Prof. Dr. Sinsi
|
İslam'a Göre Zerdüşt
Doğu İran’da yaşamış olan Zerdüşt, esasında bir reformcudur Onun mesajı, daha önceki dînî tecrübeye birçok yönden muhaliftir; zira o bir monoteisttir
Ahura Mazda, Yüce Rabb’dir ve bütün zıtlıkların yaratıcısıdır Zerdüşt, herşeyin yaratıcısı olan, insanlara iyilik yapan tek bir Tanrı’nın, Ahura Mazda’nın (Hürmüz’ün) peygamberidir
Rivayete göre kitap kendisine, Yüce Tanrı Ahura Mazda tarafından vahyedilmiş ve o da dini yaymak için halka vaazlarda bulunmuştur Zerdüşt peygamber, daha önceki dini arıtıp temizlemiş, İran çok-tanrıcılığını, tek-tanrıcılığa doğru yöneltmiş ve çok yüksek bir ahlâkın kurallarını koymuştur
Kitap, peygamberlik, âhiret inancı ve tektanrıcılık görüşleriyle Zerdüştlük, ilâhî bir dinin temel vasıflarını üzerinde taşımaktadır
Avesta, Eski İran’ın ve bugün Hindistan’da yaşayan İran asıllı Parsîlerin kutsal kitabıdır ve dili Pehlevîce, yani eski Farsça’dır Gathalar da, Zerdüşt’e nisbet edilen ve kutsal sayılan kitaplardandır
Ali, Zerdüştlük dininin sapmasını şöyle tahlil ediyor: “Zerdüştlük başlangıçta kitap ve risalet sahibi, hak bir dindi Aç gözlü güçlülerin ve zorbalığı destekleyenlerin elleriyle, zamanla tahrif edilmiştir ” Sâsânîler devrinde Zerdüştlük, düalist bir özellik kazandı Başlangıçta Ahura Mazda’nın sıfatları olarak kullanılan bazı kelimeler, sonraları özel isim olarak algılanmış ve ayrı zâtlar olarak görülmüş; böylece başka tanrılar ortaya çıkmış ve Zerdüştlük, bir şirk dini haline gelmiştir
Muhammed zamanında ve daha sonraları, Zerdüştlük dini mensuplarına ehl-i kitap muamelesi yapılmıştır İran’ın fethiyle müslümanlar, Zerdüştî halkla ilişkiye girmişler ve onların inançlarını öğrenince, Zerdüşt’ün, ilâhî vahye mazhar olmuş bir peygamber olduğu sonucuna varmışlar ve onlara, ehl-i kitaba davrandıkları gibi davranmışlardır
Zerdüşt’ün bir peygamber; Avesta’nın da bir kutsal kitap olduğunu düşünen bazı âlimler, bu kitaplarda da Peygamber’le ilgili müjde aramışlar ve bir müjde bulmuşlardır: Mesih ve diğer peygamberlerin, gelecekte gönderilecek bir elçinin gelişini haber vermeleri gibi, Zerdüşt de kendisine benzer birisinin geleceğini haber vermiştir Onun adı, Saoşyant’tır; bu ad, ‘âlemlere rahmet’ anlamına gelir Onun temel özelliği, ‘Astuat-erata’ yani ‘bütün halkları tutan veya biraraya getiren’ bir kişi olmasıdır O, bütün insanlara rehberlik etmek ve onları ıslah etmek için gönderilmiştir
Zerdüştî inancında bütün tarih, üç döneme ayrılmaktadır; her dönem dörtbin yıldır ve her dönemin sonunda bir Saoşyant zuhûr eder En son Saoşyant da gelecek ve sonra kıyamet kopacaktır Yasht, 13, XXVIII, 129’da, putları kıracak olan Saoşyant (herkese, âlemlere rahmet) adında biri ile, keza Astuat-erata (halkı ayağa kaldıran)’nın geleceği önceden haber verilmiştir Kâdir-i Mutlak Tanrı, Peygamber Zerdüşt’e Avesta’da şu sözlerle hitap etmektedir:
“Müslüman sahabe arasında en güçlüsü ey Zerdüşt, aslî şeriatine bağlı olanlar ya da dünyayı restore edecek olan (henüz doğmamış) Saoşyant’tan olanlardır ” Burada iki açık müjde vardır:
Zerdüştlük’ü yenileyen birisinden bahsedilmesi ve bizzat Muhammed’in adının geçmesi Peygamber, bütün dünya dinlerini ıslah etmiş ve dine yeni bir soluk vermiş ve bu din, sahabe aracılığıyla dünyanın birçok bölgesine yayılmıştır Avesta’nın bir başka yerinde şöyle denilmektedir: “Adı Muzaffer, Saoşyant ve Astuat-erate olan O, bedenli bir varlık olarak, putperestlerden gelecek bir tahribe karşı duracaktır ” Bu ifade, Muhammed’den başka hiçbir peygambere bu kadar uymaz Onun hayırlı ve muzaffer oluşu, Mekke’nin fethinde belli olmuştur O, bütün insanlara rahmet olarak gönderilmiştir (Enbiyâ 21/107) O, hem putperestleri, hem de yoldan çıkmış Mazdekleri (Mecûsîleri) ıslah için gönderilmiştir
Zend Avesta’nın ilk kısmı olan Vendidad’da ve ikinci kısmı olan Yasht’ta, Zerdüşt’ün, kendinden sonra ortaya çıkacak bir nesebi olduğundan bahsedilmektedir Bir kadının Kansava Gölü’nde yıkanacağı ve gebe kalacağı; söz verilen peygamberi, ‘Astuat-erata’ yani ‘Saoşyant’ı doğuracağı anlatılmaktadır Bu kişi, Zerdüştî îmânını koruyacak, şerri yok edecek, putlara ibadeti ortadan kaldıracak ve insanları Zerdüştlük dinine davet edecektir64 Bahsedilen Kansava Gölü,maddî bir göl değildir; o, Kur’ân’ın “Biz sana kevser’i verdik ” (Kevser 108/1) şeklinde bahsettiği, rûhî bir kaynaktır Bu kevser, Kur’ân’ın ta kendisidir; o, bütün peygamberlerin ortak mesajını içerir Zerdüştî îmânın korunuşu ile ilgili haber de, şu örnekte görüldüğü gibi, gerçekleşmiştir:
Zerdüşt şöyle demiştir: “O birdir; sayı olarak değil ” Kur’ân’da da şöyle geçer: “De ki o Allah tektir ” (İhlas 112/1)
--------------------------------------------
alıntıdır
|