|  | Mumyalama |  | 
|  08-20-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   MumyalamaTanrı Osiris'in parçalara ayrılan vücudunun bir araya getirilerek tekrar canlanması, eski Mısırlıların ölüm sonrasında da bir hayatın olduğuna inanmalarına neden olmuştur  Mısırlılar, ölüyü ikinci hayatına hazırlamak için vücudunun korunması gerektiğine inanmışlar ve bu şekilde mumyalama işlemini ortaya çıkarmışlardır  Mumyalamanın doğru yapılması onemliydi  Eski Mısırlılar, insan ruhunun "ba", "ka" ve "akth" adlı 3 ruhtan olustuğuna inanıyordu  Ölüm sonrasinda, kişinin tekrar canlanması icin bu ruhları korumak zorundaydılar  Özellikle, üç ruhtan biri olan "ba" nın vücudu tanıması için bu gerekliydi  Ruhlardan birinin ölümü, diğerlerinin de yok olması anlamına geliyordu  "Ba" adlı ruhu, insan başlı bir kuş olarak betimlerler ve bu ruhun, kişinin karakterini, kişiliğini temsil ettiğine inanırlardı  "Ba" nin mezar içinde yaşadığını düşünürlerdi  "Ba" , sürekli olarak mezarda kalmaz, özgürce hareket eder ve daha sonra tekrar mezara geri dönerdi  "Ka" adlı kısım ise, ölünün benzeriydi  "Ka", insan figüründe ve kolları kalkık olarak veya sadece bir çift kalkmış el olarak temsil edilirdi  "Ka", vücuda yakın olmak zorunda olduğundan mezarı terk edemezdi  "Ka" nın besine, içeceğe ve kıyafete ihtiyacı vardı  Bu nedenle ölünün yakınları, düzenli olarak mezarı ziyaret eder ve bu ihtiyaçlarını karşılarlardı  "Akh" ise, ölümsüzlüğü temsil ederdi ve "ba" gibi kuş şeklinde sembolize edilirdi  Kişinin ölümüyle ölüler diyarına doğru yolculuğa cikar ve diger hayatta yerini alırdı  Mumyalama işlemi, bir grup görevli tarafından gerçekleştirilirdi  Bu kişiler, dinsel ve cerrahi eğitim almış insanlardı  Mumyalama ekibinin en yetkilisi, baş rahipti ve Anubis’ i simgeleyen çakal bir maske takardı  Anubis, ölülerin tanrısıydı ve mumyalama işleminin doğru yapılıp yapılmadığını denetlerdi  Anubis, aynı zamanda, ölümlüler ülkesinde gercekleştirilen, kalbi teraziye koyma sermonisine de eşlik ederdi  Ölünün kalbini, terazinin bir gözüne koyardı  Terazinin diğer tarafına da dürüstlüğü ifade eden bir tüy konulurdu  Kalp, tüyden daha hafif olursa; kişinin iyi bir hayat geçirdiği kabul edilirdi ve yeni hayatına geçişine izin verilirdi  Bu sırada bütün olup biteni, tanrıların katibi Troht yazarak not alırdı  Mumyalama işleminin gerçekleştirildiği mekan, taşınabilir, ölünün evi yakınına kurulan bir çadır veya tapınaklarla bağlantısı olan özel bir mumyalama yeriydi  Öncelikle vücut, yıkanıyordu  Daha sonra, özel bir masaya yatırılıyordu  Burun deliğinden çengele benzeyen bir alet yardımı ile beyin, dışarı çıkarılırdı  Kalan parçaları da, ilaç yardımı ile kurutuyorlardı  Vücut içindeki yumuşak kısımların çıkarılmasının nedeni, çürümeyi önlemekti  Göz ve yanakların çökmemesi için bu yumuşak kısımlara keten tamponlar konuluyor, ölünün göz kapakları da kapatılıyordu  Habes adlı bir aletle karnın solu kesilerek mide, karaciğer, akciğer ve bağırsaklar çıkarılıyordu  Kalp, vücut içinde, hesaplaşma günü için