![]() |
Gnostizmin Temel Değerleri |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Gnostizmin Temel DeğerleriGNOSTİZMİN TEMEL DEĞERLERİ Her şeyden önce belirtmek isteriz ki, Uluslararası Altın Gül Haç Okulu’nun felsefesi ve amacı hakkında bilgilendirmeye başlamadan önce, bütün samimiyetimizle sizleri selamlıyoruz ![]() ![]() Gnostizmin Temel Değerleri hakkında felsefemizi ve sistemimizi ortaya koymadan önce, ilgilendiğinizi düşündüğümüz okulumuzun kısaca da olsa kurumsal tanıtımını yaparak başlamayı düşünüyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() Evrensel Bilgelik Geleneği Topluluğumuz Mistik Okullar geleneği içinde yer almaktadır ki, onların kökleri insanlık tarihinin başlangıcına kadar uzanır ![]() ![]() ![]() Evrensel Kardeşlik Okulumuz ilk gizemli taliplerin başlattıkları hizmet geleneğini sürdürmektedir ![]() ![]() Burada sizlere sunmaya çalışacağımız gnostik sistemin temel değerleri üzerine mektupları 12 bölüm olarak düzenlemeyi düşünüyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şimdiye kadar inana geldiğiniz ve emin olduğunuzu düşündüğünüz fikir ve görüşleriniz, gnostizmin temel değerlerine dair bilgilenmenin ardından tamamen değişebilirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kim tamamen özgürleştiren bir bilinç düzeyine erişmek ister ise gereklerine hazırlıklı olmalıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Büyük ve köklü değişimlerin yaşanacağı bir zaman diliminde yaşıyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() Her yerde bugüne kadar varlığını sürdürebilen toplumsal yapılar parçalanmakta; gelenekler, görgü ve geçmişten kalan iyi olan ne varsa çözülmekte, normlar son derece büyük bir hızla değişmekte ve değerler geçerliliklerini yitirmektedirler ![]() ![]() Ancak bu süreç bir nebze olsun içsel özgürlüğü sağlamak yerine daha çok insanın yörüngesini yitirmesine ve amaçsızlaşmasına yol açmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Asla bitmeyen problemlerimiz giderek daha da çoğalmakta ve çözülemez bir noktaya ulaşmaktadırlar ![]() ![]() ![]() ![]() Böylesi bir zaman diliminde Altın Gül Haç felsefesinin yolu çok daha güncel bir önem kazanıyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ruhun Özüne Dönmesi Okulumuzun kuruluşunu gerçekleştiren ilk öncü üyelerin çok büyük görevleri vardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Altın Gülhaç’ın amblemi bir haç ve haçın ortasında açmış bir gülle sembolize edilmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Genel anlamda insanın ya da kişi olarak benim yaşamımın amacı nedir? Sorusu, doğal olarak düşünen ve hakikati arayan her bireyi gün be gün uğraştırmaktadır ![]() ![]() Gül tohumu, insanda var olan bu muhteşem ruh atomu ölümsüz ve sonsuz yaşamın kaynağı, ruhun kaynağına giriş kapısı, insanın kalbinin sağ odasında bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Gülhaç Akımı Modern gnostizmin oluşumu bundan yaklaşık 400 yıl önce Valentin Andrea etrafında toplanan bir grubun ”Christian Rosenkreuz” üzerine yayınladıkları eserlerle başladı ![]() ![]() ![]() C ![]() ![]() ![]() ![]() 1924 yılında yeni bir şekilde -geçmiş yüzyılların eski ruhsal tecrübelerinin ışığında- Hollanda da bir grup, daha sonra Enternasyonal Altın Gülhaç oldu ve birçok ülkeye açılarak gelişti ![]() Ruh Okulumuzun kurucuları olan Jan von Reichenborgh ve Catharose de Petri büyük hazineler değerinde eserleri bizlere bıraktılar ![]() ![]() Altın Gülhaç Avrupa kıtasında benzer olan eski Mistik bilgi gelenekleriyle ilişkilidir ![]() ![]() ![]() ![]() İnsanın içsel dünyasında tanrısal tohuma sahip olması tamamen gerçektir ![]() ![]() ![]() Biz Altın Gülhaçlılar Antik gnostik geleneğin devamcısı olarak ”İki Doğa Düzeni” iki yaşam kaynağı olduğu gerçeğini vurgulamanın, temel önem ve anlamına işaret etmek istiyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tanrısal-Ruhsal ilk Atom Tamamen durulmaya ve sakinleşmeye başlayan tanrısal çekirdeğin bir sonucu olarak içimizdeki tanrısal ruhun uyanmaya başlaması mümkün olabilmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dogmatik fikirler ve öğretiler bu yolda insana yardım edemezler ![]() ![]() Bütün insanlarda olan ve