Çöl Düşünceleri ( 1-8 Seri ) |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Çöl Düşünceleri ( 1-8 Seri )ÇÖL DÜŞÜNCELERİ GİRİŞ Giriş :Kendi yaşamımda gördüğüm bir şey var ki Tanrı’nın sözünde yaşam vardır Ben iman ettikten sonra Tanrı’nın beni kendisine hizmet etmek için çağırdığını anladım Ama bu çağrıyı aldığım zaman yaşamımda değişmesi gereken çok şey vardı Tanrı sözünü öğrenmem lazımdı, bir Mesih imanlısı olarak büyümem gerekiyordu, ama yeterince büyümemiştim bu yüzden Rab’bin beni kullanmayacağını düşünüyordum Fakat Rab’bi seviyordum Ve O benim yüreğimi gördü İnanıyorum ki aranızdan belki çok kişi benim gibi düşünüyordur Doğal olarak, baktığımızda kendimizi daha büyümemiş gördüğümüz için Tanrı beni nasıl kullanabilir diye sorabiliriz İlk iman ettiğim dönemlerde Ben de aynı şekilde hissettim Fakat Tanrı yüreğinize bir şey koyduysa, yüreğinize bir amaç koyduysa sizden beklediği şey sadece bu amaca doğru yürümenizdir Doğal halinize bakmamalısınız Çünkü doğal olarak zayıfsınız kendinizi yetersiz göreceksiniz Fakat şunu unutmayın Tanrı dünyanın zayıf ve saçma gördüğü şeyleri kullanır Tanrı diğer insanların bir kenara ittiklerinin kullanır (İncil’den örnekler: Amos, Petrus, Matta)![]() Fakat Tanrı yüreklere bakıyor, çünkü dünyanın bir kenara ittiklerini alacağını biliyordu Ve bunu kendi yüceliği için kullanabilirdi İmanlı olalı yedi yıl oldu Ve bu zaman içersinde Tanrı beni çok kullandı Bir çok kişiye müjdeyi vermem için kullandı Ben O’nun sözünü duymaya bile layık değilken Rab beni sözünü duyurmak için atadı Zor durumda olan imalıları teşvik etmem için ve yüreklendirmem için kullandı Topluluğunun daha çok gelişmesi ve büyümesi için kullandı![]() İnsanların çoğu Tanrı’nın vermek istediklerini almak istiyorlar Ama Tanrı’nın, onların olmalarını gerektirdiği gibi olmak istemiyorlar Bu ikisi bağlantılı Tanrı’nın sizin için hazırladığı çok büyük bereketler var Tanrı’nın sizin yaşamınız için bir amacı bir isteği var Fakat büyümemiz lazım Olgunlaşmamız ve Mesih gibi olmamız lazım Sizlere paylaşacağım bu haftaki konu, “Çöl Düşünceleri”dir Bunlar İsrailoğulları’nın on bir günlük yolu nasıl kırk yılda aldığını açıklıyor![]() İsrail halkı Mısır’da köle idi Tanrı onlara bir kurtarıcı göndererek kölelikten kurtardı Ve vaat edilen topraklara yöneldiler Ama çölden geçmeleri gerekiyordu Aynı şekilde bizimde vaadedilen topraklara ulaşmamız için çölden geçmemiz gerekiyor Çöl, büyüyüp olgunlaşmamız gereken yerdir Çölde nasıl davrandığımız vaadedilen topraklara nasıl ulaşacağımızın göstergesidir Vaadedilen topraklara yöneldikleri için İsrailoğulları çok heyecanlı idiler, fakat çölde nasıl yaşamaları ve nasıl davranmaları gerektiğini bilmiyorlardı Bakacağımız ilk ayet, Tesniye 1:2 "Horev'den Seir Dağı yoluyla Kadeş-Barnea'ya gitmek on bir gün sürer " Oysa İsrail’in bu bölgenin ötesine geçmesi kırk yıl aldı Bu çok şaşırtıcı bir ayet Çünkü Tanrı, İsrailoğulları’na önlerinde on bir günlük bir yol olduğunu söylüyor, fakat İsrailoğulları bu yolu tam kırk yılda aldılar Çölde başıboş bir şekilde kırk yıl dolaştılar![]() Aslında bunu çok iyi anlayabiliyorum Kendi iman yaşamıma baktığım zaman, bir yere ulaşmamın gereğinden çok zaman aldığını gördüm Ve bunu çok hissettim Rab’bi çok seviyor ve O’nun isteklerini yapmayı çok istiyordum Hayatımda sorunlar ve problemler yaşamak istemiyordum ama çok zaman bunlarla uğraşmak zorunda kaldım Çoğu zaman Kutsal Kitap’ı okuduğumda, İsrailoğulları’nın Tanrı ile ilişkisini gördüğüm zaman onlara kızıyordum Fakat daha sonra kendimin de İsrailoğulları gibi olduğunu fark ettim “Tanrım niçin bunlardan kurtulmam çok zaman alıyor” dedim Tanrı’nın olmamı istediği yerde olmak istiyordum Ancak bu benim için kolay değildi![]() Ama Tanrı bana bunu gösterdi, İsrailoğulları kırk yıl çölde dolaştılar Nedeni ise düşmanları çok olduğu için değil, tutum, davranış ve düşünceleri yüzünden İsrailoğulları’nda çöl zihniyeti vardı Çöl anlayışı ve yanlış tutumları onları kırk yıl çölde tuttu Şimdi bunlardan bahsedeceğim Bizi çölde tutan tutum, davranış ve düşüncelerimizden![]() ![]() Biliyorsunuz düşüncelerimiz çok çok çok önemli Eğer iman hayatımızın doğru olmasını istiyorsak doğru düşünmeliyiz Bir ayete bakalım, Tesniye 1:6 "Tanrımız RAB Horev'de bize, 'Bu dağda yeteri kadar kaldınız' dedi," Eminim pek çoğunuz da böyle düşünüyor Bulunduğunuz yerde yeterince durdunuz Belki yeterince ilerleyemediğiniz için teşviğiniz şuan da kırılmış durumda Fakat kardeşlerim teşviğiniz kırılmasın Çünkü Tanrı bizlere karşı, bizim kendimize olduğundan daha sabırlı yaklaşmaktadır![]() Tanrı beni hizmetine çağırdığında olgunlaşmamın ve bu çöl zihniyetlerinden kurtulmamın ne kadar zaman alacağını biliyordu Çünkü o sonucu en baştan daha olmadan bilir Bu yüzden Tanrı sizlerle de çalışmaya hazır, Tanrı’nın sizden asla vazgeçmeyeceğini bildiğiniz sürece Belki bu dağda çok uzun süre kaldınız fakat bugün ilerleme günü, bugün davranışınızı ve düşüncelerinizi değiştirme günü Artık beklememelisiniz Tanrı sözü kurtuluş günü bugündür diyor![]() Koloseliler 3:1-2 "1 Mesih'le birlikte dirildiğinize göre, gökteki değerlerin ardından gidin Mesih orada, Tanrı'nın sağında oturuyor 2 Yeryüzündeki değil, gökteki değerleri düşünün " Yani yaşamaya çağrıldığınız iyi yaşamı sürdürmek istiyorsanız o zaman zihninizde gökteki değerleri düşünmelisiniz Yeryüzündekileri değil Göktekileri düşünmek dediğimizde cenneti düşünmeyi kastetmiyoruz, gökteki şeyleri düşünmek doğru şeyleri düşünmek demektir Kutsal Kitap, (Romalılar 12:2) "Bu çağın gidişine uymayın; Tanrı'nın iyi, hoş ve mükemmel isteğinin ne olduğunu ayırt etmek için düşüncenizin yenilenmesiyle değişin " bu ayette düşüncelerimizin Tanrı’nın sözü aracılığıyla tamamen yenileceğini öğretir Örneğin, hayatımda çok uzun yıllar boyunca nasıl yanlış düşündüğümü öğrendim Mesih’i kurtarıcınız olarak kabul etmeden önce kaç yıl geçirdiniz? İşte bütün bu yıllar boyunca nasıl yanlış düşündüğünüzü öğrendiniz Yanlış olan düşüncelerin ne olduğunu öğrendiniz Şuan da İsa’yı Rab ve Kurtarıcı olarak kabul etmenize rağmen Kutsal Kitap, düşüncelerinizin yenilenmesi gerektiğini, tamamen değişmesi gerektiğini ve sadece düşüncelerimizin değişmesinden sonra yaşantılarımız için Tanrı’nın mükemmel isteğinin nasıl gerçekleştiğini görmekteyiz![]() Kutsal Kitap, davranışlarımızın değişmesi için önce düşüncelerimizin değişmesi gerektiğini söyler Efesliler 4:22-24 "22-23 Buna göre, önceki yaşayışınıza ait olup aldatıcı tutkularla yozlaşan eski yaradılışı üzerinizden atın ve düşünüşünüzün ruhunda yenilenin 24 Gerçek doğruluk ve kutsallıkta Tanrı'nın benzerliğine göre yaratılmış yeni yaradılışı giyinin " Yani 22 ayette eski yaratılışı, eski yaratılışla ilgili olanları çıkarıp atmamız gerektiğini, 24 ayette ise yeni yaratılışı giyinmemiz gerektiğini görüyoruz Yeni yaratılış Tanrı benzerliğindedir Yeni yaratılış doğruluk ve kutsallıkta yürür 23 ayet köprü görevini görüyor 22 ayet bana ne yapmamam; 24 ayet ise ne yapmam gerektiğini gösteriyor Fakat 23 ayet ise o noktaya nasıl ulaşmam gerektiğini öğretir 23 ayet şöyle der: “Düşüncede ve ruhta yenilenin ”Bu sürekli olması gereken birşey, davranışlarımızın her gün yenilenmeye yönelik olması Şeytan belki size günde yüz defa bunu yapamayacağımızı söyleyecek Belki yüz defa bir işe yaramadığınızı tekrar tekrar söyleyecek fakat şunu bilmelisiniz ki, bunlar Şeytan’ın aklınıza yerleştirdiği yanlış düşüncelerdir Gerçek şudur: Tanrı’nın sözü gerçektir Ve düşüncelerinizi Tanrı sözü ile yenilediğinizde Kutsal Kitap’ın ne dediğini bildiğinizde o zaman Şeytan’ın size söylediği her yalana karşı ruhunuzda ve aklınızda Tanrı sözünden bir bölüm ortaya çıkacak, ve bu yalana karşı savaşacaktır Fakat insanlar Tanrı sözünü bilene kadar Şeytan onlara ne kadar yalan söylerse onlarda o kadar Şeytan’ın bu sözlerine inanacaklar ( Yuhanna 5;24 ve çocuk örneği "Size doğrusunu söyleyeyim, sözümü işitip beni gönderene iman edenin sonsuz yaşamı vardır Böyle biri yargılanmaz, ölümden yaşama geçmiştir ")Şeytan’a karşı Tanrı sözüyle savaştığınızda o sizi mağlûp edemez Size şunu öneririm, düşüncelerinizin bir envanterini çıkarın Eğer çölde çok uzun zamandır yaşadığınızı düşünüyorsanız, hizmetinizin gelişmediğini, problemlerinizi aşamadığınızı düşünüp, “Tanrım bu daha ne kadar sürecek” diyorsanız bu yolculuğu yaparken düşüncelerinizi olumlu ve iyi olmasına dikkat edin Olgunlaşmak için hepimizin çölden geçmesi gerekir ama orada yaşamak zorunda değiliz Çabuk bir yolculuk yapabiliriz Çöl, bizim içimizdedir İsa Yuhanna 7:38’de şöyle dedi: “İçinizden diri su ırmakları akacaktır ” İçimden yaşam çıkması lazım Fakat içim kuru, mutsuz ve bıkkınsa, eğer iç yaşamım bir çölse, düşünce yaşamım bir çölse, tavır ve tutumlarım bir çölse o zaman çölde yaşıyorum demektir Sık sık, kendimizi nasıl dışarıya yansıttığımızla içimizde yaşadığımız şeyin aynı olmadığını görürüz Bu yüzden iç yaşamımız hakkında daima düşünmeliyiz İçinde neler olup bitiyor? İşte bu çölde ne kadar kalacağınızı belirleyecektir Şimdi hep birlikte içimizdeki bu çöl düşüncelerine bakalım![]() 1 Geleceğim, geçmişime ve şuan ki durumuma bağlıdır :Bu yanlış bir düşüncedir, yanlış bir tutumdur Geçmişim kötü şeylerle dolu diye geleceğimin de aynı olacağı anlamına gelmez Geleceğimizi geçmişimize bağlı kılamayız İncil der ki: “Bir kişi Mesih’te ise yeni bir yaratıktır Eski şeyler geçmiş artık her şey yeni olmuştur ” (2 Korintliler 5:17 ) "Bir kimse Mesih'te ise, yeni yaratıktır; eski şeyler geçmiş, her şey yeni olmuştur " Eğer Mesih’te iseniz eski şeyler geçmiştir artık her şey yeni olmuştur Mesih’te iseniz yeni bir fırsatınız var demektir Üzerimizden geçmişi silerek ancak Mesih’te ilerleyebiliriz Muhteşem bir geleceğe, Tanrı’nın sizin için hazırladığı plana doğru![]() ![]() ![]() İsrailliler çölde kırk yıl geçirdiler Çünkü gelecekleri hakkında olumlu bir beklentileri yoktu Gelecekle ilgili güzel düşünceleri yoktu Benim de ilk imanlı olduğum dönemlerde ki düşüncelerim gelecekle ilgili hiç de olumlu değildi Ama şimdi hayatım çok iyi, hatta harika bile diyebilirim Fakat ilk iman ettiğim dönemlerde Tanrı’nın benim için yaptığı plana sahip olana dek gerçekleşmedi Tanrı’nın sizin içinde iyi bir planı var ama ona sahip çıkmalısınız İsrailoğulları nereye gittiklerini bilmeden çölde dolanıp durdular Fakat bizler böyle olmamalıyız Gideceğimizi yönü bilen imanlılar olmalıyız Başıboş olmamalıyız Planımız amacımız olmalı ve buna doğru gitmeliyiz Bitiş çizgisine gelene kadar vazgeçmemeliyiz![]() İsrail halkı bir ilerleme göstermedi Çünkü iman gözüyle bakmadılar Sadece önlerinde olanı gördüler Nereden geldiğinizin ötesine bakmalısınız Şuan da bulunduğunuz yerin ötesine bakmalısınız ve inanmalısınız ki içinizde yaşayan Tanrı sizin aracılığınızla güçlü işler yapabilir Hepimiz İsa gibi olmak istiyoruz değil mi? O zaman bakalım İsa nasılmış? Yeşaya 11:2-3![]() "2 RAB'bin Ruhu, bilgelik ve anlayış ruhu, Öğüt ve güç ruhu, bilgi ve RAB korkusu ruhu Onun üzerinde olacak ![]() 3 RAB korkusu hoşuna gidecek ![]() Gözüyle gördüğüne göre yargılamayacak, Kulağıyla işittiğine göre karar vermeyecek" İsa karar verirken sadece görebildikleriyle ve işittikleriyle değil Kutsal Ruh ile ve Baba ile kara verdi ![]() İsraillilere ve neden çölde kaldıklarına bir göz atalım Sayılar 14:1-4’e "1 O gece bütün topluluk yüksek sesle bağrışıp ağladı 2 Bütün İsrail halkı Musa'yla Harun'a söylendi Onlara, "Keşke Mısır'da ya da bu çölde ölseydik!" dediler, 3 "RAB neden bizi bu ülkeye götürüyor? Kılıçtan geçirilelim diye mi? Karılarımız, çocuklarımız tutsak edilecek Mısır'a dönmek bizim için daha iyi değil mi?" 4 Sonra birbirlerine, "Kendimize bir önder seçip Mısır'a dönelim" dediler "kadar okuyacağım ayette onların tutum ve davranışlarına çok dikkat edin Tavır ve tutumlarının ne kadar olumsuz olduğunu görüyorsunuz Denenme ve sıkıntılarla her karşılaştıklarında herhangi bir zorluk yaşadıklarında asla övgü kurbanları vermediler Ve olumlu şeylerde söylemediler İsrail halkı gün geçtikçe olumsuzlaştı “Ölseydik daha iyi olur” dediler “Geldiğimiz yere yani Mısır’a geri dönelim” dediler Mısır, Şeytan’a olan tutsaklığı ve köleliği simgeler Pek çok kişi zorluklarla karşılaşınca geri döner Fakat bizler bunu yapmamalıyız bu yüzden Tanrı’nın Ruhu içinizde ya! Zor şeyleri yapmamızı sağlar Mümkün olmayan şeyleri gerçekleştirmemizi sağlar Çünkü Tanrı ile her şey mümkündür Zor durumlardayken Kutsal Ruh, esenliğini ve sevincini bize verir Fakat İsrailoğulları’nın çöldeki hayatına baktığımızda böyle bir denenme ile karşılaştıklarında sık sık başarısız oldular Şunu bilmeliyiz ki Tanrı bizimle ise asla başarısız olmayız Ne kadar zor görünürse görünsün üstesinden gelebiliriz Böylece Tanrı’da daha çok büyürüz Sayılar 20:1-5’e "1 İsrail topluluğu birinci ay Zin Çölü'ne vardı, halk Kadeş'te konakladı Miryam orada öldü ve gömüldü 2 Ancak topluluk için içecek su yoktu Halk Musa'yla Harun'a karşı toplandı 3 Musa'ya, "Keşke kardeşlerimiz RAB'bin önünde öldüğünde biz de ölseydik!" diye çıkıştılar, 4 "RAB'bin topluluğunu neden bu çöle getirdiniz? Biz de hayvanlarımız da ölelim diye mi? 5 Neden bizi bu korkunç yere getirmek için Mısır'dan çıkardınız? Ne tahıl, ne incir, ne üzüm ne de nar var Üstelik içecek su da yok!" kadar bakalım Daha önceki okuduğumuz ayetle aynı ama benim size göstermek istediğim şey bu sorunla sürekli karşılaşmaları Bu sorun onların tavırlarına işlemişti Herkes ara sıra olumsuzlaşır fakat insanlar her zaman olumsuz ise tutum sorumları var demektir Ve tutum sorunu olan herkes seviye sorununa da sahiptir Yani