| 
 | |||||||
|    | 
|  | Konu Araçları | 
| insanlığın, keşisen, orion, takım, tarihi, yıldızıyla | 
|  | İnsanlığın Orion Takım Yıldızıyla Keşisen Tarihi |  | 
|  08-20-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   İnsanlığın Orion Takım Yıldızıyla Keşisen TarihiİNSANLIĞIN ORİON TAKIMYILDIZIYLA KEŞİSEN TARİHİ Orion Takımyıldızı, Ekvator bölgesinde, çıplak gözle bakıldığında dört tanesi dörtgen, Orion kuşağı denilen üç tanesi de bu dörtgen içinde eğik bir çizgi üzerine sıralanmış toplam yedi yıldızdan oluşur  İnsanlık tarihinin yolu, bu takımyıldızı ile bir çok kez kesişmiştir  Neredeyse ilk çağlardan beri her zaman Güneş, Ay, Merkür veya Venüs gibi gözümüzün önündeki gök cisimleri kadar insanlığın dikkatini çekmiştir  Örneğin neden yapıldığı hala gizemini koruyan ve pek çok spekülasyona konu olan Güney Amerika'da ki Nazca çölünde yere kazınmış çok çeşitli dev figürlerden biri olan örümcek motifinin Orion Takımyıldızının yer küredeki temsili olduğu iddia edilmektedir  Antik Yunan mitolojisine göre Orion, Poseidon'un oğludur  Her zaman köpeği ile gezen büyük bir avcıdır  Yakışıklılığı ve kadınlara düşkünlüğü ile ün salmıştır  Hera'yı kıskandıracak kadar güzel karısını kaybettikten sonra, misafir olduğu Oinopion'un kızı Merope'yi baştan çıkarmaya kalkışmıştı, Oinopion da bunun üzerine onu kör etti  Daha sonra Eos tarafından kaçırılan Orion'u, bakire tanrıça Artemis bir akrebe sokturarak öldürdü  Akrep, ödül olarak burçlar arasında yerini aldı  Orion'a gelince, o da gökyüzünün karşı yanında bir takım yıldız haline gelmiş; köpeği ise Sirius yıldızı olmuştur  Sirius'un aynı zamanda Köpek Yıldızı olarak da anılması bu sebepledir  Bir başka coğrafya, Hindistan'da ise Orion Takımyıldızı Zaman-Adamı anlamına gelen Kal-Purush olarak bilinir  Bu yıldız kümesinin en güçlü motif olarak kullanıldığı kültür, eski Mısır medeniyetidir  İnanışa göre Gök Tanrıçası Nut, Osiris ile Seth adlı iki erkek tanrıyla, İsis ve Nephthys adlı iki kardeşi dünyaya getirir  Osiris, hem tanrı hem de insan olduğu için Mısır'ın ilk kralı olmuş, kız kardeşi İsis de onun eşi olmuştur  Osiris iyi bir yönetimle, insanlara dini ve uygarlığın sanatlarını öğretmiş, Mısır'ı zenginleştirmiştir  Ancak, kralın kardeşi Seth bir komplo kurarak, onu öldürür  Vücudunu parça parça doğrar ve Mısır'ın dört bir yanına saçar  Bu sırada Osiris ve İsis'in tahta geçecek bir velihatları yoktu  Ancak İsis kendi sihir gücüyle kocasının vücudunun parçalarını gizlice toplar; bir araya getirip Osiris'in vücudunu yeniden oluşturur, böylece ilk mumyayı yapmış olur  Mısırlıların mumya kültürünün kaynağının bu olay olduğu bilim adamlarınca kabul edilir  İsis, yeniden hayata dönen Osiris ile cinsel ilişkiye girerek hamile kalır  Osiris, kendisi için geçici ve kısa süreli bu olaydan sonra, bir yıldız varlık haline dönüşür  İnanışa göre, Orion Takımyıldızı böyle oluşur  Eski Mısırlıların Orion ile ilişkileri bununla sınırlı değildir  Örneğin Keops ve Kefren isimli dev piramitleri