Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kosova, tarihi

Kosova Kosova Tarihi

Eski 08-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kosova Kosova Tarihi





Kosova tarihi

Ana madde: Kosova tarihi

Eski tarih
1875-1878 yıllarında Kosova Vilayeti


1881-1912 yıllarında Kosova Vilayeti


Roma İmparatorluğu'nun zamanında Kosova bölgesi adlandırmalarından biri "Dardania" idi "Dardania" adlı bu küçük yönetim bölgesinin, bugünkü Kosova topraklarıyla kesiştiği mevkileri vardır Dardania, "Moesia Superior" adlı eyaletin içindeki küçük bir bölgenin adı idi Günümüzde Kosova'da Dardanlara ait olduğu düşünülen bazı kalıntılara rastlanmıştır Kosova'da yaşayan Arnavutların çoğu, kendilerinin Dardanlar ve İlirlerin varisleri olduklarına inanır Bu teorinin kanıtı olarak da; insan yapısı, aynı kültür ve dilin konuşulması fikirleri belirtilir Dardanlar yapı olarak güçlü ve sert insanlar olarak izah ediliyor
Roma İmparatorluğu devrinde ve bu imparatorluğunun ikiye ayrılması sonrasında Doğu Roma İmparatorluğu sınırları içinde kalan (3 ve 4 yüzyıl) Kosova muhitinde Hun, Avar, Bulgar, Peçenek, Uz gibi kavimlerin geçici ve kalıcı yerleşmeleri de söz konusu olmuştur Slavların bölgeye gelişleri ise, 7 yüzyıldan sonra olmuştur M S 5 yüzyılda Hunların bilhassa Attila önderliğinde birleşerek oluşturdukları devlet döneminde Balkanlar (Kosova'yı da içine alacak şekilde), Hunların geçici ve kalıcı iskanlarına sahne olmuştur
6 yüzyılda Tuna'nın kuzeyine yerleşen Avarlar, buraya doğru ilerlemişlerdir Bu devrin dil ve kültür kalıntılarına dair arkeolojik buluntular, Balkanlar'ın çeşitli bölgelerinde vardır Doğu Roma İmparatorluğu zamanında Doğu Roma (Bizans) ordusunda ve Doğu Roma topraklarının uçlarına (ki Kosova bölgesi uçlara yakındır) Türk boyları özellikle yerleştirilmiştir Bundaki amaç, sınır güvenliği, ordu ihtiyacı ve bu boyların merkezden uzak tutulmasıydı Bugün Kosova'nın Gora bölgesinin dağlık arazisinde rastlanan kayalara kazınmış haldeki damga şekillerinin, Osmanlı öncesi Türk izlerinden biridir Bu şekillere dair yapılan dilsel incelemeler, bunların Göktürk Alfabesinin şekilleriyle olan yakınlığına işaret etmektedir Kosova, Bizans'ın zayıfladığı dönemlerde Bulgarların ve Sırpların egemenliğine girmiştir
Kosova, Bizans'ın zayıfladığı dönemlerde Bulgarların ve Sırpların egemenliğine girmiştir
Arnavut Ligi
1444'te Arnavut ve Karadağ prenslikleri Balkanlar'daki Osmanlı yayılmasına karşı bir askeri savunma birliği oluşturdular Birliğin kurucusu Arnavut Kruya Prensi Gjergj Kastrioti (İskender Bey) oldu Katolik beyi Gjergj Kastrioti , bir zamanlar Osmanlı devşirmesi olduğu ve Osmanlı ordu bürokrasisinde yer aldığı için İskender Bey adıyla anılmaktadır Katolik Kastrioti şahsiyeti adı ve kimliği altında günümüzde modern Arnavut kimliği ve milliyetçiliği oluşturulmaya çalışılmaktadır Bu kimlik de Osmanlı devrinden yakın devirlere kadar gelen Arnavut kimliğiyle örtüşmemektedir Birlik Venedik Cumhuriyeti tarafından da desteklendi
Mart 1444'te İskender Bey o zaman Venedik hakimiyetindeki liman şehri Lezha (Alessio)'da bölgenin en önemli prenslikleri olan Thopia, Muzaka, Ballsha ve Crnojevic aileleriyle bu birliği kurdu Daha ufak diğer kuzey Arnavut aşiretleri de bu birliğe katıldılar Osmanlılara karşı mücadele için kendi aralarındaki anlaşmazlıkları bir tarafa bıraktılar İskender Bey birliğin komutanlığına seçildi Alınan siyas kararlarda bütün birlik üyelerinin kabul etmesi şartı vardı
1444'te İskender Bey, Osmanlı ordusunu Torviol Ovası'nda yenmeyi başardı 1450'de Kruya'yı kuşatan Osmanlı birlikleri kuşatmayı kaldırmak zorunda kaldılar 1451'de İskender Bey Napoli Krallığı ile bir ittifak kurdu 1452'de Osmanlı ordusu Mokrica ve Meçadi'de yenildi 1453'te İstanbul'un fethi üzerine Arnavutlar, Napoli, Venedik, Papalık ve Macaristan Krallarından madd yardım almaya başladılar 1462'ye kadar Arnavutlar her yıl Osmanlı ordusunu püskürtüyor, ama ertesi yıl Osmanlılar tekrar aynı güçle geliyorlardı 1460 ve 1463'te yapılan ateşkesler dışında Arnavut-Osmanlı savaşı hiç durmadan sürdü 1462'de İskender Bey önemli bir şehir olan Ohri'yi almayı başardı
1466'da Kruya'nın ikinci kuşatması da Arnavut Birliği'nce engellendi Fakat aynı yıl Osmanlılar Shkumbin Vadisi'nde Elbasan Kalesi'ni kurmayı başardılar 1467'de Kruya'nın üçüncü kuşatması da birlikçe engellendi
1468'de İskender Bey'in ölümüyle Lezha Ligi zayıflamaya başladı Venedik'in yardımıyla Kuzey Arnavutlar Osmanlılarla mücadele etmeyi sürdürdüler, ancak Venedik yönetimindeki İşkodra 1479'da Osmanlılarca fetholununca, Arnavut direnişi sona ermese de zayıfladı Bundan sonra bölgenin tamamı Osmanlı hakimiyetine girdi
Osmanlı dönemi
1389-1912 arasında Kosova, Osmanlı-Türk hakimiyetinde kaldı Kosova'nın çok önemli batı-doğu ticaret yolları üzerinde bulunması nedeniyle, Osmanlı yönetimi Venedik'in de kontroluna yakın olan bölgenin geri kalan kısımlarının aksine yoğun bir devşirme-İslamlaştırma politikasını Kosova'da uyguladı
Kosova bölgesinde Osmanlı devlet yönetimiyle beraber, Roma devrinden beri sürekli olarak sağlanamayan düzenlilik sağlanmıştır Bölge, Osmanlı öncesinde buralarda yaşayan Müslüman olmayan Türklerle, Osmanlı Devleti ile beraber artan Müslüman Oğuz Türkleriyle Türklük açısından iyice yoğun nüfuslu bir hale geldi 1912 yılı civarlarıyla beraber Osmanlı hükümranlığının kalktığı zamana kadar Kosova'da Türkçe, genel kültürel dil kimliğindeydi Zaten bölgedeki Türk nüfusu da bunu sağlayan önemli sebeplerin başında geliyordu Bölgenin Türk olmayan halkları, Türkçe ile hem din yönden hem kültürel yönden iyice geliştiler Bunun neticesinde de Kosova ve çevresi, Osmanlı Devleti'nin önemli bölgelerindendi Osmanlı idaresi, bölgede yaşayan Arnavutlara, Sırplara da herhangi bir zorlama uygulamadı Özellikle Arnavutlar, kültürel yönden sıkıntılar yaşamadılar ve bugünlerine geldiler Arnavutlar, Balkan Savaşlarına kadar Osmanlı Devleti'ne bağlı, kendilerini Türklerden pek ayırmayan bir halk kimliğindeyken, özellikle 1800'lerin ikinci yarısında artan bir eğilimle Osmanlı algısından kısm kopma istek ve tepkilerini geliştirmeye başladılar Bunda, Hıristiyan Batı dünyasının ayrılıkçı kışkırtmaları ön planda olmuştur Bu kopma eğilimi Arnavutluk devletinin kurulmasıyla son hale geldi Bugün Kosova'da Arnavutlarla Türklerin ortak yaşayışlarındaki sıcak ilişkiler ve samimiyet de gizli veya açık düşmanlıklar da o dönemlerin ürünleridir
1878 Rus - Osmanlı Savaşı sonrası Sırplar Kosova'da hak iddia etmeye başladılar Bu devir, Sırpların bağımsız Sırbistan çabalarının meyve verdiği bir devirdir
I Kosova Savaşı