tutumları değişene kadar daha yüksek bir seviyeye çıkamazlar Kötü tutumlar, bizi geriye çeker ve bizi kölelikte tutmaya devam eder Bir çok insan iman etmiş ve yeniden doğmuş olabilir; o zaman Tanrı’nın onlar için harika planları var demektir ama hala çölde yaşamaktadırlar Bunun sebebi yanlış tutum ve düşünceler Sayılar 20:3-5 "3 Musa'ya, "Keşke kardeşlerimiz RAB'bin önünde öldüğünde biz de ölseydik!" diye çıkıştılar,4 "RAB'bin topluluğunu neden bu çöle getirdiniz? Biz de hayvanlarımız da ölelim diye mi? 5 Neden bizi bu korkunç yere getirmek için Mısır'dan çıkardınız? Ne tahıl, ne incir, ne üzüm ne de nar var Üstelik içecek su da yok!"Bu ayette şuna dikkat edin: İsrailoğulları, ellerinde olmayan her şeye bakıyorlar ellerinde olanlara ise hiç bakmıyorlar Çok kişi bu tuzağa düşer Hepimiz Tanrı’dan muhakkak belirli zamanlarda bereket almışızdır şimdiki probleminiz ne olursa olsun Tanrı sizden ne istiyor biliyor musunuz? O’na güvenmenizi istiyor Birkaç ayete daha bakalım, Sayılar 21:4-5 "4 Edom ülkesinin çevresinden geçmek için Kızıldeniz yoluyla Hor Dağı'ndan ayrıldılar Ama yolda halk sabırsızlandı 5 Tanrı'dan ve Musa'dan yakınarak, "Çölde ölelim diye mi bizi Mısır'dan çıkardınız?" dediler, "Burada ne ekmek var, ne de su Ayrıca bu iğrenç yiyecekten de tiksiniyoruz!"Aynı tavrı burada yine görüyoruz Yanlış bir tutumumuz varsa zaten bu ağzımızdan çıkar Man, mucizevi bir şekilde her gün gökten yağan Tanrı’nın gönderdiği bir ekmek idi İsrailliler, ilk Man ile karşılaştıklarında çok heyecanlanmışlardı Onlar için bu bir mucize idi Ve bu ekmek sayesinde Tanrı’nın yüceliğini gördüler ama bu uzun sürmedi Onları önceleri memnun eden, şaşırtan şeyden artık şikayet etmeye başladılar Niçin biliyor musunuz? Çünkü yürek tutumları yanlıştı Ne zaman bizim de yürek tutumumuz yanlış ise her zaman şikayet edecek bir şeyler buluruz Yaşantılarımıza olumlu yönden bakmalıyız Yeşaya 43:18 18 "Olup bitenlerin üzerinde durmayın, Düşünmeyin eski olayları "Bu hepimiz için güzel bir haber Tanrı diyor ki: “Eskiyi bırakın ve yeniye doğru ilerleyin ” “İşte çevremizi bu denli büyük bir tanıklar bulutu sardığına göre bizde her yükü ve bizi kolayca kuşatan günahı üzerimizden sıyırıp atalım ve önümüze konan yarışı sabırla koşalım Gözümüzü imanımızın öncüsü ve tamamlayıcısı olan İsa’ya dikelim ” İbraniler 12:1-2 "İşte bizi çevreleyen bu denli büyük bir tanıklar kalabalığı olduğuna göre, biz de her yükten ve bizi kolayca kuşatan günahtan sıyrılarak önümüze konan yarışı sabırla koşalım 2 Gözümüzü, imanımızın öncüsü ve tamamlayıcısı İsa'ya dikelim O, kendisini bekleyen sevinç uğruna utancı hiçe sayıp çarmıhtaki ölüme katlandı ve Tanrı'nın tahtının sağında oturdu " |
|
Çöl Düşünceleri ( 1-8 Seri ) |
|
|
#2 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Çöl Düşünceleri ( 1-8 Seri )ÇÖL DÜŞÜNCELERİ - 2 Bugünkü topluluklarda karşılaşılan en büyük sorunlardan birisi kimsenin sorumluluk almak istememesidir İsrailliler çok zor bir durumdan geçiyorlardı, çölde çok sıkıntı çekiyorlardı Bu sıkıntılardan kurtulmak için bir şeyler yapmak gerekiyordu Ama hiç biri sorumluluk almak istemiyordu Başlarına gelen sıkıntıların Musa’nın suçu olduğunu söylüyorlardı Hatta bazı yerlerde bu suçu Tanrı’ya bile atıyorlardı Tanrı İsrailoğulları’nı tutumlarıyla ilgili olarak onların sorumluluk üstlenmelerini istedi Sözlüğe göre sorumluluğun anlamı şu; başka birine hesap verme durumunda olmak, ya da onlara cevap verme durumunda olmak Borçlarınız için sorumluluk sahibi olmak, işiniz için sorumluluk sahibi olmak, Tanrı’nın size verdiği yetenekler için sorumluluk sahibi olmak ve görevlerinizi yerine getirmek demektir Görevleriniz yapacağım dediğiniz şeyi yapmaktır Olgun imanlılar olmak için sorumluluğumuzun farkında olmamız gereklidir Olgun kişiler davranışları için sorumluluk sahibidir Olgun kişiler sorumluluklarını ister yasal ister ahlaki olsun yerine getirirler Bizim ahlaki görevimiz Tanrı’nın sözünü ne olduğunu bilmek ve yaşantımızı ona göre ayarlamaktır![]() Sözlüğe Pek çok kişi kendilerini doğruya iten olmadıkça doğruyu yapma taraftarı değildir Süleyman’ın meseleleri 6 Bölümde kutsal kitap karıncalara bakmamızı öğretir S Meselleri 6:6-8 6 Ey tembel kişi, git, karıncalara bak, Onların yaşamından bilgelik öğren ![]() 7 Başkanları, önderleri ya da yöneticileri olmadığı halde, 8 Yazın erzaklarını biriktirirler, Yiyeceklerini toplarlar biçim mevsiminde ![]() Bu ayetler karıncaların başlarında gözetmenleri olmadan sorumluluk üstlendiğini söylüyor İşte biz de böyle olmalıyız Bize bakan hiç kimse olmasa da doğruyu yapan kişiler olmalıyız Tanrı’nın her zaman baktığını hatırlamalıyız Bir çok insan evlenmek istiyor Ama eş sahibi olmanın verdiği ya da evliliğin getirdiği sorumluluğu üstlenmek istemiyor Büyük bir ev istiyorlar ama sorumluluklarını üstlenmek istemiyorlar Çocukları olsun istiyorlar ama sorumluluklarını üstlenmek istemiyorlar Sözlüğe Bir çok toplumdaki sorunların, problemlerin temeli budur Olgunlaşma zamanı artık kutsal kitap büyümemiz gerektiğini öğretir Tanrı’nın çocukları konumundan yetişkin oğulları ve kızları konumuna geçmemiz gereklidir Küçük çocukların fazla sorumlulukları yoktur; çünkü her zaman birisi onlar için her şeyi yapar Onların yapmaları gereken tek şey ağlayıp sızlamaktır O zaman birisi gelir ve onların ihtiyaçlarını karşılar Büyüdüğümüz zaman Tanrı böyle davranmamızı istemez Hepiniz çocuklarınızın üzerine sorumluluk almalarını istersiniz; öyle değil mi? Aynı şekilde Tanrı da bizden bunu istiyor Biz de sorumlu olmalıyız Eğer yanlış bir davranışta bulunacak olursam, bir suç işlersem Tanrı bunun suçunu bir başkasının üzerine atmamı istemez Sorumluluk üstlenmemi ister Tövbe etmemi ve gerçekle yüzleşmemi ister “Tanrım hiçbir bahanem yok İsa gibi olmak istiyorum Büyümek istiyorum ve kendimi İsa gibi kontrol etmek istiyorum Her durumda İsa gibi olmak istiyorum” dememi ister Sözlüğe İsrailoğulları halkı on bir günlük yolculuk için kırk yıllarını harcadılar Çünkü sorumluluk almak istemediler Yeşu 1: 1-2 = "1 RAB, kulu Musa'nın ölümünden sonra onun yardımcısı Nun oğlu Yeşu'ya şöyle seslendi: 2 "Kulum Musa öldü Şimdi kalk, bütün bu halkla birlikte Şeria Irmağı'nı geç Size, İsrail halkına vereceğim ülkeye girin "Burada Musa’nın öldüğünü anlıyoruz Oysa halk bunu biliyordu 30 gündür Musa’nın ölümünün yasını tutuyorlardı Ve Tanrı’nın sözü gelip onların bildikleri bir şeyi söyledi Oysa ki Tanrı onlara daha derin bir şey söylemek istedi İsrail halkı bariz bir şekilde Musa’ya yaslanmakta idi Musa onlar için her şey yaptı, onlar için dua etti, günah işlediklerinde Tanrı’ya onlar için yalvardı, tövbe etti, hatta onlar için iman bile etti Halk Tanrı’dan bir şey istediğinde Musa gidip onlar için istedi Başları derde girdiğinde Musa onlar için dua etti Kısaca İsrailoğulları olgun değildi Kendi ihtiyaçlarını karşılamaya alışık değildiler Sözlüğe O zaman Tanrı onlara dedi ki; Musa öldü İsrailoğulları için yaşamlarında tam bir dönüm noktası idi Erdem ırmağını geçip vaat edilen toprakları girme zamanı idi ama Yeşu’nun şunu söylemeye çalıştığına inanıyorum Vaat edilen topraklarda yaşamayı gerçekten istiyorsak başkalarının bizim sorumluluklarımızı yerine getirmesini isteyemeyiz Tanrı Musa’nın öldüğünü söylediğinde kalk diye devam etti İlerleyelim dedi Fakat İsrail halkı her zaman bir başkasına yaslanma alışkanlığından vazgeçmeliydi Tanrı büyümemizi ve meyve veren büyük ağaçlar olmamızı ister İlk önce küçük bir fidan olarak başlıyoruz ama dev gibi ağaçlar olmamızı ister Tanrı Kalk sözcüğü çok güçlü bir sözcük Ayağa kalkmak anlamını taşır Ya da ruhsal olarak tembellikten uzaklaşmak anlamındadır Tembellik sözcüğü vurdum duymaz, aldırmaz tavır anlamındadır Ya da unutkanlık anlamı içerir, ya da üşengeç olmak Maalesef böyle olan birçok imanlı olan var Kutsal kitap vahiy bölümünde derki “Senin sıcak ya da soğuk olmanı isterim Eğer ılık olursan ağzından kusacağım” der Ateşli olmamız lazım Aldırmaz tavırlı olmak istemiyoruz![]() Sözlüğe Sürekli olarak ertelemek usta bir hırsız gibidir Hatta iyi niyetlerim olsa bile, çünkü iyi niyetler itaatle eş değer değildir Pek çok kişi Tanrı’ya itaat etmeye niyet ettikleri için Tanrı’ya itaat ettiklerini sanırlar Fakat siz ve ben çölden çıkıp vaat edilen topraklarda yaşamak istiyorsak hareket eden kişiler olmalıyız Kalkıp Tanrı’nın bizden yapmamızı istediği şeyi yapmalıyız Bir şeyleri erteleyip duramayız Bir şeyleri şimdi halletmeliyiz Sözlüğe Şimdi gelin Kutsal Kitap’ta Haggai kitabında bir şeyleri sürekli erteleyen kişilere bakalım Haggai 1:2 "1 Kral Darius'un krallığının ikinci yılında, altıncı ayın birinci günü RAB Peygamber Hagay aracılığıyla Şealtiel'in torunu Yahuda Valisi Zerubbabil ve Yehosadak oğlu Başkâhin Yeşu'ya seslendi:2 "Her Şeye Egemen RAB diyor ki: 'Bu halk, RAB'bin Tapınağı'nı yeniden kurmak için vakit daha gelmedi diyor '"diye bu halk söylüyorlar Oysa kral Koreş bu tapınağın yapılmasını 18 yıl önce buyurmuştur Burada görüyoruz ki; Tanrı bir şeyin 18 yıl önce buyurmasına rağmen halk hala uygun zaman değil diye düşünüyor Kendi yaşantımızda Tanrı’nın sizden yapmanızı istediği ama sizin uygun zaman olmadığını düşündüğünüz bir şey var mı? Sözlüğe Tanrı’nın yüzleşmeye hazır olmadığım bazı konuları bana getirdiğini hatırlıyorum Ooo hayır Tanrım! Buna hazır değilim Bununla yüzleşemem diyordun Her şey olur ama bu değil lütfen diyordum Fakat sonradan öğrendim ki; Tanrı hazır olduğumu biliyorsa bu hazırım demektir Eğer zamanın doğru olduğunu bilmeseydi benimle bu konuyu zaten konuşmazdı 3 ve 4 Ayetlere bakalım: "3 Sonra RAB Peygamber Hagay aracılığıyla şöyle seslendi: 4 "Bu tapınak yıkık durumdayken, sizin ağaç kaplamalı evlerinizde oturmanızın sırası mı?"Tanrı kısaca şöyle diyor: Tanrı’nın evi harp bir halde ve bunu size nasıl yapmanız gerektiğini söylüyorum ama onun yerine kendi yapmak istediklerinizi yapıyor ve benim sizden istediklerimizi yapmıyorsunuz İnsanların sık sık çölde uzun süre kalmalarının sebebi Tanrı’nın isteği yerine kendi isteklerini yerine getirmeleridir Sık sık kendi isteğimizi yerine getirip Tanrı’nın bunu bereketlemesini istiyoruz Ama Tanrı’nın bir planı var Eğer yaşantımızı Tanrı’nın planına göre düzenlersek vaat edilen topraklara çabuk ulaşırız Sözlüğe Biraz daha okuyalım 5 ve 8 Ayetler " 5 Her Şeye Egemen RAB diyor ki: "Şimdi tuttuğunuz yolları iyi düşünün! 6 Çok ektiniz ama az biçtiniz; yiyorsunuz ama doyamıyorsunuz, içiyorsunuz ama neşelenemiyorsunuz; giyiniyorsunuz ama ısınamıyorsunuz; ücretinizi alıyorsunuz ama paranızı sanki delik keseye koyuyorsunuz " 7-8 Her Şeye Egemen RAB, "Tuttuğunuz yolları iyi düşünün!" diyor, "Dağlara çıkıp kütük getirin, tapınağı yeniden kurun Öyle ki, ondan hoşnut olayım, yüceltileyim "Geçmişteki ve şu andaki davranışlarınız bu çok açık Pek çok şey öğrenebiliriz bundan Tanrı diyor ki; 18 yıl önce bir şey yapmanızı istedim sizden ama yapmadınız Kendi yapmak istediğinizi yaptınız Bu yüzden şimdiki yaşamınızdan hoşnut değilsiniz Elde ettiklerinizden memnun değilsiniz Büyük bir ihtimalle başkalarını suçluyordu Ama Tanrı dedi ki; yaşamınızdan olup bitenlerden hoşnut değilseniz o zaman yollarınızı iyi düşünün Kutsal kitap insana iyi gibi görünen ama sonu ölüm getiren yollar oluğunu söyler (S Meseller 16;25) "Öyle yol var ki, insana düz gibi görünür,Ama sonu ölümdür "Sözlüğe İnsanın zihni kendi yolunu hazırlar Ama Tanrı adımlarımızı yönlendirmek ister Yeşaya 55:8 "Çünkü benim düşüncelerim Sizin düşünceleriniz değil,Sizin yollarınız benim yollarım değil" diyor RAB "şöyle der: O halde sorumluluk üstlenmenin yollarından biri kendimize dürüst bir şekilde bakmak, düşüncelerimize, tavırlarımıza nasıl davrandığımıza ve olumsuz duygulara ne kadar yer verdiğimize bakmalıyız Ve eğer kendimizle gerçekten dürüstsek genellikle durumumuzu anlamamız uzun sürmez Vaat edilen topraklarda olmak yerine niçin hala çöldeyiz sorusunun cevabı; Sözlüğe Tanrı beni hizmete çağırdığında hayatımda pek çok sorunum vardı İşte bunlar şu anda bulunduğum yere gelirken Tanrı’nın bana öğrettikleridir Uzun süre boyunca her şeyi yanlış yapmıştım İman etmiştim, Kutsal Ruh’u almıştım Eğer ölseydim cennete giderdim; çünkü Mesih’e aittim Ama yollarımı değiştirmeseydim, yanlış yollarda gitmeye devam etseydim buradayken hiçbir zafer kazanamazdım Cennete gitmekte olan pek çok kişi var ki; yolculuklarından zevk almıyorlar Çölde dolaşıp duruyorsak elbette ki yaşantımızdan pek zevk almayız Çünkü biz çölde yaşamak için yaratılmadık ki Doğamızda çöl topraklarına uyum sağlayacak adapte olacak hiçbir şey yok ki Bizler vaat edilen topraklar için yaratıldık Bu yüzden başka yerlerde rahat edemiyoruz Bu yüzden başka yerlerde tatmin olamayız İşte bu yüzden kardeşlerim bir şeyleri ertelemekten vazgeçin Ertelemeyin artık Sorunlarınızda bir başkasını suçlamayın Doğru davranmak için kendi sorumluluğunuzu üstlenin![]() Sözlüğe Bir zamanlar çalıştığım biri vardı Aramızda bir sorun olduğunda hep onu suçlardım Kendimde hiç sorun görmezdim Sanki her şey onun suçu gibi gelirdi “Onun yüzünden oldu Eğer o olmasaydı daha farklı olurdu Bıktım artık bundan Tanrım lütfen onu değiştir” diye dua ederdim Hep onu gösterirdim Ama onu gösterirken diğer üç parmağım beni gösteriyordu Tanrı, bir gün bana bunu gösterdi “Ramazan, suç sende de çok var Asıl senin değişmen gerekir Problem sende Sen ilk önce kendini değiştir ” Sözlüğe Bununla yüzleşmek benim için çok zordu Çünkü sorunun arkadaşımda olduğunu onun sorunu olduğunu biliyordum ve Tanrı’nın onunla halletmesini istedim, benimle değil Nasıl hissettiğinizi biliyorum Yaşamınızda