Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
gübre

Gübre

Eski 08-21-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gübre




Gübre Alm Dunge mittel (n), Fr Fumier, engrais (m), Fiente (f), İng Fertilizer, dung, manure Bitkinin beslenmesinde lüzumlu olan kimyasal elementleri sağlamak için toprağa ilave edilen herhangi bir madde


Hayvan pislikleri, saman ve diğer bitki artıkları binlerce yıldan beri tabii gübre olarak kullanılmaktadır Eski zamanlarda toprağın asitliğini azaltmak ve kalsiyum temin etmek için kireçli maddeler kullanılmıştır Kullanılan ilk kimyevi gübreler, sodyum nitrat ve kemikler olmuştur


Bugün tabii ve suni gübrelerin her ikisi de değişik şekillerde elde edilmektedir Bitkinin beslenmesi öncelikle suni gübre dediğimiz azot, fosfor ve potasyum tarafından sağlanır Genellikle suni gübrelerin ihtiva ettiği besin, azot (N), fosfor pentoksit (P2O5) ve potas (K2O) olarak ifade edilir Suni gübrelerin ticari ambalajlarında bir veya daha fazla madde bulunur Karışık gübrelerin bileşimi ekseriya gübre ambalajlarının üzerindeki bir seri numara ile belirtilir İlk sayı azotun yüzdesini, ikincisi fosfor pentaoksidin yüzdesini ve üçüncüsü de potasın yüzdesini belirtir Böylece 5-10- 10 şeklinde işaretlenmiş bir karışık gübre % 5 azot, % 10 fosfor pentaoksit ve % 10 potas ihtiva eder


Bitkinin Beslenmesi


Bitkiler karbon, hidrojen ve oksijeni, hava ve sudan; diğer bütün besinleri ise topraktan temin ederler Bitkinin en çok ihtiyaç duyduğu besinler, kalsiyum, azot, fosfor ve kükürttür Bu elementlerden genellikle hektar başına 112 kgdan 440 kga kadar gerekir Bitkilerin daha az ihtiyaç duyduğu besinler ise, bor, klorür, kobalt, bakır, demir, manganez, molibden ve çinkodur Bunlardan molibdene hektar başına 15 gr, demir ve mangana ise 700 gram ihtiyaç vardır


Tabii Gübreler


Tabii gübreler bitki ve hayvanlardan sağlanır Bunların en önemlisi guano denilen kurutulmuş kuş gübresidir Bu gübrede % 12 azot ve % 12 fosfor pentaoksit vardır Bütün tabii gübreler azot ve fosfor temin ederler Fakat sentetik gübrelerden daha pahalı oldukları için, modern ziraatte çok az kullanılırlar Bununla beraber tabii gübreler daha yavaş tesirli oldukları, suda daha az çözündükleri için, çim tohumlarına, yeni filizlerin köklerine zarar vermezler Bu özellikleri dolayısıyle sebze ve çiçek yetiştiriciliğinde tercih edilirler


Tabii gübrelerden en önemlileri; ahır gübresi, kompostlar ve yeşil gübredir


Ahır gübresi: Ahır gübresi, terkibinde bulunan azot, fosfor ve potasyum gibi bitki besin elementleri dolayısıyle, toprağı besin maddelerince zenginleştirirToprağa humus vererek de toprağı ıslah eder Ahır gübresi, toprağın işlenmesini kolaylaştırır Toprağın su tutma kabiliyetini ve havalanmasını arttırır


Genel olarak mahsul artışında gübre faktörü, % 40 gibi bir artış sağlar Memleketimizde takriben 150 milyon ton ahır gübresi istihsal edilmektedir Bunun 80-100 milyon tonu tezek olarak yakılmaktadır Halbuki yakılan miktarın gübre olarak kullanılmasıyla elde edilebilecek mahsul artışı iki milyon ton kadardır


