08-20-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Şeyhülislam
II Abdülhamit döneminde (1891-1907) yılları arasında 16 yıl şeyhülislamlık yapmış olan Cemaleddin Efendi
Şeyhülislam ya da Şeyh-ül İslam dini konularda en yüksek derecede bilgi ve yetkiye sahip olan kimse anlamına gelir Osmanlı Devleti zamanında şeyhülislam dini konularda en yüksek yetkiye sahip devlet görevlisiydi Gerektiği zaman dini sorunlarla ilgili görüşlerini fetva yayınlayarak açıklardı Bu fetvalar kanun niteliği taşırlardı 1920 yılında Ankara'da kurulan Meclis Hükümetinde bu makam Şeriye ve Evkaf Vekaleti adıyla "Bakanlık" olarak yer aldı Cumhuriyetin ilanından kısa bir süre sonra 1924 yılında laiklik ilkesinin kabul edilmesi sonucu bu bakanlık kaldırıldı Yerini Diyanet İşleri Başkanlığı aldı
1424'de Molla Fenar'ye bu unvanın verilmesiyle, son Osmanlı Şeyhülislamı Meden Nuri Efendi'nin 1922'de kabinesiyle birlikte istifa etmesi arasındaki 498 yıl boyunca sürmüştür
1424-1922 yılları arasında 131 şeyhülislam 175 defa bu makama tayin edilmiştir Ebu's-Suud Efendi 29 ylla en fazla; Memikzade Mustafa Efendi de 13 saatle en az bu makamda kalan şeyhülislamdır
131 şeyhülislamın yalnızca 9'u Türk asıllı değildir (Arap, Boşnak Gürcü, Çerkez, Arnavut'tur ) Şeyhülislamlar içinde müstesna bilginler, yazarlar, şairler, hattatlar, bestekarlar ve hukukçular vardı Bir çok şeyhülislam verdikleri fetvaları toplayarak hem İslam ilimler, hem de Osmanlı hukuk tarihi bakımından değerli eserler bırakmışlardır
I Selim zamanında (1512-1520) şeyhülislamdan Ahmed ibni Kemal Paşaya Müft-yüs-sekaleyn (insan ve cinlere fetva veren) unvanı verilmiştir I Süleyman zamanına (1520-1566) kadar şeyhülislamlık tercihinde uyulması zorunlu bir yasa ya da kural yokken, Ebu's-Suud Efendi'nin hazırladığı bir kanunla Rumeli Kazaskerliği'nden sonra terfi edilen bir makam haline getirildi Pek nadir olarak Anadolu kazaskerlerinden de şeyhülislamlar görüldü
Şeyhülislam Çelebizade Hüseyin Hüsnü Efendi (1910)
II Mehmet, kanunnamesinde şeyhülislamı ve padişah hocalarını vezirlerden üstün tutmaktaydı Bu kanunnameye göre ulemanın reisi kabul edilmekle beraber şeyhülislamın, ilmiye sınıfının başı sayılması 16 asrın ortalarına doğru gerçekleşmiştir 16 asırda Zenbilli Ali Cemal Efendi, İbn-i Kemal Paşazade ve Ebu's-Suud Efendi gibi kudretli alimlerin bu makama gelmesiyle şeyhülislamlık daha da önem kazandı Bilhassa bu üç şahsiyetin Osmanlı Devleti'nin yükselmesinde önemli katkıları olmuştur
Başlangıçta kadıaskerlik ve muallim-i sultan vazifelerine göre ikinci derecede bulunan şeyhülislamlığın, bilhassa İbn-i Kemal (1525-1533) ve Ebu's-Suud Efendi (1545-1574)'ye geçmesi ile daha bir önem kazandığı ve kadıaskerliğin üstünde bir görev olarak kabul edildiği anlaşılmaktadır
Osmanlılar'da Şeyhülislam, ilmiye sınıfının başı sayılıyordu Klasik Osmanlı devrinde devlet görevlileri kalemiye, seyfiye ve ilmiye olmak üzere üç sınıfa ayrılıyordu İlmiye sınıfı, günümüzün Adalet ve Milli Eğitim Bakanlıkları ile Diyanet İşleri Başkanlığı'nın görevlerini üstlenmiş durumdaydı
Osmanlı tarihinde sadrazam olmak için eğitim aranmazdı ama şeyhülislam olmak hatta bunun ilk basamağı olan kadılık, müftülük ve müderrislik için bile, medreselerin en yükseğini bitirmiş olmak gerekirdi Bu durum; Osmanlının, şeyhülislamlığa verilen değeri göstermesi açısından oldukça önemlidir
Osmanlı tarihinde bu kurum aynı zamanda görev alan üç şeyhülislamının bizzat mason olmasıylada oldukça dikkat çekicidir; Şeyhülislam Musa Kazım Efendi, Şeyhülislam İzzettin Efendi, Şeyhülislam Hayri Efendi vs
Kaynak : Wikipedia
|
|
|