![]() |
Kur'an-İ Kerim Ve Hadis-İ Şerif'lerde Zikir |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an-İ Kerim Ve Hadis-İ Şerif'lerde ZikirZikir, Allah’ı anmaktır ![]() ![]() ![]() Zikir iki türlü olur: 1- Lisan ile ![]() 2- Kalb ile ![]() Asıl olan kalbin zikretmesidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunlar, “dışı sahra-yı kesrette, içi umman-ı vahdette” olan kimselerdir ![]() ![]() ![]() Bütün tarîkatların üssü’l-esası olan zikir, kalbi şeffaflaştırır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dua Ve Zikirler Bu bölümdeki 6 ayet ve 36 hadis-i şeriften, Allah'ı zikretmenin en büyük bir iş olduğuna, Allah'ı anarsak onun da bizi anacağını, gafillerden olmayıp sabah akşam yalvararak Rabbimizi anmanın gerekliliğini, Allah'ı çok zikredersek kurtuluşa erişeceğimizi, Allah'ı çok hatırlayan kimselerden olursak Allah'ın bize büyük mükafatlar hazırladığını, dile hafif sevabı fazla olan duaları üzerine güneş doğan herşeyden hayırlı olan duayı, günde yüz ve on sefer söylenmesi gereken duaları, Allah'ın en çok hoşlandığı duayı, göklerle yerin arasını sevapla dolduran duayı, kişinin kendisi için ve Allah için yapması gereken duaları, namazdan sonra yapılacak duaları, namazda tahiyyattan sonra okunacak duaları, rüku ve secdede okunacak duaları, Rasulullah'ın secdede okuduğu duaları, yüz defa Sübhanallah demenin bize bin sevap kazandıracağını, herbir eklem için sadaka verilmesi gerektiğini ve her türlü zikrin de sadaka olabileceğini, kat kat sevap kazandıran zikrin ne olduğunu, zikredenle zikretmeyenin farkının ölüyle diri gibi olduğunu, Rabbimizi nasıl anarsak o da bizi o şekilde anacağını, Allah'ı çok hatırlayanların öne geçeceklerini, zikrin ve duanın en faziletlisinin ne olduğunu, cennette bir hurma ağacı diktiren zikrin ne olduğunu, cennetin ağaçlarının neden ibaret olduğunu, zikrin herşeyden hayırlı olduğunu saymaya gerek kalmaksızın söylenecek duayı ve cennet hazinelerinden bir hazineyi öğreneceğiz ![]() " ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Öyleyse siz, bütün zamanlarınızda beni anın, beni gündeminizden çıkarmayın ki ben de sizi her an bağışlamak ve sevap vermekle anayım ![]() ![]() ![]() "Rabbini alçak gönüllülükle, korku ve duyarlılık içinde sesini yükseltmeden, sabah akşam an ve sakın umursamaz kimselerden olma ![]() ![]() ![]() ![]() " ![]() ![]() ![]() ![]() "Gerçek şu ki Allah'a teslim olmuş bütün erkekler ve kadınlar, inanan bütün erkekler ve kadınlar, kendini ibadet ve taata vermiş erkek ve kadınlar, niyet ve davranışlarında doğru ve samimi olan erkek ve kadınlar, sıkıntılara göğüs geren erkekler ve kadınlar, gönülden saygıyla Allah'tan korkan erkekler ve kadınlar, sadaka veren erkekler ve kadınlar, nefislerini kontrol edip herşeyden kaçınarak oruç tutan erkekler ve kadınlar, iffet ve namuslarını koruyan erkek ve kadınlar, Allah'ı durmaksızın çokça anan erkek ve kadınlar var