|  | İ. Velid Seferler Ve Fetihler |  | 
|  08-20-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   İ. Velid Seferler Ve FetihlerSeferler ve fetihler Hükümdarlığı sırasında hiçbir sefere komuta etmediyse de, Velid Hajjaj'a verdigi yetkilerle hukumdarligi yaptigi bolgelerin gayet cok buyumesini sagladi  Hajjaj cok basarili bir sefer yapabilecek yetenekli komutanlari cok iyi secebildi ve Emeviler imparatorlugu I  Velid saltanati sirasinda inailmaz olculerde Orta Asya'da Maveranunehir, Hindistan'da Sind, Anadolu'da Kilikya ve Avrupa'da Iberik yarimadasina buyudu  Immparatorluk soyle ve su komutanlara altinda dort bir yone gelisip yayildi: Mavereaulnehir : Kuteybe bin Muslim; Sind : Muhammed bin Kasim; Kilikya, Anadolu ve Konstantinopolis'e kadar : Maslama bin Abdulmelik Kuzey Afrika: Musa bin Nusayr ve Endulus: Tarik bin Ziyad  Bunlarin yaninda Halife I  Velid'in kendisi Abdullah bin Zubeyre karsi cok basarili sefer yapmistir  Orta Asya'da fetihler 704de Emevi halifesi Abdülmelik bin Mervan döneminde Kuteybe bin Müslim Merv şehri merkezli Horasan eyaleti valiliğine tayin edildi  705de halife olan I  Velid dönemine bu şehir Kuteybe'nin Orta Asya'da yaptığı fetihlere merkez oldu  707de Kuteybe ordusuyla Amu Derya nehrini geçip o bölgede Batı Göktürk Kağanlığının yıkılmasından sonra egemen olan Oğuzlar elindeki arazilere hücuma başladı  Fakat Oğüzler bu orduyu hemen kuşatmayı başardılar ve Kuteybe iki ay kadar bu çemberi aşamadan ve bağlı olduğu Emevilerin Irak valisi Haccac bin Yusuf Sakafi'ye haber gönderemeden kuşatmma altında kaldı  En sonunda Kuteybe çemberi yarmayı başardı ve Beykent kalesini merkez yaparak etrafındaki araziyi eline geçirdi  Fakat iki ay Kuteybe'nin idaresinden sonra Beykent ahalisi isyan ederek Arapları şehirden atmayı başarıdlar  Kuteybe yeniden gelip şehri kuşatıp eline geçirdi  Fakat bu sefer şehirde bulunan eli ***** tutan her erkeğin öldürülmesine emir verip bu emri uygulattı  Kuteybe bu hücumu sonunda 708de yeniden Ceyhun Nehri gerisine çekilerek merkezi olan Merv'e döndü  Bu seferde elde edilen ganimet o kadar büyüktü ki bu orduya dahil olan Arap askerlerinin ellerine geçen ganimet bölümü ile hepsinin kendi atlarını satın alabilecek ve bakabilecek şekilde bir servet kazandıkları bildirilir   708de Irak valisi Haccac Kuteybe'ye yeniden Ceyhun nehrini aşarak Oğuzlara hücum etmesini emretti  Bu sefer Kuteybe akının yöneldiği bölge Buhara ve etrafı oldu  Bu hücumda akının başına geçen Kuteybe her düşman askeri kellesi getiren Arap askerine 100 dirhem altın vermeyi vaad etti  Buhara Sultanı'nın Kuteybe'nin ilerleyişini durdurmak için Verdan Hüda komutasında bir orduyu üzerine gönderdi ama Kuteybe bu orduyu bozguna uğrattı ve Verdan'ın bu muharebede oldu  Hemen sonra Kuteybe ordusu Buhara'yı ele geçirdi  709 kişinda ve ilkbaharında, Toharistan'da (şimdiki Afganistan Mezar-ı Şerif