![]() |
İslam Alimlerinden Farkındalık |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İslam Alimlerinden Farkındalıkİslami alimlerinden gelecek ve geçmiş ikilemi ya da an'la ilgili alıntılar ![]() ![]() ![]() "Sofi vaktin oğludur; o, vaktini tasalanmayla ve geçmişi düşünmekle boşa harcamadığı gibi geleceği de fazla düşünmez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Şeyh bedrettin - Varidat "Elcevap: Emaneti gerçek sahibine satmak ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Üçüncü Kar: Her aza ve duygunun kıymeti, birden bine çıkar ![]() ![]() ![]() İşte bunun içindir ki: Fasık adam, aklını bunaltan ve canını sıkan bu durumdan kurtulmak için, galiben ya sarhoşluğa veya eğlenceye kaçar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() -Bediuzzaman Said-i Nursi - Sözler [6 ![]() "Âsi, bunlar önce gelip geçenlere ait aslı yok masallar dedi ya…Kur’an hakkında söylenen bu söz, nifak eseridir ![]() İçinde Allah nuru olan Lâmekân âleminde nerede geçmiş, nerede gelecek, nerede hâl, Geçmiş, gelecek, sana göredir ![]() ![]() ![]() Bir adam, onun babasıdır, bizim oğlumuz, Zeydin altında olan dam, Amr’ın üstündedir ![]() Damın altta, üstte oluşu, o iki adama göredir ![]() -Mevlana Celaleddin-i Rumi - Mesnevi-i Şerif [3 ![]() "Geçmiş zihinlerimizi kaplayan bir sis bulutundan ibaret ![]() ![]() ![]() ![]() -Şems-i Tebrizi "Âşıkların geçmiş zamandan bahsetmeleri yerinde bir iş değildir; geçmiş, gelecek, şu yok olan dünyâya aittir, Âşıkın sözü, hep içinde bulunduğu zamana aittir; elde olandan başkası, yoktur onun için, Sözünde sayı olsa bile onun maksadı, ancak birdir, Hak, Kur'ân'da, seçilmiş peygamberleri ayan - beyan anlattı; Herbirini ayrıca övdü, gizli sırrı açıkladı; Herbirinin yaratılışını, huyunu açıkladı; herbirini övdü ama, Hakk'ın bütün bunlardan muradı, Muhammed'di; yoksa ne diye «Sen olmasaydın» buyurdu?" [color="#40e0d0"]-Sultan Veled - İbtidaname "Bu yaşayıştan başka bir yaşayış bul; çünkü bu yaşayış, o yaşayışa karşı ölümdür, - O yaşayış, lâtîf, ebedî, geçmişten de, gelecekten de kurtulmuş bir yaşayıştır, Geçmiş, içinde bulunduğumuz, gelecek zaman, ecele dek, bu cihanın hâlidir; O-bu, bedenler âlemindedir; yoksa orda ne suret vardır, ne ad-san, Ard da yoktur, ön de; sol da yoktur, sağ da, ne üst vardır, ne alt, ne şüphe vardır, ne inanç Sarhoş, kendinden geçmiş, şaşırıp kalmış bir hâlde ruh âlemlerinde seyrân et, Bu sıfatlardan arındın mı, göklerin hepsi de ayağına baş kor, Ondan sonra ne âlemler seyredersin; Hakk'ın neliksiz-niteliksiz tecellîsini apaçık görürsün, Yokluktan kurtulur, varlık Kafdağı'na varırsın da ankaa gibi, kuşların padişahı olursun, İyiyi de parça - buçuğun görürsün, kötüyü de; kendini, sayısız tüm olarak seyredersin ![]() [b]-Sultan Veled - İbtidaname "Çayda akan su gibi, çölde esen yel gibi İşte bir gün daha kayboldu örümün ![]() Ben ben oldukça iki günün gamını