ile beraber bu piramitlerin tepe noktalarından geçen eksenden az kaçık şekilde inşa edilmiş küçük Mikerinos piramitleri de bu takımyıldız ile ilişkilendirilmektedir  Bilindiği gibi en başta yer alan en büyük piramit Keops hakkındaki ididalar pek çoktur  Yüzlerinin dört ana yönü göstermesi, üzerinden geçen meridyenin dünya kara parçalarını tam ikiye ayırması, bunlardan yalnızca ikisidir  Fakat bu üç piramide topluca bakılınca bu güne kadar gözden kaçan bir başka anlam ortaya çıkmıştır  Bunun için en sonda duran en küçük cüsseli Mikerinos piramiti yol göstermiştir  Antik Mısır tarihçilerinin, Mikerinos piramidini inşa eden firavunun bu piramidi başka bir yerde yapmak yerine neden bu iki dev piramidin yanında yaptırdığı konusundaki açıklamaları, soru işaretlerini kaldırmamaktadır  Çünkü bu piramit kendi başına alındığında hiç de küçük değildir, fakat diğer iki dev piramidin yanında cüceleşmektedir  Ayrıca inşa edilen zeminde hiç bir problem olmamasına rağmen, neden bu piramidin Keops ve Kefren piramitlerinin tepe noktalarından geçen eksenden az kaçık inşa edilmiş olması da karanlıkta kalan diğer bir konudur  Belkide açıklama Orion takımyıldızının kendisidir  Orion takımyıldızı kuşağında iki tane parlak yıldız, bu iki yıldızı kesen eksenden az kaçık ve çok daha az parlak bir üçüncü yıldız yer alır  Piramilerin yerleşim planı ile bu yıldızların yerleşimi tamamen aynıdır  Ayrıca Mısır'ı ortadan ikiye bölen Nil Nehri ile gökyüzünü aynı şekilde ortadan ayıran Samanyolu, eski Mısır Gök dininde birbirleriyle ilişkilendirilmişlerdir  Ne ilginçtir ki Nil Nehri'nin bu piramitlere göre yeri ile Samanyolu'nun Orion takımyıldızına göre yeri aynı şekildedir  Giza'da bulunan bu üç piramit dışındaki bölgeler de yer alan diğer bazı piramitler ile takımyıldızın diğer üyelerinin yeryüzündeki temsilcileri tamamlanmaktadır  Abu Ruwash'daki Nebka piramidi Orion'un sol ayağı olarak adlandırılan yıldızı, Zawyat Al Aryan'daki piramit ise Orion'un sağ omzunu simgelemektedir  Mısırlıların, bu takımyıldıza verdikleri önem rahatça görülebiliyor  Ancak, Dünya ve Ay gibi gökyüzünde daha kolay izlenebilecek ve devirleri bir yıl veya bir ay gibi kısa dönmelerde ölçülebilen gök cisimleri varken neden antik uygarlıkların bu takım yıldıza merak sardıkları ve onun ile ilgili detaylı takvimler yaptıkları hakkında doyurucu bir cevap yoktur  Ancak, bu takım yıldızın, Antik medeniyetlerde bıraktığı izlerle ilgili bu yazıyı hazırlamak için arşiv karıştırırken, bir gazete kupürü dikkatimi çekti  Milliyet gazetesinin 1 Ağustos 1998 sayılı nüshasından kesilmişti  Bu kupürde; bilim adamlarının, hayatın temel taşlarını oluşturan moleküllerin Dünya'ya Orion nebulasından ulaştığına dair bir haber yer alıyordu  Bu haber, sizi bilmem ama antik uygarlıkların bu takım yıldıza neden merak sardıkları konusunda benim aklımı daha da karıştırdı… (1) GÖKYÜZÜNDE BİR AVCI: ORİON Yılın bu mevsiminde (kış) gökyüzünde en göze çarpan yıldız grubu Orion veya Avcı'dır  Uzun kış gecelerini