kenti yakınlarında olan) Belh şehrine karşı hücuma geçti  Arap ordusunun öncüleri şehri ellerine geçirdiler  Ellerine geçirdikleri şehri savunan askerlere karşı hiç acıma göstermeden hepsini aştılar  Tabarı'ye göre aşılanlar için "darağaçları şehirden 4 fersah (20 km) ileriye kadar iki sıra halinde oluşmaktaydı"  Bu vahşeti duyan Kabil Emiri Kuteybe'le savaşmadan teslim olmayı tercih etti  Kuteybe bundan sonra kardeşi Abdurrahman ile kuzeyde Hazar Denizi ve Aral Golü arasında bulunan Harezm üzeine büyük bir hücum tertip etti  Bütün Harezm'i ve Hıveyi eline geçirip 100  000 kişiyi köle olarak aldı ve o kadar sayıda da top kumaş dokumayı da ganimet olarak aldı  Harezm hükümdarı Çigan, "Hamcerd" adlı bir şehirin emiri olan kardeşi Hürrezat'a karşı ondan yardım istedi  Kutaybe bu şehir üzerine Belh valisi olan kardeşi Abdurrahman'ı gönderdi  Abdurrahman bu şehri eline geçirdi; Hürrezat'ı öldürdü ve bu şehirden 4  000 esirle geri döndü  Çok zalim olan Kuteybe Merv'e geri dönmeden bu esirlerin hepsini de öldürttü   Bu seferden sonra doğuya yönelerek Kuteybe, önceden yapılan bir anlaşma ile kabul edilmiş olan yıllık tazminatlarını ödemememiş olmaleri gerekçesiyle, Soğdıana bölgesini eline geçirmeye karar verdi  Kardeşi Abdurrahman ile birlikte sefere çıkarak önce Semerkand şehrini kuşattı ve çok geçmeden şehir düştü  Kuteybe şehri halkının ilk yılda 3000 köle vermesini, sonra her yıl 10 milyon dirhem tanzimat ödemesini; bütün Zerdüstçülük tapınakların kapatılıp bu tapınaklarda bulunan her türlü değerli eşyanın Araplara verilmesi şartıyla sulh olmasını kabul edeceğini bildirdi  Şehirliler bütün bu şartalara razı olup bu şartları yerine getirdiler  Kuteyba Semerkand'ı fethetiğini Irak Valisi Haccac'a bildirmek içn çgönderdiği habere bu ganimetin beşte birini de ona gönderdi  713de Kuteybe Orta Asya'daki fetihlerine Fergana Vadisine girerek devam etti  Fergana Vadisindeki emirlerin ordularıyla yapılan Hocent şehri civarında yapılan birkaç muharebeden sonra Fergana vadisi halkı bir yıl önce Semerkand'lıların kabul ettiği şartlarının aynı şartlarla sulh yapılmasına razı oldular  Haziran 714de Kuteybe Fergana vadisine yeni bir sefere başlamıştı  Haccac'ın Irak'ta Vasıtde olduğu haberini aldı ve seferi bırakarak Merv'e geri döndü  Sind'in fethi Muhammed bin Kasım Takafi Sindi fethinde ordusu önünde Muhammed bin Kasım Takafi 681 veya 685de doğmuştu  Daha çocukken babası ölmüş ve yakın bir akrabası olan Haccac tarafından büyütülmüştü  Haccac genç Muhammed bin Kasım'ın harp sanatları öğrenmesine gayet itina göstermişti  Daha çok genç iken İran'da çıkan bir isyanı bastırmakla görvelendirilmiş ve Bin Kasım bunu çok ustalıkla başarmıştı  Bu başarısından sonra, bazı kaynaklara göre 17 diğerlerine göre 20 yaşındayken, kendine Fars eyaleti valiliği verilmiş ve (şimdi Pakistan'da bulunan) Sind ve Pencab bölgelerine hücuma