bir çekemem ![]() Biri geçip giden gün biri gelecek gün ![]() [b]-Ömer Hayyam "Yüce Allah (c ![]() Ey âdemoğlu! Her kim dünyalık bir şey için üzüntü duyup kederlenirse, bu sadece Allah'tan uzaklaşmasını; dünyada ise sadece sıkıntısını ve âhirette de perişanlığını artırmaktan başka bir işe yaramaz ![]() -İmam Gazali - Kudsi Hadisler [4 ![]() "Zamanı hep maddede ve mekânda arıyor ve biliyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [b]-Necip Fazıl Kısakürek - Vecdimin Penceresinden spatyom ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
İslam Alimlerinden Farkındalık |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İslam Alimlerinden FarkındalıkKALBE GELEN DÜŞÜNCE ÇEŞİTLERİ Kalbe gelen düşüncelerin bir kısmı şeytandandır ![]() için önce Allahu Teâlâ'ya sığınmalı, sonra şu üç yolla onu defetmeye çalışmalıdır ![]() 1-Şeytanın tuzak, hile ve oyunlarını tanımalıdır ![]() 2-Şeytandan gelen vesvese ve çağrıyı basite alıp kalbi ona bağlamamalıdır ![]() 3-Kalp ve dil ile Allahu Teâlâ'yı zikretmeye devam etmelidir ![]() insanı şeytana karşı kuvvetlendirip koruyacak en güzel gıdadır ![]() Şeytanın hile ve tuzaklarını tanımaya gelince, kalbe gelen düşünceleri ve çeşitlerini iyi tanıdığında hangisinin şeytana ait olduğunu farkedebilirsin ![]() Kalbe Gelen Düşünce Çeşitleri Bil ki, havâtır dediğimiz düşünceler, kulun kalbinde meydana gelen birtakım etkilerdir ![]() ![]() Bütün bu düşüncelerin kalpte oluşması Allahu Teâlâ'dandır; çünkü her şeyin yaratıcısı O'dur ![]() 1- Bazı düşünceler vardır ki, başlangıcı itibariyle onları kalpte Allahu Teâlâ var eder; buna sadece "hatır (düşünce)" denir ![]() 2- Bazı düşünceler, insanın tabiatına uygun olarak kalpte oluşur ![]() gelen düşünce (hevâ) denir ![]() 3- Bazı düşünceler şeytanın çağrısından sonra meydana gelir, ona nisbet edilir, buna "vesvese" denir ![]() 4- Bazı düşünceler doğrudan yüce Allah tarafından kalpte yaratılır, buna "ilham" denir ![]() Başlangıcı itibariyle Allahu Teâlâ'dan gelen düşünceler bazan hayır, ilâhî bir ikram ve kulu sorumlu eden bir delil olur ![]() adıyla şer olarak da gelebilir ![]() Yüce Allah tarafından gelen ilham ise ancak hayırdır, çünkü o, kulu hayra ve doğruya sevk için gönderilmiştir ![]() Şeytan tarafından kalbe atılan düşünceye gelince; o, ancak aldatma yoluyla kötülük getirir ![]() ![]() Nefsin hevâsı (kötü arzuları) tarafından kalbe gelen düşünce, ancak kötülüktür ![]() Bunun içinde bazan hayırlı olan düşünce de mevcuttur; fakat bu hayır, gelen düşüncenin kendisinden değil, kulu daha hayırlı bir işten alıkoymaya yönelik bir hayırdır ![]() İşte bunlar, kalbe gelen düşünce çeşitleridir ![]() ihtiyacın vardır: Birinci konu: Allah hepsinden razı olsun, âlimler demişlerdir ki: "Kalbe gelen düşünceleri tanımak ve iyisini kötüsünden seçmek istersen; onları şu üç ölçüye vur ki, düşüncenin hangi türden olduğunu anlayasın: 1-Kalbine gelen