Hayatınızı Değiştirin |
08-20-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Hayatınızı DeğiştirinKişisel Gelişim Uzmanı Oğuzhan Korkmaz hayatı değiştirebilmenin metotlarını anlattı Günlük yaşamımızda çevremize verdiğimiz tepkilerin ne kadar farkındayız? Bir konuya odaklanmaya çalıştığımızda aklımıza gelen diğer düşünceleri kontrol edebiliyor muyuz? Üzgün veya sinirli olduğumuzda pozitif düşünebilmek elimizde mi? Kişisel Gelişim Uzmanı Oğuzhan Korkmaz tüm bu soruların cevabını veriyor, bunun için gereken 5 haftalık eğitimi anlatıyor Günlük yaşamımızda çevremize verdiğimiz tepkilerin ne kadar farkındayız? Bir konuya odaklanmaya çalıştığımızda aklımıza gelen diğer düşünceleri kontrol edebiliyor muyuz? Üzgün veya sinirli olduğumuzda pozitif düşünebilmek elimizde mi? Kişisel Gelişim Uzmanı Oğuzhan Korkmaz tüm bu soruların cevabını veriyor, bunun için gereken 5 haftalık eğitimi anlatıyor Farkındalık, bilinci, beraberinde de algıyı artıran bir kavram Örneklemek gerekirse; bilinci 1 birim olan kişi, okuduğu bir kitabı ya da yaptığı işi 1 birim bilinçle anlar Bilinci 5 birim olan kişiyse 5 kat daha fazla algıya sahip olur Bir başka deyişle farkındalık arttıkça anlayış da artacak ve sıradan gibi görünen ama sıradan olmayan olaylar daha iyi algılanacaktır Bunun da anlamı belli; algımızı arttırmak için bilincimizi arttırmamız gerek İyi de bu nasıl yapılır? Sonuçta bunun bir hesabı-kitabı yok Veya yok mu? Hayır, var Bunun için eğitim veriliyor Uzman doktorlarca kliniklerde kişiye özel reçeteler hazırlanıyor, konu en başından aşamalar halinde ele alınıyor 5 haftanın sonunda da başarı sağlanıyor Kişinin farkındalığı da bilinci de algısı da artmış oluyor İşte o zaman, kişi hayatın ve kendisinin farkında oluyor, olumsuz düşüncelerini nasıl ve nereye yönlendireceğini keşfediyor, mutsuzluğa açtığı mücadeleyi kazanıyor ‘O anda kalmak önemli’ Kişisel Gelişim Uzmanı Oğuzhan Korkmaz’a düşüncelerimizi kontrol etmenin mümkün olup olmadığını sorduk Şöyle dedi; “Sinirlenmeyi, tartışmayı kimse istemiyor Ama kişi, kendini bir anda olumsuz duygularla baş başa bulabiliyor Düşünme kabiliyetimizin kontrolü bizde mi, değil mi? Kontrol bizde değilse nasıl pozitif düşünebiliriz? Tüm bu sorular, farkındalık eğitimiyle yanıtlanıyor” Oğuzhan Korkmaz devam ediyor: “Farkındalık, yaptığımız her işte, attığımız her adımda ve her düşüncemizde kendimize şu soruyu sormaktır: ‘Bunu yapmayı ya da bunu düşünmeyi ben mi istedim?’ Farkındalık, düşünebilme kabiliyetinin hakimi olabilmektir Örneğin çay içerken önce bardağa dokunuruz ve dokunduğumuzu onaylarız Sonra bardağı kaldırırız, kaldırdığımızı onaylarız Ardından çayımızı yudumlarız ve ‘Şu an sadece çay içiyorum’ deriz İşte şimdiye kadarki en güzel çayı içtiniz Sadece çay içtiniz ve farkında olarak içtiniz Çay içerken aklımıza farklı düşünceler geldiğinde ‘Ben sadece çay içiyorum, düşünmeyi istemiyorum Düşünceler dışarıdan geliyor’ diyebilmek farkındalığı sağlar Farkındalık, yapılan eylemle bütünleşebilmektir ve bu da sadece ‘o anda kalarak’ gerçekleşebilir Çünkü düşünceler, aklımıza, ya geçmişten anılar ya da gelecekten