geçmesi emredilmiştir  Bu bölgelere daha önce "Badıl bin Tuhfa" adlı bir Arap komutan altında gönderilen bir Arap ordusu, sıcaktan, yorgunluktan ve (vitamin eksikliğinden doğan) hastalıktan dolayı, başarı kazanamadan epey bir zayiatla geri dönmüştü  711de Muhammed bin Kasım 6  000 kişilik Suriye Arapları ordusuyla Sind bölgesine bir akına başladı  Bu bölgeyi hızla geçip Pencap'a girip Mültan şehrine kadar gitti  Haccac bu akında hiç bir şehrin kuşatmaya alınmasını ve düşmanla hiçbir muharebeye girilmemesini emretmişti  Bin Kasım devamlı olarak ordusunun ilerleyişini Haccac'a bildirmekte ve ondan emirler almaktaydı  Bin Kasım güneye yönelip Umman Denizi kenarında (şimdiki İran ve Pakistan sınırında bulunan) Makran bölgesine yöneldi ve burayı üssü yaptı  Buradan Arap ordularından alınmış esirlerin tutulduğu Debal adlı (şimdiki Karası) şehre hücum etti ve şehri kuştamaya aldı  Bu sırada Basra ve Basra Körfezinden gelen ve Arap ordularına ıase, teçhizat ve ek güç getiren bir donanmayla buluşamadı  Ama kuşattığı Debal'ı kullandığı gelişmiş kuşatma aletleri dolayısıyla eline geçirmeyi başardı  Oradan valisi Budist olmakla beraber Sind üstüne yapılan ilk Arap seferinde Halife ordularıyla müteffiklik yapan Nerun'a (simdi Sind'deki "Haydarabad") gitti  Buradan Bin Kasım İndus Nehrinin sağ yakasından Sıvıştan (şimdiki "Nevabşah"'ın 76 kuzey-batısında olan "Şehvan") üzerine geçti  Burada Bin Kasım bir müddet ordugah kurup kaldı  Bölgede bulunan kabilelerin başkanlarını toplayıp onların desteğini sağladı  Süvari ordusunun askerlerinden vitaminsizlikten iskorbut hastalığı çekenlerin iyileşmesini, askerlerinin dinlenmesini ve atlarının besilenip yenilenmesini sağladı  Buradan İndus Nehri karşı sahile geçmeyi istemekteydi  Sind'in Hindli hükümdarı olan Raja Dahir bunu önlemeye çalıştı  712de Bin Kasım'ın Arap ordusu İndus'un sol yakasına geçmeyi başardı ve Arap ve Sind ordusu "Raor"'da (şimdiki "Nevabşah") muharebeye giriştiler  Raja Dahir bu muharebede oldu ve Sind ordusu dağılıp çekildi  Raja Dahir'in oğlu ve yeni Sind Hükümdarı Jaisaih yeni bir ordu topladı ve Brahamanabad'da (şimdiki Lahor) Bin Kasım'ın orduna direnişe geçti  Bin Kasım Brahamanabad'ı altı ay kuşatma zorunda kaldı  Sehir içindeki direnişciler ikiye bölünüp bir klik Bin Kasım'a destek vermeyi kabul ettikten sonra Bin Kasım ve Arap ordusu şehri eline geçirdi  Jaisiah şehirden kaçmıştı  Ama Raja Dahir'in karısı ve iki kızı Bin Kasım ve Arap ordusunu eline esir olarak geçtiler ve Bin Kasım tarafından Halife Velid'e gönderildiler  Brahmanabad'da iken Bin Kasım bu yeni Emevi eyaletinin organize edilip Emevi idaresinin kurulması işleri ile uğraşmaya başladı  Sind'in eski başkenti olan "Aror" üzerine yürüdü  Şehir hiç çarpışma olmadan Bin Kasım'a teslim oldu  Bu sefer Bin Kasım kuzeye Multan şehri üzerine yöneldi  Tam bu sırada Bin Kasım'ın eline Halife İ  