düşünceyi, dinin ölçü ve hükümlerine arzet; eğer din onun hayırlı olduğunu söylerse, o hayırlıdır; tersini söylerse o kötüdür ![]() veya şüpheli şeylere giriyorsa, o da kötüdür ![]() Eğer bu ölçüyle düşünceyi tam tanıyamadıysaan, onu salihlerin gidişatına arzet; şayet gelen düşünce onların güzel hallerine uyuyorsa o, hayırlıdır, yoksa kötüdür ![]() Eğer bu ölçü ile de düşüncenin iç yüzü anlaşılmadı ise, onu nefsine ve arzularına arzet; şayet nefis ona tabii meyli ile meylediyorsa, o kötüdür; ancak nefis ona yüce Allah'ın rahmetini ümit ederek meylediyorsa, bu düşünce hayırlıdır ![]() İkinci konu: Kalbe gelen düşüncenin ilk olarak şeytandan mı, nefisten mi yoksa yüce Allah'tan mı geldiğini bilmek istersen; onu şu yönleriyle değerlendir: 1 - Eğer düşünce ısrarlı bir şekilde aynı hal üzere geliyor ve kalpte sabit duruyorsa, o Allahu Teâlâ'dan veya nefistendir ![]() tereddütlü ise, o şeytandandır ![]() 2- Kalbindeki düşünce, yeni yaptığın bir günahın peşinden oluşmuşsa, o, Allahu Teâlâ'dan olup senin için önceki günahının bir cezasıdır ![]() günahın peşinden gelmeyip senden kaynaklanıyorsa, o, şeytandandır ![]() 3- Şayet kalbe gelen kötü düşünce zayıflamıyor, Allahu Teâlâ'nın zikri ile azalmıyor ve sürekli duruyorsa, o nefsin hevasından (kötü arzusundan) ileri gelmektedir ![]() kötü düşünce, yüce Allah'ın zikri ile azalıyorsa, o şeytandandır ![]() Üçüncü konu: Hayırlı bir düşüncenin Allahu Teâlâ'dan mı yoksa melekten mi geldiğini bilmek istersen, bu konuda şu üç duruma bak: 1- Gelen hayır düşünce, kesin bir hal üzere geliyorsa, o Allahu Teâlâ'dandır; eğer hayır düşünce sabit olmayıp kalpte gidip geliyorsa, o melektendir ![]() 2-Kalbe gelen hayır düşünce, senin bir gayretin sonucu ve yaptığın taatin peşinden oluşmuşsa, o Allahu Teâlâ'dandır; değilse melektendir ![]() 3-Kalbe gelen hayır düşünce, temel inanç esasları ve kalbin bâtınî amelleriyle ilgiliyse, o Allahu Teâlâ'dandır; eğer temel esasların dışındaki meseleler ve zahirdeki amellerle ilgiliyse, o çoğunlukla melektendir ![]() görüşüne göre melek, kulun iç âlemini bilmeye imkân bulamaz ![]() Bazan şeytan tarafından kalbe hayır düşünce atılır; bu, kulu o hayrın üzerinde yavaş yavaş kötülüğe yaklaştırmak için olur ![]() konusunda nefsini nasıl buluyorsun ![]() Eğer nefsinde ilâhî haşyet olmadan işe karşı bir heves varsa, nefsin hiç düşünmeden işte acele ediyorsa, korku halinden uzak bir halde emniyet içinde ise, işin sonunu görmeden basîretsiz bir şekilde içine dalıyorsa, bil ki o düşünce şeytandandır; ondan sakın ![]() düşünce, Allahu Teâlâ'dan veya melektendir ![]() Bu konuda derim ki: Aşırı arzu, insanda sevdiği işe karşı bir heyecan ve hareket meydana getirir; insan iyice incelemeden ve bir sevap düşünmeden o işe dalar ![]() Teennî (yavaş ve ihtiyatlı hareket) etmeye gelince; bu, övülmüş bir haldir; ancak bazı durumlarda iyi değildir ![]() Korkuya gelince; bu, ya