Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > Serbest Forum

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kâsenin, kutsal, sırrı

Kutsal Kasenin Sırrı

Eski 08-21-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kutsal Kasenin Sırrı




Kutsal Kase'nin sıırı


Nedendir bilinmez, İsa Mesih'i Çarmıh'tan indiren ve onu 'Beşeri' haliyle son gören ve ona dokunan kişi Joseph Arimetea olduğu halde kendisi Katolik Kilisesi tarafından 'Aziz' ilan edilmemiştir Oysa İsa'yı görmüş ve konuşmuş olduğu varsayılan kişiler bile geçen yüzyıllar içinde Aziz yapılmışlardı Katolik Kilisesi'nin Index'inde 10000'den fazla Aziz ve Azize vardır Benzer şekilde Meryemler'den de sadece ikisi (Bakire ve Mecdelli) Azize ilan edilmişler, diğerleri görmezlikten gelinmiştirİsa ile aynı dönemde yaşamış olan Gnostiklere göre İsa son nefesini vermeden Arimetea'ya çok gizli bir sır aktarmıştır Gnostik İnciller'de anlatıldığına göre bu sır İsa'nın kanıyla ilgilidir Arimetea bu nedenle bir 'Keşke' (Graal) alıp İsa'nın böğründen akmakta olan kanın bir kısmını toplamıştır Ancka yine aynı kaynaklara göre İsa, Arimetea'ya eşini (Mecdelli Meryem) ve çocuğunu alarak uzak bir ülkeye götürmesini istemiştir Bunun üzerine Arimetea yanındakilerle birlikte çok uzağa İngiltere'ye gitmiş ve burada ilginçtir ki Evelach ve/veya Mordrains adlı soylular tarafından korunmuştur Bu kişiler aynı zamanda 'Kase'yi saklamak için bir manastır inşa ettirmişler ve 'Kase'nin bekçisi olarak da Arimetea'nın kayınbiraderi Brons'u 'Baş Gardiyan/Koruyucu' olarak atamışlardır Bu bekçilik görevi daha sonra Brons'un oğlu Allain'e geçmiş ve bu kişi de Corberic'de bir şatoya saklamıştır Kutsal Kan Kasesi'ni İşte bu şatodan yetişen Kral Arthur ve Şövalyeleri Kase'ye sahip oldukları için İnsan-Üstü işler yapmışlar ve ilk 'Gizli' Kardeşlik örgütünü kurmuşlardırBuraya kadar anlatılanlar Kutsal Kase Efsanesi'nin Batı'daki versiyonudur Oysa bu efsane ilginçtir ki, 12 yy'da İspanya'da/Toledo'da ortaya çıkmıştı ilk kez Ve şaşırtıcı gelebilir ama İran/Fars kaynaklı bir kitapta yer almıştır Efsaneyi Batı'ya taşıyanlar ünlü Tapınak Şövalyeleri olmuştuMuhtemelen XI yy'ın sonlarında Toledo'ya getirilen bu Farsca efsane, Latince'ye çevrilmiş ve 'Flegitanis' adlı gerçekte var olmayan bir Katolik'e mal edilmişti Gül ve Haç Kardeşliği gizli örgütünün 'İmparator' statüsündeki Üstadı (1950'lerde) Lewis Harvey Spence'in yaptığı açıklamaya göre kitabın özgün adı Farsça olarak 'Felekedaneh' idiİşte bu Cabiri geleneği, Ege ve Batı Anadolu'daki en eski ve etkili okült sitematiğiydi Haçlı seferleri sırasında ve sonrasında Cabiri 'Sırları' (mysteries) Batı'ya Tapınak Şövalyeleri aracılığıyla taşındı İlkin Gül ve Haç Kardeşliği örgütü bu sırların çoğunluğuna sahipti, sonra bu örgütün üst üyeleri Masonluk'taki 'Spekülatif ve Operatif' Mason Localarını kurdular Ünlü din adamı ve okült uzmanı Rev George Oliver'in 'History of İnitiation' adlı kitabında yazdığına göre özellikle Fransız Masonluğu -Büyük Doğu Locası- tam anlamıyla Cabiri geleneğine göre kurulmuş ve yönetilmişti Cabiri geleneğinin sembolleri beyaz önlük, çekiç ve demir örstür ve bu asli semboller günümüzün Masonları tarafından da kullanılmaktadırlar

