Prof. Dr. Sinsi
|
Kara Bilim Haarp Ve Nicola Tesla
HAARP'in gerçek amaçlari söyle özetlenebilir: Atmosferi manipüle etmek ve modifikasyon saglamak, genis kitlelerin düsüncelerini ve ruhsal durumlarini kontrol edebilmek, istenilen ülkelerin iletisim sistemlerini çökertmek Temel prensipleri, Tesla'nin 100 yil önce gelistirdigi fikirlere dayaniyor
ikinci Dünya Savasi'ndan sonra, bugünlere kadar gelen süre içerisinde, çesitli çevrelerde en çok tartisilan konulardan biri "kara bilim" oldu "Kara bilim" basta ABD olmak üzere büyük devletlerin, dünyayi kendi hegemonyalari altinda tutabilmek için yaptiklari bilimsel-teknik arastirmalara ve üzerinde çalistiklari çesitli projelerin toplamina verilen ad Bu projeler büyük ölçekli ve büyük bütçelerle yürütülen, gizli veya yan gizli projelerdir Saldin/savunma silahlari üretimi, gözetim sistemleri ve düsünce kontrolü üzerine yapilan çalismalar, dogayi manipüle etme amaçli arastirmalar, bu projelerin içerigini olusturur
Söz konusu projeler gizli oldugu için, ortalikta pek çok rivayet dolasmaktadir ve elimizde bu projeler hakkinda çok da fazla bilgi yoktur Buna karsin, bu projeler içinde çalisan bazi insanlarini çalismalarini desifre etmesi, insanlik disi bir bilimi kabul etmeyen arastirmacilarin ve bilim insanlarinin çabalari, devletler arasindaki çelismeler ve nihayet bu projelerin bazilarinin gizli kalamayip ister istemez su yüzüne çikmasi sonucu, söz konusu projeler hakkinda az da olsa bilgi sahibiyiz
Bu projelerin ilki, 2 Dünya Savasi sirasinda gerçeklestirilen Manhattan Projesi'ydi 1941 yilinda çalismalarina baslanan Manhattan Projesi'nin konusu atom bombasinin üretimiydi Bu projenin gerçekligi Hirosima ve Nagazaki'de aci bir biçimde kanitlandi
Gerçek oldugu en son kanitlanan girisim ise ECHELON Projesi oldu 2 Dünya Savasi'ndan sonra ABD önderliginde, ingiltere, Yeni Zelanda, Avustralya ve Kanada arasinda yapilan Ukusa Antlasmasi'nin uygulamalarinin 1980'lere yansimasi olan ECHELON sistemiyle; tüm e-postalar, "chat" tipin-de iletisim biçimleri, faks, teleks, tele-fon haberlesmeleri gözlenebiliyor ABD ve digerleri yillardir bunun bir komplo teorisi oldugunu, ECHELON Projesi diye bir proje olmadigini iddia ediyorlardi Geçtigimiz Şubat ayinda yasanan gelismeler ise ECHELON'un gerçekligini ortaya koydu Basinda ve internette çikan haberlere göre, ABD'nin yukarida adi sayili diger devletler ile birlikte casusluk yapmasi ortaligi karistirdi Fransa, ABD ve ingiltere'ye karsi hukuki islemlere basvurmaya hazirlaniyor Alman ve italyan parlamentolari ise konu hakkinda arastirma baslatti Avrupa Parlamentosu, Bilimsel ve Teknolojik Seçenek Degerlendirme Dairesi (STAO), konu ile ilgili özel bir rapor hazirladi Avrupa Parlamentosu'nun konuyla ilgili raporu 22 Şubat'ta Özgürlükler Komitesi'nde ele alinacakti Şimdiye kadar varligi kabul edilmeyen ECHELON'un adi, Amerikan Savunma Bakanligi'nin (Pentagon) Şubat ayinda internete verdigi, gizlilik derecesi olmayan belgelerden bazilarinda da geçiyor
iste HAARP (High-Fre-quency Active Auroral Re-search Program) Projesi'nin de bu tip bir kara proje olduguna dair ciddi iddialar ve çalismalar var
High-frequency Active Auroral Re-search Program (HAARP) dünyanin en büyük ve en güçlü radyo transmiterlerinden (iletici) birini imal etme projesidir Proje, Amerikan Hava ve Deniz Kuvvetleri tarafindan ortaklasa finanse ediliyor 30 milyon dolarlik programin yürütme görevi ise Alaska Üniversitesi'nin