bırakılıyordu  Bu organlar, kanopik adı verilen 4 adet çömlek içine konulurdu  Bu kavanozlar, Osiris ve Isis’in oğlu olan Horus tanrısının 4 oğlununun başını temsil eden figürlerdi  Çakal başlı "Duamutef", mideyi; şahin başlı "Quebehsenuef", bağırsakları; "Hapy", akciğeri; insan başlı olan "İmsety" ise karacigeri korurdu  Boşalan yerler, hurma şarabı ve bitkilerle yıkanıyordu  Şarap, içinde bulunan alkolle antibakteriyel etki yaparak mikropları öldürüyordu  Bir çesit tuz olan natron, vücut içine ve dışına konularak bir süre bekletiliyor ve vücudun nemi alınıyordu  Natronla kurutma islemi bitince, natronlar çıkarılıp yerine yenileri konuluyordu  Önemli kişilerde, mumyalama sürecindeki gün sayısı, 272 güne kadar çıkıyordu  Normal süreç ise 70 gündü  Vücut, bu işlemlerle kurutulduktan sonra, reçine ve aramotik bitki yağlarından oluşan sıvıda tutulan keten bezlerle sarılır  Sargılar arasına değerli taşlardan oluşan bronşlar konulurdu  Eller, karında veya göğüste birleştirilirdi  Keten bezle sarılı yüze, mumya maskesi konulurdu  Mumya maskesi, kişinin orjinal suratına benzerdi  Bu maske sayesinde ruh, ölüyü tanıyarak geri dönerdi  Mumyalama, sadece insanlara değil; kutsal sayılan kedi, boğa, timsah gibi hayvanlara da yapılırdı  Mumyalama kelimesi, Mısır kökenli olmayıp Arapçadan gelmektedir ve Arapçada "Mumiyah" olarak geçmektedir  Anlamı da bazı maddelerle vücudu korumaktır  Mumyalama ayinlerindeki kişi sayısı, o kişinin toplum içindeki statüsünü gosterirdi  Zengin kişiler, para ödeyerek ilahi okuyan, “Kiten” adlı kadınlar tutarlardı  Kurban edilecek hayvanları taşıyan “Saptis” denilen kişiler de vardı  Üzerine panter veya kaplan postu takan “Sem” adlı rahip ve ölü yakınları, sandala binerek Nil' in diğer tarafındaki mezarlar bolgesine geçerlerdi  Bu ayinler dizisinin en önemli kısmı, mumyanın ağzını açma kısmıdır  Bu işlem, özel aletlerle yapılırdı  Bu alet sayesinde, ölünün hislerini geri getirdiklerine inanırlardı  Boylece mumya, ikinci hayatında yiyip, duyup görebilecekti  Bu işlemden sonra, mezar hazırlanır ve organların bulunduğu 4 çömlek, kişinin özel eşyaları , günlük kıyafetleri, terlik, taki , yemekler, fritten yapılan Usebti ( ushabti) adlı heykeller, bronşlar ve "Book of the Dead" adı verilen kitap konulurdu  Ölulerin kitabi ( Book of the Dead), aslında ciltli bir yapıt değildi  Sadece papirus kağıtlarina yazılmış olan, rulo seklindeki dua ve büyülerden oluşuyordu  Usebti heykellerinin mezara konulma amacı, kisiye ikinci hayatında gereksiz işleri yapmakta vekalet etmesiydi  İnsanlar, normal yaşamlarında firavunlar için çalıştıkları için, diğer hayatlarında da gereksiz işlerde çalışmak istemiyorlardı  Bronşların konulma nedeni ise, ölünün diğer hayatına ulaşana kadar geçireceği süreç içinde, mumyayı tehlikelerden korumaktı  Bu broşların adı, hayatı yasami temsil eden "Ankh", "Tet", "Djed" ve yeniden doğumu temsil eden "Scarap" tı  Ölünün başının altına yastık görevi goren, hilal şeklinde bir cisim konurdu  Sonra da mezar mühürlenirdi  | 
|   | 
|  | 
|  |