aydınlatan, her zaman gökyüzünün en üstüne karşılık gelen başucu noktasına doğru (Zenit) olan yolun yaklaşık yarısında, düşey bir dikdörtgen şeklinde geniş bir yıldız kümesi olan Orion; hem astronomlar için doyurucu bir göz zevki sunmakta hemde astronomiye yeni başlayanlar için kolay bir hedef tahtası, diğer yıldızların ayırdedilmesi ve tanınması için yol gösterici bir harita niteliği taşımaktadır  Bu dikdörtgen 20 derece uzunlukta ve 12 derece genişliktedir  Merkez bölgesinde köşegensel bir çizgi üzerinde çok düzgün dizilmiş üç parlak yıldız bulunur  Sırasıyla soldan sağa Alnitak , Alninam ve Mintaka adını alan bu üç yıldız İnci dizisi olarakta bilinir  Mitolojide avcının belini ve kuşağını oluşturur  Grek-Roma mitolojisinde, Orion çok tanınmış bir avcıdır ve kendisini öldüremeyeceği başka bir varlık olamayacağını iddia etmeye başlar  Buna çok kızan tanrıça Hera , onu sokması için bir akrep gönderir  Orion akrepi sopasıyla ezer , ama akrep, ölmeden önce Orion'u ısırmayı başarır ve tabiki akrebin öldürücü zehirine fazla uzun süre dayanamaz ve ölür  Bu olaya çok üzülen yedi kız kardeşler ağlamaya başlarlar  Bu haykırışlara fazla dayanamayan büyük tanrı Zeus Orionu ve Akrebi gökyüzüne yerleştirir  Fakat Orion akrebin iğnesinin tadını unutamamış olacak ki gökyüzünde sürekli ondan kaçar: Birisi doğarken diğeri batmaktadır  Orion'un diğer önemli özelliği ise bize kış takımyıldızlarının yerlerini ve sınırlarını bulmamıza yardımcı olmasıdır  Orion'u birbütün olarak düşünürsek kuşağı oluşturan bir çizgi, bizi gökyüzünün en parlak yıldızı olan Sirius'sa ulaştırır  Kuzey batıya yapacağımız uzatma , bizi Boğa takım yıldızının en parlak yıldızı Aldebaran'na götürür  omuzundaki iki yıldızın doğrultusunda doğuya uzandığımızda ise Küçük köpek takım yıldızının en parlak yıldızı Prokyon'a erişiriz  (2) Orion'un en parlak yıldızı olan Rigel, 3'lü kuşak ve Betelgeus'tan geçen hat ise bizi İkizler burcunun parlak yıldızları Castor ve Pollux'a götürür  Görüldüğü gibi Avcı takım yıldızı bize diğer Önemli yıldızları bulmada bir pusula gibi yol göstericidir  Avcı, Ülker'le birlikte dünya edebiyatçılarının en çok iltifat ettikleri takım yıldızlardır  Mesela, Homeros'un Odysseia'sında Orion sık sık geçer  Mitoloji dışında da bir çok hikaye, roman, şiir ve diğer edebi ve sanatsal şekillerde, bu takım yıldızlara atıflarda bulunulur  Ayrıca, Avcı gök ekvatoruna yakım konumu nedeniyle iki yarım küredende görülür  Şimdi ise biraz takım yıldızın yıldızlarını tanımaya çalışalım  Kadın savaşçı, Amazon yıldızı olarak bilinen Belatriks Avcının bize göre sol omzunu oluşturur  Aynı yıldız arapçada Al-Cabbar olarak bilinir ve ikinci kadirden bir yıldızdır  Bellatrix'in sağında sönük yıldızlarınoluşturduğu bir eğri vardır  Bu eğri kuzey güney yönünde uzanır  Avcı'nın kalkanı olarak adlandırılmışlardır  Sağ omuzundaki yıldız olan kırmızı renkli Betelgeus, gökyüzündeki yaşlı, kızıldev türü yıldızlara verilebilecek en güzel örnektir  Diğer taraftan Bettelgeus,oldukça