HAARP dev antenlerden sinyaller gönderecek yüksek frekans transmiterlerinden ve bunun disinda 19 enstrümandan ibaret Geçen yillarda 48 anteni insa edilmis olan ve 5 arc'lik bir alana yayilan HAARP, program tamamlandiginda her biri 2 tane 10 kilowatthk radyo transmiterli 180 antene sahip olacak ve 33 acr'lik bir alana yayilacak Enerji için dizel jeneratörler kullanilacak ve 3 6 megawatthk radyo sinyalini ionos-fere gönderme kapasitesine sahip olacak Kisaca HAARP, inanilmaz güç düzeylerinde ELF (extremely low frequ-ency-son derece düsük frekans) ve VHF (very high frequency-çok yüksek fre-kans) transferine yetenekli, dünyanin en büyük radyo frekansi (RF) transmitteri olacak
HAARP'm siradan bir radyo istasyonundan farki daha güçlü olmasi ve antenlerinin yönlendirilebilir ve belirli bir noktaya odaklanabilir olmasi Bunun anlami 3 6 megawattlik radyo sinyali sadece gelisigüzel bir sekilde disari yayilmayacak, bunun ötesinde, bu radyo sinyalleri bir isinin içinde yükselebilecek Bu isinin parlakligi radyo mühendislerinin "effective radiated power" (ERP-etkili isinsallastirilmis enerji) olarak adlandirdiklari sey HAARP'in tamamlanmis hali 4 7 gigawatt civannda ERP'ye sahip olacak
Desinatörieri HAARP'in enerji üretmeyecegini, sadece kendine yüklenen enerjiyi istenen belirli noktalara transfer edecegini belirtiyorlar
Konuyu daha iyi kavrayabilmek için Daily News gazetesinden Doug O'Har-ra'nin verdigi bir örnegi aktaralim iki elektrik ampulü düsünün Bu ampullerin bir tanesi 100 watt digeri 1000 watt Onlari bir alanin ortasina yerlestirin 1000 wattlik ampul 100 wattlik ampul-den 10 kez daha parlaktir 10 kat fazla enerji yayar Şimdi, 100 wattlik ampulü isigin isinini 10 kez parlaklastiran bir reflektör (yansitici) ile birlikte bir elektrik fenerinin içine yerlestirin Elektrik feneri 1000 wattlik bir ERP'ye sahip olacaktir Eger bu size çevrilirse, 100 wattlik elektrik feneri 1000 wattlik ampul gibi parlak görünecektir Hâlâ sadece 100 watt gönderiyor fakat sinirli biryerden 1000 wattlik ampul kadar parlak görünüyor olacaktir
Mühendisler HAARP'in antenlerinin radyo enerjisinin üzerinde elektrik feneri reflektörü gibi hareket edecegini söylüyorlar Tonosferin bir bölümü üzerinde, 4 7 giga-watt ERP'ye sahip bir isin içinde, 3 6 megawatt odaklayacaktir
Eger HAARP'in bütün antenleri en yüksek frekansina, 10 Mhz civarina, getirilirse ve ionosferin en alçak bölümüne, 50-55 mil civarina, hedeflenirse, radyo isini tarafindan vumlan alan 30 mil kare civarinda olacak HAARP mühendislerine göre bu, HA" ARP'in çalisabilecegi en dar ve en çok odaklanmis alan Diger yerlesimlerde ve irtifalarda isin, enerjisini daha genis bir alan üzerinde yayabilecek
Aslinda HAARP gizli bir proje degil Amerikan Savun-ma Bakanligi da HAARP'm varligini diger projelerde oldugu gibi inkar etmiyor Internette HAARP'in kendi web sitesi bile var Giz ve ihtilaf, amaçlar ve sonuçlar söz konusu oldugunda basliyor
Bu ihtilafli projenin yöneticisi olan John Heckscher'e göre HAARP'in amaci gayet masumane: HAARP, iyonosferi dev bir anten olarak kullanabilmek amaciyla, bir ionosfer yamasini isitmak için arastirmacilarin kullanabilecegi bir alet HAARP tamamlanip harekete geçirildigi zaman, dev antenler, ayni zamanda yüksek frekansli radyo dalgalarmi dar bir isinin içinden ilete-cekler Bu radyo dalgalan ionosfere gönderilecek
