İ. Ahmet Saltanatı |
08-20-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İ. Ahmet SaltanatıSaltanatı Zitvatorok Antlaşması Sultan I Ahmet tahta geçtiği sırada Avusturya Savaşı devam ediyordu Osmanlı kuvvetleri Belgrad'dan Budin'e doğru ilerlemekteydi Peşte (25 Eylül 1604) ve Hatvan kaleleri savaş yapılmadan kolaylıkla ele geçirildi Osmanlı ordusu ilerleyerek Budin'in kuzeyinde bulunan Vaç kalesini ele geçirdi (16 Ekim 1604) Osmanlı Ordusu, Sultan I Ahmet'in buyruğu üzerine Belgrad üzerinden Budin'e yürüdü 29 Ağustos 1605'de Estergon Kalesi kuşatıldı ve tam karşısındaki Ciğerdelen kalesi fethedildi 8 Eylül'de Vişegrad, 19 Eylül'de Saint Thomas (Tepedelen) kaleleri fethedildi 3 Ekim 1605'de ise Estergon Kalesi teslim alındı Osmanlılar da, Avusturyalılar da ardarda yapılan bunca savaştan dolayı sosyal ve ekonomik yönden çok yıpranmışlardı Daha önce yapılan barış görüşmelerinden bir sonuç çıkmamıştı Ancak 11 Kasım 1606'da Estergon-Komorin arasında Zitva suyunun Tuna Irmağına döküldüğü yerde imzalanan Zitvatorok Antlaşmasıyla barış sağlandı Antlaşmaya göre Eğri, Estergon, Kanije kaleleri Osmanlılarda , Raab (Yanıkkale) ve Komarom kaleleri Avusturyalılarda kalacaktı Avusturya bir kereye mahsus olmak üzere 70000 altın savaş tazminatı ödeyecekti Osmanlı padişahı Avusturya İmparatoruna Roma İmparatoru (Cesar/Kaiser) unvanıyla hitap edecek, her üç yılda bir karşılıklı armağanlar gönderilecekti Avusturya'nın Macaristan için ödemekte olduğu yıllık 30000 altın vergi kaldırılacaktı Avustuya Arşidükü protokolde Osmanlı Padişahına eşit sayılacaktı Bu madde ile Osmanlı Devleti Avusturya'ya karşı olan üstünlüğünü kaybetmiştir Zitvatorok Antlaşması Osmanlıların lehine gibi görünse de Osmanlı Devleti artık eski gücünde değildi Bu antlaşma ile Osmanlı Devleti'nin Avusturya karşısındaki üstünlüğü sona ermiş, siyasi dengeler Osmanlı aleyhine bozulmaya başlamıştır Önemli Olaylar Anadolu beyliklerinin en uzun ömürlülerinden birisi olan Ramazanoğulları Beyliği, Yavuz Sultan Selim döneminde 1510 yılından sonra ise Osmanlılar'a tabi olmuştu I Ahmet dönemine denk gelen 1609 yılından sonra Adana'nin Haleb'e; Sis ve Tarsus'un da Kıbrıs Beylerbeyiliğine bağlanmasıyla Ramazanoğulları Beyliği sona ermiştir I Ahmet, böylece Ramazanoğulları Beyliği'ne resmen son verdi Safevilerle ilişkiler Sultan I Ahmet tahta geçtiği sırada, Osmanlı İmparatorluğu batıda Avusturya, doğuda Safevi devleti ile savaş halindeydi Osmanlı ordusu Sinan Paşa komutasında Nahçıvan üzerinden Revan'a yürüdü Bu arada yeniçeriler Van'a dönülmesini istiyorlardı Osmanlı ordusu kışı Van'da geçirdi Tebriz'i geri almak için yapılan savaşta Osmanlı ordusu, Şah Abbas'ın ordularını Selmas yörelerinde yendi Ancak Erzurum Beylerbeyi Sefer Paşa'nın çekilen düşman kuvvetlerini izleyip asıl ordudan ayrılmasını fırsat bilen Şah Abbas, ordu merkezine ani bir saldırıda bulundu Yenilgiye uğrayan Sinan Paşa önce Van'a, daha sonra da Diyarbakır'a çekildi Şah Abbas Şirvan, Şemahi ve Gence'yi kolaylıkla ele geçirdi Osmanlı İmparatorluğu Avrupa'da devam eden Avusturya Savaşı ve iç isyanlarla uğraştığı için İran cephesinde başarılı olamıyordu Sadrazam Nasuh Paşa, Şah Abbas'ın barış önerisini kabul etti 1612 yılında yapılan Nasuh Paşa Antlaşmasıyla 9 yıl süren Osmanlı-Safevi Savaşı sona erdi Yapılan antlaşmayla, Safeviler Osmanlı Devletine 200 deve yükü ipek vermeyi kabul ettiler 1615 yılına kadar süren barış dönemi Şah Abbas'ın antlaşmayı bozması üzerine sona erdi Yapılan savaşlarda Osmanlılar çok kayıp verdi Sultan II Osman (Genç Osman) döneminde, Nasuh Paşa Antlaşması temel alınarak yapılan Serav Antlaşması ile barış tekrar sağlanacaktı (26 Eylül 1618) Celali isyanları Ana madde: Celali İsyanları Yavuz Sultan Selim döneminde binlerce taraftarı ile ayaklanan Bozoklu Celal, Osmanlı Devleti için büyük problem olmuştu Bu isyanlar bastırıldı ise de Anadolu'da meydana gelen iç isyanlar ve karışıklıklara yine Celali İsyanları denildi Sultan I Ahmet döneminde Celali İsyanları tekrar patlak verdi Tavil Ahmed, Canbolatoğlu, Kalenderoğlu ve Deli Hasan ayaklanmaları bunlardan en önemlileridir Bu sırada Sadrazam olan Kuyucu Murat Paşa son derece sert bir askerdi Acıma nedir bilmezdi Öldürttüklerini açtığı kuyulara attırmak gibi bir alışkanlığı olduğundan kendisine "Kuyucu" lakabı takıldığı söylenir Kuyucu Murat Paşa'nın ısrarlı ve sert politikaları sonunda Celali İsyanları zor da olsa bastırıldı Kaynak : Wikipedia |
|