yakın bir yıldız olup bizden yaklaşık 500 ışık yılı uzaklıktadır  Bugün gördüğümüz ışığı ,ondan 500 yıl önce ayrılmıştır diyebiliriz  Bu güneşe çok yakın kızıldev, öylesine büyük bir yıldızdır ki ,Güneşin yerin e koyarsak, Dünya dahil Mars'a kadar olan bütün gecegenleri içine albilecektir  Şimdi Avcının belinde duran ve onun kılıcını temsil eden diğer üç yıldıza dikkat edelim  Kılıç'ın ortasındaki ışıltı aslındabir yıldız olmayıp  Samanyolu içerisindeki muhteşem gaz ve toz bulutlarında biridir  İlk kez Hollanda'lı fizikçi olan Huygens tarafın dan keşfedilen bu bulutsu bizden yaklaşık 1500 ışık yılı uzaktadır  Devasa bir hidrojen bulutunun merkez bölgesinde oluşmuş yıldızlarca ısıtılması ve aydınlatılması ile görünür hale gelen bulutsunun 30 ışık yılı genişlikte olduğu, bazı yıldızların 2 mily on yıldan daha genç olduğu hesaplanmaktadır  Takımyıldız bölgesindeki diğer ilginç bir bulutsuda, kuşağın hemen solundaki Zeta Ori (( Ori) ve alnitak'ın hemen yanında en meşhur karanlık bulutsu olan Atbaşı bulutsusu (IC434) bulunmakta  Orion'un dörtgenin'nin sağ alt köşesind parlak mavi bir yıldız olan Rigel Avcı'nın dizini oluşturur yaklaşık 1000 ışık yılı uzaklıkta olup ışıması çok güçlüdür  Her saniyede güneşin 50 000 katı daha fazla ışık yayar  Rigel çok genç ve sıcak bir yıldızdır  Sıcaklığı 15 000 K olup yaydığı ışın mavi renk ağırlıklıdır  Avcının sol alt köşesinde ise Saif (Arapça kılç anlamına gelir) bulunur  (2) Orion Takım Yıldızı - Eski Mısır İlişkisi Ejiptologlar ve arkeologlar, yıllardan beri piramitlerin yalnızca ve yalnızca firavun mezarı olduğunu iddia ediyorlar  Oysa, I  Ö 2500 dolayında, henüz tekerleği bile bulmadığı varsayılan bir ülkenin, bütün kaynaklarını kullanarak bu devasa yapıları yalnızca firavunlarına gösterişli mezar olsun diye yaptıklarına inanmak zor  Hele Giza’daki üç büyük piramitten söz edince, isler iyice “garip” hale geliyor  1994 yılında Robert Bauval adlı Belçika asıllı, çocukluğu Mısır’da geçmiş bir mühendisin “Orion Mystery” adlı sansasyonel kitabı yayımlanana dek, dünyanın bu en gizemli üç anıtının niteliğine ilişkin ciddiye almaya değer bir teori atılmamıştı ortaya  Erich Von Daniken’in spekülatif ve fazla hayalci “uzaylı atalar” iddiası, ancak beylik UFO masallarına malzeme oluşturabilecek dayanaklara sahipti  Ejiptoloji ve ortodoks arkeolojinin “piramitler firavun mezarıdır” varsayımları, Mısır’da sonraki dönemde inşa edilen (ve asla Giza’daki 3 piramidin kalitesine erişemeyen) yapılarda “mezar” düşüncesini destekleyecek bulgulara ulaşıldığından ötürü epey sağlam görünüyordu  Aslında ne Khufu’nun, ne Khafre’nin ne de Menkaure’nin piramitlerinde mezar, mumya ya da cesede rastlanmıştı ama bu, yaygın inancı değiştirmiyordu   1979 yılında Kahire’ye yaptığı bir gezi sırasında Robert Bauval, üç büyük piramidin hızlanışında bir gariplik farketti  İlk iki piramit köşegenlerinden birbirinin tam hizasına yerleştirildiği halde, daha küçük olan Menkaure’nin piramidi, hafifçe sola kaymış gibiydi  Bu