size iyi davranmayan birisi varsa, belki bu işten kolayca sıyrıldığını düşünüyorsunuz Belki patronumuz veya yetki sahibi biri size iyi davranmıyor Belki komşunuz veya arkadaşınız Size iyi davranmıyor Fakat onların size karşı olan kötü davranışını sizin kötü davranışınız için bir bahane olarak kullanmayın Eğer iyi şeyleri yapmak için iyilik tohumları ekersek, diğer kişi bizi bereketlemese bile Tanrı bizi bereketler Romalılar 12;21 diyor ki “Kötülüğe yenilme ama kötülüğü iyilikle yen ” (GELİN VE KAYNANA) Tanrım, ben ona iyi davranacağım O bana iyi davranmasa bile ben ona iyi davranacağım Çünkü biliyorum ki; o bana iyi davranmasa bile sen bana iyi davranacaksın Bu çok güçlü bir gerçek Eğer buna sarılabilirseniz biliyorum; belki çoğunuz incintildiniz Fakat bunu bir bahane olarak kullanmayın Kendi davranışlarınız için sorumluluk üstlenin Böylece Tanrı sizi bereketleyecektir Şimdi Yuhanna 5 Bölüme bakalım : Pek çok kişi her şeye sahip olmayı ister ama bir şey yapmayı istemez Fakat Tanrı bir şeylere sahip olmamızı ama kendi üzerimize düşeni yapmamızı ister Sizin için bir özgürlük var Sorununuz ne olursa olsun zaferli olmanız için bir yol var Fakat Tanrı sizden bazı şeyleri yapmanızı isteyecektir Sizden başka hiç kimsenin yapamayacağı şeyler Yuhanna 5:1 e bakalım "Bundan sonra Yahudilerin bir bayramı vardı ve İsa Kudüs'e gitti 2 Kudüs'te Koyun Kapısı yanında, İbranicede Beytesta denilen beş eyvanlı bir havuz vardır 3-4 Bu eyvanların altında kör, kötürüm, felçli hastalardan bir kalabalık yatardı 5 Orada otuz sekiz yıldır hasta olan bir adam vardı 6 İsa adamı yatmakta görüp onun uzun zamandır bu durumda olduğunu anlayınca ona, "İyi olmak ister misin?" diye sordu 7 Hasta şöyle cevap verdi: "Efendim, su çalkandığı zaman beni havuza indirecek kimsem yok, gireceğim anda benden önce başkası giriyor " 8 İsa ona, "Kalk, döşeğini topla ve yürü" dedi 9 Adam o anda iyileşti Döşeğini toplayıp yürümeye başladı O gün Sept günüydü "38 yıldır bu adam havuzun eyvanı altında suyun çalkalanmasını bekliyordu Dikkat edin; 38 yıl Ve İsa ona 6 Ayette iyi olmak ister misin diye soruyor İyi olmak ister misin? Bu ciddi olarak istiyor musun? Bazı kişiler sorundan kurtulmak ister ama bu sorunundan kurtulmak için kendi üzerlerine düşene yerine getirmek istemezler Bir başkasının kendileri için dua etmesini istedikten sonra bu sorunun yok olmasını beklerler Tanrı’nın kendilerine uzanarak bir mucize yapmalarını isterler Fakat Tanrı onlara bunu vermeni istiyorum derse ya da gidip şu kişiden özür dile derse, ya da seni kötülüğe yönelten arkadaşlarından uzaklaş derse bir iman adımı atıp bunu yapmanı istiyorum Tanrı bu durumdan kurtulmak için ne yapmaları gerektiğini gösteriyor Onlar iyileşmek istiyorlar ama gerçekten ciddi değiller 7 Ayette hasta şöyle cevap verdi: Çok enterasan bir hikaye bu Bu adamın kendisine acıdığını açıkça görebiliyoruz ve bir başkasının kendisi için bir şeyler yapmasını istediğini görüyoruz İsa’ya dediği ilk şey “Efendim, beni havuza indirecek kimsem yok ” Ama şöyle düşünün; ben eğer 38 yıl orada yatıyorsam o havuzun kenarına gelene kadar yavaş yavaş sürüklenirdim 38 yıl uzun bir zaman ve melek suyu çalkalamaya başladığında o havuzun kenarında olup kendimi suya atıp ve düştüğüm zaman Tanrım, beni kurtar diye bağırırdım Ama o hasta bunu yapmadı Birilerinin kendisini o havuzun kenarına getirmesini bekledi hep Fakat İsa ona: “Kalk, şilteni topla ve yürü” dedi Ve o anda iyileşti 9 Ayette görüyoruz “ Adam o anda iyileşti Şiltesini toplayıp yürümeye başladı O halde 2 Çöl zihniyeti birisi benim için her şeyi yapsın, ben hiç sorumluluk almak istemiyorum İşte çölde daha fazla kalmamak için bu düşünceye sahip olmamalıyız Bu düşünceyi Mesih’te tutsak etmeli ve biz de değişmeliyiz![]() 3 ÇÖL DÜŞÜNCESİ: BU İŞ BENİM İÇİN ÇOK ZOR İFADESİ Sözlüğe bu iş çok zor ifadesi en çok işittiğim bahanedir Uzun yıllar boyunca kendimde bu bahanenin arkasına saklandım Tanrı bana bir şey gösterdiği zaman sürekli derdim Tanrım bu çok zor benim için bunu yapamam her denenmeyle karşılaştığımda ne kadar zor olduğunu kendi kendime söyleyip teşvikimi kırardım görüyorsunuz kendi sözlerimizin meyvesini yiyoruz değişmek istiyorum ama çok zor, iyi bir eş olmak istiyorum ama çok zor, kilo vermek istiyorum ama çok zor, sigarayı bırakmak istiyorum ama çok zor, kendimi kontrol etmek istiyorum ama çok zor, itaat etmek istiyorum ama çok zor bu yanlış düşünce bende olduğu sürece, bunun çok zor olduğuna inandığım sürece her zaman zor olmaya devam edecek belki bu süreçte ilerlemek zor olabilir ama tutsak olarak kalmak kadar zor değildir Ve ilerlemek geldiğim yere dönmek kadar kötü değildir O halde ilerleyeceğimize dair karar almalıyız Ne olursa olsun, o zaman gölü geçip vaat edilen topraklara ulaşacağız Tesniye 30; 11’ e bakalım Tanrım zor değil demeye başlamalıyız artık Bu gün bir karar vermelisiniz “Evet Tanrım bu günden itibaren artık zor demeyeceğim, yapmamı istediğin her şeyi yapabilirim, eğer sen benimleysen yapmam gereken her şeyi yapabilirim” 11 Ayet diyor ki işin sonu burada değil mi?Tanrı’nın dediği olması gerekendir Tanrı bazen neden bizi uzun ve zorlu bir yoldan sıkıntılarla dolu bir yoldan götürüyor ki diye sorarız İsrail oğulları da aynısını soruyor ve Tanrı Kutsal Kitap’ta bu konuda onlara şöyle cevap veriyor Çıkış 13;17 "Firavun İsrailliler'i salıverdiğinde, Filist yöresi yakın olmasına karşın, Tanrı onları oradan götürmedi Çünkü, "Halk savaşla karşılaşınca, düşüncelerini değiştirip Mısır'a geri dönebilir" diye düşündü " Tanrı bizim karakterimizi geliştirmek istediğinden dolayı bizim için her şeyi kolaylaştırmaz Çünkü zor dönemlerde büyürüz kolay dönemlerde değil imanımızı bir şey için kullandığımızda geliştiririz Tanrı vaat ettiği toprakları size veriyorum diyor O topraklar sizin diyor Görüyor musunuz Tanrı kararını vermiş toprakları size verdim diyor Bizim yapmamız gereken şey gidip almaktır Sizinle olacağım sizi yönlendireceğim, yapmanız gerekenleri size göstereceğim diyor Fakat her şeyi önceden göstermez, bize ilk önce bir şey gösteriyor, yapıyoruz sonra başka bir şey gösteriyor sonra daha başka bir şey Ama hepsini birden göstermiyor, bazen gösterdiği bir şey mantıklı gelmiyor bazen gitmek istediğim yere bu beni götürmez gibi geliyor Fakat Tanrı’nın dediği şeyi yaparsak, Tanrı’nın gitmemizi istediği yere gideceğimize emin olabiliriz Eğer bilmeniz gerektiğini düşündüğünüz her şeyi bilmiyorsanız üzülmeyin Sık sık bende aynı şeyi düşünüyorum Fakat bildiğim bir şey var, ben hareket edersem Tanrı’da hareket edecektir Fakat ben bir yerde oturup Tanrı’nın Ruhu’nun benim üzerine gelmesini beklersem bir şeyler yapamam ama yüreğimde bir şey varsa ve adım atarsam o zaman Tanrı’da harekete geçer ve gerçekleştirir Tanrı sizi uzun ve zorlu bir yoldan götürüyor gibi görünüyorsa size ona güvenmelisiniz Çünkü sizi savaş hazırlıyor demektir Bizler Tanrı’nın ordusundaki askerleriz Fakat kazanmak için nasıl savaşmamız gerektiğini öğrenmeliyiz İsrail halkı savaşa hazır değildi Ama çölde zaman içinde Tanrı onlara nasıl savaşacaklarını öğretti Belki şu an içinde bulunmayı istemediğiniz bir durumdasınız Eminim kendinize dürüst olursanız şu anda birçok şey öğrendiğinizi ve gelişmekte olduğunuzu kabul edersiniz Eğer başka hiç kimse yoksa etrafınızda Tanrı’ya yaklaşırsınız Uzun yıllar boyunca yalnız dönemlerden geçtim Hiç kimsenin beni anlamadığını düşündüm Kendi başıma itaat etmeye çalışıyordum “Tanrım yanlızım” demiştim O bana şunu hatırla dedi “Küçük kuşlar sürüler halinde uçar yani büyük gruplar halinde fakat kartallar tek başın uçar Eğer Tanrı için bir kartal gibi olmak istiyorsan, Tanrı için büyük biri olmak istersen o zaman kendin için Tanrıya yaklaşıp, kendin bir şeyler almayı öğrenmelisin![]() Tanrım ne yapacağımı bilmiyorum dediğim zaman Tanrı ise bana şunu söyler ne yaptığını bilmiyorsan ne yaptığını bileni bilmekle tatmin ol Ne yaptığımı bilmiyor olabilirim ama Onu biliyorum Tanrı’nın sadık olduğunu biliyorum beni bırakmayacağını biliyorum Tesniye 8 Bölüme bakalım biraz daha detay görebiliriz burada Tanrı onları denemek için sıkıntıya soktu Çünkü her şey iyi iken Tanrı’ya itaat etmek kolay ama önemli olan zor dönemde itaat etmektir ve Tanrı zor dönemde itaat edip etmeyeceklerini sınamak için onları sıkıntıya soktu 1 Ayet Tanrı ilk olarak diyor ki vaat edilen topraklara ulaşmak istiyorsanız buyruklarımı yerine getirmeniz gerekli diyor 2 Ayet (açıkla) Tanrı’nın her durumda iyilik için etkin olduğunu bilmeliyiz ve inanmalıyız ki şeytanın bizim bana zarar vermek istediği konularda Tanrım sen benim iyiliğimi istersin Yaşantınızda görürsünüz ki en kötü düşmanınız olduğunu düşündüğünüz şeyler sizin en iyi arkadaşınız konumuna geliyor çünkü bunlar sizin gelişmenize neden oluyor bunlar sizin Tanrıda kökleşmenize neden oluyor Bu gibi şeyler Tanrıya daha çok yaklaşmanıza ve kişisel olarak Onu daha çok tanımanıza neden oluyor Yuhanna 6 Bölümüne baktığımızda bazıları İsa’nın peşinden mucize yaptığı için gidiyorlardı ama İsa onlara kendisini Yaşam Ekmeği olarak tanıtıyordu çünkü ihtiyacınız bu Beni Yaşam Ekmeği olarak kabul etmeniz gerekli Gelişip büyümeniz için beni kabul etmelisiniz Sadece mucize gördüğünüz için bana inanmamalısınız demek istiyor çünkü Tanrı sadece Onun elini değil yüzünü de aramamızı istiyor Tanrı sadece Onun bizim için yapacaklarını aramamızı istemiyor sadece bir mucize ihtiyaç duymamı istemiyor kendisine ihtiyaç duymamı istiyor Durumum ne olursa olsun Ona ihtiyacım olduğunu anlamamı istiyor Zor zamanlarda değil iyi zamanlarda da Tanrıya ihtiyacımız var İsa 5000 kişiyi 5 ekmek 2 balık ile doyurduktan sonra öğrencilerine “Beni mucize yaptığım için arıyorsunuz bana doyduğunuz için geliyorsunuz” dedi ve şöyle devam etti “Atalarınızda çölde man yediler man gökten her gün yağan mucizeydi ama İsa diyor ki atalarınız man görmesi ve yemesine rağmen öldüler Sizde mucize arıyorsunuz ” O halde sadece mucizeler değil bizi ilerleten, İsa dedi ki beni almalısınız Onlar için bir değişim zamanıydı bu İnanıyorum ki Tanrı’yla ilk tanıştığımız zaman bizim hayatımızda mucizeler yapar bize sevgisini ve gücünü göstermek için Böylece Tanrı’nın bizim için her zaman mucize yapmasını bekler ve Tanrı’yı dürteriz O Tanrım bana şunu ver bana bunu ver benim için şunu yap benim için bunu yap falan falan Bende böyle yapıyordum Hep istekler ama en sonunda Tanrı bana Onun isteğini öğrenmem gerektiğini açıkladı O benim için bir değişim noktası idi ama benim isteğimden senin isteğine geçişi gerçekleştirdim Zor durumdan geçmeniz için teşvik etmek istiyorum Musa ve İsrail oğulları Kızıl Denize kadar geldiklerinde haykırıyorlardı Üzgündüler fakat Tanrı Musa’ya halkıma söyle haykırmasınlar ilerlesinler dedi İlerlediler ve zafer kazandılar O zor durumdan geçtiler Bizim içinde zaman ilerleme zamanıdır Hiçbir zaman vazgeçmeyeceğinize dair bir karar verin Ne kadar zor olursa olsun önünüzdeki engel siz de zafere ulaşacaksınız çünkü sizin için zor olan Tanrı için zor değildir![]() |
|
Çöl Düşünceleri ( 1-8 Seri ) |
|
|
#3 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Çöl Düşünceleri ( 1-8 Seri )ÇÖL DÜŞÜNCELERİ Çöl düşüncelerine devam ediyoruz bu hafta 4 Yanlış çöl düşüncesine bakacağız İsrail halkının normalde 11 günde alacakları yolu neden 40 yılda aldıklarını konuşmaktayız En azından 10 tane yanlış tutum ve düşünce ile karşılaşıyoruz Bu yanlış olan düşüncelerden dördüncüsü![]() 4 ÇÖL DÜŞÜNCESİ: SIZLANMA, HATA BULMA VE ŞİKAYET ETME Zor anlardaki tutum ve davranışlarımız Tanrı’yı yüceltene dek içinde bulunduğumuz durumdan kurtulamayız İşte bu yüzden Tanrı’ya övgü kurbanları sunmayı öğrenmeliyiz Şimdi bir ayete bakalım 1 Petrus 2;19 diyor ki “Haksız yere acı çeken kişi, Tanrı bilinci ile acıya katlanırsa, Tanrı’yı hoşnut eder ” Aramızda hiç kimse haksız yere acı çekmek istemez değil mi? Bu ayetleri anlamak çok zor okumaya devam edelim 20 Ayet şöyle diyor “Çünkü günah işleyip dövüldüğünüzde dayanırsanız, bunlarda övülecek ne var? Ama iyilik edip acı çektiğinizde dayanırsanız, Tanrı’yı hoşnut dersiniz ” Bu ayeti doğru olarak anlamakta uzun süre zorluk çektim çünkü Tanrımız sevgi Tanrısıdır o halde O benim iyiliğimi ister neden acı çekmemi istesin ki eğer haksız yere acı çekersem Tanrı neden bundan hoşnut olsun? Sanki 21 ayet durumu daha da zorlaştırıyor “Nitekim bunun için çağrıldınız Mesih izinden gidesiniz diye uğrunuza acı çekerek size örnek oldu ” Çekilen acı yada çektiğimiz acı Tanrı’yı yücelten şey değildir Çünkü Tanrımız bir psikopat değildir ve acı çektirmekten hoşlanmaz Fakat acı çekilen anlarda Tanrı’ya yakışır Tavır ve tutumda olmak Tanrı’yı yüceltir Bunu anladığım zaman bu ayetlerinde anlamını anladım İsa hak etmediği birçok şeyden geçti Fakat her birinde doğru birer tutumu ve tavrı vardı İsrail halkı çölde 40 yıl kaldı çünkü şikayet etmekten hiç vazgeçemediler Doğru bir tutumla bir şeyler yapmayı hiç öğrenemediler İnanıyorum ki bizimde öğrenmemiz gereken en önemli şeylerden birisi budur Milyonlarca Mesih imanlısı bu denenmeden geçemiyorlar İsa görkemli bir şekilde acı çekti şikayet etmedi, ne olursa olsun Tanrı’ya güvendi ayrıca zor anlarda dilini de kontrol etti Sessizce acı çekmeyi öğrendi İman hayatımda zor anlardan geçerken ağzımı kapalı tutmanın en iyi şey olduğunu öğrendim Çünkü bu gibi anlarda aklıma söyleyecek hiç iyi bir şey gelmiyorBazen en büyük sorunumuz çok konuşmak olur Sadece çok konuşmakla kalmayız sorunlarımız hakkında çok konuşuruz Şeytanın yaptıkları hakkında o kadar çok konuşuruz ki oysa bunlar Tanrı’nın yapabilecekleri yanında