08-20-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Musa Çelebi Edirne'de Hükümdarlık
Edirne'de hükümdarlık
1410'da Edirne'ye döndü ve tahta geçti Böylece kardeşi Mehmet Çelebi ile birlikte yaptığı stratejik plan başarılı oldu 1411da tekrar Osmanlı Devleti Çelebi Mehmet Anadolu'da ve Musa Çelebi Avrupa'da hükümdar olarak ikiye bölünmüş oldu Rumeli yakasında Edirne'de hükümet sürmeye başlayan Musa Çelebi, yerine geçtiği ağabeyi Emir Süleyman'dan, daha etkin politikalar uygulamaya başladı
Musa Çelebi kendine tahta geçmekte yardımı dokunan sınır gazilerine karşılık sağlamak için önce Balkanları sindirme politikasına girişti Osmanlı devletinin elinde bulunup Ankara Savaşı'ndan sonra Sırplar tarafından işgal edilmiş bölgeleri geri almak hedefiyle Sırbistan güneyindeki bölgeleri, Köprülü ve Provadi (bugünkü Bulgaristan'da Provadiya) ve kalelerini ve Nobırda'da bulunan gümüş madenleri merkezini eline geçirdi Mihaloğlu ve akıncıları Makedonya'nın içlerine akınlar yaptılar
Bu politikaların bir başkası Bizans İmparatoru ile Emir Süleyman arasındaki anlaşmayı feshetmek oldu Sonra da Emir Süleyman'a verdiği destek dolayısıyla Bizans İmparatoru II Manuel'i cezalandırmak gerektiği kabul edildi Bu hedefle Musa Çelebi 1412de yeni bir Konstantinopolis kuşatmasına başladı Bu kuşatma Konstantinopolis halkının son 10 yılda acısını çektiği Yıldırım Beyazıd'in 1402de kaldırmış olduğu abluka kuşatmasndan sonra ikinci kuşatma oluyordu ve bu Bizans halkının moralinin çok aşağıya düşmesine neden oldu Musa Çelebi'nin ufak deniz gücünün yenilgiye uğratılması ve Konstantinopolis kara surlarının aşılmaz olarak görülmesine rağmen Musa Çelebi karadan kuşatmaya devamda israr etmekteydi 1411 Bizans İmparatoru İstanbul'da rehin olarak tutulan Emir Suleyman'in oğlu Orhan Çelebi'yi serbest bıraktı ve Orhan Çelebi kendine asker toplayarak Selanik'te isyan çıkartı Fakat Musa Çelebi, Konstantinopolis kuşatmasını bırakmadan, bazı Osmanlı birliklerini Selanik'e gönderip bu isyanı bastırmayı başardı Bu birlikler sonra da Bizans'a ait olan Teselya bölgesine akınlar yaptılar
Musa uyguladığı politika ve bunu uygulamak için aldığı haşin tedbirler ve yaptığı eylemler askerlerinin kendinden hoşlanmamalarına ve ona gücenmelerine yol açtı Bu sırada Musa Çelebi Balkanlarda bulunan Gazi akıncıların kazanmış oldukları güç, ganimet ve onlara verilen timarları kıskanmaya başlamıştı Akıncıların bu özel imtiyazlarını azaltmak amacıyla akıncılara yıllık akınlarını durdurmalarını emretti Bu ise sınırlardaki gazi emirleri gücendirdi Mihaloğlu, Musa Çelebi'ye olan bağlarını koparttı ve o yıl Makedonya'ya Edirne'den izinsiz, hatta merkeze hiç haber bile vermeden, akın yaptı ve bu izinsiz akında kazandığı toprakların timarlarını ve ganimeti merkeze bildirmeden kendisi dağıttı Diğer taraftan Edirne'de Musa Çelebi tarafından şeyhülislam olarak atanan Şeyh Bedreddin, fakirlere dağıtım yapılmasını öngören doktiriner fikirleri ile, hem medreseli Sunnileri hem de ülkenin zengin ileri gelenlerini kızdırdı ve Şeyh Bedreddin aleyhinde