Ana madde: I Kosova Savaşı


Kosova, I Murat zamanında 1389 I Kosova Savaşı'ndan sonra Osmanlı Devleti topraklarına tam olarak katıldı 5 asırdan fazla Osmanlı idaresinde kalan bölge, 1912'de I Balkan Savaşı sırasında Sırbistan'ın eline geçti
Sırpların genel algısının Kosova'yı kendi ırklarının önemli yerlerinden biri saymasının sebebinde, I Kosova Savaşının etkisi çok büyüktür 1371'de Çirmen'de elde edilen zafer, Balkanlar'ın içlerine doğru ilerleyişin kapılarını açmış olmasına rağmen, Balkanlar'da Osmanlı hakimiyetini belirleyecek olan hadise, Birinci Kosova Savaşı olmuştur 28 Haziran 1389'da cereyan eden Birinci Kosova Savaşı'nda Osmanlı'nın karşısında yenik düşen Hıristiyan ittifakının liderliğini, Osmanlı güçleri tarafından öldürülen Sırp Prens Lazar Hrebelyanoviç yapmıştı Birinci Kosova Savaşı'nı kazanmış gibi davranan Sırplar, 28 Haziran tarihini en kutsal günleri arasında saymakta ve "Vidovdan" adı altında kutlamaktadırlar
Kosova Savaşı ve etkisi
1 Kosova Savaşı konulu bir resim


