![]() |
Gençlerin En Hayırlısı Kimlerdir? |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Gençlerin En Hayırlısı Kimlerdir?''Gençliğin taşkınlığına kapılmadan kendini ibadete verip isyan etmeyen gence, Allahu Teâlâ hoşnutluk duyar ![]() İbadet eden gençlerin fazileti ilgili hadisler vardır: - Hz ![]() ![]() ![]() ![]() Âdil İmam/devlet reisi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir hadiste şöyle buyurulmuştur: “Allah meleklere karşı ibadet eden genci över ve şöyle der: “Bakın şu kuluma, nasıl da benim için kendi istek ve arzularını bırakmıştır ![]() Sorudaki hadisin meali: ''Muhakkak ki, Allah, gençliğin taşkınlığına kapılmadan kendini ibadete verip isyan etmeyen gençten hoşnutluk duyar ![]() ![]() ![]() ![]() İnsanların en hayırlısı gençken yaşlı gibi görünmek isteyendir, anlamında bir Hadis duydum ![]() Hadisin meali: “Gençlerinizin en iyisi, ihtiyarlarınıza benzeyenlerdir ![]() ![]() Hadisin anlamı şudur: Bir insan genç olduğu halde, yaşlı insanlar gibi olgunluk gösteriyor, nefsin heva ve heveslerinden uzaklaşabiliyorsa, onlar gibi ölümü düşünüp, hayatını ona göre düzenliyorsa, bu tutum ve davranışıyla, en olgun yaşlılardan daha saygın bir yere sahip olur ![]() ![]() Hayırlı gençlerin ihtiyarlara benzetilmesinden kasıt, kılık-kıyâfette birbirlerini taklit etmek veya saçların ağarması, dökülmesi, yüzlerin kırışması değildir ![]() "En hayırlı genç odur ki, ihtiyar gibi ölümü düşünüp âhiretine çalışarak, gençlik hevesâtına esir olmayıp gaflette boğulmayandır ![]() ![]() Hayırlı bir genç hiç mi sürçmez, hiç mi düşmez, hiç mi günaha girmez? Tabii ki, en hayırlı genç de kimi zaman kayıp düşebilir ![]() ![]() ![]() Tevbe, vicdanı kasıp kavuran pişmanlık hissi ve bu nedametin insanı iki büklüm etmesidir ![]() ![]() Hazreti Yusuf Kuyuya atılırken, değersiz bir gibi satılırken, köle misal çalıştırılırken, ismetini muhafaza uğruna iftiraya uğrarken, ancak bir cânîye reva görülebilecek şekilde zindana tıkılırken ve mazlumiyetinin yanı sıra sıla hasretiyle de kavrulurken ![]() ![]() ![]() ![]() Demek ki, kabrin arkasında o dünyevî saadetten daha cazibedâr bir saadet vardır ve Hazreti Yusuf gibi hakikatbîn bir zat, o gayet lezzetli dünyevî vaziyet içinde, gayet acı görünen mevti istemiştir, tâ öteki saadete mazhar olsun ![]() ![]() İşte, en hayırlı gencin mühim bir yanı da Güzeller Güzeli Yusuf Aleyhisselam gibi dünyanın en parlak ve en sürurlu hâletinde dahi gaflete düşmemesi, dünyevî güzelliklere meftun olmaması, şehevî arzulara yenilmemesi ve hep âhiretini kurtarma düşüncesiyle hareket etmesidir ![]() Evet, bir tarafta bu evsaftaki gençlerin, her gün ferdî planda daha bir derinleşip enginleştiklerini, toplumun sıkıntılarına çareler arayıp onların ızdıraplarını paylaştıklarını ve milletin mutluluğunu kendi fedakarlıkları üzerine bina edip binbir mahrumiyet içinde başkalarının vicdan ve ruhlarını doyurmaya çalıştıklarını hayranlıkla seyrediyor ve seviniyoruz; fakat, maalesef, diğer yanda da hâlâ şehevî arzuların ağında, beşerî garizelerin baskısı altında, makam sevgisi, şöhret hissi, hayat endişesi ve tama' duygusu gibi insanın iç dünyasını karartan hastalıkların pençeleri arasında can çekişen ve birer birer ümit semamızdan kayıp kayıp giden delikanlıları görünce çok üzülüyor ve iç burkuntularıyla iki büklüm oluyoruz ![]() Evet, bize herkese koşmak, her düşmüşe el uzatmak, her gönle girmek ve her kalbi iman nurlarıyla mamur kılmaya çalışmak düşüyor ![]() Gençlerin dünyanın fâniliğini kavrayıp, ebedî hayatları için çalışmalarında, ölümü düşünmelerinin büyük etkisi vardır ![]() Peygamberimiz, "Lezzetleri