önemsiz kalır Hatta bazen Tanrı’nın yaptıklarından daha çok Şeytanın yaptıklarından konuşuyoruz İşaya 53:7 ayet diyor ki “ O baskı görüp eziyet çektiyse de ağzını açmadı Kesime götürülen kuzu gibi, kırkıcıların önünde sessizce duran koyun gibi açmadı ağzını ” İsa zor dönemlerden geçerken ağzını açmadı İsa sözlerin gücünü biliyordu Yanlış zamanda yanlış söyleyeceği bir sözle kurtuluş planının mahvolacağını biliyordu Bu yüzden yanlış olanı söylemek yerine ağzını kapalı tutmasının doğru olacağını biliyordu Öğrendiğim bir şey var eğer kederli ve üzgün isem ağzımı açıp içimi dökersem rahatladığımı hissediyorum ama ağzımı kapalı tutarsam bana acı veriyor Ağzımı kapalı tutmak daha zor Ama Tanrı bizden bunu yapmamızı istiyor ve zor dönemlerde zor olanı yaptığım zaman, ne dediğimi hatırlayın zor dönemlerde zor olanı yaparsak karakterimizi geliştiririz, olgunlaşır ve Tanrı’da büyürüz Eğer İsa gibi olmak istiyorsam, eğer sizde İsa gibi olmak istiyorsanız zor zamanlarda ağzımızı kapalı tutmayı öğrenmeliyiz Eğer iyi bir şey söyleyemeyeceksek hiçbir şey söylemeyelim daha iyi </SPAN>Yuhanna 14:30 "Artık sizinle uzun uzun konuşmayacağım Çünkü bu dünyanın egemeni geliyor Onun benim üzerimde hiçbir yetkisi yoktur ”</I> Benimle ortak olan hiçbir şeyi yoktur İsa demek istiyor ki Benim içimde O’na ait olan hiçbir şey yok ve benim üzerimde Onun hiçbir yetkisi yok İsa zor anlara yaklaştığını biliyordu Çarmıha gerilme zamanıydı Bunun zor olacağını biliyordu Yanlış olanı söylemek için kışkırtılacağını biliyordu Ve öğrencilerine önceden bildirdi ki bu andan itibaren pek bir şey söylemeyeceğim Şeytanın benim üzerimde hiçbir yetkisi yoktur ve bende ona hiçbir yetki vermeyeceğim Yanlış sözlerimizle Şeytana yetki veriyoruz kendi yaşantılarımızda Yaşam ve ölüm gücünün dilimizde olduğunu hatırlayın Bazen zor anlardan geçerken suskunlaşırım Arkadaşlarım falan bana neden suskunsun bir şey mi var diye sorduklarında onlara sadece zor anlardan geçiyorum bu yüzden suskunum derim Kardeşler her zaman aynı şekilde davranmayı ve kalmayı öğrenmek çok önemli Mesih’in bedeninde en çok ihtiyaç duyduğumuz şeylerden bir tanesi devamlılıktır Pek çoğunuzda Tanrı'nın verdiği doğa üstü Ruhsal armağanlar var Yeteneğiniz var Tanrı kendi yeteneğini size verdi Fakat bu yetenek devamlılığı sağlayana dek dışa vurulamayacaktır Yeteneğin devamlılık aracılığıyla dışa vurulduğunu her zaman hatırlayın 1 Petrus 4:19 "Bunun için, Tanrı'nın isteğine uygun olarak elem çekenler, iyilik yaparak canlarını güvenilir Yaradan'a emanet etsinler " Bunun için Şöyle düşünelim bazen bankaya para yatırmaya gittiğimde bankada kuyruk beklememek için dışarıdaki makinaları bankamatikleri kullanıyorum Gidiyorum paramı zarfa koyup yatırıyorum ve ondan sonra hiç düşünmüyorum bile eğer bankaya bu şekilde güveniyorsam Tanrı’ya neden güvenemeyeyim yada hiç tanımadığımız şoförün dolmuşuna biniyor ve canımızı ona emanet ediyoruz Peki şoföre böyle güveniyorsak Tanrı’ya neden güvenmeyelim (Dala tutunan adam) Her sabah dua ederken kendimizi Tanrı’ya emanet etmeliyiz O gün kendi işlerimizi yapmalıyız Ve ne olursa olsun Tanrı’nın her şeyi kontrol ettiğine güvenmeliyiz Doğru bir tutumla acı çekmeyi öğrenmeliyiz her gün mükemmel bir gün için plan yaparım ama hemen hemen her gün bir yönden planlarım bozulur Her şey bizim istediğimiz gibi gitmez Fakat Kutsal Kitap Romalılar 12 Bölümünde adapte olmayı öğretir bize kendimizi başka insanlara ve etrafımızda olup bitenlere adapte olmamızı öğretir Bunu öğrenmeden önce sık sık moralim bozulurdu Bir planım vardı planım işlemediğinde moralim bozuluyordu Kısaca Şeytan benim duygularımı kontrol ediyordu moralimi bozmak için yapması gereken tek şey beni güç bir duruma sokmaktı Karakterimdeki bu zayıflıktan dolayı esenlik ve sevinç olmuyordu içimde ama devamlılığı sağladığım da işte o noktada Şeytan kontrolden çıktı Ondan sonra hemen hemen her zaman esenlik ve sevinç içindeyim </SPAN>Sızlanma, hata bulma ve şikayet etme konularıyla ilgili birkaç ayete bakalım Filipililer 4:6 bu ayetleri okumadan önce şunu söyleyeyim bütün yüreğimle inanıyorum ki şikayet etme en büyük sorunlarımızdan biri küçük basit bir şeymiş gibi görünmesine rağmen çok büyük bir sorun aslında Çünkü Tanrı ağızlarımızı şikayet etmemiz için vermedi Ağzımızı O’nu yüceltmemiz için verdi Filipililer 4:6’yı okuyalım “Hiç kaygılanmayın; her konuda ki dileklerinizi, Tanrı’ya dua edip yalvararak şükranla bildirin ”Her durumda, her konuda diyor dikkat edin Şükranla bildirin Vurgulayalım bunu şükranla bildirin İnsanlar sık sık daha fazla bir şeylere sahip olmak için dua ederler ve sahip olduklarından şikayet ederler bir anlamda bir şeylere daha fazla sahip olmak için dua ettiğim zaman Tanrı şikayet ediyorsak bize bir şey göstermek istiyor diyor ki şuanda sahip olduğun hakkında şikayet ediyorsan niçin sana daha fazlasını vereyim Düşünüyoruz ki Tanrı bizim içimizdeki durumu düzeltirse artık şikayet etmeyiz ama eğer sahip olduğumuz yanlış bir tavır ve tutumsa bu tavır ve tutum içimiz dedir Neye sahip olursak olalım ortaya çıkacaktır Bu yüzden Tanrı bize daha fazlasını vermeden önce tavır ve tutumlarımızı değiştirmek ister Daha fazla bir şeyleri duayla isterken öncelikle yaşantılarımızda sahip olduklarımız için şükran dolu olduğumuzdan emin olmalıyız </SPAN>Filipililer 2:14 ayete bakalım şimdi “Her şeyi söylenmeden ve çekişmeden yapın ” Ayet bazı şeyleri demiyor her şeyi diyor Bu her şeyi sözcüğü büyük bir sözcük Mezmur 34:1 “Her zaman Rab’ be övgüler sunacağım der O’nun övgüleri daima ağzımda olacak” diyor 14 Ayet şunu söylemek istiyor Söylenip çekiştiğimizde aslında bunu Tanrı’ya karşı yapıyoruz demektir Bazen diyoruz ki Tanrım inanıyorum ki sen her şeyi kontrol ediyorsun Sana güveniyorum ve biliyorum ki her şey senin elinde birkaç dakika sonra Tanrı’nın yaptığı şeyden hoşlanmıyoruz Şikayet etmekten vazgeçmeliyiz artık 15 Ayet ise neden şikayet etmememiz gerektiğinin önemini vurgular 15 Ayet “Yaşam sözüne sımsıkı sarılarak aralarında evrendeki yıldızlar gibi parladığınız bu eğri ve sapık kuşağın ortasında kusursuz ve saf Tanrı’nın lekesiz çocukları olasınız ” Dikkat edin evrendeki yıldızlar gibi parladığınız bu eğri ve sapık kuşağın ortasında diyor ayette diğer kişiler gibi davranmamamızın önemi burada açıkça görülüyor Herkes tarafından okunan diri mektuplar olmalıyız diyor Pavlus 2 Korintliler 3-2:4 "2 Bütün insanlarca bilinen ve okunan, yüreklerimizde yazılı olan mektubumuz sizsiniz 3 Hizmetimizin sonucu olup mürekkeple değil, yaşayan Tanrı'nın Ruhuyla, taş levhalara değil, insan yüreğinin levhalarına yazılmış Mesih'in mektubu olduğunuz açıktır 4 Mesih'in sayesinde Tanrı'ya böyle bir güvenimiz vardır " Tanrı’nın davrandığı gibi davranarak Tanrımızın iyi olduğunu insanlara kanıtlamalıyız Eğer bir din mensubu olup bizi seyredenlerden farklı yaşamıyorsak onları etkileyemeyiz İncil onları meyvelerinden tanıyacaksınız diyor Ve bugün içinde yaşamakta olduğumuz dünyada herkes her şeyden şikayet ediyor İnsanların şikayet ettiğini duymadan bir yere gitmek neredeyse imkansız Tanrı inanlıların dünyada ışıklar gibi olmasını istiyor Karanlık dünyada parlamalarını istiyor Eğer herkesin şikayet ettiği bir yerde çalışıyorsanız bu şikayetlere siz katılmayın Patronunuz hakkında söylenip durmayın İçinde bulunduğunuz durum hakkında olumlu şeyler söyleyin Belki işinizin her yönünü sevmeyebilirsiniz Ama bir işiniz olduğu için Tanrı’ya şükredebilirsiniz İşi olmayan ve sizin işinize sahip olmak isteyen bir çok insan vardır </SPAN>1 Korintliler 10:9-11 bu ayetler şikayet etmenin tehlikeli olduğunu bize öğreten çok güçlü ayetlerdir Bu ayetler bana Tanrı korkusu vermiştir Çünkü şikayet aracılığıyla şeytana kapı açtığımızı gösterir bu ayetler 9 Ayet “Yine bazıları gibi Rab’bi denemeyelim Böyle yapanları yılanlar öldürdü ” Bu sözler bize Tanrı’nın iyi olduğunu ve O’nun iyiliğini sınamamamız gerektiğini öğretir Şikayet etmek yerine Tanrı’nın iyiliğinden söz etmeliyiz İsrail halkından söz ediyor bu ayetler ve onların şikayet etmelerinden dolayı pek çoğunun zehirli yılanlar tarafından öldürüldüğünü söylüyor </SPAN>10 Ayet “Kimileri gibide söylenip durmayın Söylenenleri ölüm meleği öldürdü ”</I> Acaba yaşantılarımızda kendi kendimize neden olduğumuz ne kadar sorunla karşılaşıyoruz Şikayet aracılığıyla kendi sorunlarımızı yaratıyoruz Sorun hakkında şikayet ettiğimizi düşünüyoruz ama gerçekte söylenip durmakla sorunu daha da kötüleştiriyoruz 11 Ayet şöyle der; “Bu olaylar başkalarına ders olsun diye onların başına geldi, çağların sonuna ulaşmış olan bizleri uyarmak için yazıya geçirildi ” Görüyorsunuz onların yaptıkları hataları bizim de yapmamamız için bunlar kaydedildi Doğruyu söylemek gerekirse şikayet etme karşılaştığımız en büyük denenmelerden birisidir Bir şeyler vermesi için Tanrı’ya dua ediyoruz ve ondan sonra şikayet etmeye başlıyoruz Birisi daha büyük bir ev için dua edebilir sonra evin temizliği hakkında şikayet eder Yada bekar birisi eş bulmak ve evlenmek için Tanrı’ya yalvarır Kısa süre sonra Tanrı’nın kendisine verdiği eş hakkında şikayet eder ya da insanlar çocuk isterler Çocukları olunca da “Rab, bu çocuklar beni çıldırtacak” diye şikayet ederler Bu yüzden artık şikayet etmeyi durdurmalıyız </SPAN>1 Petrus 5 Bölüm herkesin benzeri sıkıntılardan geçtiğini söyler Yalnız değiliz İmanda sarsılmadan durmamızı ve böylece Tanrı’nın bizi kurtaracağını öğretir 1 Petrus 5 Bölüm iblise karşı direnmemizi öğretir Önceleri iblise karşı direnmenin yaşantımdaki denenmelere karşı direnmek olduğunu düşünürdüm Çevremde olup bitenlere karşı direnmek olduğunu sanırdım ama sonunda iblise karşı direnmenin, onun gibi davranmaya direnmek olduğunu öğrendim Bu çok önemli bir nokta; deneme ve sıkıntı anlarında iken denemeye karşı direnmemiz gerekli değil, deneme esnasında kötü davranışlara karşı direnmeliyiz Sabit ve devamlı olduğumuzda Tanrı bizi kurtarır </SPAN>Filipililer 1:28 "Ancak yaşayışınız Mesih'in müjdesine layık olsun Öyle ki, gelip sizi görsem de, uzakta kalsam da, sizinle ilgili haberleri, tek bir ruhta dimdik durduğunuzu, Müjde'de açıklanan inanç uğruna tek bir can halinde birlikte mücadele ettiğinizi, size karşı duranlardan hiçbir şekilde yılmadığınızı işiteyim Böyle davranmanız onlar için bir belirti, kendilerinin mahvolacağını, sizlerin ise kurtulacağını gösteren bir belirtidir; ve bu Tanrı'nın işidir " Burada denilen deneme anında yılmadan korkusuzca duracak olursak bu düşmanlarımıza yaklaşmakta olan mağlûbiyetlerinin işareti olacaktır Tanrı için ise bizi kurtarmasının zamanı olduğunun işaretidir </SPAN> Ben bir Mesih imanlısıyım, bir sıkıntıdan geçiyorum ve şeytan bana saldırmakta Şeytan Tanrı’nın yapmam için hazırladığı bütün işlere sırtımı dönüp kendisiyle savaşmamı ister Şeytanla savaşmaya başlayınca bütün dikkatimiz Tanrı’dan uzaklaşır Çoğumuz için Tanrı’nın çağrısı var fakat denenmelerden geçiyorsunuz Yapmanız gereken şey gözlerinizi Tanrı’ya dikili tutup sabit ve devamlı durmalısınız Ondan sonra Tanrı gelecek ve düşmanınızı mağlup edecektir Kendi kendimize çabalamamıza gerek yok, Tanrı gelir ve bizim için yapar bunu Kendimizi sürekli yorgun hissetmemizin nedenini anlamak zor değil Çünkü kendi savaşımızı kendimiz savaşmaya çalışıyoruz Oysa Tanrı bizim için savaşmak istiyor Haleluya Rab’bi yüceltelim! Bizler Tanrı çocuklarıyız, bu yüzden övgü veren insanlar olmak istiyoruz; sızlanan şikayet eden kişiler değil </SPAN> |
|
Çöl Düşünceleri ( 1-8 Seri ) |
|
|
#4 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Çöl Düşünceleri ( 1-8 Seri )ÇÖL DÜŞÜNCELERİ 5 ÇÖL DÜŞÜNCESİ : SABIRSIZLIKBir şeyler için beni bekletme her şeyi şimdi hak ediyorum Diğer kişiler Tanrı’yı beklerken onları öyle güzel teşvik etmeyi biliyoruz ki fakat kendimiz nedense beklemeyi sevmiyoruz Her şeyin çok daha çabuk gerçekleşmesini bekliyoruz Sabırsız bir tutum en büyük sorunlardan bir tanesidir Aslında sabırsız bir tutum gururun bir meyvesidir Benim kişiliğimde önceden sabırsızlıkla ilgili çok büyük bir sorunum vardı Halada bazen bu sorunun var olduğunu görebiliyorum Gururla ilgili de sorunum vardı Size şunu söyleyeyim: Tanrı sizi kullanmadan önce alçaltacaktır Ve bu alçaltılma sürecinde insanlara karşı sabırlı olmayı öğreniriz![]() Deneme ve sıkıntı anlarında sabırlı olmayı öğreniriz Yaşantılarımıza bütünlük ve tam bir doluluk gelmeden önce sabır gelir Yakup 1 Bölüme bakalım Yakup 1:2 "Kardeşlerim, çeşitli denemelerle yüz yüze geldiğiniz zaman, bunu büyük sevinçle karşılayın " O zaman sıkıntı ve denenmelerle karşılaştığımız zaman sevinmeliyiz Bu hiç de kolay bir şey değil, değil mi? 3 Ayet şöyle der: “Çünkü bilirsiniz ki, imanınızın sınanması dayanma gücünü yaratır ” Yani denenmelerden geçtiğimiz zaman dayanma gücü ve sabır ortaya çıkar Bir Mesih imanlısı olarak içinizde kesinlikle sabır meyvesi var Çünkü sabır Kutsal Ruh’un yarattığı meyvelerden birisidir Siz eğer bir Mesih imanlısıysanız sizde Kutsal Ruh vardır![]() Eğer sizde Kutsal Ruh varsa bu demek oluyor ki sizde sabır meyvesi de var (Galatyalılar 5:22 "Ruh'un meyvesi ise sevgi, sevinç, esenlik, sabır, şefkat, iyilik, bağlılık, yumuşak huyluluk ve özdenetimdir Bu tür şeyleri yasaklayan bir yasa yoktur ") Ama bu meyvenin olgunlaşması gereklidir Bu da siz istediğiniz sürece ve Kutsal Ruh sizde çalıştığı sürece olacak bir şeydir Olgunlaşmamış bir meyve nasıl yediğimiz zaman bizlerin pek hoşuna gitmiyorsa aynı şekilde bizim hayatımızdaki ruhsal meyveler de olgunlaşmadıkça Tanrı bu durumdan, bu meyveden hoşnut olmuyor Tanrı bizim hayatımızda olgun ve tadı iyi olan