birbirleriyle bağlantısını sağlayan cevher bütün insanlarda aynıdır ![]() ![]() ![]() Yaşadığımız Alemde hiç kimse herhangi bir yetkiye sahip olamaz, kimse kendisini yada başkalarını aziz kılma yetkisi bahşedemez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kimler Altın Gülhaç Yolunu gidebilir? Nereden geliyoruz ve nereye gidiyoruz sorusunu kendilerine soran ve bunu içlerinde hissedenler bütün insanlar Altın Gülhaç sistemini başarabilme aşamasına gelmiş demektirler ![]() İnsanın kendi özünü bulması, tecrübe etmesi, tanıması ve gönül rızası ile yol yürümesiyle mümkündür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsan Kimdir? Aslında gnostizmin temel değerleri üstüne sizlere sunduğumuz bu bilgiler dahi insan merkeziliğini göstermektedir; -Kim veya nedir insan? -İnsanın amacı nedir? Bütün insanlar kendi yaşamlarına bir anlam verirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Temel Eksiklik Açıkça ortadadır ki, ne yapılırsa yapılsın insanda asıl olan hep eksik kalmaktadır ![]() ![]() ![]() Her gün artan oranda daha çok maddesel şeyler tüketmek ve kullanmak ![]() Düşünmekten kurtulmak ve Büyüyerek gelişen güvenlik duygusu ihtiyacı ![]() Diğer yandan; özgürlük, mükemmellik, esenlik, huzurlu bir yaşam, adalet ve ahenkli bir yaşam istiyoruz ![]() Bütün bu arka plana rağmen, bir de tanrısal anayurt özlemi ruhumuzun derinliklerinde sürekli insanı hakikate davet eden çağrısını sürdürmeye devam ediyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ölçülemez uzmanlar ordusu resmi açıklamalarında insanlığın bu köklü özlemini dindirmeye çalışmaktadırlar ![]() ![]() Yorulmak bilmeksizin denememizin ve tecrübe etmemizin nedeni yaşamlarımızı eksiksizleştirmektir ![]() ![]() ![]() Tükenmek bilmez ideeler dünyasının zenginliğinde yaşamlarımıza ideal bir boyut kazandırmak istiyoruz ![]() ![]() Ancak bu çok yönlü amaçlar için yeterince geniş bir tecrübeler dünyasında yaşayoruz ![]() ![]() ![]() ![]() UYANIŞ Kim derinden, buradaki yaşamın tamamen geçmiş olduğunu ve dünyasal geçmişi yaşadığını kavramaya başlıyor ise, dünyasal yaşam ile sonsuz yaşam arasında tercih yapma olgunluğuna erişmiş sayılır ![]() ![]() ![]() ![]() Gerçek ”tanıma” kesinlikle salt düşünsel bir çaba değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsanlar eğer yolculuklarının dünya aşamalarında kendilerini sonu gelmez kültürel, siyasi, sanatsal vb gibi çalışmalara verdiklerinde sürekli tanrısal atomla aralarına yeni perdeler çektiklerini göreceğiz ![]() ![]() ![]() Kişi, böylece, başarılı olmak amacıyla yola koyulabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yeni ÜÇ Kudret İnsanlığın başlangıcından beri kendisinde uyandırdığı üçlü oluşum yapısı; ruh, can ve beden şeklindedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu bölümü sonuçlandırırken, ”Modern Okulumuzun kurucularından Jan van Reıchenborgh’un kitabından bir alıntıyla noktalamak istiyoruz: ”Temel ve radikal bir şekilde öze dönüş insandaki üç yeni kuvvetin uyanmasına bağlıdır ![]() Birincisi, yeni bir istenç ![]() ![]() İkincisi, yeni bir bilgelik ![]() ![]() Ve üçüncüsü, yeni yapma gücü ile tanrısal plana uygun olarak kendi payımıza düşen görevlerimizi üstlenmek ![]() Bu üçlü süreç, başından beri Ruh Okullarıyla çalışan öğrenci kardeşlerimizin, kazanabileceği bir durumdur ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Gnostizmin Temel Değerleri |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Gnostizmin Temel DeğerleriKendimizi Bilme ve İki Sistemi Tanıma Bütün zamanlarda ve dünyanın her yerinde arayış içinde olan insanlar, büyük bir şeyin kaybedildiği duygusuyla gerçeği bulma ihtiyacı duymuşlardır ![]() ![]() ![]() ![]() Insanın arayışını sağlayan güç belirli zamanlara ait bir çağrıdır ve madde dışı bir şeydir; bu nedenle insan sürekli hareket halinde ve bir tecrübe avcılığından bir diğerine koşturup durmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Büyük Anayurt özlemi, içimizde söndürülemeyen arayış duygusu, kişi kalbindeki tanrısal atom çekirdeğinin sesine kulak vermediği sürece hiçbir şekilde sükunet bulamayacaktır ![]() ![]() Günümüze kadar insan içindeki huzursuzluğun kaynağını tanıyamadı ![]() ![]() ![]() ![]() Kendini Tanıma