ya, işte onlara Allah bağışlanma ve büyük bir mükafat hazırlamıştır ![]() "Ey iman edenler, Allah'ı çokça anın ve gündeminizden hiç çıkarmayın ve sabah akşam onun şanını yüceltin ![]() ![]() ![]() ![]() 1411 ![]() “Dile hafif, mîzana konduğunda ağır gelen ve Rahmân olan Allah’ı hoşnut eden iki cümle vardır: Sübhânallahi ve bi–hamdihî sübhânallahi’l–azîm: Ben Allah’ı ulûhiyyet makamına yakışmayan sıfatlardan tenzih eder ve O’na hamdederim ![]() 1412 ![]() “Sübhânallâhi velhamdülillâhi velâ ilâhe illallahü vallâhü ekber demek, benim için, üzerine güneş doğan her şeyden daha kıymetlidir ![]() 1413 ![]() “Bir kimse her gün yüz defa, lâ ilâhe illallahü vahdehû lâ şerîke leh, lehü’l–mülkü ve lehü’l–hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr, derse, on köle âzâd etmiş kadar sevap kazanır; ona yüz iyilik sevabı yazılır; yüz günahı bağışlanır; bu zikir o gün akşama kadar o kimsenin şeytandan korunmasını sağlar ![]() ![]() ![]() 1414 ![]() “Bir kimse on defa, lâ ilâhe illallahü vahdehû lâ şerîke leh, lehü’l–mülkü ve lehü’l–hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr, derse, İsmâil aleyhisselâm’ın soyundan dört kimseyi hürriyetine kavuşturmuş gibi sevap kazanır ![]() 1415 ![]() Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana: “Allah’ın en çok hoşlandığı sözü sana bildireyim mi? Allah’ın en çok hoşlandığı söz, sübhânallahi ve bi–hamdihî demektir”, buyurdu ![]() 1416 ![]() “Temizlik imanın yarısıdır ![]() ![]() * Elhamdülillah: Tüm eksiksiz övgüler sadece Allah'a mahsustur ![]() Sübhanellahi velhamdü lillahi: Ben Allah'ı noksan sıfatlarda uzak bilir ve tüm eksiksiz övgülerin ona ait olduğunu kabul ederim ![]() 1417 ![]() Bir bedevî Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’e gelerek: – Bana söyleyeceğim bir zikir öğret, dedi ![]() Resûl–i Ekrem ona şu zikri okumasını tavsiye etti: – “Lâ ilâhe illallahü vahdehû lâ şerîke leh, Allâhü ekber kebîran ve’l–hamdü lillâhi kesîrâ ve sübhânallâhi Rabbi’l–âlemîn, velâ havle velâ kuvvete illâ billâhi’l–Azîzi’l–Hakîm: Tek olan Allah’tan başka ilâh ve O’nun bir eşi ve benzeri de yoktur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bedevî: – Bunlar Rabbim için söyleyeceğim dua ve zikirlerdir ![]() ![]() Resûl–i Ekrem: – “Allâhümmağfir lî verhamnî vehdinî verzuknî: Allahım, beni bağışla, bana merhamet et, rızânı kazandıracak işler yaptır ve bana hayırlı rızık ver, de” buyurdu ![]() 1418 ![]() Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem selâm verip namazdan çıkınca üç defa istiğfâr eder ve “Allâhümme ente’s–selâm ve minke’s–selâm tebârekte yâ ze’l–celâli ve’l–ikrâm: Allahım selâm sensin ![]() ![]() ![]() Hadisin râvilerinden biri olan Evzâî’ye: – İstiğfâr nasıl yapılır? diye sorulunca: – Estağfirullah, estağfirullah demektir, dedi ![]() 1419 ![]() “Lâ ilâhe illallâhü vahdehû lâ şerîke leh, lehü'l–mülkü ve lehü'l–hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadîr ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() * Peygamberimiz (s ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1420 ![]() “Lâ ilâhe illallâhü vahdehû lâ şerîke leh, lehü'l–mülkü ve lehü'l–hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadîr; lâ havle velâ kuvvete illâ billâh; lâ ilâhe illallahu velâ na‘büdü illâ iyyâh; lehü’n–ni‘metü ve lehü’l–fazlu ve lehü’s–senâü’l–hasen; lâ ilâhe illallahu muhlisîne lehü’d–dîne velev kerihe’l–kâfirûn: Allah’tan başka ilâh yoktur; yalnız Allah vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Abdullah İbni’z–Zübeyr, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in her namazdan sonra bu sözlerle zikrettiğini söyledi ![]() 1421 ![]() – Varlıklı müslümanlar cennetin en yüksek derecelerini ve ebedî nimetleri alıp götürdüler ![]() ![]() ![]() ![]() Bunun üzerine Resûl–i Ekrem onlara: – "Sizden önde gidenlere yetişebileceğiniz, sizden sonra gelenleri geçebileceğiniz, sizin yaptığınızı yapanlar dışında herkesten üstün olacağınız bir şeyi haber vereyim mi?" diye sordu ![]() – Evet, söyle yâ Resûlallah! dediler ![]() Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: – "Her namazın ardından otuz üçer defa Allah’ı tesbih eder, O’na hamdeder ve tekbir getirirsiniz ![]() Hadisi Ebû Hüreyre’den rivayet eden Ebû Sâlih’in söylediğine göre, sahâbîler bu zikirleri nasıl okuyacaklarını sorunca Resûl–i Ekrem şöyle buyurdu: “Her birinden otuz üçer defa olmak üzere sübhânallah, elhamdülillah, Allâhü ekber, dersiniz ![]() Müslim’in bir rivayetinde şu ilâve vardır: Birkaç gün sonra fakir muhâcirler Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'e tekrar gelerek: – Zengin kardeşlerimiz bizim yaptığımız zikirleri duymuşlar ![]() ![]() Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: – "Ne yapalım! Artık bu Allah'ın bir lutfudur, Allah lutfunu dilediğine verir ![]() 1422 ![]() “Her namazdan sonra kim otuz üç defa sübhânallah, otuz üç defa elhamdülillâh, otuz üç defa Allâhü ekber der, yüze tamamlamak için de lâ ilâhe illallahü vahdehû lâ şerîke leh, lehü’l–mülkü ve lehü’l–hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr: Allah’tan başka ilâh yoktur; yalnız Allah vardır ![]() ![]() ![]() ![]() 1423 ![]() “Farz namazların ardından okunan zikirleri okuyan –veya bunları yapan– kimse hiçbir zaman zarara uğramaz ![]() ![]() 1424 ![]() “Allâhümme innî eûzü bike mine’l–cübni ve’l–buhl, ve eûzü bike min en uredde ilâ erzeli’l–ömr, ve eûzü bike min fitneti’d–dünyâ, ve eûzü bike min fitneti’l–kabr: Allahım! Korkaklıktan, cimrilikten sana sığınırım ![]() ![]() ![]() ![]() 1425 ![]() “Muâz! Vallahi seni gerçekten seviyorum” buyurdu ![]() * 384 numaralı hadiste yaptığı tavsiyeyi burada bizzat uyguladığını görmekteyiz ![]() ![]() ![]() ![]() 1426 ![]() “Biriniz namazda tahiyyâtı bitirdiği zaman, dört şeyden Allah’a sığınarak şöyle desin: Allâhümme innî