hayaller şeklinde gelir” Tarafsız gözle bakabilmek Uzmanımız farkındalık eğitiminde gerçekleştirilen bir deneyi anlatıyor: “Bir odaya gizli kamera yerleştirdik, bir öğrenciyi çağırdık Bir süre konuştuk, az sonra geleceğimizi söyleyerek odayı terk ettik Yalnız kalan öğrenci 5 dakika boyunca el hareketleri yaptı, biz de onun tepkilerini izledik Öğrencinin, bir süre sonra kendi başına konuştuğunu gözlemledik Daha sonra olayı kendisine anlattığımızda yalnızken yaptığı hiçbir hareketin farkında olmadığı ortaya çıktı Video kayıtlarını izlettiğimizde de şaşkınlığın gizleyemedi ve utandı Kendisine 5 haftalık eğitim verildi Eğitimin sonunda “O kamera her an açık ve beni izliyor, bu yüzden kendimi dışarıdan izliyorum Benim onayım olmadan ellerim ve zihnim hareket etmiyor” şeklinde gelişen kendindeki değişimi anlattı Farkındalık, kendimize tarafsız bir gözle bakabilmektir” ‘Farkında olan her adımı kendi onayıyla atar’ Farkındalığın kesinlikle ‘iyi veya kötü insan olmak’la ilgisi bulunmadığını belirten Korkmaz, farkındalıkta ‘iyi-kötü, doğru-yanlış, güzel-çirkin’ gibi kavramlar olmadığını belirtti Korkmaz’a göre farkındalık, sadece düşünebilme kontrolünün bizde olup olmaması ile bağlantılı Bu da kendimizi tarafsız bir gözle izleyerek kontrolsüz kaldığımız durumları kaydetmemizi kolaylaştırıyor Uzmanın dediği gibi, “Farkında olan insan, attığı her adımı kendi onayıyla yapar Bu insan, çok usta bir sanatçı olabileceği gibi usta bir hırsız da olabilir” Bu noktada insan sormadan edemiyor: “Farkındalık eğitimi nasıl ilerliyor?” Oğuzhan Korkmaz şu cevabı veriyor: “5 hafta süren farkındalık ve izleme uygulamaları eğitimi veriliyor Bu uygulamalar tamamen izlemeye dayalıdır, bilişsel terapi yöntemleri uygulanır ve klinik ortamda uzman psikiyatristler gözetiminde gerçekleştirilir Farkındalık ile 4 ana olguya suçüstü yapmak amaçlanıyor: Yorum yapmak, yargılamak, sorulmadan konuşmak (kendini kanıtlama çabasına bağlı) ve açıklama yapma gereği Kontrol elinizde Bu 4 ana unsurda gizli kameramızı açabilirsek ve kendimize tarafsızca bakabilirsek ne kadar kontrolsüz şekilde yaşadığımızı fark edebiliriz Bunların iyi veya kötü, doğru veya yanlış olması önemli değil Bunları isteyerek yapıp yapmadığımızı sorgulamamız yeterli” Diyelim ki bu eğitimi aldık Her şey çok güzel gitti, eğitim sonuçlandı Peki elimizde ne oluyor sonuçta? Ne kazanmış oluyoruz? Söz, yine Oğuzhan Korkmaz’da: “Farkındalık eğitimini tamamlayan bireylerde düşünebilme kabiliyetinin kontrolü sağlanmış oluyor İstenmeyen düşünceler akla gelmiyor ve bomboş bir zihne sahip olunuyor Bu da kişinin yapacağı işlere odaklanabilmesi anlamına geliyor Bir sanatçı bunu ‘ilham’ olarak açıklayabilir Ama ‘farkında’ birisi için bu, sıradan bir durumdur Farkındalık sayesinde duyguları izleyebilir, öfkemizi ve tepkilerimizi kontrol edebiliriz Bu da istemedikçe üzülmeyeceğimiz ve tepki vermeyeceğimiz demektir Tepki vermek kötü müdür? Hayır Ama olayları olduğu gibi kabul etmek iyidir Bu eğitim işte bunu kazandırır” (17092011 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır) Hayatınızı değiştirin - Posta Posta Gazetesi |
|