının büyük bölümünü Hendek Ovası oluşturur Marmara ve Karadeniz bölgeleri arasında bir geçiş alanı niteliği taşıdığından çok yağış alır Güneydeki Samanlı Dağları ile kuzeydeki Çam Dağı ormanlarla kaplıdır Dağların arasındaki platoların dışında da çeşitli yüksekliklerde yaylalar vardır İlçe topraklarının sularını, Karasu ile doğuda ilçenin doğal sınırını çizen Sakarya Irmağı ve onun kolu Mudurnu Çayı toplar Bu akarsular ve kolları boyunca irili ufaklı, verimli tarım alanları uzanır İlçe, eski E-5 yeni adı ile D-100 Karayolu üzerinde İstanbul´a 170 km , Ankara´ya 275 km Adapazarı´na 30 km kurulmuştur TEM Otoyolu da güneyinden geçip deniz seviyesinden yüksekliği 175 metredir 6300 hektar alana yayılan ilçemizin bugünkü nüfusu 25220 olup, 200000 nüfusu barındırabilecek Dikmen - Balkaya mevkiinden getirilen memba sularına sahiptir Ekonomisi Cumhuriyet´ten sonra Tekel kurulmuş uzun yıllar tek sanayi kuruluşu olarak varlığını sürdürmüştür Hendek halkı, tütüncülerin yüzde bir bağışları ile 1945-1946 yılında Hendek Orta Okulunu kurmuştur Bu okul eski bir hamamın temelleri üzerine kurulmuştur Bu hamam ve aynı yerdeki binada eskiden Hendek Rüştiyesi bulunmaktaydı İlçeyi çevreleyen dağlarda akan su kaynakları üzerine tüm çevre illere dağımı yapılan fabrikalar kurulmuştur Ülkemizde söz sahibi olan Aytaç Su, Kardelen Su, Flora Su kaynakları ve fabrikalarının ilçede olmasının yanı sıra, ilçe sınırlarında bulunan Uludere mevkiinden de içme suyu temin edilmektedir Büyük şehirlere yakınlığı ve doğal yapısının müsait olması nedeniyle geçtiğimiz yılarda ilçede büyük bir Organize Sanayi Bölgesi kurulmuş olup, burada yoğun bir fabrikalaşma başlamış ve ilçe sanayi şehri görünümüne kavuşmuştur Ülkenin her köşesinde karayolu ile ulaşım her an mümkün olup, nakliyecilik de gelişmiştir Yurt içi ve yurt dışı taşımacılığında ilçedeki araçların katkısı büyüktür İlçedeki tır taşımacılığı hayli ilerlemiştir İlçe halkı önceden tütün rençperliği ile geçinirken, bugün geçiminin büyük bir bölümünü fındık üretimi ile sağlamaktadır İlçe halkı günlük ihtiyaçlarını Salı günleri kurulan sebze, meyve ve giyim pazarından karşılamaktadır İlçede Sakarya Üniversitesi´ne bağlı olarak Eğitim Fakültesi ile Meslek Yüksek Okulu eğitim vermekte, bu okullarda 6300 civarında talebe okumakta, öğrnciler ilçe ekonomisine büyük ölçüde katkıları bulunmaktadır Hendekin verimli ve sulak topraklarında yetiştirilen başlıca ürünler mısır, buğday, şeker pancarı, fındık, patates, elma, soğan ve az miktarda tütündür Ovalık kesimlerde sığır, yaylalarda ise koyun beslenir Hendek İsmi Hendek'iin gerek ismi gerekse ilk yerleşim zamanı tartışmaya açık bir konudur Bir rivayete göre Hendek küçük bir kasaba iken; bu kasabada tek bir han varmış Bundan esinlenerek "Hantek" diye anıldığı ve zamanla Hendek'e dönüştüğü Başka bir rivayete göre Hendek; 12 asırda Orta Asya´dan, Ön Asya ve Batıya yapılan Türk göçleri sırasında Selçuklu Devleti zamanında Türkistan´a bağlı "Cürcan" bölgesindeki Handak´tan göç eden Türk kabilelerinden bir kısmı şimdiki Turanlar mahallesine gelerek bu kasabayı kurdukları, kendi öz yurtlarının eski adı olan "Handak" adını buraya verdikleri, "Handak´ın zamanla "Hendek" olarak değiştiği Diğer bir rivayete göre