Bu yüksek frekans radyasyon isini ile, arastirmacilar elektrojetin (aurorasal perde boyunca bir milyon amperlik dogal akimlar) küçük bir parçasini degistirebilecekler Elektrojetin gücünün degistirilmesiyle, ionosferin çok düsük frekansi (extremely low ferquency-ELF) radyo dalgalan üretmek için kullanilmasi mümkün hale gelecek Geophysical Institute (Jeofizik Enstitüsü) yöneticisi Syun Akasofu'ya göre HA-ARP gibi bir araç olmadan, bu frekans genisliginde yayin yapabilmek için yüzlerce mil uzunlugunda bir antene ihtiyaç vardir HAARP etkili bir sekilde aurorayi bir çesit antene dönüstürüyor Çünkü ELF radyo dalgalari okyanuslara nüfuz edebiliyor Böylece denizaltilar suyun yüzeyine çikmak zorunda kalmadan radyo sinyallerini alabilecek ELF dalgalari ayrica uzun mesafeli komünikasyonlari kolaylastirabilecek ELF dalgalari, aynen okyanusa oldugu gibi, yeryüzüne de derinden nüfuz edebilecek Monitöre bagli bir alici kullanarak, objelerden dünyanin yüzeyine siçrayan dalgalar sayesinde tüneller veya gizli yeralti barinaklarinin varligi ortaya çikacak Bu jeologlarin yeralti minerallerini ve petrol depolarini bulmak için yillardir kullandiklariyla ayni teknik
Heckscher'e göre HAARP'm yayacagi sinyaller hükümetin herhangi bir elektrik sinyali için uygun buldugu güvenlik düzeyinden bir milyon kez daha az tehlikeli HAARP'm transmiteri halihazirda 1/3 megawatt güce sahip Gelecek yillarda bu rakam 3 megavvatt'a ulasacak Heckscher HAARP'm ionosfer üzerindeki etkisinin az olacagini basit bir örnekle açiklamaya çalisiyor: Küçük bir elektrik bobmim bir fincan kahveye veya büyük bir nehire daldirmak Heckscher'e göre HAARP ile yapilacak olan ikincisi
Akasofu da bu gibi durumlarda hep ifade edildigi gibi, HAARP Projesi'nin dogaya ve insanlara ciddi zararlari olacagi iddiasinin bir bilim kurgu oldugunu söylüyor Ona göre projenin, transmiter faaliyet halindeyken o yörede uçan uçaklardaki elektronik ekipman için potansiyel bir tehlikesi var Fakat buna karsi güvenlik tedbirleri mevcut
HAARP'IN arka plani
Kuskusuz, HAARP izole olmus bir proje degil ABD'nin uzun yillardir üzerinde çalistigi pek çok projeden olu-san demetin bir parçasi Aslinda HAARP "Yildiz Savaslari" (Star Wars) programinin önemli bir bölümünü olusturuyor
ABD uzayla, 2 Dünya Savasi sirasinda ve sonrasinda ciddi bir biçimde ilgilenmeye basladi Bu derin ilginin nedenleri roket teknolojisinin baslangicinin -nükleer teknolojinin de esligiyle- bu dönemde ortaya çikmasidir ilk çalismalar sonucunda gürültü bombalan ve rehberli füzeler ortaya çikti Roket ve nükleer silah teknolojisi ayni zamanda, 1945-1963 yillan arasinda gelisti Bu süre zarfinda yeryüzünün üstünde ve altinda siddetli nükleer testler tecrübe edildi îonosfer ve stratosfer üzerine yapilan çalismalar sonucu atmosferin bir parçasi olan ve evrenden solar ve galaktik rüzgarlarla gelen protonlar, electronlar ve alfa parçaciklari gibi yüklü parçaciklari tutarak dünyayi koruyan "Van Allen Belts" (Van Allen Kemerleri) bulundu Bu kemerler Amerika'nin ilk uydu operasyonu -Explorer I-sirasinda 1958'de kesfedildi
Agustos-Eylül 1958 arasinda ABD, "Argus Projesi" adi altinda 3 nükleer bomba ve 2 de hidrojen bombasi deneyi yapti Bu projenin amacinin, yüksek irtifadaki nükleer patlamalarin elektromanyetik titresim (EMP) nedeniyle radyo iletimlerine ve radar operasyonlarina etkisine deger biçmek, jeomanyetik alanlar ve onun içindeki yüklü parçaciklari daha iyi anlamak oldugu söyleniyor
