Kadın olmak, erkek olmak

Erkek Türk dünyası, yerli melodramların beylik hikayelerindeki gibi yıllar sonra gerçek anasını bul*muş olmanın heyeca*nıyla "anne anne" diye bağırarak Çiller'e kucak açacak "Son kadın kahra*man", gururla tacını takacak ve "Kurmancan Sultanlığı" sonsu*za dek yaşayacak
Kuşkusuz insanın göğüs kafesini parça*layacak kadar göğüs kabartan bir başarı bu
Ancak işin şaşırtıcı yanı Orta Asya'da "Türk dünyasının kadın kahramanı" ilan edilen Çiller'in kadınlığının kendi ülkesinde tar*tışma konusu olması Bu ay ya*yınlanan bazı kadın dergileri ağız birliği yapmışçasına Çil*ler'in "aslında bir erkek" oldu*ğunu ilan ettiler, "iktidar erkek*tir, iktidara geleni erkeksileştirir" görüşü yeni taraftarlar ka*zandı
"Kadınlara Mahsus Dergi" Pazartesi, Başbakan'ın "önü ka*bartılmış" bir karikatürünü ya*yınlarken "En erkek ana Tansu" başlığını kullandı
Antropolog yazar Nevval Çiz*gen, Sabah'ın eki Melodi'de "Çiller'in erkek politikacılar arasında erkek gibi davrandığını ve kadınsı değerlere sahip olma*dığını" söyledi
Duygu Asena'nın yönetimin*deki Kim Dergisi ise Çiller'in "aslında erkek" olduğunu ör*neklerle kanıtladı, işte örnekler*den bazıları: Başbakan'ın çevre*sinde asla kadın bulundurma*ması, masalara yumruk atarak konuşması, ikide bir sağa sola savaş açmaya kalkması, Ayvaz Gökdemir'e kaşını bile kaldır*maması, hiçbir kadın sorunuyla ilgilenmemesi Liste uzayıp gi*diyor
Demek "kadın olmak" için güzellik, zarafet, renkli eşarp yetmiyor "Kadınlık" başka 'hu*susiyetler gerektiriyor

* * *

Şimdi zor soru
Ya çevresinde pek çok kadın bulunduran, masalara yumruk atmadan konuşan, kızınca savaş boyaları sürünme*yen, kadın sorunla*rıyla ilgili, Ayvaz Gökdemir'le kavgalı erkekler?
Onlar bu hususi*yetlere sahip olduk*ları için "aslında ka*dın" olmakla mı "suçlanacaklar"?
Kadını erkekten ayıran şey renkli bir eşarp değil de, haya*ta bakış açısı ise, ha*yata karşı duyarlı er*kekler cinsiyetlerinden soyunmuş mu olacaklar? Kadını erkekten ayı*ran sınır çizgisi nereden geçe*cek? Sınır çizgisini kimler çize*cek?
Tablo nasıl da Farinelli'nin trajedisini anımsatıyor
Tarihin gelmiş geçmiş en iyi seslerinden biri olarak tanına Farinelli'yi bilenler ya da onun yaşamını anlatan filmi görenler, onun sanatıyla cinselliği arasına sıkışıp kalmış kişiliğinden ha*berdarlardır
Sesinin güzelliğinin bozulma*ması için çocuk yaşta hadım edi*len Farinelli, sonunda dünyaca ünlü bir soprano olmuş, ancak karşılığında bedel olarak erkek*liğini vermişti
Şimdi bazı kadınların iktidar uğruna kadınlıklarını feda et*mek zorunda kalışları, sizce aynı türden bir trajedinin çağdaş ver*siyonu değil mi? Ülkeyi bir as*ker ruhuyla yönetenlerin, en kanlı canlı televizyon program*larına imza atanların "erkek gibi kadın" diye övülmeleri tesadüf mü?
Peki ya son 30-40 yılda Türki*ye'de seslerini hayranlıkla dinle*diğimiz erkek şarkıcılarımızın, kreasyonlarına şapka çıkartılan erkek modacılarımızın çoğunun erkekliklerinden kuşku duyul*masına ne demeli?
İnce bir ruha, yaratıcı bir bey*ne, merhamet dolu bir yüreğe sahip olmak illa, erkekliğin reddi koşuluna mı bağlı?
Kumkapı'da kendilerine laf atan erkekleri bıçaklayan genç kızları "erkek gibi kadın" sayan babaların, kırılan oyuncaklarına gözyaşı döken oğullarını "Karı gibi ağlama" diye azarlamaları bu toplumsal has*talığın ipuçlarını vermiyor mu?
Daha önce de yazdık, denklemin çözümü basit:
"Erkek olmak" ayrı, "maço olmak" ayrı şeyler "Maçoluk" bir dünya görüşü, bir hayat tarzıdır Hayatı bir iktidar savaşı olarak algılamak, kadın erkek ilişkisine de o çerçeveden bakmaktır Her er*kek maço sayıla*mayacağı gibi, ka*dınların maço olamayacağı gibi bir genelleme de yapı*lamaz Burada be*lirleyici olan şey, insanların cinsel kimlikleri değil, dünyayı algılayış tarzlarıdır Bu an*lamda çatışma, ka*dınlarla erkekler arasında değil, "maço ruhlu kadın ve erkekler" ile "maço olmayan ka*dın ve erkekler" arasındadır
Bu mücadeleden ya erkeksileşmiş kadınlarla, onların erkek müttefikleri*nin ittifakı galip çı*kacak, ya da cinsel kimliğini koruyarak da yaratıcılığa, üretkenliğe, sevgiye ve asgari insanlık koşullarına sahip olunabileceğini ka*nıtlayanlar
Birinciler kaza*nırsa bütün kabine kadınlardan kurulsa da, ağlayan oğul*larımızı tokatlama*ya, top oynayan kızlarımızı azarla*maya devam edece*ğiz
Lakin ikinciler kazanırsa göreceğiz ki bu toplum, ha*dım edilmeden de güzel ses verebilir Kadınla erkeğin birbirine söyleyebileceği en güzel aşk şarkılarını işte o za*man dinleyeceğiz


Can Dündar