meyveler görmek istiyor![]() Buna inanmalısınız bir imanlı olarak sizde sabır meyvesi var Fakat canımızda halledilmesi gereken başka şeyler de var Sabır benim ruhumun derinliğindedir Fakat canımda halledilmesi gereken başka konular var Denenmelere girdiğim zaman öğrendiğim bir şey var Sabıra gelene kadar Sabıra gelmeden önce denenme esnasında başka bir çok şeyler ortaya çıkar Bazen içimde öfkeyi ortaya çıkarır Ya da duygusal kırgınlıkları ortaya çıkarır Bazen denenmeler diğer kişilere karşı kötü davranışlarda bulunmama sebep olur Onlara karşı huysuz ve sabırsız olurum Fakat Tanrı bizim geçmek istemediğimiz yollardan geçmemizi ister ki böylece çok önemli olan sabır meyvesini geliştiririz![]() Aslında sabır bir Mesih imanlısının geliştirmesi gereken en önemli meyvelerden birisi Grekçe sözlük sabrın sadece denemelerde geliştiğini söyler Şöyle bir düşünün bu meyve başka hiçbir yolla gelişmez Eğer ağır bir şey kaldırmayacak olursam kaslarımı geliştiremem Ve kaslarım zayıfken ağır bir şeyler kaldırmak zordur Ama daha çok denedikçe kaslarım güçlenir ve gelişir Aynı şey sabır içinde geçerli Denenmeden geçmedikçe sabrı geliştiremem Tanrı sabrınızı geliştirebilmeniz için uygun ortamlar her zaman sizin için hazırlayacaktır Ve bu konuda gelişmeniz için sizi sık sık deneyecektir![]() Tanrı ile ilk yürümeye başladığım günlerden itibaren başımdan geçenleri hatırlıyorum da Tanrı’nın beni bu konuda geliştirmek için çok denediğini görüyorum Bazı şeyleri tekrar tekrar yaşamak zorunda kaldım Tanrı bana öğretene kadar Bazı şeyleri çok geç öğrenen bir insanım Bu yüzden sık sık sıkıntılarla karşılaşıyorum Teolojik olarak çabuk öğreniyorum Ama uygulayarak öğrenmek bazen çok zamanımı alıyor (Ginosko ve Pisteo açıkla)Sabırsızlıkla ilgili bir örnek ver ; Fatura kuyrukları vs Yaşadığım bu denenmeler Şeytanın işi değildi En sonunda öğrendim ki Tanrı bu gibi durumları benim için hazırlıyordu Çünkü büyümem gerekliydi İncil böyle şeyler olunca sevinçle karşılamamız gerektiğini söyler Çünkü bu tür şeyler bizde sabır meyvesini geliştirir![]() Yaşantımdan bir örnek daha vermek istiyorum Tanrı’dan kendi hayatım için bazı isteklerim vardı Ve Tanrı’nın bunları bana kesinlikle vereceğine inanıyor ve bunun için sık sık dua ediyordum Ve bunu bana vermesini istiyordum İmanım deneniyordu Sadakatle Tanrı’ya hizmet ediyordum Vermeyi seven biriydim Sık sık Tanrı’ya dua eder ve Tanrı’yla birlikte daha çok zaman geçirirdim Ve Tanrı’nın benim dualarımı işitmesini bekliyordum Bir arkadaşım vardı Onu seviyordum ama bazen beni rahatsız eden türden bir kişiliği vardı Ben ondan çok daha çalışkandım Kutsal Kitab’ı ondan daha çok okuyordum Onun verdiğinden daha çok veriyordum Elbette ki ondan daha çok bereketi hak ediyorum diye düşünüyordum![]() Ama kendim için Tanrı’ya yükselttiğim dualar ve isteklerim sanki onun hayatında gerçekleşiyordu O zaman herhalde melek bu bereketi yanlış yere götürüyor diye düşünüyordum Tanrı’nın ona bu bereketleri verebileceğine inanmıyordum Acaba Tanrı niçin bunun başıma gelmesine izin vermişti? Çünkü bu olay aracılığıyla canımdan ortaya çıkan bir sürü zehir vardı Arkadaşımın yanında sanki onun için aldığı bereket için çok mutluymuşum gibi davranıyordum Hamdolsun diyordum Tanrı seni bereketlediği için çok sevindim Ama içimden diyordum ki haksızlık bu! Bu bereketi benim almam gerekiyordu![]() Arkadaşımla ayrıldıktan sonra canımdan bütün bu zehir dışarı çıkıyordu Kıskanıyordum, açgözlüydüm, aslında Tanrı’yı yargılıyordum Onun bu bereketi almayı hak etmediğini düşünüyordum Olup bitenleri anlamam çok uzun zamanımı aldı Şimdi dönüp baktığım zaman biliyorum ki O istediğim şeylerden daha çok başka şeylere ihtiyacım vardı Büyümeye, olgulaşmaya ihtiyacım vardı Ve Tanrı’da bekleme konusunda sabırlı olmalıydım Umarım bu olaydan görebiliyorsunuz ki yaşadığımız denenmeler en sonunda bize sabır öğretecektir Ama sabırdan önce başka bir sürü şey daha ortaya çıkarırlar![]() Ve şu anda ne durumdan geçiyor olursanız olun bilin ki sizin iyiliğiniz içindir Sizde iyi şeyler üretecektir Yakup 1:4 ayet şöyle diyor “Dayanma gücüde hiçbir eksiği olmayan, olgun, yetkin kişiler olmanız için tam bir etkinliğe erişsin ” Hiçbir eksiği olmayan diyor Görüyorsunuz sabırlı olduğumuzda bizi hiçbir şey rahatsız edemez artık, bizi üzemez Ve şu anda nerede olursak olalım tatmin oluruz Bu demek değil ki yaşantımızda hiçbir değişiklik istemeyeceğiz bir daha![]() Fakat şuan için tam anlamıyla tatminkarım Filipililer 4 Bölümde Elçi Pavlus da bugün öğrenmekte olduğumuz konuyu öğrendi Filipililer 4:11 "Bunları, herhangi bir ihtiyacım olduğu için söylemiyorum Çünkü ben bulunduğum her durumda eldekiyle yetinmeyi öğrendim " şöyle diyor Eldekiyle yetinmenin anlamı şudur Bir şeyin yokluğundan dolayı rahatsız ya da huzursuz değilim İçinde bulunduğum durum ne olursa olsun Yani Elçi Pavlus elindekiyle nasıl yetinmesi gerektiğini öğrendiğini söylüyor Nasıl sabırlı ve tatminkar olması gerektiğini öğrendi![]() Eğer bir şeyle öğreniyorsanız teşviğiniz kırılmasın Hiç birimiz her şeyi bilmez ama öğrenmemiz lazım Bir şeyler öğrenen sadece siz değilsiniz Bildiğiniz herkes bu yoldan geçiyor Öğrenmesi gereken sadece siz değilsiniz herkes öğrenmeli Düşmanımız her zaman arkadaşlarımızın, kardeşlerimizin yolun sonuna ulaştığı izlenimini verir Bize onları mükemmel, dörtdörtlük ve kusursuz gösterir Sanki bizim gideceğimiz yol çok uzunmuş izlenimini verir![]() Ama Elçi Pavlus’un bile öğrenmek zorunda kaldığını görmek beni teşvik ediyor 12 Ayette Pavlus “Her durumda ve her koşulda yaşamanın sırrını öğrendim” diyor İster bollukta ister ihtiyaçta olayım zor durumlarda yaşamayı öğrenene kadar Tanrı bizim bollukta yaşamamıza izin vermeyecektir Ve Pavlus şunu söyledi Filipililer 4:12-13 "12 Yoksulluk çekmeyi de bilirim, bollukta yaşamayı da İster tok ister aç olayım, ister bollukta ister ihtiyaçta olayım, her durumda ve her koşulda yaşamanın sırrını öğrendim 13 Beni güçlendirenin aracılığıyla her şeyi yapabilirim " veya başka bir deyişle her şeye hazırım her şeyi yapabilirim benim iç varlığımı güçlendiren aracılığıyla İşte biz Mesih aracılığıyla karşımıza çıkan her şeye hazırız Kutsal Ruhun gücünün biz de olmasının yararlarından biri içinde bulunduğumuz durumlarda korkmaya neden bırakmamasıdır Tanrı ihtiyacımız olan gücü zamanından önce vermez fakat ihtiyacımız olunca verir Her gün lütfeder Belki geleceğinizde olan şeylere bakıp bilmiyorum bunu yapabilir miyim diye düşünüyorsunuz Bunu yapabileceğimi hissetmiyorum diye düşünebilirsiniz Zamanı geldiğinde Tanrı ihtiyacınız olanı size verecektir Doğru zamanda gereken gücü verecektir Her durumda sabırlı olmamız gerekiyor Sabırlı olmamızı gerektiren nedenlerden diğeride Rab’bimizin kendisi sabırlı 2 Petrus 3:9 "Bazılarının gecikmiş saydığı gibi Rab, vaadini yerine getirmekte gecikmez; ama size karşı sabrediyor Çünkü hiç kimsenin mahvolmasını istemiyor, herkesin tövbeye gelmesini istiyor " kendisi sabırlı olduğu için O bizimde sabırlı olmamızı istiyor Ben bile bazen kendi kendime karşı sabırlı değilim Ama Tanrı çok sabırlı ve aslında bu yüzden hepimiz şükretmeliyiz Ve bu konuda özellikle kendimizi geliştirmeliyiz Tanrı gibi sabırlı olmayı öğrenmeliyiz Hem kendimize, hem de çevremizdeki kardeşlerimize karşı Onlara ve onların yaptıklarına karşı sabretmeliyiz Tanrı’nın onları değiştireceğine inanmalı ve problemli olan kişileri dualarımızla Tanrı’ya taşımalı ve onlara sabrederek, onların değişmesi için hem teşvik etmeli hem de desteklemeliyiz İsa nasıl bizim zayıflıklarımızı yüklendiyse biz de kardeşlerimizin zayıf olduğu durumlarda onlara sabredip onların zayıflıklarını yüklenmeliyiz Galatyalılar 6:2 diyor ki “Birbirinizin yükünü taşıyın Böylece Mesih’in yasasını yerine getirmiş olursunuz ”Kutsal Kitap sabırlı olmamızı öğretir Ve bu sabır yaşantılarımızda geliştirilmelidir Yakup 5:7 şöyle der Çiftçi tohumunu toprağa eker ve her gün tohumlarını çıkarıp bir gelişme olup olmadığına bakmaz Tohumlarını eker, sular, yabani otları temizler, bakımını yapar ve bekler Ve her gün doğru olan şeyi yapar ve bekler bekler bekler![]() ![]() En sonunda hasat zamanı gelir Ümitle bekler Bir beklentisi vardır İşte bizde bunu yapmalıyız Yaşantınızda bir hasat zamanı geliyor![]() |
|
Çöl Düşünceleri ( 1-8 Seri ) |
|
|
#5 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Çöl Düşünceleri ( 1-8 Seri )ÇÖL DÜŞÜNCELERİ 6 ÇÖL DÜŞÜNCESİ: SUÇU BAŞKALARINA ATMAKTekvin 16 Bölüme bakalım Bu hafta bakacağımız çöl zihniyeti, davranışım yanlış olabilir, fakat bu benim suçum değil! Yaşantılarımızda karşılaştığımız gerçek konulardan kaçmanın tehlikelerinden bahsediyoruz Geçekle yüzleşmenin tehlikelerinden söz ediyoruz Suçlarımızdan dolayı başkalarını suçlamaktan söz ediyoruz Adem ve Havva işledikleri günahın sorumluluğunu üstlenmediler Şunu unutmayalım ki Sorumluluğu üstlenen kadar özgür olamayız Sadece gerçek bizi özgür kılabilir (Yuhanna 8;32 "31-32 İsa kendisine iman etmiş olan Yahudilere, "Eğer benim sözüme bağlı kalırsanız, gerçekten öğrencilerim olursunuz Gerçeği bileceksiniz ve gerçek sizi özgür kılacak" dedi ")İbrahim ve Sara da Adem ve Havva’nın yaptığının aynısını yaptılar Tanrı onlara bir çocuk vereceğine dair vaat vermişti ama Tanrı’nın bunu gerçekleştirmesi onların düşündüğünden daha çok zaman almıştı Sizin yaşantılarınızda da Tanrı’nın düşündüğünüzden daha uzun zaman aldığı oldu mu hiç? Sık sık İbrahim ve Sara’nın yaptığı hatayı bizde yapıyoruz Sorunu kendi yollarıyla çözmeye karar verdiler Aslında bunu yaptığımız zaman sadece Tanrı’nın gerçekleştireceği mucizeyi erteleriz![]() Yaratılış 16:1-3 "1 Karısı Saray Avram'a çocuk verememişti Saray'ın Hacer adında Mısırlı bir cariyesi vardı 2 Saray Avram'a, "RAB çocuk sahibi olmamı engelledi" dedi, "Lütfen, cariyemle yat Belki bu yoldan bir çocuk sahibi olabilirim " Avram Saray'ın sözünü dinledi 3 Saray Mısırlı cariyesi Hacer'i kocası Avram'a karı olarak verdi Bu olay Avram Kenan'da on yıl yaşadıktan sonra oldu " İbrahim’in yaptığı ilk hata bulunduğu durumda Sara’nın sözünü dinlemek oldu Erkeklerin eşlerinin sözlerini dinleyecekleri zaman elbette vardır Kadınlar hassastır Ve bazen durumları erkeklerden daha iyi görebilirler Fakat bu durumda Sara duygusal davranıyor İbrahim “Hayır Sara bu iyi bir fikir değil, bunu yapmamalıyız!” demeliydi Fakat İbrahim Sara’nın sözlerini dinledi Kadınlar bazen duygusallıklarını kullanarak erkeklere dediklerini yaptırıyorlar Benim annem de öyledir Duygu sömürüsü yaparak bana yapmak istemediğim bir şeyi rahatça yaptırır İbrahim ve Sara olayında İbrahim yetkisini kullansaydı daha iyi olabilirdi Ama diyor ki ayette “İbrahim eşinin sözünü dinledi ”3 Ayet: 3 Saray Mısırlı cariyesi Hacer'i kocası Avram'a karı olarak verdi Bu olay Avram Kenan'da on yıl yaşadıktan sonra oldu " Bu ayetlerden gördüğümüz kadarıyla Sara hiçte hikmetli davranmıyor Cariyesini eşine karısı olmak için veriyor Bunun ta başlangıçtan itibaren sorun yaratacağı ortada![]() 4 Ayete "Avram Hacer'le yattı ve Hacer hamile kaldı Hacer hamile olduğunu anlayınca, hanımını küçük görmeye başladı " bakalım: Burada olup bitenlere dikkat etmenizi istiyorum Hacer’in başlangıçta iyi bir tutum ve davranışı vardı Ama şimdi değişti Kötü oldu Ben senden daha iyiyim düşünce tarzı oluşmaya başladı Sara’ya karşı İbrahim’in bebeğini taşıyorum ama sen taşımıyorsun Ve Hacer Sara’ya kötü bir gözle ve gururla bakmaya başladı Tutumu küçük ve hor gören bir yaklaşımdı 5 Ayet "Saray Avram'a, "Bu haksızlık senin yüzünden başıma geldi!" dedi, "Cariyemi koynuna soktum Hamile olduğunu anlayınca beni küçük görmeye başladı İkimiz arasında RAB karar versin "" : Bir diğer deyişle Sara sorumluluğu İbrahim’in üzerine atıyor Bu karmaşayı başlatan Sara’ydı şimdi ise sorumluluğu İbrahim’in üzerine atıyor Sara İbrahim’e Hacer’in böyle davranması senin suçun diyor Ama görüyoruz ki 6 Ayette İbrahim sorumluluğu tekrar Sara’nın üzerine yüklüyor 6 Ayet: "Avram Saray'a, "Cariyen senin elinde" dedi, "Neyi uygun görürsen yap " Böylece Saray cariyesine sert davranmaya başladı Hacer onun yanından kaçtı " Görüyorsunuz herkesin kaçtığı bir durumdayız Burada İbrahim eşinin sözünü dinlediği için ortaya çıkan işin sorumluluğundan kaçıyor Sara yanlış fikrinden kaynaklanan sorundan kaçıyor Hacer yanlış tutum ve davranışlarından kaynaklanan sorunluluktan kaçıyor Gördüğünüz gibi herkes bir şeylerden kaçıyor İnsanların kaçmayı bırakıp içinde bulundukları durumla yüzleşme zamanı olduğuna inanıyorum Bazı kişiler yaşantılarını sadece kaçarak geçiriyorlar Ama ne kadar uzun süre kaçarsanız, tutsaklığınız da o kadar uzun olur Kaçmayı ne kadar çabuk bırakıp sorunlarla yüzleşirseniz o kadar çabuk özgür olursunuz![]() 7 ve 9 Ayetler şöyle der: " 7 RAB'bin meleği Hacer'i çölde bir pınarın, Şur yolundaki pınarın başında buldu 8 Ona, "Saray'ın cariyesi Hacer, nereden gelip nereye gidiyorsun?" diye sordu Hacer, "Hanımım Saray'dan kaçıyorum" diye yanıt verdi 9 RAB'bin meleği, "Hanımına dön ve ona boyun eğ" dedi," Bu ayeti çok seviyorum Çünkü Tanrı Hacer’e kaçmayı bırak diyor Gerçekle, sorumluluğun ile yüzleş Tanrı ancak biz durumlarla yüzleştiğimizde bize yardımcı olabilir Tanrı bir şeylerden kaçmamız için yardım etmez Bir şeylerle yüzleşmemiz için bize yardım eder Eminim şuan hepinizi yaşamlarında yüzleşmek istemediğiniz bazı konular var Ve sizi teşvik etmek istiyorum, bunları ihmal etmeyin Bu sorunlarla yüzleşin Sorunlarınızla yüzleşmeyi ertelemeyin Kaçmayın! Ve suçu başkalarına atmayın Ama durun ve Tanrı’nın yaşamlarında yapmak istediklerini yapmasına izin verin Hatırlayın! İsrailoğulları 