haticee
|
Sanal âlemde de olsa, ev alma komşu al
“Dünyanın ilk ve tek sanal apartmanı Zoom The Room açıldı Siz hâlâ yerinizi almadınız mı? Şimdi siz de boş odalardan birine yerleşebilir, odanızı istediğiniz gibi döşeyebilir, çevrenizle rahatlıkla paylaşabilir ve komşuluk ilişkileri kurabilirsiniz Gezin, dolaşın, keşfedin Kendinizi evinizde hissedin ” Bu slogan, Türkiye’nin internet üzerinde kurulan ilk sanal apartmanına ait Bundan 6 ay önce faaliyete giren Zoom The Room, ziyaretçilerine bünyesinde odalar açıyor, istedikleri gibi döşemelerine imkân tanıyor ve daha da önemlisi komşuluk ilişkileri geliştirmelerini sağlıyor İstanbul Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü mezunu iki genç Hasan Toprakkaya ve Sinan Kaplan tarafından kurulan sanal apartmanda, oda sahibi olmak ücretsiz Şimdilik 10 bin 352 komşu bulunan apartmanda üyeler, yine komşuluk adı altında diğer üyelerle iletişime geçiyor, onların odalarına konuk olabiliyorlar
Sanal dünyada ikinci bir hayat vaat etmiyor bu proje Kendinizi bir denizkızı, bir ressam, bir müzisyen, bir borsacı ya da Superman olarak da bulmayacaksınız İş kurup para da kazanmayacaksınız Sadece gerçek dostlarınızı buraya taşıyacak ya da yeni dostlar edinerek onlarla komşuluk yapacaksınız Yurtdışında hızla artış gösteren ve Türkiye’de de kullanıcı sayıları gün geçtikçe çoğalan sosyal ağlara bir yenisi daha eklendi Bundan 6 ay önce yayın hayatına başlayan Zoom The Room diğer adıyla sanal apartman, size kendinize ait odalar sunarak, bunları döşemenizi, fotoğraf ve görüntü paylaşmanızı ve apartmandaki diğer fertlerle komşuluk yapmanızı sağlıyor Sitenin kurucularından Sinan Kaplan, çalışmanın nasıl ortaya çıktığını, “Sosyal yönü olan, insanları birleştiren, grafik ağırlığı yüksek olan bir proje üzerine çalışıyorduk Arkadaşlarımızdan böyle bir fikir geldi Biz bir bina kuralım, bu bina üzerinde insanlar komşu olsunlar, kendi çevrelerini oluştursunlar, evlerini döşesinler, birbiriyle iletişim kursunlar diye Biz de onu aldık geliştirdik ” sözleriyle anlatıyor Çalışmada misafirlik ve komşuluk kavramlarından yola çıktıklarını anlatan Sinan Kaplan, kişilerin buraya genelde arkadaş grupları ya da aile fertleri ile birlikte geldiklerini, gerçek hayattaki yakınlıkların burada da devam ettiğini söylüyor
İnternet üzerinde bir odaya sahip olduğunuz sistem ise şöyle çalışıyor: Siteye girdiğiniz zaman, boş odalar size gösteriliyor Siz orada bir oda aldıktan sonra odanızı dekore ediyorsunuz Sizin yanınızda eğer boş odalar varsa, arkadaşlarınıza önerebiliyorsunuz Onlar da gelip size komşu oluyor Eğer siz öneride bulunmamışsanız size komşu olmayı tercih eden birileri de oraya yerleşiyor Bu şekilde etrafınız gittikçe büyüyor Burada kullanıcılar sistem içindeki arkadaşları ile mesajlaşıp onların odalarına giderek televizyonundan videolarını, müzik setinden müziklerini, albümünden fotoğraflarını inceleyebiliyor Duvardaki panodan kişinin kendisi veya arkadaşlarının yazdığı mesajları okuyabiliyor Aynı zamanda profillerinden arkadaşlarının o gün sistem içinde neler yaptıklarını takip de edebiliyorlar Bu kadar özgürlüğün bulunduğu bir yerde kısıtlamalar yok mu? Elbette var Mesaj almak veya odanıza girmesini istemediğiniz kişileri engelleyebiliyor veya odanızın bir bölümünü özel statüye alabiliyorsunuz
Sanal apartmanda toplam, 40 bin 401 oda mevcut, bunun 10 bin 341’i dolmuş 50 bin oda da henüz yapım aşamasında Sistem, size galaksiye benzeyen bir siyah alan veriyor Odalar doldukça bu siyah alanın da renkleri değişiyor İngilizce ve Türkçe olarak iki dilde yayın yapan sitede, aralarında ABD, Almanya, Brezilya, Çin, Japonya, Rusya, İsrail’in de bulunduğu 16 ülke bayraklarıyla temsil ediliyor Ancak, yabancılar şu anda apartmanın sadece yüzde 2’sini oluşturuyor
Ne Second Life ne Facebook!
Sanal apartman, sanal olarak size farklı bir kimlik, farklı bir etkinlik alanı vermediği için Second Life’tan ayrılıyor En önemli farkı ise sanal apartmanda odaların ücretsiz olması ve bu mekânda ticari faaliyetlerin olmaması Second Life’ın sistemi kadar da komplike olmayan sanal apartman, ‘ikinci bir hayat’ fikrinden ziyade, ‘yeni komşular’ ve ‘yeni arkadaşlar’ konsepti üzerine kurulu Herkesin kullanabilmesi ve genele yayılabilmesi için de sistem özellikle çok sade ve basit olarak tasarlanmış Bu yönüyle de Second Life’tan ayrılıyor Bir sosyal ağ olarak Facebook’tan farkı da, yine o kadar komplike ve iddialı olmaması Kişilerin gerçek hayattaki sosyal çevrelerinin tamamını sanal ortama taşımıyor Sadece kişilere bir alan vererek, onun etrafında bir sosyal ağ oluşturmasını sağlıyor
***
Paralı olsaydı bu kadar ilerleyemezdik Sinan Kaplan/Site kurucusu: Biz bu alanı ücretsiz olarak tasarladık, ücretli yapmayı da düşünmüyoruz Hedefimiz farklıydı, aslında neler yapabileceğimizi göstermek istedik Şu anda ilerliyor, kendi kendine büyüyor Biz öncelikle çalışmayı ortaya koyduk, kendimiz beğendik ve arkadaşlarımıza tavsiye ettik Biz şirket olarak, bu işin büyük bir referans olmasını istedik, böyle de oldu Yaptığımız projelerden büyük takdirler aldık, insanlar fark ettiler Bu bizim şirketimizin kendine ait ilk büyük işiydi İnsanlar ilgi gösterdi, biz de mutlu olduk Buna benzer bir örnek de yok şu anda Çocuklara yönelik örnekleri var farklı ülkelerde, ama Türkiye’de hâlâ yok İşin içinde para olsaydı bu kadar da ilerleyemezdik, çünkü insanlar bilmedikleri şeylere para yatırmak istemezler
|