Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
iii, mikhail, yaşamı

İii. Mikhail Yaşamı

Eski 08-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İii. Mikhail Yaşamı




Yaşamı
İmparatorluğun naiplikle idaresi ve siyasal gelişmeler
Mikhail, İmparator Theofilos ve karısı "Theodora"'nın en küçük oğluydu Daha bebek iken 840'da babasına ortak imparator olarak tac giydirildi Babası öldüğü zaman, daha 2 yaşında idi; 20 Ocak 820'de tek imparator olarak babasına yerine tahta geçirildi Yaşı küçük iken imparatorluk, annesi Theodora, annesinin amcası Sergius Niketiates, annesinin kardeşi Bardas ve yüksek rütbeli saray bürokratı "Theoktistos" tarafından naiplerle idare edilmiştir İmparatorluk naipler tarafından idare edilmekte iken Bizans idaresinde ve siyasetine büyük değişiklikler yapıldı Bunlarin basinda putseven siyasetiun geri getirilmesi; Abbasilerle savaslar ve Paulis mezhebi mensuplarin a uygulanan buyuk katliam gelir
Babası döneminde "putkıranlık (ikonoklast)" görüşü ve politikaları çok sıkı olarak uygulanmıştı Annesi Theodora ise şiddetli "putseveer (ikonodul)" olarak bilinmekteydi ve Mikhail'in naiplerinin başında bulunan Theodora, koyu bir putkıran olarak tanınan Konstantinopolis Patriği "Gramerci VII Ioannis" ile karşıkarşıya kaldı Önce bu konuyu ele almak hedefiyle Mart 843de (Theofilos'un ölümünden 14 ay sonra) Konstantinopolis'te bir Konsey toplanması kararı verildi Bu konseyin ajandası ve konseye katılan taşra Ortodoks Kilisesi hierarşisi üyeleri daha çok putseverlik taraftarı idiler Ayasofya'da toplanan bu Konstantinopolis konseyinde, 767'de Yedinci Ekümenik Konseyi'nden 76 yıl sonra bu Ekumenik Konseyin putsevenler lehine kararları geri getirildi Bu konsey kararlarını uygulaması gereken patrik "Gramerci VII Ioannis" bunları kabul etmedi ve istifa etmegi de retetti Sonunda Theodora ve naipler patriği zorla görevinden ayırdılar; yerine putseven olan I Methodios Patrik olarak atandı Önemli putkıranlık taraftarları (Theodora'nın ölmüş kocası Theofilos hariç) resmen afaroz ve telin edildiler Böylece Frigyalılar Hanedanı'nın ortaya çıkarmış olduğu ikinci putkıran rejimi resmen sona ermiş olup Bizans tarihinin önemli bir sorunu (putseven-putkıran çekişmesi) putsevenlerin lehine sona erdi ve bundan sonra da putkıran yaklaşıklı herhangi bir imparator Bizans tahtına gelmedi
Sınırlarda devamlı Abbasi Araplarla mücadeleler devam etti ve Bizanslıların Arap hücumlarını durdurma gayretlerin bazı başarılara rağmen genellikle etkin olmadı Abbasiler Bizans kara ordularına karşı Suriye sınırında galip geldiler Fakat Bizans donanması Arap donanmasına karşı koymaya başladı Arap donanması Pamfilya ve Girit'de hücumlara devamla Bizans donamasına ustun geldi Ege Denizi ve Suriye-Lübnan kıyılarında (iki taraftan 300 kusur geminin katıldığı) büyük donanma savaşları yapıldı 835'te 85 gemiden oluşan bir Bizans filosu Araplarla yaptığı bir deniz savaşında galip çıktı 843de naiplerden Theoctistos'un şahsi komutasında bir donanma seferi sonucu Bizanslılar kısa bir dönem için Girit'i ele gecirdiler; ama sonra adayı yine Araplara kaybettiler 853'te bir büyük Bizans filosu Arapların deniz limanı ve donanma üssü olarak kullandıkları Nil Nehri ağzında bulunan Damietta adasına bir baskın yapıp şehri ve limanda bulunan gemileri yakıp tahrip ettiler
Bu naiplik çağının bir utanılacak politikası ise Anadolu'da doğu sınırında yaşayan ve Ortodoks Hiristiyanlar tarafından telin edilen "Paulusçuluk" mezhebi mensupları üzerine büyük bir sefer düzenlenmesi idi Putsevmeyen ikonoklast, vaftiz edilmeyi rededen, şarap-ekmek ("eukharisti") vaftiz ayinini telin eden, İncil'in eski kısmı "Eski Ahit"'i ve "Yeni Ahid'de birçok yeni kısmını kabul etmeyen, organize kilise ve papazlarınn önemini inkar eden "Paulusçuluk" mezhebi mensupları 200 yıldır Bizans sınırlarında yaşamaktaydılar 842-843de çok koyu Hıristiyan ve naip olan imporatoriçe Thoodora bu mezhebe karşı şiddetli hücumlar başlattı Önce Ortodoks Kilisesi bir beyanname yayarak bu mezhebe inananları gerçek Hıristiyan inanışa çağırdı ve inanışlarında israr eden "Paulusçuluk"'cuların öldürülmesinin caiz olduğunu açıkladı Sonra Bizans'in doğu sınırına büyük bir ordu gönderildi Birçok "Paulusçuluk" mezhebi mensubu daha tolerans gösteren İslam arazilerine, özellikle Malatya Emiri Omer bin Abdullah'a, kaçtılar Ama kaçmayan çok büyük sayıda bu mezhebe bağlı oldukları iddia edilen kişiler bir Bizans pogromuna uğrayarak, (erkek, kadın, çocuk göz edilmeden 100000 kadar kişi) asılarak, kesilerek, boğularak ve hatta çarmıha gerilerek öldürüldü Modern İngiliz tarihçisi Norwich bu katliam hakkında şöyle demektedir:

Bizans İmparatorluğu'nda o zamana kadar bu şekilde bir dinsel cemaati tümünden kökünden temizlemek hedefiyle böyle bir politika uygulanmamıştı ve sonra da uygulanmamıştır "Paulusçuluk"culara karşı hareket sadece merhametsiz bir barbarlık olarak kalmamıç; bu politikayı çıkartan ve uygulatan İmparatoriçe Theodora'nın ismine ve hatırasına tarihte hiç silinemeyecek büyük bir kara leke sürmüştür

Yeni liderleri olan Karbeas altinda Paulusculuk mezhebi pogromundan kurtulanlar ve daha önce kaçanlar Abbasiler-Bizans sınırında modern Divriği civarında yerleşip orada "Tepherike" adlı bir kale ve şehir kurup yerleştiler




III Mikhail


III Mikhail'in idareyi ele alması ve siyasi gelişmeler
İmparatorun yaşı büyüyüp idareyi ele alma yaşına yaklaştıkca etrafında bulunan saraylılar ona etki etme için sanki yarışa giriştiler Mikhail amcası olan "Bardas"'ı çok sevip beğenmektedi ve ona Sezar ünvanı verdi ve imparatorlukta ikinci önemli mevkiye geçirdi Bardas rakibi olan Theoktistos'u mevkinden attırdı ve Kasım 855de Bardas'ın onu idam ettirme kararını Mikhail kabul etti Bardas'in destegiyle 15 Mart 856da III Mikhail imparatorluk yetkilerinin hepsini yüklendi Eski taht naipleri politik güç merkezlerinden uzaklaştırdı Bu arada 657da kendi annesini ve kızkardeşlerini de rahibe olarak manastırlara çekilmeye zorladı
855-856 döneminde Bulgarlar ve Bizanslılar yeni bir savaşa giristiler Bizanslilar Trakya'nın Filibe (o zamanki Philippopolis şimdiki Plovdiv) civarını ve Karadeniz'deki Burgaz Körfezi etrafındaki liman şehirlerini ve bölgelerini tekrar ele geçirmeyi hedef almışlardı Bulgarlar "Alaman Louis" komutasındaki Franklar ve Hirvatlardan oluşan ordularla uğrasmaktaydilar İmparator ve Sezar Bardas komutasındaki Bizans orduları bu hedefleri ele geçirmeyi başardılar Filibe (o zamanki Philippopolis şimdiki Plovdiv), Develtus, Ahyolu (o zamanki Ancialus şimdi Pomorie) ve Nişabur (o zamanki Mesembria şimdiki Nesebar) şehirlerini ve Zağara (o zamanki Zagora) bölgesi Bizanslılar eline geçti
Bardas çeşitli içişleri reformları yaparak Bizans devletinin idaresini iyileştirmeye çalıştı
856-863 döneminde doğu Anadolu sınırlarında Abbasiler'e karşı bir sıra çarpışmalar yapıldı ve Bizans kendine bağlı tampon ülkeleri güçlendirmeye önem verdi 857de Abbasilerinin Malatya Emirine karsi 50000 kişilik bir Bizans ordusu gönderdi 859da III Mikhail komutasındaki bir Bizans ordusu Samsat (o zamanki Samsota) kalesini kuşattı 960da III Mikhail idaresinde bir Bizans ordusu yine Doğu Anadolu'da sefere çıktı Ama bir denizden Boğaz'a ve İstanbul'a bir Kiev-Rus deniz filosu hücuma geçince bu seferi bırakmak zorunda kaldı 86odaki seferde Bizans ordusu Abbasi Halifesi Mutevekil'in ordusu ile yaptığı "Dazimon Muharebesi"'nden yenik olarak çıktı Fakat 863de Mikhail'in amcası olan Petronas komutasındaki bir Bizans ordusu Malatya Emiri ile "Lalakon Muharebesi"'ne girişti Bu muharebeden Bizanslılar galip çıktı ve Malatya Emiri bu muharebede şehit düştü Petronas için Konstantinopolis'de antik Roma şekilinde bir zafer geçidi yapıldı