tahrip edip acılaştıran ölümü çok zikrediniz" (Tirmizi, Zühd 2), buyurarak, bizleri bu gafletten kurtarmak ister ![]() ![]() ![]() Ensardan bir adam gelerek, Peygamberimize (a ![]() ![]() ![]() "Yâ Resûlâllah, mü'minlerin hangisi daha akıllı, daha şuurludur?" "Ölümü en çok hatırlayanı ve ölümden sonrası için en güzel şekilde hazırlananı ![]() ![]() Yine Abdullah ibni Ömer (r ![]() ![]() Resul-i Ekrem (a ![]() ![]() ![]() "Dünyada sanki bir garîb (gurbette olan yabancı), hattâ yoldan geçen bir yolcu imişsin gibi ol ve kendini kabir halkından (biri) say ![]() Daha sonra İbni Ömer (r ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gerçekten de, dünya hayatının fâniliğini bundan daha güzel anlatan bir söz olamaz ![]() ![]() ![]() ![]() Bununla birlikte, dünyanın fâniliğini anlamak ve zevklerini terk etmek demek, kendisini Allah'ın nimetlerinden mahrum etmek değildir ![]() Bu hususu şu hadîs çok güzel ifâde eder: "Dünya zevkinin terki, helâl bir şeyden kendini mahrum etmek veya malı elden çıkarmakla değildir ![]() ![]() Gençlerin dünyaya dalmamaları için sadece ölümü düşünmeleri yeterli değildir ![]() ![]() ![]() İnsanın ölümden sonra uğrayacağı ilk durak kabirdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kabir azabı haktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamberimiz, kabirleri ziyaret ettiğinde, bura ehlinin vaziyetini görür ve sahabîlere haber verirdi ![]() ![]() Kabirden sonraki dehşetli zaman, kıyâmet günüdür ![]() ![]() ![]() ![]() "Kıyâmet günü olunca güneş, kullara bir mil veya iki mil mesafede oluncaya kadar yaklaştırılacaktır ![]() ![]() ![]() ![]() İşte böyle dehşetli bir günde kurtuluşun yolu, dünyada iken Allah'ın emirlerine sarılmak, yasaklarından kaçınmaktır ![]() ![]() Kişi, dünyada yaptığı her şeyden haşirde hesaba çekilecektir ![]() ![]() ![]() Bu zorlu muhâsebeye uğramadan önce şu hadîsden ders almak gerekir: Abdullah bin Mes'ud'dan (r ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Vallahi sizden hiç kimse yoktur ki, birinizin gördüğü dolunayla başbaşa kaldığı gibi Rabbiyle başbaşa kalmasın ![]() Ey Ademoğlu, benim hakkımda seni ne aldattı? Ey Ademoğlu benim için ne amel işledin? Ey Ademoğlu, Benden ne kadar hayâ ettin? Ey Ademoğlu, peygamberlere ne cevap verdin? Ey Âdemoğlu, sana helâl olmayana bakarken Ben gözlerinin üzerinde gözcü değil miydim? Sana helâl olmayan şeyleri dinlerken Ben kulaklarının üzerinde kontrolcü değil miydim? Ey Âdemoğlu, sana helâl olmayan şeyleri söylerken Ben dilinin üzerinde murakıp değil miydim? Sen ellerinle helâl olmayan şeyleri tutarken, Ben onların üzerinde gözcü değil miydim? Ayaklarınla sana helâl olmayan şeylere giderken Ben ayaklarının üzerinde gözetleyici değil miydim? Sana helâl olmayan şeylerle kalben ilgilenip dururken Ben, kalbinin üzerinde murakıp değil miydim? Yoksa sana olan yakınlığımı ve sana gücümün yettiğini inkâr mı ettin?" Rabbimizin bu hitapları, şu anda bile bizleri ürpertmekte, tüylerimizi diken diken etmektedir ![]() ![]() ![]() Bu bakımdan fırsat elde iken âhirete ciddi çalışmak gerekir ![]() Cehennem azabını da düşünmeli ve ondan kurtulmak için duâ etmeliyiz ![]() Cehennem azabının dehşetini anlamak için Numan bin Beşir'den (r ![]() ![]() "Azap bakımından Cehennem ehlinin en hafif olanı, iki ayağının oyuğunda iki ateş bulunan ve bundan dolayı beyni kaynayan kişidir ![]() Cehennem azabının en hafifi buysa, en dehşetlisinin ne olacağını düşünmek zor değildir ![]() Allah bizleri ölümü düşünüp fâni dünyanın zevklerine dalmayan, kabir ve Cehennem azâbından kurtulan kullarından eylesin ![]() (alıntıdır) |
![]() |
![]() |
|