ise; kasabanın coğrafi konumunun çok iyi ve düz bir saha üzerinde bulunduğu yalnız kuzey ve güneyden sıralanan dağlarla kuşatıldığı ve bu jeolojik durumundan ötürü halk arasında "Hendek" diye anıldığı Hendek Sakaryanın doğusunda, Düzce İli ile komşudur XVI yüzyılda gelişme gösteren ve daha önce Akyazı maa Hendek diye işaret edilen kasabadır Kızıl Ahmedlilerden Mustafa Paşanın yaptırdığı han/kervansaray ile göze çarpmaya başladı Ayrıca yeni cadde üzerinde oluşu nedeniyle çevre köylerinin toplandığı mekân olmuştur Bu nedenle, "Han Dağı" pazarı denilmiştir Hendek adı da zamanla Han-Dağdan türetilmiştir Daha sonra da Köprülü Mehmed Paşa Hendekin gelişmesinde, büyümesinde rol oynadı İsazâdenin yazdığına göre büyük bir han yaptırmış, Darûlhâdisi yanında da Karban saray bina ettirmişti JA Cramer, Hendek ile Lateasın aynı yer olduğunu yazmaktadır Buradan geçen gezginler de aynı görüşü paylaşmaktadırlar Evliya Çelebi, "Hendek Bazarı" ile Hendekten bahsetmekte ve şunları kaydetmektedir: "Ormanlı, dağlı, pazarlı güzel bir kasabacıktır Yüzeli akçelik kazadır Yeniçeri serdarı, kethüda yeri, subaşısı vardır Burada, bir çamurlu meşhur bataklık bulunur ki üzerinde uzun bir tahta köprü vardır" Sieur de Boullaye, Ainsworth, E Smith de "Candac" imlâsı ile kaydettiği Hendek, uzun zaman Akyazı ile birlikte resmi belgelere geçmiştir Hendek Mutfağı Coğrafi yapısı, yumuşak iklimi ile çok çeşitli milletleden oluşan nüfus yapısı Hendek mutfağının belirlenmesinde en büyük rolü oynar Ayrıca büyük şehirlere yakınlığı, ana ulaşım yolları üzerinde bir kavşak oluşturması da, çeşitli kültürlerden etkilenmesine yol açmıştır Bu etkileşim, mutfağında da kendini gösterir Bu nedenle tipik bir Hendek mutfağından bahsetmek çok zordur Ayrıca bölgedeki Abhaz,Çerkes,Laz ve Gürcü insanlarının birbirinden değişik ve çeşitli birçok yöresel yemek çeşidini de bu bölgede yaydıkları bilinmektedir Mesela Abhazların ünlü yemekleri; cevizli tavuk, farklı bir kuru fasulye yemeği agudırşışı, yoğurtla yapılan yemekleri sızbal, mısır unundan yapılan abısta, çeşitli et yemekleri ve haluja'dırTsilikhita,luşi kvaneyi,tsattsipelli,laz bureği vb yiyecekler,Laz Gürcü mutfağından bu yöreye kadar gelmiştir Turizm İlçede Çiğdem Yaylası, Dikmen Yaylası[http://wwwhendekdikmenkoyucom/yaylamizhtm] Salman Dede Mesire Alanı gibi yayla turizmi yaygındır ve doğal güzellikleri ve büyük şehirlere yakınlığı ile tercih edilir İlçenin etrafı zengin ormanlarla çevrili olup, zümrüt gibi yeşillikler arasında yer almakla ilçeye, Adapazarı yönünden girişte iki tarafı süsleyen çınar ve akasya ağaçları güzel görünüm verir İlçenin kuzeyinde Çam Dağı, güneyinde Keremali Dağı bulunur Bu dağlar ormanlık olup; kayın, meşe, ıhlamur, kestane, diş budak, köknar vs ağaçlarından oluşur Uludere adı ile bir de akarsuyu vardır Bu dere ilçenin ortasından geçmekte olup, mesire yeri olarak da kullanıma müsaittir Dış bağlantılar [http://wwwhendekgovtr/ Hendek Kaymakamlığı] [http://wwwhendekbeltr Hendek Belediyesi] [http://wwwgeocitiescom/bizimhendek/ Bizim Hendek] [http://wwwhendek-aksucom Hendek Aksu Köyü] [http://wwwhendekdikmenkoyucom Hendek Dikmen Köyü] [http://wwwhendekcamlicatrcx Hendek Çamlıca Beldesi] [http://wwwkargalihanbabacom Kargalı Hanbaba Köyü] |
|