ameli tamamlamada, ya onu hakkı ile yerine getirmede veya Allahu Teâlâ'nın onu kabul etmesinde olur ![]() İşin sonunu görmeye gelince; bu, kalbe gelen düşünceyi iyice araştırıp onun kesin bir şekilde doğru ve hayır olduğunu tesbit etmektir ![]() Bir işin, âhirette sevap kazanmak ve ilâhî rahmete ulaşmak için yapılması da ihtimal dahilindedir ![]() Senin detaylarını da bilmen gereken bu üç konu, gizli ilimlerden ve bu işin iç yüzünü ortaya koyan kıymetli sırlardandır ![]() Muvaffakiyet (hayırda başarıya ulaşmak) ancak yüce Allah'ın yardımı ile mümkündür ![]() Kulunu hidayete ulaştıran O'dur ![]() [İmam Gazali – Hak Yolun Esasları, 17 ![]() spatyom ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
İslam Alimlerinden Farkındalık |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İslam Alimlerinden FarkındalıkALTMIŞINCI MEKTÛB Bu mektûb, yine seyyid Mahmûda yazılmış olup, Allahü teâlâdan baş- ka, birşey düşünmemeği bildirmekdedir: Hak teâlâ, hepimizi, her an kendinin esîri olmak şerefine kavuşdursun! Hakîkî kurtuluş, Ona esîr olmak, tutulmakdır ![]() memek, hâtıra birşey getirmemek, büyüklerimizin yolunda, pek kolay hâ- sıl olmakdadır ![]() miş, kırk gün sonra, hâtırlarına dünyâ düşünceleri gelmez olmuşdur ![]() Hâ-ce-i Ahrâr “kaddesallahü teâlâ sirreh” buyurdu ki, (Yok edilmesi lâzım ge- len dünyâ düşünceleri, dâimâ Allahü teâlâ ile olmağa mâni’ olan düşünce- lerdir ![]() ![]() sevgisi ile dolu olan bir dervîş [ya’nî, İmâm-ı Rabbânî “kuddise sirruh”], (Rabbinin ni’metlerini say!) emrine uyarak, kendi hâlini şöyle bildirir ki, kalbden, düşünceler, o kadar yok olmuşdur ki, meselâ bu kalbin sâhibi Nûh aleyhisselâmın ömrü kadar [ya’nî Peygamberliği zemânı olan dokuzyüzel- li (950) sene] yaşasa, bu kadar zemânda kalbine bir düşünce gelmez ![]() Bunun için uğraşmasına lüzûm olmaz ![]() olmaz ![]() ![]() Çile çekmek, uğraşmak demekdir ![]() ![]() güçlük çekmekden, uğraşmakdan kurtulmakdır ![]() olur ![]() ![]() olursa, devâm edemez ![]() le, düşünceler, devâmlı yok edilemez ve Allahü teâlâ ile berâberlik, devâm- lı olamaz ![]() ![]() vâmlı olamaz, tükenir ![]() uğraşmak olmadığı içindir ![]() yâ düşüncesi gelince, Allahü teâlâya olan teveccühü, bağlılığı bozar ![]() Bu yolun başında bulunan sâliklerde hâsıl olan, devâmlı teveccüh, başkadır ![]() Yukarda bildirilen devâmlı teveccühe (Yâd-i dâşt) denir ki, en yüksek mertebedir ![]() (Yâd-i dâştdan sonra, mertebe yokdur, ötesi cehâletdir) ![]() Tesavvuf hâllerini anlatmağa sebeb, bu yolun talebesini teşvîkdir ![]() bu yola inanmıyanın, bu yazılara, boş lâf diyeceğini biliyoruz ![]() doğru yolu gösterir ![]() ![]() risî iki beyt tercemesi: Masal diye okuyan için, masaldır ![]() Kıymetini anlıyana, tükenmez hazînedir ![]() Nil nehri çingeneye kan göründü ![]() Mûsâ aleyhisselâma ise, sâf sudur ![]() [İmam-ı Rabbani – Mektubat, 60 ![]() spatyom ![]() |
![]() |
![]() |
|