Birinci Kosova Savaşı'nın Sırp toplumunun psikolojisine yarattığı etki ise yıllarca değil, geliştirilen mitoloji ve efsaneler sayesinde yüzyıllarca sürmektedir Her şeyden önce Prens Lazar, Sırp Ortodoks Kilisesi tarafından tanrısallaştırılmıştır Mevcut mitolojiye göre, Birinci Kosova Savaşı'nın arifesinde bir melek Lazar'a seslenerek, "fani çarlık" ile "ilahi çarlık" arasında bir seçim yapmasını istemiştir Sırplara göre Lazar ilahi çarlığı seçmiştir Dahası, Lazar ile İsa arasında benzerliklerin kurulduğu da görülmektedir Genel olarak 1 Kosova Savaşı ve bu savaşta yer alan karakterler hakkındaki Sırp yorumları, Hıristiyan mitolojisindeki olaylar ve karakterlerle karışmıştır İşte bu sebepten dolayı, Sırplar kendine "ilahi millet" sıfatını yakıştırmaktadır Diğer taraftan, Türklere karşı yürütülen Kosova Savaşı hakkında yazılan destansı halk şiirleri, en iyi bilinen ve en güzel kabul edilen şiirlerdir Bütün bunlar ise, Sırpların Kosova'ya "Sırbistan'ın Kudüs'ü", "Sırp dini değerlerinin ve Sırp medeniyetinin beşiği" gözüyle bakmasına yol açmıştır
Sırp milletinin şuurunda Birinci Kosova Savaşı, tarihlerinin en önemli olayı olarak yaşamaktadır Sırplar bu savaş hakkında, okula başlamadan önce, dedelerinden öğrenmektedirler Sırp devleti daha önce parçalanmış olmasına rağmen, Sırp ve Karadağlılar, söz konusu savaşı, Orta Çağ Sırp Devletinin ölümüne ve "Sırpların Türklerce köleleştirilmesine" yol açan savaş olarak hatırlamaktadırlar Bu yüzden Sırplar ve Karadağlılar, Birinci Kosova Savaşı'nın intikamını yüzyıllar boyunca Balkanlar'daki Müslümanlardan almaktadırlar
Tam tarihi bile tartışmalı olan Birinci Kosova Savaşı hakkında kesin olarak bilinenler, çatışmaların şiddetli geçtiği, iki tarafın da ağır kayıplar verdiği, Sultan I Murad ile Prens Lazar'ın öldüğüdür Murad ile Lazar'ın tam olarak nasıl ve ne zaman öldükleri hakkında da kesin bilgi yoktur 18 yüzyıldan itibaren soy ismi "Obiliç" olarak anılmaya başlayan Miloş Kobiloviç (Kobiliç) tarafınca şehit edildiği düşünülen Sultan I Murad'ın yerine oğlu Bayezid, Lazar'ın yerine ise küçük oğlu Stefan Lazareviç geçmiştir
Annesi Kraliçe Militsa'nın nasihatine uyan Lazareviç, sonradan Osmanlı'ya bağlanmayı kabul etmiştir Sırplar Osmanlı'dan tam bağımsızlığı ancak 1878 yılında elde edebilmişlerdir
Yugoslavya dönemi
Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı'nın kısa hükümranlığından sonra II Dünya Savaşı sırasında İtalya'nın Almanya'ya teslim olması üzerine Tito tarafından kurulan meclisçe Yugoslavya 1945 yılında ilan edildi ve monarşi yıkıldı Bu olaydan sonra Kosova; Yugoslavya'ya bağlı bir eyalet statüsüne geçti
SSCB'nin çöküşü ile dağılmaya başlayan ülkeler arasına Yugoslavya da katıldı Yugoslavya 1992 yılında özerk bölgelerinin bağımsızlığını ilan etmesi ile dağılmaya başladı Hırvatistan, Bosna Hersek, Slovenya, Makedonya bağımsızlığını ilan etti Bosna Hersek'in Yugoslavya'dan bağımsızlığını kazanması sırasında yaşanan eşitliksiz savaş ve Sırp katliamları, Yugoslavya'nın parçalanması sürecindeki en büyük olaylardan biriydi Kosova bu süreçte, Sırp baskısı ve askeri müdahaleleri sonucunda bağımsızlığına kavuşamadı 1995 yılında Sırp ordusu Kosova'ya girdi ve birçok sivilin öldürülmesine sebep oldu 1999 yılındaki NATO Müdahalesi ile Kosova, Sırbistan idaresinden koparıldı
Karadağ'ın da bağımsız olmasıyla Yugoslavya yapısı sadece bir anı haline dönüşmüş ve 2002 yılında resm varlığını kaybeden Yugoslavya Federal Cumhuriyeti, gayri resm varlığını da kaybetmiştir

Kaynak : Wikipedia

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.