eûzü bike min azâbi cehennem ve min azâbi’l–kabr ve min fitneti’l–mahyâ ve’l–memât ve min şerri fitneti’l–mesîhi’d–deccâl: Allahım, cehennem azâbından ve kabir azâbından, hayat ve ölüm fitnesinden, kör deccâlin fitnesine uğramaktan sana sığınırım ![]() 1427 ![]() Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem namazda, teşehhüd ile selâm arasında yaptığı duayı şöyle diyerek bitirirdi: “Allâhümmağfirlî mâ kaddemtü vemâ ahhartü, vemâ esrartü vemâ a‘lentü, vemâ esraftü, vemâ ente a‘lemü bihî minnî, ente’l–mukaddimü ve ente’l–muahhir, lâ ilâhe illâ ente: Allahım! Şimdiye kadar yaptığım, bundan sonra yapacağım, gizlediğim ve açığa vurduğum, ölçüsüz bir şekilde işlediğim ve benden daha iyi bildiğin günahlarımı affeyle! Öne geçiren de sen, geride bırakan da sensin ![]() ![]() 1428 ![]() Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem rükû ve secdede şu duayı çok okurdu: “Sübhâneke’llâhümme rabbenâ ve bi–hamdik ![]() ![]() ![]() 1429 ![]() “Sübbûhün kuddûsün Rabbü’l–melâiketi ve’r–rûh: Allahım! Sen ulûhiyyetine yakışmayan sıfatlardan tamamıyla münezzehsin ![]() ![]() ![]() 1430 ![]() “Rükûda âlemlerin Rabbine tâzim ediniz ![]() ![]() 1431 ![]() “Kulun Rabbine en yakın olduğu hal secde halidir ![]() 1432 ![]() “Allâhümmağfirlî zenbî küllehû, dikkahû ve cillehû, ve evvelehû ve âhirehû, ve alâniyetehû ve sirrehû: Allahım! Günahımın hepsini, küçüğünü, büyüğünü, öncesini, sonrasını, açığını, gizlisini bana bağışla!”[27> 1433 ![]() Bir gece Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’in yanımda olmadığını farkettim, karanlıkta el yordamıyla bakınmaya çalıştım ![]() “Sübhâneke ve bi–hamdik, lâ ilâhe illâ ente: Ben seni ulûhiyyet makamına yakışmayan sıfatlardan tenzih eder ve sana hamdederim ![]() ![]() Diğer bir rivayete göre şöyle dedi: (Onu araştırırken) elim ayağının tabanına temas etti ![]() “Allâhümme innî eûzü bi–rızâke min sahatik, ve bi–muâfâtike min ukûbetik, ve eûzü bike minke, lâ uhsî senâen aleyke, ente kemâ esneyte alâ nefsike: Allahım! Senin gazabından rızâna, azâbından affına sığınırım ![]() ![]() ![]() ![]() 1434 ![]() Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in yanında bulunuyorduk ![]() – “Sizden biri her gün bin sevap kazanmaktan âciz midir?” diye sordu ![]() – Bir kimse her gün bin sevabı nasıl kazanır? diye sordu ![]() – “Yüz defa sübhânallah der, ona bin iyilik yazılır veya bin günahı bağışlanır ![]() 1435 ![]() "Her birinizin her bir eklemi için günde bir sadaka vermesi gerekir ![]() ![]() ![]() 1436 ![]() ![]() ![]() – “Yanından ayrıldığımdan beri hep burada oturup zikirle mi meşgul oldun?” diye sordu ![]() – Evet, diye cevap verdi ![]() – “Senin yanından ayrıldıktan sonra üç defa söylediğim şu dört cümle, senin sabahtan beri söylediğin zikirlerle tartılacak olsa, sevap bakımından onlara eşit olur: Sübhânallâhi ve bi–hamdihî adede halkihî ve rızâ nefsihî ve zinete arşihî ve midâde