İsa çiçektir, gül ve Haç'tadır

Gül ve Haç Örgütü'nden daha önce söz etmiş ve 20 yüzyılda bu örgüte üye olmuş ya da bağlantı kurmuş en az bir papa bulunduğunu söylemiştim Bu Papa'yı tanıtmadan önce Gül ve Haç sembolizminin Hıristiyan Ezoterizmindeki (Batınilik, gizli öğreti) yerine bakalımİsa Çarmıh'a gerildiği zaman hemen ölmemişti Büyük bir ıstırap çekiyordu Bunu gören bir asker dayanamayıp mızrağıyla İsa'nın böğrüne bir darbe vurmuştu Askerin amacı İsa'nın daha fazla acı çekmeden bir an önce ölmesini sağlamaktı İsa'nın böğründen akan kan, ayaklarından ve ellerinden çivilenmiş olduğu Haç'ın dibine damlamış ve inanca göre İsa'nın kannın damladığı Haç'ın dibinde birdenbire Güller yeşermeye başlamıştı İşte bu gül ve kan İsa'nın tensel canıydı İsa bir çiçek olmuş ve açmıştı Bu olayda kuşkusuz Haç da önemli bir anlama sahipti Çünkü Haç olmasaydı İsa'nın karnının Gül'e dönüştüğü de bilinemeyecektiAma bu anlatım Gül ve Haç konusundaki sayısız söylenceden sadece biri, belki de en çok kabul görmüş olanıdır Başka değerlendirmeler de vardı Ünlü Ezoterist Arthur Edward Waite'ın anlattığına göre Gül, İsa'nın kanı olmasının yanı sıra, Haç'ın esrarengiz mesajını iletmek için kullandığı ışıktır Yine aynı kaynağa göre Gül, Grekçe 'Çiğ Damlası' demektir ve bu haliyle de İsa'nın Hıristiyan Gnostisizmindeki (Rafızilik) sembolüdür Aynı zamanda Gül, Ortaçağ'daki yazılışıyla RAS (Rose) Kelam demektir ve sayısal değeri itibarıyle de R= 200; O= 75, S= 90 ve Rose= 365'i vermektedir Bu nedenle günümüzde kullanılan takvim sistemini kuran Papa Gregory tarafından bir YIL'ın 365 gün olması uygun görülmüştür Böylelikle İsa'nın yılın her gününe damgasını vurması sağlanmıştır Bu sistematikte İsa yine Çiçek olarak değerlendirilmiştir Çünkü NAZARETH kentinden geldiği için kendisine Nazarenli İsa denilen Tanrı'nın oğlu, Nazareth, Çiçek anlamına geldiği için böyle anılmıştır İşte Gül ve Haç Örgütü, Gül'ün ve Haç'ın bu türden olağanüstü ve mucizevi yönlerinin bulunduğuna inanmış şövalyeler tarafından II yüzyılda Kudis'te kurulmuş ve günümüze kadar çeşitli dünya olaylarına karışarak gelmiştir

Masonik Misyonerliği

Hıristiyanlıktan gizli örgütler İsa'nın çarmıha gerilişinden sonra, hatta bizzat onunla birlikte vardırlar demek mümkündür Örneğin Spekülatif Masonlar, İsa'nın ilk mason olduğunu düşünürler Bunun geçmişi daha önce anlattığım Templar Örgütü'ne dayanır Ve temelinde Essene diye bilinen küçük bir Yahudi cemaati vardır Ne olduğu ve kim oldukları tam bilinmeyen bu cemaat, iddialara göre İsa'yı yetiştirmiş ve Yahudi Krallığı'na sahip olmak istemişlerdir Ve yine inanışa göre çok gizli ve esrarengiz bir Suriyeli cemaat, İsa'nın öldürülmesinden sonra bu sıraları saklamış ve Haçlı Seferleri sırasında Templar Şövalyeleri tarafından korunan bu küçük cemaat, Avrupa'ya kaçırılmıştır Burada gözlerden uzak olsunlar diye İskoçya'ya yerleştirilmiş ve daha sonra da Avrupa'ya giderek Templar'ın yardımıyla 'Masonik Misyonerliği' başlatmışlardır Böylece iki akım doğmuştur Bunlardan biri Meryem'e dayandırılan 'Dul Kadının Oğulları' Örgütü, diğeri de Sufi Masonluğu'dur Her neyse, konumuz bu olmadığı için bunu geçelim ve gelelim günümüzdeki en gizli ve güçlü Katolik örgütü OPUS DEI'ye

