Bir Köyüm Olsa da Gitsem İstanbul'dan!

ALİ PEKTAŞ
Küresel ısınmaya, savaşa, açlığa karşı duruşuyla tanınan Zeynep Casalini, dünya meselelerine kafa yoruyor Sanatçıyı bu meselerin yanı sıra İstanbul da yormuş İşte bu yüzden ‘Gidecek bir köyüm olsa da gitsem İstanbul’dan’ diyor 'Kim Galip Çıkar' adlı albümüyle sevenlerinin karşısına çıkan Cassalini duygularını haykırıyor
Savaşların hüküm sürdüğü, kardeşin kardeşle kavga ettiği, kimsenin kimseyi dinlemediği bir dünyada; amaçsızca ördüğümüz ‘duvar’lara isyan ederek şarkılarını söylemeye başladı Zeynep Casalini Sadece şarkı söylemekle kalmadı; savaş karşıtı ya da küresel iklim değişikliğine karşı düzenlenen eylemlerde hep ön saflarda yer aldı Duvar, Delilik, Dokunma Bana gibi şarkıları dinleyenleri hem duygulandırdı hem düşündürdü Ticari kaygıları hep geri planda tutup “Ben yalnızca şarkı söylemek istiyorum” diyerek şarkılarını özgürce söyledi Bu düşünceyle internetten yayınladığı Nilüfer adlı çalışmasıyla büyük beğeni toplayan Casalini, “Bir daha albüm yapmayı düşünmüyorum” demişti Casalini’nin duruşuna saygı duyan bir yapımcı çıktı ve sanatçı ‘Kim Galip Çıkar’ adlı albümüyle hayranlarını yeniden selamladı Kartonetinde Birleşmiş Milletler’in Şubat 2007 Küresel Isınma raporu bulunan bu albümde Casalini söyleyeceklerini haykırarak söylüyor adeta Casalini ile hem albümünü hem dünyanın hem de ülkemizin durumunu konuştuk Sanatçının ezber bozan olması gerektiğini vurgulayan Casalini, dünyanın kötü gidişatına dur demek için insanoğlunun her zamankinden daha çok birlikte çalışmaya ihtiyacı olduğunu söylüyor Ülkemizde yaşanan gelişmeleri de değerlendiren sanatçı, herkesin başkalarının fikirlerine ve tercihlerine saygı duyması gerektiğini vurguluyor
Albüm çıkarmaktan vazgeçip şarkılarınızı internette yayınlamıştınız Şimdi Kim Galip Çıkar adlı albümü yayınladınız Sizi kararınızdan vazgeçiren neydi?
Bir yapımcının ben böyle müziğe para yatırırım demesiyle oldu Benim yapmak istediğim müziğin arkasında duracak bir yapımcı olmadığı için albüm yapmaktan vazgeçmiştim Ben kimsenin yaptıracağı şeyi yapmam; kendi yapacağım şeyi yapmak isterim Fırsat buldukça arkadaşlarımızla bir araya gelip şarkılarımı internetten ücretsiz olarak yayınlamaya devam edecektim Sonra karşıma bir yapımcı çıktı ve senin yaptığın işe ben para yatırırım dedi Böyle diyen biri olduktan sonra yine yapmayacağım dememe gerek yoktu Nilüfer benim için çok keyifliydi çünkü ortada para yoktu İşin içine para girince mutlaka birtakım kaygılar ve birtakım çatışmalar oluyor Ama bu albüm gerçekten içime sinen bir çalışma oldu
Edebiyatçı Vedat Türkali’nin torunu, oyuncu Deniz Türkali’nin kızı, yönetmen Barış Pirhasan’ın yeğenisiniz Aileniz ve yaşantınıza etkileri çok konuşuldu Bunlar konuşulurken Zeynep Casalini’nin atlandığını düşünüyor musunuz?
