Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > Bunları Biliyor Musunuz ?

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hikayeler, osmanlıdan

Osmanlı'dan Hikayeler

Eski 08-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı'dan Hikayeler




YÖNETİM NE ZAMAN ÇÖKER?

Osmanlı'nın muhteşem zamanlarıdır Kanunî Sultan Süleyman devletin akıbetini düşünür; günün birinde Osmanoğulları da

inişe geçer, çökmeye yüz tutar mı diye Bu gibi soruları çoğu zaman süt kardeşi meşhur alim Yahya Efendi'ye sorduğundan bunu da sormaya niyet eder Güzel bir hatla yazdığı mektubu Yahya Efendi'ye gönderir Mektupta "Sen ilahi sırlara vakıfsın Bizi de aydınlat Bir devlet hangi halde çöker? Osmanoğullarının akıbeti nasıl olur? Bir gün izmihlale uğrar mı? Mektubu okuyan Yahya Efendi'nin cevabı çok kısa ve şaşırtıcıdır; "Neme lazım be Sultanım!" Topkapı Sarayı'nda bu cevabı hayretle okuyan Sultan Süleyman buna herhangi bir mana veremez "Acaba bu cevapta bizim bilmediğimiz bir mana mı vardır?" diye düşünür Nihayet kalkar Yahya Efendi'nin Beşiktaş'taki dergahına gelir ve der ki: – Ne olur mektubuma cevap ver Bizi -- Bu mesaj otomatik olarak gelmektedir --, sorumu ciddiye al Yahya Efendi şöyle bir bakar: – Sultanım sizin sorunuzu ciddiye almamak kabil mi? Ben sorunuz üzerinde iyice düşündüm ve kanaatimi size açıkça arz ettim – İyi ama ben bu cevaptan birşey anlamadım Sadece "Neme lazım be sultanım" demişsiniz Sanki beni böyle işlere karıştırma der gibi Yahya Efendi bu cevaptan sonra şu müthiş açıklamasını yapar: – Sultanım! Bir devlette zulüm yayılırsa, haksızlık şayi olsa, işitenlerde 'neme lazım' deyip uzaklaşsalar, sonra koyunları kurtlar değil çobanlar yese, bilenler de bunu söylemeyip sussa, fakirlerin, yoksulların, muhtaçların, kimsesizlerin feryadı göklere çıksa da bunu da taşlardan başka kimse işitmese, işte o zaman devletin sonu görünür Böyle durumlardan sonra devletin hazinesi boşalır, halkın itimat ve hürmeti sarsılır Asayişe itaat hissi gider, halka hürmet duygusu yok olur Çöküş ve izmihlal de böylece mukadder hale gelir Bunları dinlerken ağlayan koca sultan, söyleneni başını sallayarak tasdik eder Sonra da Allah'a kendisini ikaz eden bir alim olduğu için şükreder Bu türlü ikazlardan geri kalmaması için tembih ettikten sonra oradan ayrılır



BU MİLLETLE DÜNYA FETHEDİLİR



İstanbul'un henüz fehedilmediği zamanlarda Edirne'de bulunan Sultan Mehmet, fetih hazırlıklarını yaparken diğer bir taraftan halkın durumunu kontrol etmeyi ihmal etmiyordu Ona göre önemli olan milletin birlik beraberlik içinde olmasıydı Bunu fetihin gerçekleşmesinin şartlarından biri olarak görüyordu Sultan Mehmet bir sabah kılık kıyafet değiştirip pazara çıktı Satılan malların kalitesini, fiyat durumunu ve esnafın hâlini kontrol etmek için, Edirne'nin çarşılarını gezmeye başladı Sultan Mehmet, sokağın başındaki ilk dükkâna girdiSelam verdikten sonra:
– Bana yarım batman yağ, yarım batman bal ve biraz da peynir veriniz, dedi Müşteriyi güleryüzle karşılayan esnaf, selâmı alıp memnuniyetle yarım batman yağı tarttı Yağı verirken, karşısındakinin padişah olduğundan bihaber konuştu:
– Ağam, dilerseniz bal ve peynir verebiliririm Ancak ben bu yağı satarak siftahladım Diğer isteklerinizi de daha siftahlamayan karşı komşumdan alırsanız memnun olurum Bu duruma içten içe sevinen padişah karşı dükkana geçti Yarımşar batman bal ve peynir istedi Dükkân sahibi yaşlı adam balı tarttıktan sonra:
–Allah'a şükür bugün de siftahımızı ettik Ancak peyniri henüz siftah etmeyen komşumdan alırsanız sevinirim Sultan Mehmet diğer dükkandan peyniri aldıktan sonra:
–Bu millette bu yüksek ahlak varken değil İstanbul Dünya alınır diyerek çarşıdan mutlu bir şekilde ayrıldı