Papa I John Paul'u tahta oturtan örgüt

İsviçreli parlamenter ve toplumbilimci Jean Ziegler'in dediğine göre OPUS DEI, kendisiyle komünizm kadar mücadele edilmesi gereken, gizli çalışan aşırı sağcı bir harekettir Ve işte Polonyalı Kardinal, şair ve aktör Karol Wojytla'yı, Papa II John Paul olarak Vatikan'daki tahta oturtan bu örgüttürKarol, Papa seçilince Cizvitlerin başı Peter Pedro Arrupe hemen muhalefete başladı OPUS DEI tarafından seçtirilen Papa'yı tanımamakla tehdit etti 1983'e kadar Cizvitler II John Paul'a karşı muhalefet ettiler Bu arada Papa'ya suikastlar düzenlendi Portekiz'de oturan Arrupe'nin taraftarı bir papaz, Papa'yı tahtında otururken bıçakla saldırarak öldürmek istedi Papa ise OPUS DEI Vatikan'da tüm dizginleri eline alıncaya kadar bekledi 1983'te Cizvitlere karşı taarruza başladı Kişisel yetkisini kullanarak Cizvitlere yeni bir önder seçilmesini sağladı Bu, 54 yaşındaki Hollandalı Cizvit Hans Kolvenbach'dı Bu seçimde Papa'nın adamı diye bilinen Kolvenbach'ın seçilmesi Cizvitleri yeniden ateşledi Bu kez doğrudan OPUS DEI'yi, aynen, Katolik Kilisesi'ndeki mason locaları olarak tanımladılar Buna karşılık Papa da onları Latin Amerika'da Marksistelrele dayanışma halinde olmakla suçladı Papa bir risale yayınlayarak Marksizm'i kınadı Cizvitler de buna karşı Papa'nın Latin Amerika'daki kapitalist sömürüyü, adaletsizlikleri ve işkenceleri görmezden gelmekte oludğunu ve yoksulları insan yerine koymadığını vurguladılar Konu daha sonra insan hakları tartışmalarına geldi Cizvitler ısrarla insan haklarını savundular Papa da köşeye sıkışınca Vatikan'ın daima insan haklarından yana olduğunu yayınladığı bir risaleyle tekrarladı Tartışma büyüdü Bu arada Papa, tarihte ilk kez olarak doğrudan OPUS DEI üyesi olduğu açıklanmış olan bir gazeteciyi, 48 yaşındaki ABC gazetesinin Roma muhabiri İspanyol asıllı Jaquin Navorro-Valls'ı Vatikan'ın basın sözcüsü yaptı Böylelikle sadece kardinallere ayrılmış olan böylesine önemli bir göreve tarihte ilk kez din adamı olmayan, laik bir kişi atanmış oldu Papa, ayrıca, 1984'e kadar Cizvitler tarafından yönetilen Radyo Vatikan'ın başına da laik bir şahsı atamıştıGizli Gelenek denildiğinde anlaşılması gereken nedir? İlkin şunu belirtmek gerekiyor: Gizli kavramı (Secret) bu gelenek içinde 'Okült' anlamında kullanılmıştır Katolik Kilisesi'nin vahşi saldırılarına maruz kalmış olan alşimist, hermetist, okültist ve ezoteristler 'Gizli' anlamına gelen 'Okült' sözcüğünü kullanmaktan çekinmişler ve bunun yerine sır anlamına gelen 'Secret' sözcüğünü kullanmışlardıGelenek sözcüğü de benzer şekilde 'Hafifletilmişti'! Burada 'Gelenek' derken toplumda bilinen ve anlaşılan anlamıyla 'Gelenek' kast edilmiyordu; kast edilen 'Kabala' idi (NOT: Kabala, sözcük anlamıyla