11 günlük yolculuk için 40 yıllarını çölde dolaşarak harcadılar Yıllar yılı aynı dağın etrafında dolanıp durdular Hiç ilerlemediler Çünkü hep başka şeyleri ve başka kişileri suçluyorlardı Fakat asıl düşmanları kendi tavır ve tutumlarıydı![]() Sayılar 21:5 şöyle der Yaşantılarındaki gerçek konuları ihmal ediyorlardı Yüzleşilmesi gereken konu Tanrı ve Musa değildi Gerçek konu tutum ve tavırlarıydı Nasıl davrandığımız, Tanrı için çok önemlidir Davranışlarımız hakkında daha çok düşünmeliyiz İnancımız hakkında düşünmek iyi bir şeydir Ama davranışlarımızda çok önemlidir Kendi yaşantımda davranışlarım ve tutumlarım uzun zaman çok kötüydü Terbiye edilmem gerekiyordu Önceleri suçu hep başka şeylere atıyordum Başkalarını suçluyordum Ama Tanrı bana tutumumun ve yaptıklarımın ne kadar yanlış olduğu gösterdi Çünkü hep bahaneler atıyordum ortaya Küçük bir bahane torbam vardı Doğrusu hepimizin böyle bir torbası var Ben bu torbayı her zaman yanımda taşıyorum ve ihtiyacım olunca içinde bir bahane çıkarıp kullanıyordum Torbanın İçinde çok bahane vardı Tanrı bana bir şey gösterdiğinde “Tanrım bunu yapamam korkuyorum ” derdim Ondan sonra başka bir bahaneye ihtiyacım vardı “Başka sorunlar istemiyorum, benim sorunlarım bana yetiyor Tanrım!” derdim Başka başka birçok bahanelerim vardı Benim bahane torbam ağzına kadar doluydu En çok kullandığım bahane ise; özellikle askerden geldiğim dönemde “kimse beni anlamıyor, ve anlamaya da çalışmıyor, başımdan geçenleri bilmiyorlar bile! Zavallı ben!” Kötü davranışta bulunurdum İnsanlar bunu bana getirdiğinde de özellikle Edip’e “Ama sen beni anlamıyorsun derdim Bu benim kişiliğim Herkes beni görüyor zaten ” derdim Tanrı bana şunu gösterdi: “Evet Ramazan çok kötü şeylere maruz kaldın, zor zamanlar geçirdin, bu yüzden içinde bulunduğun durumdasın ya! Ama bunu aynı şekilde kalmanın bir bahanesi olarak kullanma!”Yaşantılarımızda başımıza gelenler kişiliğimizin oluşmasında bir etkendir tabiki Belki birisinin yanlış davranışları yüzünden kişiliğinizde yanlış tutumlar olabilir Belki yaşama iyi bir şekilde başlamadınız Fakat şunu bilin ki; Tanrı ile birlikte nasıl başladığınız, nasıl bitireceğinizi etkilemez! Kötü bir başlangıcınız olabilir ama harika bir şekilde bitirebilirsiniz Dünya kötü başlayıp kötü bitiren insanlarla dolu Fakat nasıl başladığım değil, nasıl bitirdiğimiz önemli! Eğer izin verirsek Tanrı bizi değiştirebilir ( Örnek en iyi arkadaşım )Artık kimseye güvenemem diyordum Çünkü en çok güvendiğim arkadaşım beni kullandı, güvenimi sarstı, bu yüzden artık insanlara güvenemem diyordum Bu bir gerçekti Hayatımdaki gerçeklerden biriydi Bunlar benim başıma gelen gerçeklerdir Fakat bunlar ise Tanrı’nın gerçekleridir Tanrı’nın gerçeği başıma gelen gerçeklerden üstündür O kadar çok bahanem vardı ki; bunlardan biri de insanların benim davrandığım gibi davranmalarını beklerdim Benim davrandığımdan daha iyi davranmıyorsun En büyük bahanelerimden biri de buydu işte Tanrı davranışlarımdaki yanlışlıkları bana göstermeye başladığında “ama Hans da aynı şekilde davranıyor derdim Hans’ı neden düzeltmiyorsun?” Sanki Tanrı sadece beni düzeltmek için uğraşıyormuş gibi hissederdim Tanrı başkalarının işine burnumuzu sokmamamızı öğrenmemizi ister Bir diğer bahanem şuydu “Bununla yüzleşmeye hazır değilim Bir süre için bunu bir kenara bırakalım Tanrım!” Ve en sevdiğim bahanelerden biri: “Tanrım bu iş çok zor beni aşar!” Daha bir sürü bahanem var torbamda “Herkes yapıyor Tanrım! Onlar yapıyorsa ben neden yapmayayım ” Ve torbamdaki son bahanem “Kendimi iyi hissetmiyorum!” Ama bahaneleri bir kenara bırakıp doğru olanı yapmaya başlamalıyız! Bahanelerle işinizin bittiğine dair ve bahaneler üretmeyeceğinize dair bir karar vermelisiniz Ve o andan itibaren Tanrı’nın sizden yapmanızı istediklerini yapmalısınız Bahaneleri bıraktığımızda ne kadar çabuk özgür olduğumuzu görürüz Sizi teşvik etmek istiyorum sadece Başkaları için bahanelerden vazgeçmeyin Kendini içinde bahaneler üretmekten vazgeçin Kendimiz için her zaman bahaneler uydururuz Ama Tanrı kendimizle hesaplamamızı ister Yasanın Tekrarı 7 Bölüme bakın Yaşantılarımızda yanlış olan şeylerin hepsi bizim düşmanımızdır Eğer çabuk öfkelenen biri iseniz öke sizin bir düşmanınızdır Eğer sabretmeyi bilmiyorsanız sabırsızlık sizin düşmanınızdır Genelde insanlar içinde bulundukları durumu kendi düşmanları olarak görürler Oysa her şeyden çok nasıl davrandığım bizim düşmanımızdır Tanrı İsrail halkına düşmanları ile nasıl baş etmeleri gerektiğini söyledi Yasanın Tekrarı 7:1-2 şöyle der:"Tanrınız RAB mülk edinmek üzere gideceğiniz ülkeye sizi götürdüğünde, önünüzden birçok ulusu - Hititler'i, Girgaşlılar'ı, Amorlular'ı, Kenanlılar'ı, Perizliler'i, Hivliler'i, Yevuslular'ı, sizden daha büyük ve daha güçlü yedi ulusu - kovacak ![]() 2 Tanrınız RAB bu ulusları elinize teslim ettiğinde, onları bozguna uğrattığınızda, tümünü yok etmelisiniz Bu uluslarla antlaşma yapmayacaksınız, onlara acımayacaksınız " Her zaman birileri ile uğraşıyorlardı Aynı şekilde bizim de düşmanımız var değil mi? Hepimizin farklı farklı düşmanlarımız var değil mi? 2 Ayet İnanıyorum ki yaşantılarımızla yanlış olan konularla ilgili olarak bahaneler ürettiğimizde aslında düşmanlarımıza merhamet etmiş oluyoruz Onları tamamen yok etmiyoruz![]() Yasanın Tekrarı 7:22 "Bu ulusları önünüzden azar azar kovacak Onları birden ortadan kaldıramazsınız Yoksa çevrenizde yabanıl hayvanlar çoğalır "Bütün sorunlarınızda bir anda kurtulamayacağız görüyorsunuz Azar azar ve günbegün Kutsal Ruh tarafından değiştiriliyoruz Ama gerçeğin Ruhunun hayatımızda derinlemesine çalışmasına izin verirsek her gün biraz daha özgür oluruz Rab düşmanlarımızı azar azar önümüzden kovar Kutsal Kitap’tan öğrendiğim bir şey daha var ki Tanrı düşmanı benim elime verene kadar düşmanı yenemem![]() Bazen kendi yaşantılarımızda başka insanların bize gösterdikleri konularla ilgilenmeye çalışırız Oysa Tanrı daha bu konuya gelmemiştir Bazen başka insanlarla ilgilenirken onları Tanrı’nın ilerlettiğinden daha hızlı ilerletmeye çalışırız Şunu şunu yapmalısın, bunu bunu yapmalısın diyerek Fakat Tanrı’nın herşeyi kontrol ettiğini unuturuz Bazen Tanrı belli bir konuda bize özgürlük verir, ondan sonra böyle bir sorunu olan kişilere baktığımızda bundan kurtulman, özgür olman gerekli diyerek baskı yaparız Tanrı’nın bizi özgür kıldığını unuturuz bazen Eğer Tanrı bizi özgür kılmasaydı, aynı sorun hala bizde olurdu Özgürlüğümüzün bize gurur vermemesine dikkat etmeliyiz Yasanın Tekrarı 7:22 "Bu ulusları önünüzden azar azar kovacak Onları birden ortadan kaldıramazsınız Yoksa çevrenizde yabanıl hayvanlar çoğalır " Burada söz ettiği kır hayvanı bizim hayatımızdaki gurur ruhudur Eğer Tanrı bizim istediğimiz hızda bizi özgür kılacak olsa gurur ruhu edinir ve diğer kişileri eleştirmeye başlarız 1 Petrus 5:10 "Sizi Mesih'te olan kendi sonsuz yüceliğine çağıran, tüm lütfun kaynağı olan Tanrı, kısa bir süre elem çekmenizden sonra kendisi sizi yetkinleştirecek, pekiştirecek, güçlendirip temellendirecektir " Tanrı bu ayeti bana gösterdiğinde bu ayet bana çok teselli verdi Kısa bir süre acı çektikten sonra Tanrı beni özgür kılacaktır Acı nereden geliyor İnanıyorum ki bir sorunum olduğunu kabul ettiğimde kendimi özgür kılamadığımda Tanrı’yı beklemek zorundayım Ve bu bekleme esnasında acı vardır ( Sigara örneği ) Tanrı’yı beklersem beni kesinlikle özgür kılacaktır Gerçekle yüzleşmemiz çok önemli Gerçekle yüzleşmeden özgür olamayız![]() Mezmur 51:6 "Madem sen gönülde sadakat istiyorsun, Bilgelik öğret bana yüreğimin derinliklerinde "Davut 1 yıldır günah içindeydi Beet-şeva ile zina etmişti 1 yıl geçmesine rağmen hala gerçekle ile yüzleşmemişti Tanrı ona bir peygamber gönderdi Peygamber Natan onunla konuştu Natan konuştuğu zaman Davut Tanrı’nın konuştuğunu anladı Ve gerçekle yüz yüze geldi Yaptığı şeyin günah olduğunu anladı Belki bir yıl boyunca nasıl oldu da günaha düştüğünü görmedi diye düşünebiliriz Davut sadece zina ile kalmadı Aynı zamanda adam da öldürdü Olan şey: kendimizi aldatmamızdır Yakup 1:22 "Tanrı sözünü yalnız işitmekle kalarak kendinizi aldatmayın, bu sözün uygulayıcıları da olun " Tanrı Sözü’nü sadece duymakla kalarak kendimiz aldatabiliriz der, gerçeğe aykırı şekilde düşünerek Şöyle örnek verebiliriz Tanrı sık sık ruhunuza bir şey konuşur Yüreğimiz bunu onaylar Doğru olduğunu biliriz Ama yapmak istediğimiz bir şey değilse Tanrı’nın istediği şey çabucak bir bahane buluruz Düşüncelerimizde nedenler ortaya çıkarırız ve kendimizi aldatarak Tanrı’nın isteğinden uzaklaşırız Bu sık sık olan bir şeydir Unutmayalım aslında her bir bahane dağın etrafında bir tur daha atmanıza neden olur Bunun için her zaman gerçekle yüzleşmemiz gerektiğini hatırlayalım! |
|
Çöl Düşünceleri ( 1-8 Seri ) |
|
|
#6 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Çöl Düşünceleri ( 1-8 Seri )ÇÖL DÜŞÜNCELERİ 7 ÇÖL DÜŞÜNCESİ: KENDİ DEĞERİNİ BİLMEMEKYanlış çöl düşüncelerinin yedincisini inceleyeceğiz bu hafta Bu yanlış düşünce “Tanrının bereketlerini hak etmiyorum çünkü bir değerim yok” düşüncesidir İnanıyorum ki bu çok önemli bir düşünce eğer kendi değerimizi bilmiyorsak, yaşantılarımızda Tanrı’nın vaatlerinin yerine gelmesinden tat alabilmenin ve vaat edilen topraklarda yaşayabilmenin imkanı yoktur Pek çok kişi kendisinden hoşlanmaz pek çok kişinin kendileri hakkında iyi fikirleri yoktur ve hiçbir değerlerinin olmadığını düşünürler Kendilerini önemsiz bir konumda görürler fakat Tanrı’nın gözünde hiç kimse önemsiz değildir hepimiz eşit yaratıldık her birimiz için Tanrı’nın iyi bir planı vardır Tanrı herkese eşit şekilde davranır Tanrı için çalışan herkesin elinde eşit fırsatlar vardır fakat yinede yaşantıları boyunca çölde kalan birçok insan vardır ve bu kişiler Tanrı’nın bereketlerini hiç alamazlar Oysa bu bereketler karşılıksızdır Tanrı’nın lütfundan dolayı bizim için karşılıksızdır ama onları kabul etmeliyiz![]() Sayılar 13:27-33’a bakalım "27 Musa'ya, "Bizi gönderdiğin ülkeye gittik" dediler, "Gerçekten süt ve bal akıyor orada! İşte ülkenin ürünleri! 28 Ancak orada yaşayan halk güçlü, kentler de surlu ve çok büyük Orada Anak soyundan gelen insanları bile gördük 29 Amalekliler Negev'de; Hititler, Yevuslular ve Amorlular dağlık bölgede; Kenanlılar da denizin yanında ve Şeria Irmağı'nın kıyısında yaşıyor " 30 Kalev, Musa'nın önünde halkı susturup, "Oraya gidip ülkeyi ele geçirelim Kesinlikle buna yetecek gücümüz var" dedi 31 Ne var ki, kendisiyle oraya giden adamlar, "Bu halka saldıramayız, onlar bizden daha güçlü" dediler 32 Araştırdıkları ülke hakkında İsrailliler arasında kötü haber yayarak, "Boydan boya araştırdığımız ülke, içinde yaşayanları yiyip bitiren bir ülkedir" dediler, "Üstelik orada gördüğümüz herkes uzun boyluydu 33 Nefiller'i, Nefiller'in soyundan gelen Anaklılar'ı gördük Onların yanında kendimizi çekirge gibi hissettik, onlara da öyle göründük "Tanrı vaadedilen toprakları ne güzel olduğunu görmeleri için oniki tane casus gönderdi Ve bunlar geri döndükleri zaman on tanesi bu topraklarda gördükleri devlerden söz ettiler İkisi Tanrı hakkında konuşuyordu Tanrı’nın yüceliğinden bahsediyorlardı, fakat geri kalan on tanesi sadece devler hakkında olumsuz olarak konuştular İki kişi yapabileceklerinden on kişi ise yapamayacaklarından söz ettiler 33’üncü ayet şöyle der: “Nefilleri, Nefıllerin soyundan gelen Anaklıları gördük onların yanında kendimizi çekirge gibi hissetik onlara da öyle göründük ” Burası çok önemli Diyor ki “Biz kendi gözümüzde çekirge gibiydik ” Bu topraklarda dev gibi insanlar yaşıyordu ama asıl sorun devler değildi Gerçek sorun bu kişilerin kendilerini nasıl gördükleriydi Kendilerini nasıl görüyorlardı? Bir çekirge gibi Çekirgeler önemsiz böceklerdir ve işte bu kişilerde kendilerini önemsiz ve küçük olarak gördüler ve bundan dolayı hiçbir şeyi başaramayacaklarını düşündüler O topraklara giremeyeceklerini düşündüler Burada da gördüğümüz gibi eğer kendimizle ilgili olumsuz bir düşüncemiz varsa, herşey imkansız gibi görünür Kendimizi Mesih’te görmeyi öğrenmeliyiz kendi içimde ben bir hiçim ama Mesih’te herşeyim, beni güçlendiren Mesih aracılığıyla herşeyi yapabilirim Yuhanna 15’te “Ben olmadan hiçbir şey yapamazsınız” diyor Filipililer 4’te ise “Mesih aracılığıyla herşey yapabiliriz” diyor Bu yüzden herşey olan hiçbir şeyler olduğumuzu öğrenmeliyiz Biz Mesih’te herşeyiz ama kendi başımıza bir hiçiz Çocukluğumda ailem beni yapacağım işlerde pek teşvik etmediği için hatta teşvikimi kırdığı için utanca yönelik bir yapım vardı (Saz örneği) Kendimi beceriksiz görüyordum Bazen kim olduğumdan utanıyordum Yaptığınızdan utanç duymakla, kim olduğunuzdan utanç duymak arasında çok fark vardır Bir anda arkadaşıma kızıp ona yanlış bir şey söylersem utanç duyarım ama bundan kolayca sıyrılıp yoluma devam edebilirim, arkadaşımdan özür dilerim ve beni affetmesini isterim Bu yaptığım birşeyden utanç duymaktır Hamdolsun ki yaptığımız yanlışlıklardan dolayı affedilip yolumuza devam edebiliriz Bazen günahlarımız gerçek sorun değildir Onları sorun yapan bizleriz Elbette günahlardan uzak bir yaşam sürmeye çalışırız ama bir hata yaptığımız zaman hamdolsun ki İsa bizi affetmek için oradadır Eğer gerçekten tövbe edersem günahlarım beni durdurmamalıdır Bütün hatalarımızı aşıp daha iyi şeylere doğru ilerleyebiliriz Fakat kim olduğumdan utanç duyarsam yapmaya çalıştığım herşeyde başarısız olurum Kendinizle ilgili ne hissetiğiniz hakkında karar vermeniz çok önemlidir İman hayatımda uzun yıllar boyunda kendimden hoşlanmadım (Hans’ı sarhoşken aradığım