Bardas'in ve Konstantinopolis Patriği Photios desteği ile III Mikhail başkentte bir sıra mimari ve kültürel gelismelere neden oldu Şehrin eskimiş ve harebeye dönmüüş olan eski meydanları ve binaları restore edildi ve bu arada harabeye dönmüş eski manastırlar da tekrar açıldı Maganaura Sarayı da yeniden reorganize edilerek Konstantinopolis Üniversitesi tekrar faaliyete açıldı
Çok etkili bir kisi olan Photios onceden rahip degildi Ama sonradan papazlık için and içip çok geçmeden 858de imparatorluk idaresine karşı gelen Konstantinopolis Patriği "I Ignatios" yerine Patrik olarak atandı Bu kilise hierarşisi arasında büyük bir ikilik yaratti 861de İstanbulda toplanan bir sinod meşru olarak Photios'un Patrik olduğunu teyit etti Buna rağmen eski Patrik İgnatios 863de Roma'daki Papa "I Nicholas"'a başvurdu ve Papa da Photios'un gayrimeşru olarak Patriklik görevinde olduğunu ilan etti Patriklik görevi ve kimin Bizans'ın bu en yüksek görevinde olduğu hakkındaki mücadeleler, Photios'un Bizans'ın komşularainda giriştiği misyonerlik girişimlerinin başarılı sonuçlar vermesi ile daha da karmaşık bir hal aldı
Patrik Photios desteğiyle Mikhail "Cyril" ve "Methodios" adli onemli kesis misyonerleri Hazarlar'a gönderdi ve bu misyonerlerin hedefi Hazar Kagan'i tesvikiyle Yahudilik dininin Hazarlar arasında yayılmasını önlemekti Ama bu "Cyril" ve "Methodius"' un bu misyonu basarisiz kaldı 863de ayni keşişler Tuna kuzeyine Buyuk Moravya'daki Islavlari Hristiyanliga gecirmek hedefiyle bir misyoner seferine daha giristiler Bu Cyril ve Methodios misyonerlik girisiminin en önemli sonucu bu keşişlerin İslav dillerini yazıya geçirmek için özel bir alfabe, Glagol Alfebesi, bulup uygulamaları oldu Franklar ve Papa II Nicholas Bulgarları Hristiyanlığa döndürüp onlarin kilisesini Roma'ya bağlamak için büyük bir misyoner hareketine geçmişlerdi Ozellikle Bulgar Çarı I Boris'in Hristiyanliga dönüp ülkesinin Hristiyan kilisesini Roma'ya bağlamasını önlemek için III Mikhail ve Sezar Bardas komutasındaki ordular Bulgaristan'ı istilaya başladılar 864de bu savaşı sona erdiren barış anlaşmasının bir şartı olarak Boris'in Bizans Hristiyan dinsel uygulamalarını takip eden bir Hristiyanlığa dönüp yeniden vaftiz edilmesi idi