Toprağa verilen gübrenin ilk üç sene verim üzerine tesir ettiği, üç seneden sonra da bu tesirin giderek azaldığı müşahade edilmiştir Dekara verilen iki ton iyi ahır gübresiyle, toprağa 10 kg azot, 5 kg fosfor, 11 kg potas verilmiş olur Memleketimiz şartlarında ahır gübresi genel olarak ahırdan dışarı atıldıktan sonra ekim zamanına kadar açıkta bırakılmaktadır Bu durumda yağışlar ve fermantasyon gazlarıyla gübre içinde bulunan besin maddelerinin büyük bir kısmı zayi olmaktadır Onun için ahır gübresinin iyi muhafaza edilmesi lazımdır Ahır gübresini gayet sıkı bir yığın halinde biriktirip, içine hava girmesine mani olacak şekilde sıkıştırmak masrafsız ve en pratik bir muhafaza yoludur


Kompostlar: Çiftlikte meydana gelen bitki ve hayvani menşeli artıkların bir araya toplanıp, gübre yapmak üzere çürümeye terk edilmesiyle elde edilir


Çiftlikteki bitki ve hayvan artıkları takriben 30 cm yüksekliğinde yayılır Üzerine su serpilerek iyice ıslatılır ve sıkıştırılır Bunun üzerine 5-15 cm yüksekliğinde, varsa ahır gübresi, yoksa toprak veya odun külü yayılır Bunu takiben yine 30 cmlik bitki artığı konur Sulandıktan sonra, tekrar 5-15 cm toprak veya odun külü ilave edilerek istenilen yükseklikte bir kompost yığını yapılır Yığına yukarı doğru daralan bir şekil verilir Rutubet kaybını önlemek için en üste toprak serilir Hazırlanan kompost yığını 3-4 hafta kendi haline bırakılır Bundan sonra birer ay ara ile bir veya iki defa alt üst edilerek yığının her tarafının çürümesi sağlanır 3-4 ay sonra kompost gübre kullanılmaya hazır bir hale gelir


Yeşil gübreler: Ekilmiş bir mahsulün hasat edilmeden, toprağı ıslah etmek maksadıyla, toprağa gömülmesine yeşil gübreleme ve bu maksat için kullanılan bitkilere ise yeşil gübre adı verilir


Yeşil gübre bitkileri, toprakta çürüyerek, toprağı organik maddece zenginleştirir Bünyelerinde bulunan besin maddeleri de toprağa geçer Toprağın yapısı düzelir


Yeşil gübrelemede, daha ziyade fiğ, bakla, soya fasulyesi, taş yoncası gibi havanın azotundan istifade ederek, köklerinde azot biriktiren ve bu sebeple toprağı azotça zenginleştiren bitkinin seçilmesi en uygundur Yapılan birçok denemeler neticesinde, bunların kendilerinden sonra gelen mahsulün verimini % 20-100 arasında arttırdığı görülmüştür


Suni Gübreler


Suni gübreler, sıvı ve katı halde bulunur Genellikle taşınması ve depolanması kolay olduğundan, katı ve granül haldekiler tercih edilir Eskiden kimyevi gübreler toz halinde yapılmaktaydı Toz halindeki gübreler çok nem çekici ve taşınması zor olduğundan terk edilmiştir Sıvı gübreler ise gün geçtikçe önem kazanmaktadır


Gübreleme, genellikle ilkbaharda yapılır Fakat kışın hafif ve yağışlı geçtiği bölgelerde sonbaharda yapılmaktadır İstenirse ekstra olarak bitkinin büyüme mevsiminde katı gübre, mevsim ortasında ise sıvı gübre kullanılır Uçucu özellikte olan gübreler, toprak altına konur Bitki köklerinin, toprağın derinliklerine gitmesi sağlanır


Toprağın yapısına ve yetiştirilen bitkinin çeşidine göre azot, fosfor ve potas ihtiva eden suni gübrelerin dekara verilecek miktarları hesap edilir ve buna göre verilir


Suni gübreler şunlardır:


a Azotlu gübreler: Azotlu gübrelerin çeşitli tipleri vardır Bunlardan amonyak sıvı, diğerleri ise katı olup, amonyaktan elde edilirler Kalsiyum nitrat ve potasyum nitratın dışındaki bütün azotlu gübreler toprağı asidik yaparlar Fakat bu asitlik uygun kireçleme ile kolaylıkla düzeltilebilir


