Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
cektiğimiz, kalıyor, kar, yanımıza

Çektiğimiz Yanımıza Kâr Kalıyor...

Eski 08-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çektiğimiz Yanımıza Kâr Kalıyor...




Allah Tealâ insanoğluna yaratılıştan bazı erdemler vermiştir Yaşadığımız imtihan dünyasında bu erdemler sürekli olarak sığınacağımız güvenli kıyılardır Sabır işte bu dingin kıyılardan biridir


Türkçemizde “Çektiğim yanıma kâr kalıyor” diye bir söz vardır Verilen emeğin boşa gittiğini, yok yere sıkıntıya girildiğini ima etmek için kullanılır Sabır da sıkıntılı bir iştir Ama sabrettiğimiz zaman çektiklerimiz yanımıza gerçekten kâr kalır Bize sayısız faydası dokunur Tabii ki en büyük faydası ahirettedir ama ahlâkımızı güzelleştirdiği için dünyadaki kıymeti de azımsanamaz Çünkü kanaat, tevekkül, hilm, tevazu gibi güzel ahlâka dair pek çok haslet sabırla kazanılır


Sabır hakkında söylenmiş sözler, onun kapsamı ve kısımları hakkında da bilgi vermektedir Mesela sahabenin büyüklerinden İbn Abbas ranhüma hazretleri şöyle buyurmuştur:


“Kur’an-ı Kerim’de zikredilen sabır üç kısımdır:


• Emirleri yerine getirmekteki sabır,

• Yasakları terk etmekteki sabır,

• Musibetlere karşı sabır


Meşhur alim ve mutasavvıflarımızdan Ebu Talib Mekkî rha de şunları söylemiştir:


“Sabır kısım kısımdır: Bunların en önemlileri nefsin isteklerine karşı direnmek ve Mevlâ’nın isteklerine hizmete devam etmektir İnsanın var gücüyle çabalaması, kalbini nefsanî duygulardan, şeytanî arzu ve isteklerden, dünyevî süs ve gösterişten arındırması da sabır çeşitlerindendir Afetlere feryat etmemek de sabırdandır


Günahlara kefaret


Başımıza gelen sıkıntıların da aslında birer ilâhi rahmet olduğuna dair pek çok hadis-i şerif vardır Bunlardan birkaçını zikredelim:


“Malına zarar gelmeyen ve hiç hasta olmayan bir kulda hayır yoktur Allah bir kulunu sevdiği zaman ona bazı sıkıntı ve musibetler verir Sıkıntı ve musibet verdiğinde de sabır ihsan eder” (Münâvî)


“Allah bir kulunun iyiliğini isterse (yaptığı kötülüklerin) cezasını dünyada verir” (Ahmed b Hanbel)


“Bir müminin başına bir sıkıntı gelse hatta diken batsa bu vesileyle günahları silinir” (Buharî)


Halka Hak için sabır


Sabrın bazı şartları vardır Sadece doğrudan Allah’tan gelene değil, halktan gelen eziyetlere de katlanmak bu şartlardan biridir İnsanların yaptıklarına da Allah rızası için katlanılır Hadis-i şerifte, “İnsanlar arasına karışıp onların sıkıntılarına katlanmak, insanlardan uzak durup uzlete çekilmekten daha hayırlıdır” buyrulmuştur (Tirmizî)


Tabiîn’in büyüklerinden Hasan Basrî ks şöyle demiştir:


“İyi komşuluk sadece komşuya eziyet etmemek değildir Komşunun yaptığı eziyetlere sabretmek de gerekir


Musibet geldiğinde


Başa gelen sıkıntıya tahammül etmek ve söylenmemek de önemli bir şarttır


Bir gün Allah Rasulü sav, oğlu öldüğü için feryat eden yaşlı bir kadına rastlar ve ona:


– Allah’tan kork ve sabret, der


Bunun üzerine kadın:


– Sen benim derdimi anlayamazsın, diye cevap verir


Peygamber Efendimiz sav oradan uzaklaşır Kadına o kişinin kim olduğu söylenince pişmanlık duyar ve özür dilemek üzere Rasulullah sav’in yanına gelir Özrünü iletir Rahmet Peygamberi sav şöyle cevap verir:


– “Sabır ancak bela ilk başa geldiği andaki tavırdır” (Müslim)


Nimete de sabır


Allah dostları yalnız sıkıntılara değil nimetlere de sabredilmesi gerektiğini, hatta bu sabrın daha zor olduğunu belirtmişlerdir Bu *CensureBlock* yine Ebu Talip Mekkî rha şunları söylemiştir:


“Sabrın bir çeşidi de afiyet ve sıhhat haline sabretmektir Nefsin arzu ve isteklerine rağmen zenginlik halinde gereksiz harcama yapmamaya ve nimeti kötü yollarda kullanmamaya tahammül de sabırdır Bir müminin bu hususlara katlanması ve Allah’tan kendisine güç vermesini istemesi gerekir Bunlar da bela ve musibetler gibidir Denilmiştir ki, bela ve musibetlere mümin sabreder, afiyet ve nimeteyse ancak sıddıklar sabreder


Sonu cennetse


Bir müminle bir inkârcı balık tutmaya çıkmışlardı İnkârcı, inandığı ilâhın adını anarak ağını atıyordu ve her seferinde bir sürü balık çekiyordu Mümin de Allah’ı zikrederek ağını atıyordu ama ağına hiç balık takılmıyordu Mümin ancak akşama doğru bir tek balık tutabilmişti ki o da elinden kayıp suya düştü Mümini korumakla görevli melek bu duruma çok üzüldü Allah Tealâ meleğe müminin ve inkârcının ahiretteki hallerini gösterdi Melek de;

– Müminin gideceği yer cennet olduktan sonra dünyada çektiği sıkıntının ne kıymeti var, dedi


Mükerrem METE

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.