Elbette böyle bir aileden gelince önce onlar hemen söz konusu oluyor Bu ailenin bana kattığı çok şey var Sorumluluk, çalışma bilinci, kendimi sürekli sorgulama, en iyisini yapmak zorunluluğu hissetme gibi üzerime büyük yükler yüklüyor Gidip de saçma sapan bir işe asla malzeme olamam Ailemin bu durumu belki beni kapatabilirdi Ama bu karakterimin önüne geçmedi Olduğum gibi ve göründüğüm gibi bir insanım Dünya hakkındaki görüşlerimi özgürce dile getiririm Meslektaşlarım ve beni dinleyenler farklı olduğumu her fırsatta dile getiriyor Fakat özellikle farklı olmak için bir şey yapmıyorum Ne söylüyorsam nasıl oluyorsam bu ben olduğum içindir
Bu albümde dikkat çeken müziğinizin ve söylemlerin önceki çalışmalarınızdan daha sert olması Hayata karşı duruşunuz ve söylemek istediklerinizi haykırdığınız bir çalışma diyebilir miyiz?
Diyebiliriz kesinlikle Aslında yumuşak bir duruşum hiçbir zaman olmadı Hiçbir şarkıda hiçbir zaman yumuşak durmadım Öyle bir mizacım yok zaten Ama gerçekten bu albümde kendim gibi oldum Bir konsept kaygım da hiçbir zaman olmadı Hoşuma giden şeyi söylerim ben Bağırarak söylediğim şeylerde hakikaten çok canımı sıkmış bu durumları dillendiriyorum Şarkılarımın hiçbirini ben yazmadım ama söyleyince benim yazdığımı düşünüyorlar Çoğu aşk şarkısı gibi durmasına rağmen ben öyle yorumlamıyorum Bir şey söylüyorum ama başka şeyden bahsettiğim belli oluyor
Babanızın İtalyan olduğunu biliyoruz Şarkılarınızda Batılı kadın görünüşünüzle Doğulu ruh hallerinizle barışık bir tavır var Bunda melez genlerinizin bir etkisi var mı?
Kendimi hiçbir yere bağlı ve ait hissetmiyorum hiçbir zaman Ne Doğulu ne Batılıyım, bütün insanlığı seven bir dünyalıyım Bundan da çok memnunum Evet içimde Doğu’nun da Batı’nın da genleri var; dolayısı ile her şeyi içimde barındırıyorum ve bu da ister istemez sanatıma yansıyor Bu dünyada hepimizin bir olduğunu, hepimizin aynı olduğunu düşünüyorum Hepimiz bir anneden doğduk, hepimiz bir toprağa gireceğiz, bunun ötesi yok İnsanların neyi paylaşamadığını, beyinlerinin neye işlediğini gerçekten anlayamıyorum Çok zorluk çekiyorum ve buna karşı savaşmak çok zor; çünkü benim gibi düşünen insanlar çok az
Sadece sanatçı yanınızla değil toplumsal ve evrensel konularla ilgili faaliyetlerinizle de ön plandasınız Kendinize böyle bir rol biçmenizin temelinde ne yatıyor?
İsteyerek değil ama yaptığım işle bir şekilde bir isim edindim ve bunu olumlu yönde ve insanlığın yararına kullanmak gerektiğini düşünüyorum Her şeyden önce bir anne olarak dünyanın kötü gidişatını dert ediniyorum Ben öldükten sonra kızım nasıl bir dünyada yaşayacak, nelerle karşılaşacak? Bunun yanında beş sene içinde ciddi önlemler alınmazsa küresel felaketlere bizler de maruz kalacağız ve bizler de çok kötü bir yaşlılık geçireceğiz Herkesin bu kötü gidişata dur demesi ve mücadele etmesi lazım İnsanların ilk defa çok ciddi beraber yapması gereken bir şey var Hemen savaşları durdurup hemen nükleer enerjiyi kesip hemen yenilenebilir bir enerji ile hayata devam etmeleri gerekiyor Keşke herkes başkalarının ölmesi için değil yaşaması için bir şey yapabilse Şu anda ben İstanbul’da boğulduğumu ve kaybolduğumu hissediyorum Burada yaşamaktan son derece mutsuzum Allah’ım, gidecek bir köyüm olsa da gitsem buralardan diyorum Burada betonların arasında mutsuzum Pisliğinden gürültüsünden mutsuzum İnsanlar böyle güzel bir şehri nasıl böyle bir hale getirebildi anlamıyorum
Sanatçının ezberbozan olması gerekir
Müzik dünyamızda sizin gibi duruşu olan kadın sanatçıların sayısı yok denecek kadar az Siz bunu neye bağlıyorsunuz?
