Prof. Dr. Sinsi
|
Hava Kuvvetleri
havadan savaşan *****lı kuvvet Barış zamanında savaş kâbiliyetini en yüksek seviyede muhâfaza ederek düşmanı caydırmak gâyesini güder Muhârebede, düşmanın hava kuvvetlerini tahrip edip tesirsiz hâle getirmek, kara ve deniz gibi diğer kuvvetlere havadan destek sağlamak gayesiyle kurulmuş askerî teşkilattır
Türkiyede Türk Hava Kuvvetlerinin temeli, Harbiye Nâzırı Mahmûd Şevket Paşa tarafından, 1903te ilk uçağın havalanmasından 8 yıl sonra, 1 Haziran 1911de Yeşilköyde atıldı Bu târih, Türk Hava kuvvetlerinin kuruluş günü olarak kabul edilmiştir Türk havacılığının temel yapısını oluşturan ilk tesis, Yeşilköyde inşâ edilen iki uçak hangarı ile uçuş pistinden ibaretti 1912de eğitimlerini bitirerek İstanbula gelen Fezâ ve Kenan efendiler, yurda dönen ilk pilotlarımızdır ve ilk hava kuvvetlerimizin gücünü teşkil ederler İlk Uçuş Okulu da, 3 Temmuz 1912de açıldı Bu yılın sonunda alınan uçakların toplamı 17ye yükseldi
Balkan Savaşının çıkmasıylaFransa ve İngilterede eğitimden yurda dönen pilotlarımız, yönetim ve ikmal desteğindeki aksaklıklar yüzünden savaşın ilk devresinde başarılı olamadılar İkinci devrede hem pilotlarımız ustalaşmış, hem de yönetim kademeleri tecrübe kazanmış olduğundan, yapılan uçuşlardan verimli sonuç alınmıştır 1912-1913 Balkan Savaşında ilk defa savaş görevi yapan genç pilotlarımız, şahsî gayret ve cesaretleriyle uçuş kabiliyetlerini günden güne arttırmışlardır
Kısa mesâfeli başarılı uçuşlardan sonra hükümetçe, gâyesi, politik bir gezi olan İstanbul-Kahire uçuşu düzenlendi 16 Ocak 1914te iki uçak İstanbuldan hareket etti Uçuş yolunun büyük bir kısmının aşılmasına rağmen, teknik imkansızlıklar yüzünden Fethi, Sadık ve Nuri efendiler, birbiri arkasına Filistinde şehit düştüler Yarım kalan gezi, 6 Mayıs 1914te Yüzbaşı Salim tarafından bitirilerek, Türk havacılığının azim ve cesaret bayrağı Kahireye ulaştırılmış oldu
Balkan Savaşında donanmanın uçakla desteklenmesine gerek duyulduğu için, Yeşilköyde bir de "Deniz Uçak Okulu" açıldı İki deniz uçağının satın alınmasıyla da ilk deniz havacılığı kurulmuş oldu
Birinci Dünya Savaşına, satın alınan 20 uçakla giren Osmanlı Devleti, başlangıçta Fransız sistemine göre şekillendirdiği Hava kuvvetlerini bu savaşta, Alman Komutanlarının yönetimine bıraktı Savaş içinde cephe, keşif ve bombardıman görevi yapan 18 bölüklük bir hava gücü meydana geldi Türk pilotları, Çanakkale, Filistin, Irak, Medîne, Kafkas cephelerinde ikmal imkanlarından yoksun olarak görevlerini başarıyla ve kahramanca yaptılar
1918 yılında Birinci Dünya Savaşı sona erdiği zaman, elde kalabilen uçaklar, İstanbul ve Anadolunun çeşitli yerlerinde dağınık, arızalı ve bakımsız bir durumda bulunmaktaydı Kuvâ-yı Havaiye Müfettiş-i Umûmîliğinin kuruluş ve kadro olarak adından başka bir şeyi kalmamıştı Bu sebeple 1919da hava kuruluşları küçültüldü Balon uçaksavar ve meteoroloji kuruluşları kaldırıldı Birinci Dünyâ Savaşından kalan uçaklarla İstanbul, İzmir ve Konyada birer "Tayyare İstasyonu", Elazığ ve Diyarbakırda birer "Tayyare Bölüğü" kuruldu
Ankarada, TBMM Hükümetinin kurulmasından sonra, Anadoluya kaçıp gelen havacı personelden ve eldeki kırık-dökük uçaklardan yararlanma düşüncesindeydi, Millî Müdafaa Vekâletinin emri üzerine Harbiye Dâiresine bağlı bir Kuvâ-yı Havaiye Şubesi kuruldu
Şube, personel ve araç-gereçlerin sağlanmasıyla uğraşacak; eğitim ve harekâtı, Erkân-ı Harbiye Reisliği yönetecekti
Garp Cephesi Komutanlığı kurulunca; Konyadaki Tayyare İstasyonu ve Eskişehirle Uşakta kurulacak uçak bölükleri, bu komutanlık emrine verilmişti Konya Tayyare İstasyonu, Anadoluya kaçıp gelen havacıların toplanma yeri olmuştu
Konyadaki kırık-dökük uçaklar türlerine göre ayrılmış, biri sökülüp ötekine takılarak, birkaç uçak kullanılabilir duruma getirilmişti Kanal Harekatına katılan Alman hava birliklerinden kalma üç sağlam uçakla da bir müfreze kurulmuştu 1920de Uşaka gönderilen bu birliğe "Kartal Müfrezesi" adı verildi 23ncü Tümen Komutanlığı emrinde göreve başlayan bu av müfrezesi, keşif uçaklarının az ve yetersiz olmasından keşif görevini de yüklenmişti
1920 yılında Kuvâ-yı Havaiye Şubesi adıyla yeniden kurulan Türk Hava Kuruluşu ve emrindeki fedâkâr havacılarımız, Kurtuluş Savaşı boyunca binbir yokluk içerisinde Doğu ve Batı Cepheleri Harekâtına katılarak faydalı görevlerde bulunmuşlardır
İlk Türk uçağı 28 Ocak 1925 günü İzmirde uçuruldu 1924 yılında kurulan "Tayyare Cemiyeti" yoluyla ve halkın da yardımıyla, sivil bir hava filosu teşkil edildi 1928 yılında da Kayseride "Tayyare ve Motor Tamir Fabrikası" adıyla bir fabrika işletmeye açıldı
1940 yıllarında Hava Kuvvetleri harekât ve eğitim bakımından Genelkurmay Başkanlığına ve ikmal yönünden de Millî Savunma Bakanlığına bağlandı 1951 yılında Eskişehirde bulunan hava okulları, Hava Harp Okuluna dönüştürülerek Hava Kuvvetlerinin ihtiyacı olan çeşitli branşlardan subaylar ilk defa olarak kendi bünyesinden sağlanmaya başlandı
Nato teşkilâtına girildikten sonra, Türk Hava Kuvvetleri her yönden gelişti Pervaneli uçakların yerini jet uçakları almaya başladı Bunun sonucu olarak tayyare alayları, hava üs teşkilatına dönüştü
*****lı Kuvvetlerin 1974 yılında, Kıbrısta Rumların soydaşlarımıza karşı giriştiği toplu katliam harekâtına mâni olmak için giriştiği harekâtta, Hava Kuvvetlerimiz kendine düşen görevi en iyi şekilde yapmıştır Bu harekât, İstiklal Savaşından sonra Hava Kuvvetlerinin katıldığı ilk muharebedir
|