Amonyak: % 82 azot ihtiva eden amonyak, normal sıcaklıkta bir gazdır ve basınç altında taşınmalıdır Amonyak gazı direkt gübre olarak kullanılacağı zaman, toprağın 15-20 cm kadar altına gönderilir Böylece buharlaşıp gitmesine mani olunur Sıvı amonyak, amonyak gazının suda çözünmesi ile elde edilir Bu durumda % 20-28 azot ihtiva eder Sıvı amonyağın buhar basıncı az ve taşınması kolaydır Ayrıca toprağın derinliğine gönderilmesine gerek yoktur


Amonyum nitrat: Amonyağın oksitlenmesiyle elde edilen nitrik asit, amonyakla birleştirilerek amonyum nitrat elde edilir Amonyum nitrat % 32-33,5 azot ihtiva eder Çok geniş bir kullanma sahası vardır Pekçok ürün için faydalıdır Yalnız pirinç yetiştirilmesinde kullanılmaz Çünkü su baskını olan sahalarda mikrobik denitrifikasyon işlemi ile nitrat, azot gazına dönüşür ve kaybolur Amonyum nitrat, granül halinde ve kireç ile karıştırılarak satılır


Üre: % 45-46 azot ihtiva eden konsantre edilmiş azotlu bir gübredir Amonyak ile karbondioksidin basınç altında birleştirilmesiyle elde edilir Toprakta hızla amonyum karbonata hidroliz olur Bu sebepten kararsız olup, amonyak gazı salıverir Amonyak kılcal kökleri tahrip ettiği için üre, tohumun veya genç bitkinin yakınına konulmaz


b Fosfatlı gübreler: Fosfatlı gübrelerin imalinde çeşitli kaynaklar vardır Bunlar tabii trikalsiyum fosfatlar, hayvan kemiklerinden elde edilen fosfatlar ve tomas çelik üretim konverterlerinden çıkan curuflardır Tabii fosfat yataklarının en önemlileri Amerikada ve Fasta bulunmaktadır Bu fosfatlar ince bir şekilde öğütülerek başka işlem yapılmadan asidik topraklara kullanılabilir


Süperfosfatlar: Süferfosfatlar, tabii fosfatlar üzerine sülfat asidi etkisiyle meydana getirilir İlk süperfosfat fabrikası, İngilterede 1855 yılında kurulmuştur Bunu 1868de Almanya ve Fransa, 1870te Amerika takip etmiştir Trikalsiyum fosfat Ca3(PO4)2 suda çözünmez, dolayısıyla bitkiler tarafından emilemez Trikalsiyum fosfatın sülfat asidi ile muamelesinden suda çözünebilen monokalsiyum fosfat elde edilir, buna süperfosfat denir


En çok kullanılan fosfatlı gübre % 18-20 fosforpentaoksit (P2O5) ihtiva eden normal süperfosfattır % 45-50 fosforpentaoksit ihtiva eden zenginleştirilmiş süperfosfat gün geçtikçe daha fazla önem kazanmaktadır Fosfor yüzdesi zengin olan fosfat gübreleri yalnız başına kullanıldığı gibi diğer gübrelerle karıştırılarak da kullanılır


Amonyum fosfat: Azot ve fosfor gibi iki faydalı elementi ihtiva etmesi bakımından çok önemlidir Monoamonyum fosfat ve diamonyum fosfat olmak üzere iki çeşittir Amonyum fosfat üretmek için önce trikalsiyum fosfattan, elektrik fırınında fosfor elde edilir Fosfor su buharı ile muamele edilerek fosfat asidi haline çevrilir Fosfat asidi (H3PO4)nin uygun miktardaki amonyak ile muamelesi neticesinde amonyum fosfat elde edilir Bu işlemler fazla miktarda elektrik enerjisine ihtiyaç gösterir Amonyum fosfat gübreleri % 11-14 azot, % 48 civarında fosfatpentaoksit ihtiva ederler


Kemik fosfatları: Kemikler kalsiyum karbonat, kalsiyum fosfat, yağ ve aseinden meydana gelmiştir Yağlı kısımlar kaynatma veya çözücüler vasıtasıyla alınır, kemikler toz haline getirilir Bu toz % 24-25 fosforpentaoksit ve % 3-4 azot ihtiva eder


c Potasyumlu gübreler: Bütün potasyum gübreleri suda çözünürler Potasyum tuzlarının çoğu, esas itibariyle (% 91-93 nisbetinde) gübre olarak kullanılırlar Potasyum ihtiva eden yatak ve kayalardan üretilerek zenginleştirilir ve gübre şekline getirilirler