Velid'den gönderilen bir emir geçti ve Halife seferin durdurulmasın emretmekteydi  Bin Kasım Multan şehrini de eline geçirdikten sonra bu emre uydu  Bin Kasım burada yeniden Arapların eline geçen bölgelerin idari reorganizasyonu üzere odaklandı  Bu reorganizasyon bir dini hoşgörü üzerine dayanmaktaydı  Budistler ve Hindular "ehl-i kitap" olmamalarına rağmen "zimmi" olarak kabul edildiler ve Emevi halifesine sadık olup çizye ödedikçe hoşgörü ile karşılanmaktaydılar  Irak'daki idareci Haccac buna itiraz etmemişti  Bin Kasım buradan Bizansla Hindistan arasında bulunan ticaretin merkezi "Saurashtra" ve "Rajastan" üzerine hücumlara hazırlanmaktaydı  Fakat tam bu sırada Haccac'dan I  Velid'in öldüğü haberi geldi  Anadolu'da ilerleyişler Anadolu'da Halife'nin kardeşi olan Maslama komutasında Emevi orduları Bizanslılara karşı yıl be yıl askeri akın hücumları yaptı  Maslama önce önemli Bizans şehri ve kalesi Antioch (şimdiki Antakya)'yı eline geçirdi  Sonra Kilikya'nın surla çevrili şehirlerini birer birer Araplar ellerine geçirip Kilikya'dan Bizanslı orduları çıkardı  Sonra 707 yılında Maslama orduları Kapadokya'ya doğru giriş yaptı  "Tyana"'da (şimdi Kemerhisar, Niğde) Bizans ordularını yendi  Bu akın hücumdan çok büyük ganimet ele geçtiği bildirilir  708deki akınlar Iç Anadolu'ya Bizans'ın Konstantinopolis'den sonra en büyük Anadolu şehri olan Amorium üzerine yapıldı  Maslama Amorium'u ele geçirip talan etti  712de önce Melitine (şimdiki Malatya) şehrini ele geçirdi ve kuzeye ilerleyerek Amasya şehrini vurdu  Sonra Iç Anadolu'ya döndü  Beyşehir Gölü kenarında bulunan {Mistia]] şehrini ele geçirip talan etti  Maslama ve Arap ordusu kişi Mistia şehirinde geçirdi  713 ilkbaharında "Psidya'daki Antıoch" şehrini (şimdiki Yalvaç) eline geçirdi  Bu şehire yapılan zarar o kadar büyük olduki bir daha şehir hiçbir zaman eski haline gelemedi ve küçülüp bir harabeye döndü  Sonra bu ordu Galatya Ankara yönüne döndü  Bizans İmparatoru II  Anastasios halife Velid'e [[Şam]'a elçi gönderip uzlaşma taleplerinde bulundu  Ama müzakereler sonuçsuz kalıp barış anlaşması imzalanamadı  Arap donanması Rodos'daki üssünde denizden Konstantinopolis'e hücum etmeye hazırlanmaya başladı  Anastasios ise Konstantinopolis'de uzun sürecek bir kuşatmaya karşı koymak için tedbirler almaya başladı  Şehin surlarının zayıf olduğu görülen tarafları tamir edilip pekiştirildi  Her hane halkına üç yıl kadar bir kuşatmayı karşılamak üzere erzak ve eşya stoku yapması emiri verildi  Devlet zahire stokları ise devlet depolarını doldurup nerdeyse taşdı  Bizans donanmasının da yenileştirilmesi uğraşlarına geçildi  Tam bu sırada Velid'in ölümü haberi Konstantinopolis'e erişmekle beraber Bizans İmparatoru Emevi Arap hücumlarına karşı koymak için yaptığı uğraşları hafifletmedi  Kuzey Afrika ve İberik Yarımadası fetihleri Kaynak : Wikipedia | 
|   | 
|  | 
|  |