Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hipokrates

Hipokrates

Eski 08-21-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hipokrates




Hipokrates (MÖ 460-MÖ 377), MÖ 460 yılları dolaylarında Kos'ta doğmuş ve İstanköy (Yunanca'da Κώς, Kos) Bodrum Yarımadası'nın karşısında, 8 mil uzağında yer alan Ege adasıdır 2005 rakamlarına göre nüfusu 1000000'dur Adada turizm oldukça gelişmiştir Antik kalıntıları bulunmaktadır İstanköy şehrinde yer alan ve hekim Hipokrat ile ilişkilendirilen bir ağaç (Hipokrat Ağacı) meşhurdur

Asklepiades'in soyundan gelmesi nedeniyle, tıpla ilgili ilk bilgileri babasından almıştır O da diğer birçok Yunan bilgini gibi çok gezmiştir Makedonya Kralı II Perdicas ve Pers Kralı Makedonya Cumhuriyeti Balkan Yarımadasında yer alan bir devlet Güneyinde Yunanistan, doğusunda Bulgaristan, batısında Arnavutluk, kuzeyinde ise Sırbistan-Karadağ'ın yer alır Başkenti Üsküp olan ülkenin Yüzölçümü 25713 km2, nüfusu 4760000, resmi dili Makedonca ve para birimi Makedonya Dinarı'dır

Artaxerxes ile tanışmış ve 85 yaşındayken Larissa'da ölmüştür

Platon, Protogoras adlı diyalogunda, bir gencin tıp sanatını öğrenmek üzere Kos Asklepiad'ı olan Hipokrates'i görmeye gittiğini söylemiş, Phaidros adlı diyalogunda ise, Hipokrates'in "Bir insanın beden ve ruh yapısını bilmek istersek, öncelikle doğayı bilmemiz gerekir" biçimindeki görüşünü irdelemiştir Aristoteles de Politica'sında bir doktor olarak Hipokrates'in büyüklüğünden söz etmiştir Hipokrates'i tanıtan bir üçüncü kaynak da MS II yüzyılda yaşamış olan Soranos'tur


Hipokrates'in anatomiye ilişkin bilgileri oldukça ilkeldi; döneminin diğer doktorları gibi, kemikler hakkında oldukça geniş bir bilgiye sahip olmasına karşın, iç organları fazla tanımıyordu Damarlara, sinirlere ve adalelere ilişkin bilgileri yüzeyseldi Yunan düşünürleri ve hekimleri, bu boşluğu kapatmak ve insan bedenini anlaşılır kılmak için fizyolojik kuramlar üretmişlerdi ve bunlar genellikle, yüzyıllar önce geliştirilmiş olan dört sıvı kuramına dayanmaktaydı Yapılan gözlemler, insan bedeninin kan, balgam, sarı safra ve kara safra gibi bir takım sıvılar içerdiğini ve hastalık sırasında bu sıvıların görünür duruma gediğini gösteriyordu; örneğin üşütmeden kaynaklanan hastalık sırasında burundan bir sıvı akıyordu Pythagorascu Alkmeon, hastalığı, bedendeki dengenin bozulması olarak değerlendiriyordu ve sözünü etmiş olduğu dengesizlik sıvılardaki dengesizlikti Empedokles'in dört öge kuramına bağlı olarak geliştirilen dört sıvı kuramı, beraberinde dört nitelik (kuru, yaş, soğuk ve sıcak) kuramını da getirdi ve böylece yavaş yavaş cansız yapılarla birlikte canlı yapılar da niteliklerin bireşimi ve kaynaşımı olarak görülmeye başlandı Bireşime ve kaynaşıma giren öğelerin farklı miktarlarda oluşu, farklı canlıların ve farklı karakterlere sahip olan insanların oluşumunu açıklayabiliyordu; böylece, ilerde Galenos'la birlikte dört mizaç veya dört karakter kuramına da ulaşılacaktı


Ayurveda'nın üç sıvı veya beş öğesi, Budistlerin dört öğesi ve Çinlilerin Yin ve Yang'ı aynı yaklaşımın değişik görüntülerini temsil ederler Bütün bu kuramlarda, akılcı bir simetriye dayanıldığı görülmektedir