muhteşem yapıları yaratabilecek ve ölçülerde asla şaşmayacak bir mimariye sahip olan Mısırlıların, üç piramidi ayni çizgi üzerine yerleştirmeyi başaramamış olduğunu düşünmek hiç akla yakın gelmiyordu doğrusu  Bauval, Misir kültürüne, özellikle de dinine meraklı biriydi  Bütün antik uygarlıklarda olduğu gibi eski Mısır’da da tapınakların belli yıldızlara göre hizalandığını, oriyentasyonlarının “gündönümü” ya da “ekinoks”lara yöneltilmiş olduğunu iyi bilirdi  Mısır’da en belirgin ve baskın kült, Osiris kültüydü ve bu tanrı, Orion takımyıldızıyla simgelenirdi  Bauval bir gün gökyüzünü izlerken, Orion’un merkezindeki en önemli üç yıldızın, Alnilam, Alnitak ve Mintaka’nin, ayni Giza piramitlerinde olduğu gibi bir hiza sapmasına sahip olduğunu farketti: İlk iki büyük yıldız, Alnilam ve Alnitak doğru hizadaydı ama üçüncü ve en küçük yıldız olan Mintaka, hafifçe sola kaymıştı diğerlerine göre   Bu bulgu, astronomi destekli yapılan gözlemlerle Giza piramitlerinin Orion Kuşağı olarak bilinen üç yıldızın yeryüzündeki kopyası olarak inşa edildiğini ortaya koyuyordu ve Mısır yıldız dinini bilenler için hiç de şaşırtıcı değildi  Mısırlılar, yeryüzünü ve yaşadıkları toprakları, gökyüzünün, yani ölümsüzlüğe eriştiklerinde ulaşacakları yerin bir kopyası olarak düşünürlerdi ve piramit metinlerinden dini yazıtlara dek her yerde bu vurgulanırdı  Nil, Samanyolu’na denk geliyordu Mısır yıldız kültünde  Samanyolu’nun çevresindeki özel bir gökyüzü alanı, eski Mısırlıların “Duat” diye adlandırdıkları “tanrıların mekanıydı; bunun yeryüzündeki kopyası da Nil’in batısına denk getirilmişti! Bauval’in bulgusunda şaşırtıcı olan şey çok daha başkaydı  Bu üç piramit I  Ö 2600 dolaylarında yapılmıştı ama, Orion yıldızının o tarihteki gökyüzü konumu, Giza’daki piramitlerin konumundan 45 derecelik bir sapma gösteriyordu   Bauval, bir bilgisayar programı (SkyGlobe 3  2) yardımıyla, Orion ile piramitlerin bire bir ayni doğrultuya yerleştiği tarihi aradı ve karşısına I  Ö 10  500 tarihi çıktı! İşin ilginç yani, bu tarih Orion takımyıldızının presesyon döngüsünün en alt noktasına rastlıyordu   Eski Mısır kültünde, “ilk başlangıç” olarak anılan bir dönem olduğunu biliyordu Bauval: “Zep Tepi” olarak adlandırılan bu dönem, Mısırlıların ülkelerinin tarihini anlatırken, “Mısır’ı tanrıların yönettiği mutlu dönem” diye söz ettikleri bir dilime de denk geliyordu  Binlerce yıl önceyi anlatıyordu bu sözcük  Acaba Mısırlılar piramitleri inşa ederken, çok eski bir dönemi anmak üzere, Orion’un I  Ö 10  500′deki yerleşimini mi seçmişlerdi master plan olarak? Bundan 4500 yıl önce, presesyon hesapları bile yapacak biçimde astronomi bilgisine nasıl sahip olmuşlardı? Yoksa bundan 12000 yıl önce var olan bir uygarlığın geride bıraktığı izleri mi görüyorduk Mısır’da? Robert Bauval, 1994′te yayımlanan “Orion Mystery” adli kitabında bu soruları sordu ve büyük sansasyon yarattı  Yanıtlarsa, hala araştırılmayı bekliyor  (1) Makale: Yusuf KOÇ (2) Makale: Özer METİN | 
|   | 
|  | 
|  |