zaman) ayrıca diğer kişilerle de anlaşmak ta çok zorluk çektim Bunun nedenini anlayamadım Sonunda Tanrı bana gösterdi ki diğer kişilerle anlaşamamamın sebebi kendimle anlaşamamamdı Sahip olmadığınız birşeyi başkalarına veremezsiniz Kendine güveni olmayan birisi benimle birlikte çalışıyor olsa özellikle kendilerine hiç güvenleri yoksa sık sık onların etrafında olmak çok zor gelir Çünkü onların güvensizliklerini hissederim ve kendilerini iyi hissetmelerini sağlamak için her zaman bir şeyler yapmamı istediklerini hissederim Bu benim üzerimde baskı yaratır Kişinin kendine güveni yoksa onlarla dürüst olamazsınız Onlarla dürüstçe doğrudan konuşamazsınız Onların ihtiyacı olan şeyleri değil, işitmek istediklerini söylemek durumunda kalırsınız ve bütün bu güvensizlikler ilişkileri bozar Maruz kaldığım olaylardan dolayı kendime güvenim yoktu Başkalarının beni teşvik etmesine ihtiyaç duyardım çünkü kendime güvenim yoktu Kendimizden hoşlanmadığımızda diğer insanların kendimizle ilgili iyi şeyler söylemesini bekleriz fakat Tanrı bütün bunları bir kenara bırakıp Mesih’te kim olduğumuzu anlamamızı istiyor Bu kişiler ayette de gördüğümüz gibi kendilerinin çekirge gibi olduklarını söylerken onların gözünde de öyleydik dediler Sen kendini nasıl görüyorsun? Çekirge gibi mi yoksa Mesih’te mi? Eğer kendiniz hakkında kötü şeyler düşünüyorsanız diğer insanlarda aynısını düşünür Korku dolu ve kendine güveni olmayan biriyle çalışıyorsam yeni bir projeye girişmeleri için onlara gitmem çünkü bunu yapabileceklerine dair bana bir güven aksettirmezler Eğer kendinize güveniniz yoksa diğer insanlarda size güven duymayacaklardır Kendimizle ilgili ne hissettiğimiz gerçekten çok önemlidir Hiçbir bereketi almaya layık değilim ama İsa layıktı Baba Tanrı’nın mirasçısıydı İncil’in dediğine göre İsa Mesih aracılığıyla bende ortak mirasçıyım Bunun anlamı ben hak ettiğimi değil İsa’nın hak ettiğini alırım Ben kendi hak ettiğimi alacak olsam ölüp cehenneme gitmem gerekli ve hiçbir bereket alamam Fakat Kutsal Kitap Tanrı’nın merhametinin her sabah yenilendiğini söyler Eğer Tanrı’nın merhameti olmasaydı hepimiz yok olmuştuk şimdiye kadar Tanrı bir şeyleri miras almamızı öğrenmemizi istiyor Bir şeyler elde etmek için çalışmamızı değil mirasçı hak etmediği bir şeyleri alan kişidir Yani mirasçı hak etmediği halde armağan alır Gayrimenkulun bir başkasının eline geçmesi gibi Örnek olarak ben evliyim ve çocuklarım var Çocuklarımın sahip olduğum şeyleri onlara vermem için hak edecek bir şeyler yapmalarına gerek yok Tek yapmaları gereken beni sevmeleri Beni sevdikleri için sahip olduğum herşeyi onlara vermek isterim Tanrı’da aynı şekilde Kutsal Kitap 1 Korintliler 2:9’da “Tanrı’nın kendisini sevenler için hazırladıklarını hiçbir göz görmemiş, hiçbir kulak işitmemiş hiçbir insan yüreği kavramamış” der Görüyorsunuz Tanrı’yı sevdiğimizde Tanrı, İsa’nın sahip olduğu herşeyi, elde ettiği herşeyi miras olarak almamızı ister Hamdolsun ki herşeyi miras alabilmemiz için bir şeyler yapmamız gerekmez Tanrı’yı sevmemiz yeterlidir Pek çok kişi bir şeyler elde etmek için çok çalışır Yaşantılarını karşılıksız armağan için çalışarak geçirirler Karşılıksız bir armağanı çalışarak elde edemezsiniz Kutsal Kitap Tanrı’nın lütfunun, iyiliğinin ve merhametinin karşılıksız olduğunu söyler Bu günün dinlerinde bir sürü yasa ve kural mevcuttur İsa ile ilişki hakkında öğretmek yerine izlememiz gereken kural ve yasaları öğretirler Ve bu kuralları izlemeye çalışan pek çok kişi başarısızlığa uğrar Bazen yasa ve kuralları izleyerek kendilerini daha iyi hissetmeye çalışıyorlar Fakat bunu başaramadıkları için kendilerini daha kötü hissediyorlar Tanrı bazı hatalar yapacağımızı biliyor ve mükemmel olamadığımız için bereket alamazsınız diye de bir şey yok Eğer bu yanlış çöl düşüncesine sahipseniz Tanrı’nın bereketlerini hak etmiyorum çünkü bir değerim yok diyorsanız O zaman İsa’nın ölümüyle size verdikleri boşa gitmiş demektir Bunlar sizin içindir, sizin için ayrılmıştır Siz özel birisiniz Başkaları ne demiş olurlarsa olsunlar hatta bütün yaşamınız boyunca herkes size kötü davranmış bile olsa bugün size diyorum ki siz özel birisiniz Tanrı’nın çocuğusunuz ve yaşantılarınız Tanrı tarafından meshedilmiştir İsa sizi seviyor, sizin için öldü ve sizi bereketlemek istiyor Tanrı’nın çocuğusunuz ve Tanrı sizi bereketlemek istiyor Çocuklarım olsaydı herhalde onları bereketlemek benim hoşuma giderdi Bazen yeğenim yanıma geliyor ve onu bereketlemekten büyük bir zevk alıyorum (geçen haftaki çocuk örneği) Eğer ben bu şekilde hissediyorsam bu çocukları bereketlemek için, acaba Tanrı neler hissediyordur? Tanrı’nın benim için ne hissettiğini anlamama yardım eder bu Mirasçı olmak istiyorum Hak etmediğim halde bu karşılıksız armağanları almak istiyorum Ne işkolik, ne de kuralcı olmak istiyorum Satılık olmayan bir şeyi almaya çalışmak ya da Tanrı’nın değil insanların koyduğu kurallara uymaya çabalamak istemiyorum Yuhanna 16 Bölümüne bakalım Yuhanna 16:13-15 ayetler "13 Ne var ki O, yani Gerçeğin Ruhu gelince, sizi her gerçeğe yöneltecek O kendiliğinden konuşmayacak, yalnız işittiklerini söyleyecek ve gelecekte olacakları size bildirecek 14 O beni yüceltecek Çünkü benim olandan alacak ve size bildirecek 15 Baba'nın her nesi varsa benimdir 'Benim olandan alacak ve size bildirecek' dememin nedeni budur " Bu ayetler Kutsal Ruh’un İsa’nın sahip olduklarını nasıl aktardığı hakkında öğretir Aktarıcının ve alıcının ne olduğunu anlamalıyız Bu ayetlerden çok ders aldım Tanrı kendisinin karşılıksız armağanlarını nasıl almam gerektiğini bana öğretmeye başladı Kendim hakkında iyi düşüncelerim olmadığı için Tanrı’nın bana karşılıksız vermek istediklerini bir karşılık ödeyerek almaya çalıştım Kutsal Ruhun bana her zaman bir şeyler aktardığını görmem lazım Fakat onun bana bildirdiklerini almazsam bir işe yaramaz Bildirmek aktarmak demektir Vaazlar aracılığıyla sizlere bir şeyler aktarmaya çalışıyoruz Ama buraya gelip almazsanız, duymazsanız, aktarmaya çalıştıklarımızı alamazsınız İşte, yaşantılarımızda da Tanrı’nın bereketleri aynen böyledir İsa bereketleri kazandı “Bana iman eden herkes ortak mirasçıdır”dedi İşte bu yüzden iman aracılığıyla Tanrı’nın bereketlerine ortağız Ama almazsak Tanrı bunları almamız için bizi zorlamaz Tanrı’ya her gün büyük boş bir kap gibi gelmeliyim İşte Tanrım buradayım Bana vermek istediğin herşeyi almaya hazırım Rab merhamete ihtiyacım var Hiçbir şeyi hak etmiyorum Bereket almayı hak etmiyorum Ama bunları iman aracılığıyla almak istiyorum çünkü senin vaadini biliyorum Vaat edilen topraklarda ancak bu şekilde yaşayabiliriz Vaat edilen topraklarda yaşamanızı hak ettiğinizi düşünene dek bekleyecek olursanız orada asla yaşayamayacaksınız demektir Bu gün Tanrı’nın size vermek istediklerini almaya başlamanız için sizi teşvik etmek istiyorum Bunları hak etmediğinizi düşünüyor bile olsanız iman aracılığıyla bunları alabilirsiniz![]() Değişmek istiyorum ama şuan olduğum yerde kendimi kabul ediyorum Her zaman şunu söylerim olmam gereken yerde değilim, fakat hamdolsun ki geçmişte olduğum yerde de değilim İyiyim ve bu yolda ilerliyorum sizler gibi bende bir süreçteyim Fakat Tanrı beni reddetmedi, ben de kendimi reddetmeyeceğim Tanrı’nın karşılıksız sevgisini kabul etmelisiniz Bu güç sizin duygularınıza şifa verir, ruhsal şifa verir Zihninizi iyileştirir, her alanda şifa verir Unutmayın Tanrı sizi seviyor, sizi![]() ![]() O sizi seviyor, şartsız, koşulsuz olarak sizi seviyor Tanrı’nın sevgisi satılık değildir, karşılıksız bir armağandır Onu her gün almalısınız ve her gün yaşamalısınız![]() Bana katılıyorsanız, benimle birlikte bu sözleri tekrarlayın; RAB senin sevgini alıyorum ![]() RAB senin merhametini alıyorum ![]() Bağışlamanı kabul ediyorum, kendimi kabul ediyorum ![]() Kendimi seviyorum, sen sevdiğin için ![]() Beni değiştiriyorsun, RAB olmamı istediğin gibi olmak istiyorum ![]() İnanıyorum ki, İsa aracılığıyla senin bereketlerini hak ediyorum, kendi sayemde değil, İsa sayesinde ![]() ![]() ![]() Hayatınızdaki zincirleri kırın, Tanrı sizi sevgisiyle meshetti Hatırlarsanız Yuhanna 6:28 de İsa’nın öğrencileri Tanrı’yı hoşnut etmek için ne yapmalıyız diye sordular İsa sadece “iman” dedi İnanmalıyız, sadece inanmalıyız Gerçek imanımız varsa bir şeyleri zaten yapacağız![]() İbraniler 11:6 şöyle der:"İman olmadan Tanrı'yı hoşnut etmek imkânsızdır Tanrı'ya yaklaşan, O'nun var olduğuna ve kendisini arayanları ödüllendireceğine iman etmelidir " Tanrı’nın mükemmel bir geçmişi olanları ödüllendirdiğini söylemiyor Fakat kendisini arayanları ödüllendireceğini söyler Uzun yıllardır Tanrı’yı arıyor ve onu bütün yüreğimle seviyorum Ve sürekli hatalar yapıyorum, fakat Tanrı yüreğimi bildiği için yaşantımda her zaman beni bereketler Fakat uzun yıllar Tanrı’nın beni bereketlemesini beklemedim Bu bereketleri bir karşılıkla almam gerektiğini düşündüm Ama Tanrı bunun yanlış olduğunu gösterdi bana İşaya 30:18 "Yine de RAB size lütfetmeyi özlemle bekliyor,Size merhamet göstermek için harekete geçiyor ![]() Çünkü RAB adil Tanrı'dır ![]() Ne mutlu O'nu özlemle bekleyenlere!" Tanrı’nın önünde yığınla bereketler var Cennet bereketlerle dolup taşıyor ve her gün Tanrı bize bakıyor ve bunları bize vermek için özlemle bekliyor O halde Tanrı’ya, Tanrım bunu hak etmiyorum ama senin iyi olduğunu biliyorum ve iman aracılığıyla bu gün beni bereketlemeni bekliyorum İşte imanımızı bunun için kullanmalıyız İman bereketlerin kapısını açan tek anahtardır Bu şekilde dua ettiğinizde Şeytanı çıldırtırsınız Tanrı’ya doğru bir şekilde yaklaşın Evet Rab, günah işlediğimi ve seni üzdüğümü biliyorum ve iman aracılığıyla sana yaklaşıyor ve tahtın önüne geliyorum Çünkü sen iyisin ben iyi değilim ama sen iyisin İsa’nın adıyla beni bereketlemeni diliyorum Kutsal Kitap İsa’nın adında dua ettiğimizde İsa’nın adında Tanrı’ya yaklaştığımızda İsa’nın tüm kişiliğini Babaya temsil ettiğimizi söyleriz![]() İsa’nın adında dua ettiğimde ve Tanrı’ya yaklaştığımda kendi kişiliğimi temsil etmiyorum Baba İsa’nın tüm kişiliğini ve onun yaptıklarını temsil ediyorum Ve beni İsa’nın adında bereketlemeni diliyorum İyi ki kendi adımda dua etmek zorunda değilim Yoksa hiçbir şey alamam Kişinin adı o kişinin karakterini temsil eder O adla dua ettiğimizde yeryüzünde ve gökyüzünde İsa’yı temsil ediyoruz![]() Evet Tanrı sizi bereketlemek istiyor fakat cesur olmanız lazım İbraniler 4:15-16’a bakalım "15 Çünkü zayıflıklarımıza duygusal yönden ortak olamayan değil, tersine her alanda bizim gibi denenmiş, ama günah işlememiş bir başkâhinimiz vardır 16 Bu nedenle merhamete ermek ve gerektiğinde bize yardım edecek lütfa kavuşmak için Tanrı'nın lütuf tahtına cesaretle yaklaşalım "Burada ilk olarak İsa’nın bizi anladığını görüyoruz İsa’nın beni anladığını bilmek beni çok rahatlatıyor Başkaları beni anlamadığında hatta ben kendimi anlamadığımda İsa beni anlar O zayıflıklarımızın neler olduğunu bilir Fakat zayıflıklarımız yüzünden bizi reddetmez Efesliler 1:6 “Sevgili oğlunda bize bağışlanan lütuftan söz eder” Baba Tanrı biz Mesih’te olduğumuz için bizi kabul eder Mükemmel olduğumuz için değil Çünkü mükemmel değiliz Tek mükemmel olan İsa’dır Ancak biz mükemmel olanın aracılığıyla Tanrı’ya yaklaşabiliriz![]() |
|
Çöl Düşünceleri ( 1-8 Seri ) |
|
|
#7 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Çöl Düşünceleri ( 1-8 Seri )ÇÖL DÜŞÜNCELERİ 8 ÇÖL DÜŞÜNCESİ: KISKANÇLIK VE KENDİNİ KIYASLAMABu hafta sizinle 8 Çöl düşüncesine bakacağız Kıskançlık ve kendini başka kişilerle kıyaslama hakkında konuşacağız Ayrıca kendi başına çabalamanın tehlikeleri hakkında da konuşacağız İlk olarak sizi teşvik etmek istiyorum ki geçen vaazımda da söylediğim gibi siz çok özel birisiniz Ve Tanrı’nın sizin yaşamınız için hazırladığı özel bir plan var Bu yüzden başka hiç kimseyi kıskanmanıza gerek yok Kutsal Kitap Süleyman’ın Meselleri 14:30’da şöyle der “Huzurlu yürek bedenin yaşam kaynağıdır, hırs ve kıskançlık ise insanı için için yer bitirir ”Tanrı’nın halkı arasında kıskançlık olmamalı ama bazen bu oluyor Hatta Tanrı’nın başka kişilere verdiği armağanları kıskananlar bile oluyor Oysa her birimizle neler yapacağı tamamen Tanrı’ya ait bir karardır Biz Tanrı’ya aitiz kendimize ait değil, dolayısıyla seçme hakkı O’nun kıskançlık ve çekememezlik bizim çok kötü davranmamıza neden olur İçimizdeki en kötü şeyleri ortaya çıkarırlar Elç İş 7;9 ""Yusuf'u kıskanan atalarımız, onu köle olarak Mısır'a sattılar Ama Tanrı onunla beraberdi ve onu bütün sıkıntılarından kurtardı Ona bilgelik vererek Mısır kralı Firavun'un gözüne girmesini sağladı Firavun da onu Mısır ve tüm saray halkı üzerinde yönetici tayin etti " ayette Yusuf ve Kardeşlerinin örneğini görüyoruz Kutsal Kitap Ağabilerinin Yusuf’un kendisinden nefret edecek kadar kıskandıklarını söyler Üstelik sadece nefret etmekle kalmadılar O’nu köle olarakta sattılar Çukur kazdılar daha sonra Yusuf’u içine attılar ve daha sonra ise köle olarak sattılar vaftiz nedir? nasıl vaftiz olunur teslis nedeir baba oğul ve kutsal ruh adıyla vaftizİnanıyorum ki her birimiz dürüst bir şekilde yüreklerimizi kontrol etmeliyiz Yüreğimizde bir başka kişiye karşı kıskançlık veya çekememezlik olup olmadığını kendi kendimize sormalıyız Tanrı diğer kişilerin aldığı bereketlerle sevinmemizi ister Bizim sahip olmadığımız bir şeye sahip oldukları için onlardan nefret etmemizi değil Bazen kiliselerdeki kişilerin birbirlerini kıskandıklarıyla karşılaşıyoruz Tanrı bana kıskançlık ve çekememezliğin güvensizlikte köklendiğini göstermeye başladı endimizle ilgili