08-21-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Fetret Devri Süleyman Çelebi 1402-1411 Arası
Süleyman Çelebi 1402-1411 arası
1402'de Ankara Savaşı'nda Osmanlı ordusunun sol kanadı komutanı olan Süleyman Çelebi yenilgiden sonra Yıldırım Beyazid'in veziriazamı olan Çandarlı Ali Paşa ile birlikte Timur birliklerinin yakın kovalaması altında Rumeli'ye doğru kaçmaya başladılar Timur birlikleri Bursa'ya Süleyman Çelebi oradan ayrıldıktan hemen sonra girip şehri yakıp yıkıp talan ettiler
Süleyman Çelebi Ağustos 1402'de Gelibolu'ya geldi Venedik ve Geneviz gemileri onu ve askerlerini Rumeli yakasına taşıdılar Yabancıların bu fena inancı Timur'un çok kızgısına neden oldu ve belki de Timur'un başlarında Tatar ordularının ta İzmir'e gidip Anadolu da önemli bir Hristiyan kalesi ve deniz üssü olan İzmir'i kuşatıp bütün Hristiyan savunucularının öldürülüp kesik başlarından piramidler yapılmasına bir neden oldu
Süleyman Çelebi Rumeli'deki Osmanlı bölgelerine hakim olmak için Bizans desteğini almak üzere o zaman Avrupa'da bulunan Bizans İmparatoru II Manuel Palaiologos yerine taht naipliği yapan VII Yannis Palaiologos ile müzakerelere girişti Yıl sonunda müzakereler sona erip 1403 başında şahsen Emir Süleyman ile Bizans taht naibi, Venedik, Genova, Rodos San Jean Şövalyeleri, Sırp Despotu Stefan Lazeraviç ve Latin Naksos Dükü arasında bir barış anlaşması imzalandı Bu anlaşmaya göre Bizans Osmanlılara vasal olmaktan çıkacak ve yıllık tazminat ödemeyi dururacak ve buna karşılık Süleyman Çelebi hükümdarlığı Bizans'ın üst egemenliğini kabul edecekti İyi niyetini göstermek için Süleyman Çelebi Bizans'a Ege kıyılarında Selanik ve civarını, Aynaroz (Athos) yarımadasını, bazı Ege adalarını ve Karadeniz kıyılarında Boğaz'a girişten ta Nişabur'a kadar (hatta Varna'ya) araziyi geri verecekti İtalyan denizci şehirlerine Osmanlı ülkelerinde daha fazla ticari imtiyazlar sağlanacaktı Osmanlılar ellerindeki bütün Bizans ve diğer imzalayıcı ülke esirlerini geri teslim edilecekti Osmanlı gemileri Çanakkale ve İstanbul boğazlarına Bizans'dan izin almadan girmeyeceklerdi Buna karşılık anlaşmayı imzalayan bütün ülkeler Süleyman Çelebi'yi başkenti Edirne'de bulunan Osmanlı Devletinin hükümdarı olarak kabul edeceklerdi Bu haberi Avrupa'da Venedik'te alan II Manuel Palaiologos hemen İstanbul'a geri döndü ve kendi imzasını atarak bu anlaşmayı kabul etti
1402'de Edirne'de tahta oturan Süleyman Çelebi başveziri Çandarlı Ali Paşa aracılığı ile sivil ve asker kadroların ve 1403 başındaki barış anlaşmasından sonra komşu ülkelerin desteğini almış meşru hükümdar olmuştu Süleyman Çelebi bundan sonra Edirne'de sarayda içki alemleri ile iyi vakit geçirmeye kendini terk etti Bu sırada Sırp despotluğunda Stefan Lazaroviç ile Jorg Brankoviç arasında çıkan mücadeleden faydalanarak Sırbistan üzerindeki gücünü artırdı Fakat Anadolu'yu alıp eski Osmanli Devletini yenileme idealinden hiç vazgeçmedi Bu nedenle 1403'te kendine sığınan kardeşi İsa Çelebi'ye büyük bir ordu vererek onu Anadolu'ya gönderdi Ama İsa Çelebi başarılı olamadı
1406'da Mehmet Çelebi İsa Çelebi'yi elimine edince, Süleyman Çelebi Anadolu'yu ele geçirme emeline daha kuvvetle sarıldı ve kuvvetlerini toplayıp Anadolu yakasına geçti Mehmet Çelebi orada bulunmazken Bursa'ya hücum edip şehri eline geçirdi Kardeşine karşı koyamıyacağını anlayan Mehmet Çelebi Amasya'ya çekildi Başvezir Çandarlı Ali Paşa'nin başarılıi bir manevrasıyla Ankara'yı aldı ve kardeşinin geride bıraktığı yerleşkeleri talan etti Bu sefer de Rumeli ve Anadolu'nun hükümdarı olarak Bursa'da "iyş-ü-nuş"a kendini verdi Bunu fırsat bilen Mehmet Çelebi yeniden Bursa üzerine yürüdü İki ordu Yenişehir ovasında karşı karşıya geldiler Fakat Süleyman Çelebi'nin başveziri Çandarlı Ali Paşa çeşitli manevralarla Mehmet Çelebi ordusunun danışmanlarını kandırıp ordunun savaşa girmeden dağılmasına neden oldu Mehmet Çelebi bu sefer ordusuz olarak tekrar Amasya'ya kaçmak zorunda kaldı