Fakat III Mikhail'in şahsi hayatında büyük sorunlar bulunmaktaydı III Mikhail'in "Evadakia Dekapolitissa" ile evliliği her iki tarafca sevgiden yoksundu ve hiç çocukları olmamıştı İmparatorun çok sevdiği "Evdokia Ingerina" adlı bir metresi bulunmaktaydı Fakat III Mikhail bu kadınla evlenmesinin büyük bir skandal doğuracagi hakkında saraylıların telkinlerine uyarak yeni bir evlilikten kaçınmaktaydı III Mikhail bu ilişkiyi skandalsız devam ettirmek için acayip bir çare buldu İmparator'un çok yakın arkadaşı olarak onun gözüne giren; onun sefahat arkadaşı ve sırdaşı olan ve Saray Başkethüdası gibi büyük bir devlet ünvanı verilen Basilieos adlı bir saraylı "Eudokia Ingeriana" ile evlendi Mikhail Ingeriona olan ilişkisiini devam ettirdi Basilieos'a da metres olarak bir manastırda rahibe iken oradan çıkarılan imparatorun kızkardeşi Thekla ile ilişki kurmasına Mikhail yardim etti
Basilieos gittikce Mikhail uzerindeki etkisini artirdi Nisan 866de imparatoru Sezar Bardas'in kendi aleyhinde bir komplo hazirladigina inandirmayi basardi Bardas hemen bir suikaste maruz kaldi ve Bizans'ta herkes bunun hazirlayicisi Basilieos olduguna inamisti Etrafinda hic rakibi kalmayinca Basilieos imparatora kendini ortak imparator secmesini ve kendini bir uvey evlat olarakj secmesini empoze etti Basileous Mayis 857de ortak imparator olarak torenle tac giydi Bu acayip gelismeler belki (gercekte III Mikhail'in oglu oldugu herkesce bilinen) Eudokia Ingeria'nin oglu Leo'nun III Mikhail'e mesru olarak varisliginin saglanmasi hedefiyle ortay ciktigi uygun bir aciklama olabilir
Fakat bu gercekten III Mikhail'in hedefi ise, bu hedef istenilen yeri bulmadigi da gercektir Mikhail'in at yarislarina ozel merak sarmis ve bir baska gozde arkadas bulmustu Basilieos Bizans sarayi ve ulke idaresi uzerine olan iktidar gucunu kaybedeceginden korkmaya basladi 23/24 Eylül 867'de özel at yarışı için, yeni yapılmış olan sarayda bulunan imparator, Basileios ve Evdikiya'nın katıldığı bir yemek aleminden sonra sarhoş olarak kendi odasına gecti Gecenin geç saatinde Basileios 7 kişilik bir grup başında Mikhail'in yatak odasını bastı İmparatorun önce ellerini kestiler Sonra da Basileios'un kuzeninin bir kılıç darbesi ile III Mikhail'in hayatına son buldurdular Yerine tasradan gelen bir koylu cocuk olan I Basileous'a tam yetkili imparator olarak a tac giydirildi
Mikhail imaporatorlugu mali bakimdan cok guclu hale getirmisti Ornegin devlet gelirleri 850de 33 milyon Bizans altina cikmisti Buna ragmen Mikhail'in olumunden hemen sonra ve sonraki yuzyillardaki sohreti cok fena bir imparator olarak; hic idareden anlamayan bir hukumdar olarak ve genellikle sahsi hayatinda da bir "sarhos" olarak gorunmekteydi Zamanimizda tarihciler III Mihkail'in bu koyu sohretini imparatorlugu gasp edip yeni bir hanedan kuran I Basileous'un propagandasi olarak ortay ciktigina hemfikirdirler

Kaynak : Wikipedia

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.