korkularımızda köklenir İtiraf etmeliyim ki Hayatımın bir döneminde benimde bazı insanları kıskandığım ve onlarla kendimi kıyasladığım zaman olmuştu Diğer erkeklerin benden daha iyi olduklarını düşünüyordum, bir başkasının saçlarına bakarak keşke onun saçları bende olsaydı derdim, keşke onun armağanları ve becerileri bende olsaydı derdim, veya benim vücudumda keşke onun gibi olsa derdim Kendimden hiç tatmin olmuyordum sık sık gözüm başkalarının sahip olduğu şeylerdeydi Fakat bu sorunla yüzleşmeye başladığımda, gerçekle yüzleştiğimde Tanrı beni özgür kılmaya başladı Şimdi daha iyi bildiğim bir şey var oda hiç kimseye benzemeyen özel biriyim Ben özel biriyim ve Tanrı’nın benim için özel bir planı var Şimdi diğer insanlarla olmaktan zevk alıyorum, eğer birbirimizi kıskanıyorsak birbirimizin beraberliğinden zevk alamayız Tanrı bana gösterdi ki o kişilerin sahip olduğu armağanı benim zevk almam için onlara verdi Tanrı bana sözünü öğretme ve önderlik armağanı verdi Bunu yapmasının nedeni sizin bundan zevk alabilmeniz ve yararlanmanız içindir Fakat bir kişi benim armağanımı kıskanıyorsa Tanrı’nın o kişiye vermek istediğinden zevk alamaz Ben vaaz verebilirim ama iyi şarkı söyleyemem ve çok iyi gitar çalamam Bazen keşke iyi bir sesim olsa yada gitarı daha iyi çalabilsem dediğim zamanlar oldu Diğer kişilerin şarkı söylediğini duyduğumda keşke bende onlar gibi söyleyebilsem dedim Bazı önderler hem vaaz verip hemde çok iyi ilahi söyleyebiliyorlar oysa ben sadece önderlik yapıp, vaaz verebiliyorum Ondan sonra Tanrı bana gösterdi ki onların armağanlarını kıskandığım için onların armağanlarından zevk alamıyordum Bu yüzden kendinizle dürüst olmanız için sizi teşvik etmek istiyorum Eğer bu yönde bir sorununuz varsa Tanrı’nın önüne getirin bunu ve sizi özgür kılmasını isteyin![]() Çekememezliğin tanımı şöyledir ; Bu tanım Grekçe sözlükte geçer “Çekememezlik, başkalarının başarılarını ve refahını gördükçe hissedilen rahatsızlıktır ” Diğer kişiler bereket aldıkça bundan memnuniyet duymalıyız Ben kardeşlerimi sizi çok seviyorum ve sizler bir bereket aldıkça hiçbir rahatsızlık duymuyorum Tam tersine eğer kardeşlerim bereket alıyorsa bende bir anlamda bereket alıyorum diye düşünüyorum Bizim olgunluğumuzun yada olgun olmayışımızın seviyesi başkaları bereket aldığında biz bereket almıyorsak ortaya çıkar İçimizdeki duygular hakkında dürüst olmalıyız![]() Kıskaçlığın sözlük tanımı ise şöyle ; “sahip olduğunuz bir şeyi bir başka birine kaptırma korkusu Bir başkasının başarısından rahatsızlık duymak Ve çekememezlikten dolayı ortaya çıkan duygular ” Eminim beni dinleyen bir çoğunuzun yaşantısında bir çağrı var Ve aranızda hepinizin ayrı ayrı armağanları var Birlikte çalışabilmemiz için Tanrı her birimize ayrı ayrı armağanlar verir Bu yüzden sizleri kıskançlığın ve çekememezliğin kötü ruhuna karşı direnmeniz için teşvik etmek istiyorum Kargaşa yaratmak isteyen kötü bir ruhtur bu Birbirinizi sevme becerisini ortadan kaldırıp nefret yaratmak ister İsa’nın öğrencilerinin bile aynı konularda sorunları vardı Şeytan bize bu yönden saldıracak olursa bundan dolayı suçluluk duymamıza gerek yoktur Sadece bununla yüzleşip Tanrı’nın halletmesini beklememiz lazım Yuhanna 21:21’de "Petrus onu görünce İsa'ya, "Rab, ya bu ne olacak?" diye sordu " Petrus’la ilgili örneğe bakalım Önce size kısa bir Tarihçe vereyim 15 Ayetten başlayacağız "Yemekten sonra İsa, Simun Petrus'a, "Yuhanna oğlu Simun, beni bunlardan daha çok seviyor musun?" diye sordu Petrus, "Evet, Rab" dedi, "seni sevdiğimi bilirsin " İsa ona, "Kuzularımı otlat" dedi " İsa Petrus’a beni seviyor musun? diye soruyor Üç kez Petrus’a aynı soruyu soruyor Ve her seferinde Petrus evet Rab seni sevdiğimi biliyorsun diyor Ve İsa ona eğer Beni seviyorsan kuzularımı otlat diyor Fakat İsa’nın aynı soruyu Petrus’a üç kere sormasının bir nedeni vardı Çünkü Petrus’a bazı sıkıntılardan geçmesi gerektiğini açıklamak üzereydi Ve en sonunda hiçte hoş olmayan bir şekilde ölüme katlanacaktı 18-19 ayetlerde 18 "Sana doğrusunu söyleyeyim, gençliğinde kendi kuşağını kendin bağlar, istediğin yere giderdin Ama yaşlanınca ellerini uzatacaksın, başkası seni bağlayacak ve istemediğin yere götürecek " 19 Bunu, Tanrı'yı ne tür bir ölümle yücelteceğini belirtmek için söyledi Sonra ona, "Ardımdan gel" dedi Petrus’un nasıl acı çekip öleceğini bildirdi Petrus ters bir şekilde çarmıha gerilerek öldürüldü imanı uğruna vaftiz nedir? nasıl vaftiz olunur teslis nedeir baba oğul ve kutsal ruh adıyla vaftiz20 Ayeti okuyalım şimdi "20 Petrus arkasına döndü, İsa'nın sevdiği öğrencinin kendilerini izlediğini gördü Bu öğrenci, akşam yemeğinde İsa'nın göğsüne yaslanan ve, "Rab, seni ele verecek olan kimdir?" diye soran öğrencidir " İnanıyorum ki Petrus’un Yuhanna’nın kişiliği ile problemleri vardı Petrus çok cesur ve çok açık sözlü birisiydi Yuhanna ise çok farklıydı her zaman İsa ile birlikte idi Çok sevecen birisiydi, Yuhanna İsa ile çok zaman geçirmişti Hatta kendisini İsa’nın sevdiği öğrenci diye tanıtır Petrus’un kişiliğini göz önüne alarak baktığımızda bunun Petrus’u rahatsız ettiğini görebiliriz Ben daha çok Petrus’a benziyorum, Petrus’un kişiliğine daha yakınım Bu yüzden biliyorum ki Yuhanna beni rahatsız ederdi İsa Petrus’a acı çekeceğini söyledikten sonra nasıl öleceğini dile getirdikten sonra Petrus’un içinde kıskançlığın ortaya çıktığını görüyoruz Ve yaptığı ilk şey Yuhanna ile ilgili İsa’ya dönüp “Ya Rab ya buna ne olacak” diye sordu İşte bizlerde sık sık böyleyiz Bu kişiye ne olacak diye soruyoruz Tanrım niçin ben bu zor zamandan geçiyorum da onların başına hiçbir şey gelmiyor Onlar neden çok rahatlarda ben değilim, yada bekar biri evlenen kişiyi kıskanabilir Ve içindeki kıskançlık yüzünden arkadaşı için memnuniyetlik duyamaz İnanıyorum ki kıskançlıktan kurtulmanın yolu şu “Tanrı’nın her birimiz için iyi bir planı olduğunu bilmeli ve buna yürekten iman etmeliyiz ” Göklerden direk olarak bize gelen bir planı var Ve Tanrı’nın benim için olan planı sizin için olan planıyla aynı değil Tanrı her birimize farklı yaklaşır Her birimizin ilerleme süreci farklıdır Her birimize farklı armağanlar ve farklı maddi imkanlar verir Ve Tanrı’nın bize verdikleri ile tatmin olmalıyız Yuhanna 3;27’de incil şöyle der “Yahya şöyle yanıt verdi İnsan kendisine gökten verilmedikçe hiçbir şey alamaz ” Yani armağan göklerden gelir başka hiçbir yerden gelemez Armağanı veren Tanrı’dır başka hiçbir yerden armağan alamazsın Tanrı herşeyi bilir ve hikmetlidir Ve ona güvenmeliyiz Birbirimizi kıskanmamalıyız bu yüzden 22 ayet’e bakalım İsa Petrus’a cevap veriyor şimdi İsa Ona “Ben gelinceye dek onun yaşamasını istiyorsam, bundan Sana ne?” dedi “Sen ardımdan gel” yani İsa bir anlamda Petrus’a diyordu ki sen kendi işine bak Petrus yapmanı istediğim şeyi öğren ve onu yap yeter Tanrı’dan alacağım ödül bir başkasının işiyle ilgilendiğim için gelmeyecektir bana, Tanrı’dan alacağım ödül seni yargıladığım için gelmeyecektir Ödülüm, Tanrı’nın ne yapmamı istediğini, Tanrı’nın ne olmamı istediğini ve neye sahip olmamı istediğini öğrenip, Tanrı’nın benim için hazırladığı plana konsantre olmamla gelecektir Ben kendim ve senin için güvendim ona eğer biz başkalarının işine karışıyorsak eğer bizim zihinlerimiz onların işiyle ilgileniyorsa o zaman bu bir çöl düşüncesidir Ve bu çöl düşüncesi bizi vaat edilen topraklara girmekten alı koyacaktır![]() Yakup 4;1-2’ye bakalım"Aranızdaki kavga ve çekişmelerin kaynağı nedir? Bedenlerinizin üyelerinde savaşan tutkularınız değil mi? 2 Bir şey arzu ediyorsunuz, ama elde edemeyince adam öldürüyorsunuz Kıskanıyorsunuz, ama isteğinize erişemeyince çekişiyor ve kavga ediyorsunuz Elde edemiyorsunuz, çünkü Tanrı'dan dilemiyorsunuz "Çekişmeler kilisedeki başlıca sorunlardan bir tanesidir Çekişme tartışma ve anlaşmazlık anlamlarını içerir Öfke dolu gizli bir yaklaşımdır Yada kısaca birbirinden hoşnut olmamak bir şey hakkında sürekli kavga içerisinde olmak İsa bizi esenlik için yarattı çekişme için değil Bu ayetler çekişmelerin başlıca sebeplerinden birini gösterir ve bize şöyle der “Aranızdaki kavgaların çekişmelerin kaynağı nedir? Bedeninizin üyelerinde savaşan tutkularınız değil mi?” ikinci ayeti dinleyin şimdi “Bir şey arzu ediyor, elde edemeyince adam öldürüyorsunuz Kıskanıyorsunuz, isteğinize erişemeyince çekişip kavga ediyorsunuz Elde edemiyorsunuz, çünkü Tanrı’dan dilemiyorsunuz ” Tanrı bize diyor ki eğer başkalarının sahip olduklarını kıskanırsak kendi isteklerimiz asla gerçekleşmeyecektir Kişilere olan kıskançlıklarımız geçene kadar Tanrı benim yaşamımda harekete geçmeyecektir Ondan sonra insanlardan nefret etmeye başlarız kıskançlık içinde, öfke dolu aradığınız mutluluğu esenliği bulamıyorsunuz hiçbir zaman ve çok önemli bir ayet bu “Elde edemiyorsunuz çünkü Tanrı’dan dilemiyorsunuz ” Yaşantımın belli bir döneminde bu benim için başlıca bir dersti Tanrı’dan istemek yerine kendi başıma bazı şeyleri yapmaya çalışıyordum Diğer kişilerin yaptığı hizmetlere bakıp kendi hizmetimi onların ki gibi yapmaya çalışıyordum Tanrı’yı dışarıda bırakıyordum isteklerimiz için Tanrı’ya gitmeliyiz Ve eğer isteğimiz bizim için iyi ise Tanrı’nın bunu bize vereceğini bilmeliyiz Ve bunu yapana kadar gerçek anlamda olgunluğa ulaşamamışızdır demektir Tanrı’yla uzun bir yol kat ettim ve benim için çok şeyler yaptı Tanrı ve halada yapıyor Sözünü ettiğim şeyler Tanrı’nın iman hayatımda bana öğrettiği şeylerdir Beni özgür kılan şeylerdir Yaşamımda mutsuz bir imanlı olduğum dönem vardı Tatmin olmayan bir hizmetkardım Sonunda esenlik ve sevinç için büyük bir açlık duydum Başkalarını kıskanırken esenlik duyamayacağımı öğrendim![]() Eğer insanlar kilisede çekişmeler yoluyla şeytanın işlemesine izin veriyorlarsa Sonuç olarak birbirlerini yargılamaya, ve dedikodulara fırsat veriyorlar her hafta birbirlerini görmelerine rağmen yüreklerinde çekemezler Bize güç veren sevgide yürümektir Kıskançlıkta değil yaşantılarımızdan çekememezliği ve kıskançlığı uzak tutmak için üzerimize düşen sorumluluğu üstlenmeliyiz Eğer birisi size bir dedikodu ile gelirse onu dinlemeyin, insanlar bana gelip dedi kodu yapmak istedikleri zaman onları doğru bir şekilde Tanrı’nın isteğine yönlendirmeye ve hatalarını göstermeye çalışırım çünkü bu benim ve hepimizin sorumluluğudur Eğer böyle yapmazsam bende onun günahına ortak olurum, bu günahın büyümesine izin vermiş ve katkıda bulunmuş olurum daha sonrada ortay çekememezlik ve kıskançlık çıkar![]() Çekememezliğin bir kilise için ne kadar tehlikeli olduğuna dair ayetlere bakalım şimdi İbraniler 12;15 bu ayet çekememezlikten uzak durmak için birbirimize yardım etmemiz gerektiğini söyler “Dikkat edin kimse Tanrı’nın lütfundan yoksun kalmasın İçinizde sizi rahatsız edecek ve birçoklarını zehirleyecek acı bir kök filizlenmesin ” Yani bu ayet diyor ki kilisede birbirimize dikkat etmeliyiz Eğer birisinin çekememezlik ve kıskançlık içinde olduğunu görürsem bundan kurtulması için ona yardım etmeliyim Eğer birisinin bir başkası hakkında her zaman şikayetçi olduğunu duyuyorsam o kişi hakkında ben iyi bir şeyler bulmalıyım Eğer bunun durmasına yardım etmezsem bu yayılır ve pek çok kişi bundan zehirlenir Tarihte bu yüzden yıkılan bir çok kiliseler örneği var![]() Galatyalılar 5;15’e bakalım “Ama birbirinizi ısırıp yiyorsanız, dikkat edin, birbirinizi yok etmeyesiniz!”burada görüyoruz ki tüm kilise çekememezlik yüzünden yok olabilir İncil fikir birliğinde güç olduğunu söyler Matta18;19 fikir birliği edilen duadan söz eder çok güçlü bir duadır bu Hem fikir olup sevgide yürüdüğümüzde sevgimiz katlanır Eğer çekememezlikten kurtulup anlaşma içinde yaşamak istiyorsak kendimizi alçaltmalıyız İncil 2 Timoteyus 2 Bölümde “Rab’bin kulu kavgacı olmamalı” der Bu yüzden her zaman kavgadan ve çekememezlikten uzak kalmanızı hatırlamanızı istiyorum Yaşantılarımızdan çekememezliği ve kavgayı uzak tutmak için sürekli çaba içerisinde olmalıyız Birbirimizin düşüncelerine saygı göstermeyi öğrenmeliyiz![]() Biz gençlik gurubumuzda her hangi bir çekememezlik, sürtüşme veya bir olumsuzluk görürsek kişilerin hayatında hemen müdahale ediyoruz çünkü hemen müdahale edilmezse yara her geçen zaman daha çok büyüyor Hamdolsun bu konuda hem gençlik gurubu önderlerimiz, hem de gurubumuzdaki kardeşlerimiz çok duyarlılar İşte bu yüzden aramızda bir sıcaklık var ve bunu aramıza gelen insanlarda söylüyorlar, siz çok samimisiniz ve çok iyi bir gurubunuz var ve aranızda gerçek bir sevgi olduğunu görüyoruz diyorlar Hamdolsun bende gurubumuzu Tanrı’nın meshettiğine, bereketlediğine ve kullandığına inanıyorum![]() Tanrı’nın hepimizi daha çok bereketlemesini ve kullanmasını istiyorsak Bu yüzden çekişmelerden uzak durun, kıskanmayın ve çekememezlik yapmayın, birbirinizi başkalarıyla kıyaslamayın, çünkü Tanrı’nın hepiniz için çok iyi bir planı var![]() ( Antalya İncil Kilisesi Pastörü Ramazan ARKAN ) |
|
Çöl Düşünceleri ( 1-8 Seri ) |
|
|
#8 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Çöl Düşünceleri ( 1-8 Seri )Ramazan Arkan ın yazılarını severim Daha öncede foruma koymuştum Anlattıkları benimkilere çok benziyor Tek fark o hristiyan ben müslümanım Ama bence arada bir fark yok Ramazan hocanın da kitap yazmasını bekliyorum Hristiyan camiadan tek örnek aldığım ve kaynak gösterebildiğim insan Kendisini geçrekte hiç görmedim ama yazıları görmekten fazlasını anlamamı sağladı Farkındalık yolunda ilerliyor Antalyaya yolum düştüğünde kendisini muhakkak ziyaret edeceğim ateistlikten pastörlüğe kadar nasıl ilerlenirmiş hristiyan camia görmüş oldu![]() |
|
|
|