kelimâtihî: Yarattıkları sayısınca, kendisinin hoşnut olduğunca, arşının ağırlığınca ve bitip tükenmeyen kelimeleri adedince ben Allah’ı ulûhiyyet makamına yakışmayan sıfatlardan tenzih eder ve O’na hamdederim ![]() Müslim’in diğer bir rivayeti şöyledir: “Sübhânallâhi adede halkıhî, sübhânallâhi rızâ nefsihî, sübhânallâhi zinete arşihî, sübhânallâhi midâde kelimâtihî[33> Tirmizî’nin rivayeti ise şöyledir: “Sana okuyacağın bir zikir öğreteyim mi? Sübhânallâhi adede halkıhî, sübhânallâhi adede halkıhî, sübhânallâhi adede halkıhî; sübhânallahi rızâ nefsihî, sübhânallahi rızâ nefsihî, sübhânallahi rızâ nefsihî; sübhânallahi zinete arşihî, sübhânallahi zinete arşihî, sübhânallahi zinete arşihî; sübhânallahi midâde kelimâtihî, sübhânallahi midâde kelimâtihî, sübhânallahi midâde kelimâtihî, dersin ![]() 1437 ![]() “Rabbini zikredenle etmeyenin farkı, diriyle ölünün farkı gibidir ![]() Müslim ise bu hadisi şöyle rivayet etmiştir: “İçinde Allah’ın anıldığı ev ile Allah’ın anılmadığı evin farkı, diriyle ölünün farkı gibidir ![]() 1438 ![]() “Allah Teâlâ şöyle buyuruyor: Ben kulumun beni düşündüğü gibiyim ![]() ![]() ![]() ![]() 1439 ![]() – “Müferridler öne geçti” buyurdu ![]() – Müferridler ne demektir, yâ Resûlallah? diye sordular ![]() – “Allah’ı çok anan erkeklerle kadınlardır” buyurdu ![]() 1440 ![]() “Zikrin en faziletlisi lâ ilâhe illallah’tır ![]() 1441 ![]() Bir adam Resûl–i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem’e hitâben: – Yâ Resûlallah! İslâmiyet’in emirleri çoğaldı ![]() ![]() – “Dilin hep Allah’ı zikretsin!” buyurdu ![]() 1442 ![]() “Bir kimse sübhânallahi ve bi–hamdihî: Ben Allah’ı ulûhiyyet makamına yakışmayan sıfatlardan tenzih eder ve O’na hamdederim, derse, cennette onun için bir hurma ağacı dikilir ![]() 1443 ![]() “İsrâ gecesinde İbrâhim aleyhisselâm’a rastladım ![]() ![]() 1444 ![]() – “Size en hayırlı, Allah katında en değerli, derecenizi en fazla yükseltecek, sizin için sadaka olarak altın ve gümüş dağıtmaktan daha kazançlı, düşmanla karşılaşıp da sizin onların boynunu vurmanızdan, onların da sizi öldürmesinden daha çok sevap getirecek amelin ne olduğunu haber vereyim mi?” diye sordu ![]() – Evet, söyle dediler ![]() – “Allah Teâlâ’yı zikretmektir” buyurdu ![]() 1445 ![]() ![]() “Bundan daha kolayını –veya daha faziletlisini– sana haber vereyim mi?” diye sorduktan sonra şöyle buyurdu: “Sübhânallahi adede mâ halaka fi’s–semâi ve sübhânallahi adede mâ halaka fi’l–ard ve sübhânallahi adede mâ beyne zâlike ve sübhânallahi adede mâ hüve hâlik: Ben Allah’ı gökyüzünde yarattıkları sayısınca ulûhiyyetine yakışmayan sıfatlardan tenzîh ederim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1446 ![]() Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana hitâben: – “Cennet hazinelerinden bir hazineyi sana bildireyim mi?” buyurdu ![]() – Evet, Yâ Resûlallah, bildir, dedim ![]() – “Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh: Günahtan kaçacak güç, ibadet edecek kuvvet ancak Allah’ın yardımıyla kazanılabilir ![]() [1> Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 404 ![]() [2> Buhârî, Daavât 65, Eymân 19, Tevhîd 58; Müslim, Zikir 31 ![]() ![]() ![]() Benzeri bir fazilet 1442'de gelecektir ![]() [3> Müslim, Zikir 32 ![]() ![]() ![]() [4> Buhârî, Bed’ü’l–halk 11; Daavât 64, 65; Müslim, Zikir 28 ![]() ![]() ![]() [5> Buhârî, Daavât 64; Müslim, Zikir 30 ![]() ![]() ![]() [6> Müslim, Zikir 85 ![]() [7> Müslim, Tahâret 1 ![]() ![]() ![]() Bu hadis 25 ve 1031 numaralarda geçmişti ![]() [8> Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 406 ![]() [9> Müslim, Zikir 33–36 ![]() 114'de benzeri geçmişti, 1879'da benzeri gelecek ![]() [10> Müslim, Mesâcid 135, 136 ![]() ![]() ![]() [11> Buhârî, Ezân 155, İ‘tisâm 3, Kader 12, Daavât 18; Müslim, Mesâcid 137, 138 ![]() ![]() ![]() 1784'de tekrar gelecek ![]() [12> Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 407 ![]() [13> Müslim, Mesâcid 139, 140 ![]() ![]() ![]() [14> Buhârî, Ezân 155; Daavât 18; Müslim, Mesâcid 142 ![]() ![]() ![]() [15> Müslim, Mesâcid 142 ![]() [16> Müslim, Mesâcid 146 ![]() ![]() ![]() [17> Müslim, Mesâcid 144, 145 ![]() ![]() ![]() [18> Buhârî, Cihâd 25, Daavât 37, 41, 44 ![]() ![]() ![]() [19> Ebû Dâvûd, Vitir 26 ![]() ![]() ![]() 385'de geçmişti ![]() [20> Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 408 ![]() [21> Müslim, Mesâcid 128 ![]() ![]() ![]() Deccalle alakalı 1812 numaralı hadis okunmalıdır ![]() [22> Müslim, Müsâfirîn 201, Zikir 70 ![]() ![]() ![]() Bir benzeri için bkz 1477 nolu hadis ![]() [23> Buhârî, Ezân 123, 139; Megâzî 5, Tefsîru sûre (110), 1; Müslim, Salât 217 ![]() ![]() ![]() [24> Müslim, Salât 223 ![]() ![]() ![]() [25> Müslim, Salât 207 ![]() ![]() ![]() [26> Müslim, Salât 215 ![]() ![]() ![]() 1499'da tekrar gelecek ![]() [27> Müslim, Salât 219 ![]() ![]() ![]() [28> Müslim, Salât 221 ![]() [29> Müslim, Salât 222 ![]() ![]() ![]() [30> Müslim, Zikir 37 ![]() ![]() ![]() [31> Müslim, Müsâfirîn 84, Zekât 56 ![]() ![]() ![]() Bu hadis 118 ve 1141 numaralarda geçmişti ![]() [32> Müslim, Zikir 79 ![]() ![]() ![]() [33> Müslim, Zikir 79 ![]() ![]() ![]() [34> Tirmizî, Daavât 104 ![]() ![]() ![]() [35> Buhârî, Daavât 66 ![]() [36> Müslim, Müsâfirîn 211 ![]() [37> Buhârî, Tevhîd 15; Müslim, Zikir 2, 19, 50; Tevbe 1 ![]() ![]() ![]() 15, 414, 441'de geçmişti ![]() [38> Müslim, Zikir 4 ![]() ![]() ![]() [39> Tirmizî, Daavât 9 ![]() ![]() ![]() [40> Tirmizî, Daavât 4 ![]() ![]() ![]() [41> Tirmizî, Daavât 60 ![]() ![]() ![]() [42> Tirmizî, Daavât 59 ![]() [43> Tirmizî, Daavât 6 ![]() ![]() ![]() Benzer bir fazilet 1409'da geçmişti ![]() [44> Tirmizî, Daavât 113 ![]() ![]() ![]() [45> Buhârî, Megâzî 38, Daavât 50, Kader 7, Tevhîd 9; Müslim, Zikir 44–46 ![]() ![]() ![]() Alıntı ![]() ![]() K9999 |
![]() |
![]() |
|