13-20 Agustos 1961'de Amerikan ordusu ionosferde bir "telekomünikasyon kalkani" yaratmayi planladi Bu kalkan 3000 km yükseklikte kurulacakti Kalkanin ionosferde kurulma sebebi telekomünikasyonlara manyetik firtinalar ve günes isinlari tarafindan zarar verilebilir olmasidir
9 Temmuz 1962'de Pentagon "Project Starfish" adi altinda ionosferle ilgili bir dizi yeni deney yapmaya giristi Bu deneyler alt Van Allen kemerine zarar verdi 1968'de "Solar Power Satellite Project (SPS) ile günes enerjisiyle çalisan her biri bir ada büyüklügünde olan uydular üzerine çalisildi 1975'de firlatilan "Saturn V Rocket" atmosferde yandi Bu yanma ionosferde büyük bir delik açti
1978'de SPS Projesi üzerine yeniden çalisilmaya baslandi Bu dönemde antibalistik füzeler için uydu isin silahlari üzerine çalisildi Yüksek enerjili lazer isinlarinin bir "termal silah" olarak düsman füzelerini yok etmek için en uygun araç oldugu ileri sürüldü SPS ayni zamanda psikolojik ve anti-personel bir silahi da ifade etmekteydi Lazer isinlan güç bataryalari bir SPS uydusundan diger uydulara veya platformlara yayilabilecektir Bir psikolojik silah olarak insanlar üzerinde genel bir panik yaratma etkisi vardir SPS'in dünyanin herhangi bir yerindeki askeri operasyonda ihtiyaç olunan enerjiyi iletme kapasitesinden bahsedilmektedir Bunlarin disinda, gözetim ve erken uyan sistemlerinde gelismeler, düsman ordularin yayinini bozma ve ionosferde fiziksel degisiklikler yaratma yetenegine sahiptir
SPS projesine Baskan Carter'm onay vermesine karsilik, projenin çok pahali olmasi (Enerji Bakanligi'nin tüm bütçesinden daha fazla bir bütçeye ihtiyaç duyuluyordu) nedeniyle program rafa kaldirildi Ta ki Ronald Reagen baskan olana dek Proje Reagen, döneminde yeniden su yüzüne çikti Reagen projeyi, Pentagon'un bütçesinden daha büyük bir bütçe ayirarak "Star Wars" (Yildiz Savaslari) adi altinda harekete geçirdi
1970'lerin sonlarinda Pentagon, düsmana ait nükleer çevrede iletisimin radyo ve televizyon teknolojisinde kullanilan geleneksel yöntemlerle gerçeklestirilemedigini farketti 1982'de bir komuta kontrol elektronik alt sistemi gelistirildi "Ground Wave Emergency Net-work (GWEN)" denilen bu sistemle roketler monitörden izlenip kontrol edilebiliyordu
1981 yilinda "Orbit Maneuvering System" (OMS) ile uzay mekikleri için SPS uzay platformlari insasi planlandi NASA'nin ürettigi uzay mekiginin ionosfere enjekte ettigi gazlarin ionosfere etkisi üzerine çalisildi Deneyler sonu-cunda ABD ionosferik delikler açabildigini gördü 1985 yilinda yeni mekik deneyleri yapilmaya baslandi 1980'lerde ABD yilda 500-600 civarinda roket firlatiyordu Bu sayi 1989'da zirveye (1500 adet) ulasti Bütün bu deneylerin atmosfere ciddi etkileri oldu
1986'da, Çernobil faciasindan hemen önce, ABD Mighty Oaks olarak bilinen Nevada'daki test bölgesinde hidrojen bombasi deneyleri yapiyordu Bu deneyler X isinlari ve parçacik isini silahlarinin gelistirilmesi programinin bir parçasiydi ABD 1991'de Körfez Savasi sirasin-da elektromanyetik titresim silahlari (EMP) olarak adlandirilan silahlari test etti
1993 yilinda baslatilan HAARP projesi iste tüm bu deneylerin devami ve Star Wars programinin bir parçasi durumunda
|