birçok komplolar kurulmaya başlandı Tutucu hocalar ve medreseliler açıkca Şeyh Bedreddin'in bir kafir olduğunu söylemeye başlayıp onun azledilmesini istediler Bu gelişmelerden devletin idaresini elinde tutan Candarlı vezirleri hoşlanmayıp Bizans'la ve Anadolu'da bulan Mehmed Çelebi ile Musa Çelebi'yi iktidardan atmak için gizli müzakerelere giriştiler Aynen yerini aldığı Emir Süleyman'a yapıldığı gibi, Musa Çelebi askerleri de onun yanından ayrılmaya ve yanında kalanlarda demoralize olmaya başladılar Buna karşılık Anadolu'da Bursa'da hüküm süren kardeşi Mehmet Çelebi'nin kendisine sadakat, askerlik becerisi ve secaat gösterenlere karşı gösterdiği adil davranışları ve askerlerini seven ve öven tutumları hakkında söylentiler Edirne'de gittikçe yaygınlaşmaya başladı
Bizans İmparatoru Manuel Mehmet Çelebi ile yakın ilişkiye geçti 1412 başlarında Manuel Bursa'ya bir gizli elçi gönderdi ve onu İstanbul'a davet etti Mehmed Çelebi 15 000 kişilik ordusu refakatinde Üsküdar'a geldi Onu burada karşılayan Bizans İmparatoru, onu İstanbul'a geçirdi ve orada 3 gün süren ve Bizanslıların çok iyi yaptıkları şaasalı bir ağırlama töreni yapıldı Bu törende Mehmet Çelebi kardesiyle şavasa ikna edildi ve hemen Mehmed Çelebi'nin refakat ordusunu Boğaz üzerinde Rumeli'ye geçirmeye başladılar Ekim 1412de iki kardeş ordularıyla Çatalca yakınlarında İnceğiz Muharebesi'ne giriştiler Bu muharebede Mehmet Çelebi yaralandı; yenik düşdü ve önce İstanbul'a sonra Bursa'ya çekilmek zorunda kaldı Musa Celebi'nin bu galibiyeti Mehmet Çelebi'yi yıldırmadı Yine o yılın sonlarında yine Bursa'dan bir ordu ile gelip Boğazı geçti ve Bizans İmparatoru ve Sırp Despotunun verdiği takviyelerle yine Musa Çelebi üzerine yürüdü ve bir seri çatışmalara tutuştular Ama bu ikinci seferki çatısmalardan da Mehmet Çelebi yenik düştü ve yine Bursa'ya çekildi
Mehmet Çelebi 15 Haziran 1413 yeni bir orduyla bu sefer Karadeniz üzerinden Trakya'ya asker çıkararak Rumeli'ye geçti Musa Çelebi'nin askerleri bu sıralarda gittikçe demoralize olmuşlardı ve Edirne'deki ümera da Musa Çelebi'ye yüz çevirmişti Bu sefer iki kardeş ordusu Vize Muharebesi'ne giriştiler Muharebenin başında Mehmed Çelebi'ye bağlı yeniçeriler ağası Hasan Ağa birbirine karşı savaşmaya hazır ordu saflarının önüne geçerek her yeniçeri ocaklıyı Mehmed Çelebi ile birlikte olmaya çağırdı Musa Celebi saflarında olanlara kendilerine devamlı kızgınlık gösteren ve devamlı onları küçük düşüren bir çılgının yanında savaşmamalarını ve Osmanlı hanedanının en adil ve en erdemli hükümdarıyla birlikte olmalarını önerdi Kendi ordu mensuplarını bu şekilde kendinden ayartma girişimine çok kızan Musa Çelebi sahsen Hasan Ağa'ya karşı hücuma geçti; ama Hasan Ağa'nın yanında bulunan bir yeniçeri subayı tarafından yaralandı Kan revan içinde askerlerinin safına dönen Musa Çelebi'nin bu durumunu gören askerleri paniğe kapıldılar ve dağılıp kaçışmaya başladılar Böylece muharebe sonunda Mehmet Çelebi galip geldi ve kardeşi Musa Çelebi'yi muharebe meydanından kaçmaya zorladı
Kaynak : Wikipedia
|
|
|