İnanın ki bunu ben de çok merak ediyorum Ben herkesin sanatçı olduğunu asla düşünmüyorum Televizyonda ya da bir dergide herkesin adının yanında sanatçı yazıyor Şarkıcı, solist, yorumcu bütün bunlar olur ama sanatçı olmak için başka şeyler gerekiyor Sanatçı insanın bence biraz ezber bozan olması gerekir İnsanların kafalarında soru işaretleri bırakması gerekir İnsanları birazcık kendi kendilerine düşünmeye çağırması gerekiyor Ben insanlara bir şeyler söylemek istiyorum, kalabalık kitle gördüğümde iki cümle etmek istiyorum Sanatçı olduğunu iddia eden, halkına ve insanlığa karşı sorumluluk hissetmeyen kişiler bir gün mutlaka elenecek
Özgürlükçü ve paylaşımcı demokrat ruhunuz günümüz Türkiye’sinde yaşananları nasıl değerlendiriyor?
Yaşananlar hakikaten anlaşılır gibi değil Bir toprağın üstünde birçok rengin olması aslında ne kadar güzel Ne yazık ki günümüz insanının en büyük kusurlarından biri uzlaşamaması Kimse başkasıyla aynı düşünmek zorunda değil; fakat herkes birbirinin fikirlerine ve tercihlerine saygı duymalı Başka türlü hiçbir şekilde sonuca ulaşılmaz Benim küçükken en iyi arkadaşlarım apartman görevlisinin kızlarıydı Onların ailesi kapalıydı ve benim dedemin kız kardeşleri de kapalıydı Ben onlarla çocukken namaz kılıyordum Zaten güzel olan farklılıkların bir arada özgürce yaşayabilmesi Demokratik bir ülkede yaşıyoruz Tartışılan giyimle alakalı bir şey değil; bu başka bir şey İnsanları ve özellikle de gençleri o kadar güzel birbirine düşürüyorlar ki… Televizyonda tartışma programlarında bazı tipler görüyorum Adam resmen provokatörlük yapıyor Telefon açıp bu adam provokatör demek geliyor içimden Oradaki çocuklar bunun farkında değil Aynı şeyi söyleseler bile farkına varmıyorlar Din her şeyden önce hoşgörü demektir Herkesin serbestçe kendi iradesini uygulaması demektir Başkalarına hükmederek bir şey yapamazsın, olmaz! Bu durumun düzelmesi için bir reçeteniz var mı? Böyle bir ortamda kendini anlatmak da zor bu insanlara, bir şeyleri göstermek de Bakın bu böyle görünüyor ama bunun gerisi böyle değil demek de çok zor Yapılabilecek belki de en önemli şey, çocukların ve gençlerin olabildiğince iyi eğitim almaları Olayları ve durumları daha iyi tahlil etmelerini sağlayacak, gereksiz bilgi bombardımanlarıyla beyinleri kapatılıp hiçbir şeyden anlamamalarını önleyecek bir eğitim Bunun için eğitim sistemini değiştirmek gerekebilir Söylediğim şeyleri yapmak zor ama imkansız değil

Emeğine gözlerine ellerine sağlık

vakit ayırdığınız için tesekkrler

paylaşımın için teşşekürler jnm