KORKUSUZ ŞEHZADE


Yavuz Sultan Selim henüz beş-altı yaşlarında bir çoçuktu Amasya'daki sarayın bahçesinde ok talimi yapıyordu Yay boyunu aşıyordu ama o bu yaşta attığını vurmaya başlamıştı Babası Sultan II Bayezit bir ağacın arkasında onu seyrediyordu Yavuz son okunu da tam hedefe saplayınca, dayanamadı; saklandığı yerden çıkıp, oğluna sarıldı: -Allah gücüne güç katsın oğlum Ama niçin yalnızsın? Küçük Selim hayretle: - Yalnız değilim ki Sultan babam; Allah her yerdedir! Aldığı cevap, Bayezit'i şaşırttı ama belli etmedi Sarayın bahçesi ulu ağaçlarla süslüylü Ormandan farkı yoktu - "Oğulcuğum," dedi Sultan Bayezit, " tek başına buralarda dolaşma Düşmanlarımız var Allah korusun; san bir kötülük etmek isteyebilirler!" Selim duraklardı Sonra, iki yaşından beri yanından ayırmadığı küçücük kılıcını çekip: - Pederim! Bu kılıcı süs için bağlamadık İcap ederse kendimizi korumasını biliriz Hem pederimizin korkusundan dünyanın öbür ucundaki düşmanın yüreği titrerken sarayın bahçesine girmeye kim cesaret edebilir? II Bayezit, hayretten donakalmıştı Onda kimsede olmayan bir şeyler vardı Vaktinden önce gelişmiş, aklı boyunu aşmıştı Selim'i, elinden tutup, saraya götürürken; "Hiç şüphem yok Bu çocuk ilerde ne yapıp edip padişah olacak Şimdiden ona tahtın yolunu açmalıyım" Böyle düşündü ya, gün gelip Şehzade Selim, istediğini almasını bildi ve Osmanlı'nın Yavuz Sultan Selim'i oldu



KORKUTAMAYAN DÜŞMAN


Sultan Alpaslan 27 bin askeriyle Bizans topraklarında ilerlerken,keşfe gönderdiği subaylardan biri huzuruna gelip telaşla:

-300 bin kişilik düşman ordusu bize çok yaklaştı,demiş

Alpaslan,hiç önemsemeyerek şöyle karşılık vermiş:

-Biz de onlara yaklaştık



SIR SAKLAMAK


Yavuz Sultan Selim,birçok Osmanlı Padişahı gibi,devletin selameti için sefer hazırlıklarını gizli tutarmışBir keresinde,vezirlerinden biri ısrarla seferin yapılacağı ülkeyi sorunca,Yavuz ona:

-Sen sır saklamasını bilir misin?diye sormuş

Vezir,Yavuz’dan cevap alacağı ümidiyle:

-Evet Hünkârım,bilirim dediğinde,Sultan Yavuz cevabı yapıştırmış:

-Ben de bilirim



İŞTE OSMANLI


19yüzyılda Almanya nın Mülhaym şehrindeki Ren nehrinin bir yakasında
Almanlar, öbür yakasında da Fransızlar oturuyordu

Fransızlar, her sene nehrin Almanlar'daki kısmına geçip mahsulün tümünü
toplayıp götürüyorlardı

O sıralar, birliğini temin edemeyen güçsüz Almanlar ise buna fazla ses
çıkaramıyorlardı tabiî Her sene böyle olunca çareyi Osmanlı Sultanına
durumu yazıp, imdat istemekte bulurlar

Mektupta şöyle denmektedir:

"Fransızlar her sene bize zulmediyor, mahsulümüzü elimizden alıyorlar
Siz ki, dünyaya adalet dağıtan bir imparatorluğun sultanı, İslamiyet'in de
halifesisiniz Bizi şu zulümden kurtarın Asker gönderin Ürünlerimizi
bu sene olsun toplama imkanı sağlayın"

Çöküş faslına girildiği bir zamana denk gelen yardım isteğini inceleyen
padişah asker göndermeyi mümkün ve gerekli görmez; yalnızca asker
elbisesi göndermeyi kâfi bulur ve cevabı bir mektupla beraber içi askeri elbise dolu üç çuval yollanır
Şaşkına dönen Almanlar, çuvalı alıp

mektubu okurlar:

"Fransızlar korkak ademlerdir
Onlara yeniçeri göndermemize gerek yoktur
Yeniçerimizin kıyafetini görmeleri kâfidir"

Çuval içindeki Osmanlı askerinin elbiselerini adamlarınıza giydirin
Mahsul zamanı, nehrin görülecek yerlerınde dolaştırın Karşıdan gören
Fransızlar için bu kâfidir"

Bağ bahçe sahipleri hemen Osmanlı askerinin kıyafetini kapışırlar
Hasat vakti büyük bir heyecanla yeniçeri kıyafetinde, nehir kıyısında
dolaşmaya başlarlar

Ertesi gün, karşıdan gelen haber, Almanlar'ın sevinç çığlıkları atmalarına
sebep olur:

"Osmanlılar'dan imdat geldiğini düşünen Fransızlar, korkudan köylerini
de terkederek iç kısımlara doğru kaçmaktalar
Mahsulünüzü rahatça toplayabilirsiniz Zulüm sona ermiştir"

Bu olay, Mülhaymli'lerin gönüllerin de taht kurmuştur
Giydikleri yeniçeri kıyafetlerini, daha sonra Mülhaym a bağlı Karlsruhe müzesine koyup ziyarete açarlar

Şehrin en yüksek binasına da Osmanlı bayrağı asarlar Ayrıca, halen
olayın yıldönümünde de şehirde bir karnaval düzenleyip ,
hadiseyi temsilen kutlarlar


Alıntıdır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.