Süleyman Çelebi Bursa'da içki ve eğlenceye devama başladı 1406'da tekrar başını kaldırıp Timur'un Karamanoğlulara vermiş olduğu Sivrihisar kalesini eline geçirdi Akıncıları Karaman ülkesine hücuma geçtiler Aydınoğlu Cüneyd Bey ve Menteşeoğlu İlyas Bey Süleyman Çelebi'nin üst egemenliğini tanımak zorunda kaldılar
1406'da Süleyman Çelebi'nin bu başarısının mimarı olan ve I Murad dönemi sonundan beri 20 yıldır başvezirlik yapmış olan Çandarlı Ali Paşa öldü Bu deneyimli devlet adamının ölümü Süleyman Çelebi için bir güç doruğu oldu ve bundan sonra Emir Süleyman gücünün çöküşü başladı Buna bir neden Süleyman Çelebi'nin Anadolu'ya önem verip Rumeli'de bulunan gazi akıncı ve göçmen Türkmenlerin taht üzerindeki etkili güclerini azaltması olmuştu
1409'da Mehmet Çelebi yeni bir strateji uygulamaya koyuldu Buna göre kardeşi Musa Çelebi ile anlaşarak onu Rumeli'ye Eflak üzerinden gönderecekti ve o Süleyman Çelebi'yi Rumeli'de oyalayıp hatta mağlup ederken Mehmet Çelebi Anadolu'yu ve Bursa'yı ele geçirecekti
Süleyman Çelebi, kardeşi Musa Çelebi'nin Eflak'a gidip orada bir ordu toplama haberini Ayasoluk'ta bulunmakta iken öğrendi Yanına İzmiroğlu Cüneyd Bey'i alıp Bizans desteğini sağlayıp hemen hızla Rumeli'ye geçti ve Edirne'ye gitti Musa Çelebi'nin hücumlarına karşı durabilmek için, olabilecek anlaşmazlıklar, Trakya'nın emniyeti Boğazlardan rahat geçişi sağlamak amacıyla o sonbahar Emir Süleyman İstanbul'a gitti Görüşmelerde Bizans İmparatoru II Manuel'e "sevgili baba" diyerek hitap ederek Musa'nın hucümlarına Bizans desteği olmadan karşı koyamıyacağını bildirdi Musa Çelebi'nin Bizans'a karşı çok daha sert bir politika güdeceğini bilen ve Yıldırım'in İstanbul kuşatmaları hala aklında olan İmparator II Manuel ile Süleyman Çelebi bir destekleme anlaşması imzaladılar Bizans'a iyi niyetini açığa koymak için Emir Süleyman genç erkek kardeşi Kasım'ı ve kız kardeşi Fatıma'yı Bizans'a rehin olarak verdi ve Epir Despotu Teodor'un gayri-meşru kızı ve İmparator'un yeğeni olan bir genç kızı da kendi karısı olarak aldi Hemen ardından Karamanoğulları ile de barış anlaşması yaptı
Bu stratejisinin birinci aşamasında başarılı olan Mehmet Çelebi ise hemen Bursa'ya girip Anadolu yönetimini eline aldı 1410'da Musa Çelebi Eflak Voyvodası'nın kızı ile evlenip Eflak, Bulgar ve Sırp desteği ile Rumeli sınır boylarında yerleşmiş Türkmenlerden bir ordu toplamayı başardı O yıl Edirne ile Eyüp (Kosmidion) arasındaki arazide Süleyman Çelebi ile Musa Çelebi orduları arasında arka arkaya bir sıra çarpışmalar ve baskınlar ile savaş başladı Haziran ve Temmuz 1410'daki ilk çatışmalarda Süleyman Çelebi üstün gelmekle beraber, kendisi pek o kadar savaşcı bir kişi değil Süleyman Çelebi Edirne sarayına çekilip tekrar içki ve eğlenceye daldı Etrafındakiler bu durumdan, özellikle Hristiyanlara karşı çok iyi davranması ve vaktini içki ve eğlenceye vermesinden, hoşnut değillerdi ve önemli önemsiz birçok taraftarı Süleyman Çelebi yanından ayrıldı
En sonunda 17 Şubat 1411'de bir kış havası altında Musa Çelebi Edirne'yi bastı ve demoralize olmuş olan Süleyman Çelebi taraftarları buna karşı koyamadı Süleyman Çelebi o sırada sarhoş ve bir hamam aleminde bulunmaktaydı Kendisine kardeşinin baskınından haber getiren yandaşlarını çok sinirli bir şekilde kovmaktaydı ve hatta ceza olarak bazılarının sakal ve bıyıklarını traş ettirdi Sonunda aklı başına gelip gece karanlığında yanında çok az sayıda adamıyla İstanbul'a doğru kaçmaya koyuldu Döğenciler köyüne geldiği zaman kılavuzu ihanet edip köylülere onun kimliğini bildirip onları kışkırttı ve köylüler de sırf Musa Çelebi'den bahşiş alabilmek gayesiyle Süleyman Çelebi'yi öldürdükleri rivayet edilir
Kaynak : Wikipedia
|
|
|