Potasyum tuzlarının üretimi: Denizlerdeki oranı düşük olan potasyum tuzları, tuzla ana sularında biriktirilerek çıkarılır Böyle bir biriktirme bazı kapalı deniz veya göllerde de tabii bir surette vukua gelerek kaya tuzu gibi yataklar teşekkül eder Stassfurt ve Alzas potas madenleri buna güzel birer Örnek teşkil eder


Denizlerde uzun yıllar boyunca sodyum klorür çöker ve ana sular kalsiyum, mağnezyum ve potasyum tuzlarınca zenginleşir Açık denizle olan bağlantı kesilince ana sular zenginleşmeye devam eder ve mağnezyum ile tuzlardaki sıraya göre çökmeğe başlarlar Mesela, Stassfurtta çöken ham ürünlerin bileşimi şöyledir:


1 Silvinit (% 18-20 K2O)


2 Karnalit (% 9-10 K2O)


3 Kainit (% 13-14 K2O)


4 Hartsalz adı verilen bir silvinit + kieserit karışımı (% 12 K2O)


Bu tuzların uzun mesafelere nakli için zenginleştirilmeleri lazımdır İşlemler ilkel maddelerin cinsine göre şöyle yapılır:


Potasyum sülfat üretimi: İlkel madde olarak kainit kullanılır Bunun sıcak suda eritilmesi ve çözeltinin soğutulmasıyla % 55 potasyum sülfat ihtiva eden bir ürüne varılır Yeni bir kristalizasyondan sonra da sanayide kullanılan % 90lık tuz elde edilir


Potasyum klorür üretimi: Zenginleştirilmiş potasyum klorür, en çok kullanılan potaslı gübreyi teşkil eder Bunun üretimi için de madenden gelen ve ortalama % 50 karnalit, % 20 kieserit ve % 30 silvinit ihtiva eden ham ürün, birkaç kademe kristalizasyon işlemlerinden geçirilerek % 90lık potasyum klorür elde edilir


Alzas yataklarının en önemli ürünü ortalama % 30-60 KCl, % 50-65 NaCl, % 0,1-0,7 MgCl2 ve % 9-14 çözünmeyen kısım ihtiva eden "silvinit"tir Bu madde sadece parçalanıp öğütüldükten sonra bileşimine göre % 20-22 veya % 14-16 K2Olu gübre olarak satılır veyahut zenginleştirilerek özel gübreler hazırlanır Alzas ürünlerinde mağnezyum bulunmadığından, bu işlem Stassfurttaki üretime nazaran ana suların buharlaştırılmasına lüzum olmaksızın hasıl olması sebebiyle basittir İşlemin esası sodyum ve potasyum klorürlerinin soğukta ve sıcaktaki çözünürlük farkına dayanır


Stassfurt ve Alzastan başka Amerikada (Teksas), Afrikada Tunus ve Avrupada (Fransa, İspanya) diğer bazı potasyum tuzu madenleri mevcuttur


Potasyum tuzlarının kayalardan çıkarılması: Potasyum tuzları bazı kayalardan da çıkarılmaktadır Fakat pek bol değildirler Önemli bir maden feldispattır ki ortalama % 2,4 K2O ihtiva eder Ancak bu oran üretim masrafını karşılayamaz Buna karşılık İtalyada bulunan ve leucit (4SiO2Al2O3K2O) ihtiva eden bazaltlar ( Bazalt) bu hususta daha elverişlidir Burada potasyumun kazanılması için yapılan bir usulde (blanc usulü), leucitli taşlar kum şekline getirilerek, bazaltı çeken ve leuciti bırakan bir elektro mıknatıs tesiriyle zenginleştirme yapılır Bu suretle % 23 Al2O3, % 18 K2O ve % 55 SiO2 ihtiva eden bir ürüne varılır Klorür asidi tesiriyle silis çöker ve potasyum klorürle alüminyum klorür ihtiva eden bir çözelti meydana getirir Bu iki tuz da billurlaşma işlemleriyle birbirinden ayrılarak % 90lık potasyum klorür, öte yandan bir çöktürme ile alüminyum üretimine elverişli saf alüminyum elde edilir



Kaynak: Rehber Ansiklopedisi

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.