Hipokrates'in yapıtları arasında en ünlü olanı Kutsal Hastalık adını taşır; kutsal hastalık olarak nitelendirilen dengesizlik durumu, sara veya epilepsiden başka bir şey değildir Ancak yapıtta buna benzeyen hastalıklardan da söz edilmiştir Hipokrates'e göre, bu hastalık beyinden kaynaklanır ve beyinden gelen balgamın kandaki havayı durdurması sonucunda oluşur Açıklama doğru değildir; ama bilimsel denebilecek bir kurama dayandırıldığı için değerlidir Bu kitabın en önemli özelliği, saranın kutsal olarak nitelendirilmesine karşı çıkmış olmasıdır Hastalıkları, doğal ve kutsal (veya tanrısal) diye ikiye ayırmanın olanaksız olduğunu belirten Hipokrates, bu konuda şöyle der :


"Kutsal denilen hastalığın tartışmasını yapacağım Benim düşünceme göre, tanrısal veya kutsal hastalık yoktur Hastalıkların nedenleri doğaldır Tanrısal sanılması, insanın deneyimsiz oluşundan ve özel karakteri nedeniyle şaşırmasından ileri gelir Eğer insanlar, ona ilişkin bilgilerinin eksikliği nedeniyle kutsal kaynağa inanmayı sürdürürlerse, onu anlama olanağından yoksun kalırlar Kabul edecekleri iyileştirici, sihirden arınmış, yalın bir yöntemle bu hastalığın kutsallığı yalanlanabilir


Şaşırtıcı olması nedeniyle kutsal olarak kabul ediliyorsa, yalnızca bir değil, birçok hastalığa kutsallık atfedilebilir Ondan daha az şaşırtıcı olmayan başka hastalıklar da gösterebilirim; ancak hiç kimse onların kutsal hastalık olduğunu iddia etmez Örneğin quotidian, tertian ve quartan ateşlerinin de kutsal olmaları gerekir; fakat kimse bunlardan dolayı şaşkınlığa düşmez Yine deli olan ve hiçbir neden yokken çok garip hareketler yapan kimseler görebiliriz Benim bildiğime göre, bazıları uykularında inler ve çığlık atar; bazıları nefes alamaz; bazıları fırlayıp dışarı çıkar; yani uyanıncaya kadar çılgın gibidirler Uyandıklarında halsiz ve solgun olmakla birlikte, önceki gibi sağlıklı ve akılcıdırlar; ayrıca bunlar, pek çok kez tekrarlanabilir Daha birçok örnek verilebilirse de, süre her birini teker teker ele almamıza olanak vermemektedir


Benim görüşüme göre, bu hastalığa kutsallık atfedenler, çok dindar olan veya üstün bilgi iddiasında bulunan ve zamanımızın sihirbazlarına, sahte doktorlarına benzeyen kimselerdir Hastaya yardımcı olacak hiçbir tedavi uygulayamadıkları için sihre sığınır ve cahillikleri ortaya çıkmasın diye kutsallık atfederler"


Yunanlılar, belirli bir hastalığı teşhiste genel patolojiden yararlanma yoluna gidiyorlardı Bir doktor olarak en önemli şey, hastalığın gelişimini ve öldürücü olup olmadığını söylemekti Hastalar rahiplere de danışıyorlar ve genellikle yaşayıp yaşamayacaklarını ve ne kadar sürede iyileşeceklerini soruyorlardı


Hastalıkların kritik günleri saptanmıştı Doktorlar bu kritik günlere yaklaşıldığında, hastanın direncini arttırmaya çalışırlardı İyi bir doktor bu işleri yapabilmeliydi


Tedavide, ilk önce bedendeki dengenin bozulmuş olduğunu gösteren belirtilere bakılırdı Ateş en temel belirtilerden biriydi Ateşi ölçmek için özel bir araçları yoktu; ancak deriyi, dili, gözü, terlemeyi ve üreyi kontrol ediyorlar ve bunlar arasındaki farklılıktan yararlanarak hastalığı teşhis etmeye çalışıyorlardı