gelenek demektir) Öyleyse 'Gizli Gelenek' denildiğinde insanlığın ilk dönemlerinden beri uğraştığı 'Okült' uygulamaları ile daha sonraki yüzyıllarda, özelikle de 11 ve 12 yüzyıllardan itibaren gelişen ve içinde Yahudi Kabalismi'nin de yer aldığı tüm yasaklanmış ilim ve bilgi kümeleri kast ediliyordu Bu en geniş anlamıyla 'Gelenek' (Tradition) okült örgütlerinin anladığı ve kullandığı 'Bilim'di Bunun için de Helen, Yahudi, Roma, Antik Mısır, Sümer, Babil, Hint ve Çin 'Geleneklerinden' fuzyon yoluyla taşınmış ögeler vardı Ancak en güçlü etki Anadolu ve Orta Doğu coğrafyasından gelmişti Ünlü Baküs, Ceres, Cybele ve Eleusis, Samothrace kültürlerindeki okültik, hermetik, ezoterik, alşimist uygulamalar bir sentez halinde belirli bir tarikat/örgüt tarafından günümüze kadar intikal ettirilmişti Bu gizli tarikat 'Cabiriler' adıyla tanınmıştı Başta Heredot ve Çiçero olmak üzere birçok yazar Cabiri Kültürü hakkında uzun tanıtımlar yazmışlardı Nedir ki ilk kez 1888 yılında bu kültürün tapınağına ve tanrılarının izine ulaşılabilmişti Thebes'de yapılan kazılarda Cabiri kültürünün tanrılarından biri olan ve Heredot tarafından 'En Güçlü Büyücü' diye tanımlanan Caberios'un heykeli bulunmuşturGizli Geleneğin, Yahudi Kabalizmi dahil her yönüyle uğraşan ve sadece soyluların, zenginlerin ve bilim adamlarının üye olabildikleri ilk 'Açık' Gnostik-Hıristiyan tarikat ve locaları 1767'den itibaren peş peşe açılmaya başlandı Bunlar tamamen Cabiri Geleneğine uygun, en eski kültür ve kült uygulamalarının taşıyıcıları oldukları bilinen özel örgütlerdi Krallar, başta II Frederick, Prensler, başta Thurm und Taxis, soylular ve zengnler bu örgütlere üye olmkuşlardı Bu dört örgüt şunlardır: 1767'de Avusturya'da Habsburg Hanedan'ının himayesinde kurulan, 'The Academy of the Ancients and of the Mysteries'; 1780'de kurulan 'The Knights of the True Light': aynı yıl Almanya'da Rosicrucian'nın üyeleri tarafından kurulan 'The Order of Jerusalem' ve 1783'de Paris'te açılmış olan, 'The Society of the Universal Auora' Bu tarikat ve localar, tüm Avrupa'da sadece 'Manevi' planda değil, Kilise-Karşıtı tüm faaliyetlerde başrolde yer almışlar ve Gnostik Hıristiyanlığın yerleştirilmesini yemin etmişlerdir Ünlü Mesmer, İsveç'teki en etkili Kilise'yi kuran Swedenborg, Fransız şifacı St Martin, ünlü Pasqually, Willermoz ve örneğin geçmişteki Lavatar ve Eckartshausen gibi mistikler de dahil, adları 17, 18, 19, yüzyıllarda ünlenmiş bir çok entelektüel bugünkü kAvrupa Birliği'nin, 'Kültür Mirasına' işte bu tip gizli örgütler aracılığıyla yön vermişlerdir Bunlardan bazıları bu gizli örgütlere, 6 yaşındayken 'İnisye' edilmişler ve çok gizli, çok özel bilgilerle donatılmışlardı


Alıntıdır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.