Nabza bakmayı düşünmemişlerdi Oysa Mısırlı hekimler nabzın işlevini biliyorlardı Hipokrates'in Corpus'unun yalnız bir yerinde nabızdan söz edilir ve "Damarların atışı ve solunum ve yaşa bağlı olarak düzenli ve düzensiz oluşları, sağlık ve hastalık işaretidir" denir


Hipokrates'i izleyen hekimler, ölçemeseler de ateşin çeşitli hastalıklardaki seyrinin farklı olduğunu biliyorlardı Ateşli hastalıklara ilişkin olarak Hipokrates şunları söyler :


"Bazı ateşler süreklidir; bazıları gündüz yükselir, gece düşer ve bazıları ise gündüz düşer, gece yükselir Akut hastalıklarda ateş çok şiddetli ve öldürücüdür Gece ateşleri uzun sürer; ancak öldürücü değildir Gündüz olanlar da uzun sürer ve vereme eğilimi ortaya çıkarır"


Hipokrates'in Corpus'unda ele alınan sıtmalar, zatülcenp, zatüriye ve verem ateşleridir Su çiçeği, çiçek, difteri ve sifilisten söz edilmez


Tedavide, müshil, kusturucu, tenkiye, kan alma, bedeni boşaltmak için perhiz, friksiyon, masaj, banyo, şarap, bal ve su karışımı, bal ve sirke karışımı, arpa suyu, yulaf lapası uygulamaları yapılır Hipokrates'in en önemli ilkesi, doğanın iyileştirici gücünden yararlanmaktır Ona göre sağlık bir denge durumudur; hastalık ise bu dengenin bozulmasıdır Eğer hastalık çok önemli değilse, denge kendiliğinden kurulabilir Hasta bedensel ve ruhsal olarak sükûnet halinde bulunduğunda, doğanın iyi edici gücü dengenin hızla kazanılmasını sağlayabilir Hekimin görevi doğaya yardımcı olmaktır Az ilaç ve iyi bir gıda rejimi, sağlığın garantisidir Buna, uygun beden alıştırmalarını da katmak gerekir Hareketsiz kişiler için en uygun alıştırma, uzun uzun yürümektir


Hipokrates, doğanın iyileştirici etkisinden söz ederken, bunun fiziksel olduğu kadar ruhsal olduğunu da kabul ediyordu Yalnızca bedenin rahatlaması yeterli değildi; ruhun da sakinleştirilmesi gerekiyordu Bu nedenle hasta neşelendirilmeli ve iyileşeceği konusunda ümitlendirilmeliydi


Ona göre, hekimin hastasına çok yumuşak bir biçimde yaklaşması gerekir Geç bir dönemde yazılmış olmakla beraber, Hipokratesci kaynaklarda yer alan şu sözler çok ilgi çekicidir :


"Hastanıza karşı katı olmamanızı ve ayrıca onun durumunu dikkate almanızı öneririm Önceki kazançlarını ve içinde bulunduğun tatminkâr durumu düşünerek, bazen karşılıksız hizmet götür Parasal sıkıntı içinde bulunan bir kişiye hizmet verme fırsatı çıkmışsa, bu gibilere her türlü yardımı yap İnsan sevgisinin bulunduğu yerde sanat aşkı da bulunur Durumlarının öldürücü olduğunun bilincinde olan bazı hastalar, yalnızca hekimlerinin iyi tutumlarından dolayı iyileşmişlerdir Hastayı iyileştirmek ve şifa bulmuş olanın kendisini iyi hissetmesini sağlamak için gözetim altında bulundurmak isabetlidir Ayrıca bir hekimin neyin uygun olduğunu belirleyebilmesi için kendisine de dikkat etmesi gerekir"


Hipokrates, psikolojik tedavi ile de ilgilenmiştir ve esasen asklepionlardaki tedavi yöntemlerini benimseyen bir hekim için bu çok doğaldır Din adamlarından, olağanüstü vakaların hikayelerini dinlemiş olmalıdır Bu yöntemin yararına inanmıştır Ona göre, ruh ve beden çok sıkı bir ilişki içindedir; bir hekim bunlardan birini göz ardı ederek diğerini iyileştiremez Biri çok kötü iken, diğerinin iyi olması düşünülemez

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.