Altın bir iplik gibi, eski dönemlerden günümüze kadar bir bütünlük içinde gelen hikayeler, evrensel bilgelerin ve Ruh Okullarının çağrıları başka yaşamların varolduğuna işaret etmektedirler ![]() ![]() ![]() Bu sürece hazırlanmak için, birey kendini tanıma, objektif olarak kendi karekterini açığa çıkarma ve Kozmosla arasındaki ilişkiyi kavrama imkanı elde edebilir ![]() ![]() Burada anlatılmak istenildiği gibi, ”kendini Tanıma” olgusu salt egzersizlere dayalı pratik uygulamalarla veya psikoloji ile, astrolojik ya da meditatif tekniklerle kazanılabilecek bir yöntem değildir ![]() ![]() ![]() Incil’de bulunan şu cümlenin durumu çok iyi ifade ettiğini düşünüyoruz; ”Benim Halkım Kaybediyor, çünkü gerçeği bilmiyor ![]() ![]() Birey yeni bir şuur kazanmaya hazır durumdadır ![]() ![]() ![]() ![]() Detaylı olarak gerçeği anlama çabamız nedeniyle; öz varlığımızı içinde yaşadığımız evreni yaşam biçimimiz ve içinde yaşamakta olduğumuz madde aleminin zorunlu yasalarını içinde yaşamakta olduğumuz dünyadaki başarısızlıklarımızın ve çok yönlü acılarımızın temel nedenlerini kavramış olacağız ![]() Böylece gerçekleri bileceğiz ki… Bizler kimiz? Kendi gerçeğimiz nedir? Nereden geliyoruz? Neden bu dünyadayız? Dünyadaki hayatın sona ermesiyle ne olacağız? Ve devamla soruları çoğaltabiliriz… Bu güç nereden geliyor? Bu evreni hangi güç bir arada tutuyor ve ne zamana kadar tutacak? Evrensel Öğreti’den biliyoruz ki, bütün bu konuların yanıtını her insan kendi içsel tecrübelerinin sonucu bulacaktır ![]() Nasıl bireyin kendini tanıması, onun aynı zamanda evreni tanıması anlamına geliyorsa, aynı şekilde, bütün her şey sonuçta tek olan kaynağına ulaşır ![]() ![]() GERÇEĞİN KAYNAĞI Özgürleştiren hakikat, varolan her şeyin ilk kaynağına, yaşamın asıl kaynağına yönelmekle mümkündür ![]() ![]() Gerçekten hakikat bir insan için kendisini aldatmak amacıyla değil, önceden sezmiş olduğu doğruya yönelerek gerçeğe ulaşmaya dayanır ![]() ![]() İncil de yazıldığı gibi: ” Tanrısal Krallık İçinizdedir ![]() Bütün büyük dünya dinleri özünde, insanın içindeki gizemli ruh tohumunu temel alırlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Günümüz diliyle Okulumuz Altın Gülhaç bunu insandaki sistemin merkezinde titreşim halinde olan ” Titreşimsel Ruh Atomu’ ( Geist Funkatom) olarak tanımlamaktadır ![]() Bu ilk atom, bu ruhsal kelamı her insan içinde taşımaktadır ve kendi öz tanrısal kaynağına dönebilmesi için bu ”ruhsal atom’un harekete geçirilmesi zorunludur ![]() ![]() ![]() Gnostik idrak (bilinç) öğrenmekle elde edilemez, salt intellektüel bilgiyle kazanılamaz ya da Öğretmenin takipçisi olmakla bilinçli olunamaz ![]() ![]() ![]() ![]() Evrenimizin Özelliği Bizce, içinde yaşadığımız evrenin kendine özgü karekteristik özelliği açıkca ortadadır ![]() ![]() ![]() Hangi nedenle bu hızlı değişimi takip etmektedir insanoğlu? Durmadan emin olmayan dayanıksız yapıları bir kez daha denemesi niye?… Mal mülk, itibar-saygınlık, Güç-kudret, sağlık ve mutluluk, hepsi geçmişi tanımlarlar ![]() ![]() ![]() Ve her şey zıddıyla açılıyor, varolabiliyor; doğum-ölüm, gece gündüz, savaş-barış, vb gibi ![]() ![]() ![]() ![]() Varolan ne varsa, kendi yokluşunu içinde taşımaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Öbür Dünya (Ahiret) Dialektik Evrenin Bir Parçasıdır ![]() Belki sizleri de ahirette sonsuz yaşamın olduğu ve sizleri beklediği inancıyla uyuttular veya ölümden sonra ahirette yaşamın devam ettiği hikayesini anlattılar ![]() ![]() ![]() ![]() Ölümden sonra da, burada yaşam aynı şekilde belirli bir zaman dilimiyle sınırlandırılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evrensel Öğreti, içinde varolduğumuz yaşam bölgesini ”Düşkünlük” ya da Tanrıdan Ayrılmış evren olarak adlandırmaktadır ![]() ![]() Birçok kutsal eser de belirtildiği gibi, dialektik insan Tanrısal Alemden ayrıdır ![]() ![]() ![]() Mikrokosmos (Küçük Alem) tanrıyla olan bilinçli birliktelik bağını yitirmiş durumdadır ![]() ![]() ![]() ![]() Devam etmekte olan büyük Eonik çağla birlikte insan-oğlu daha da derin şekilde madde dünyasıyla bağlantıya girmektedir ![]() ![]() ![]() Kendimizi Özümüzden Ayırmaya Son Verme Özümüzle buluşmak için ayrılığa son vermemiz gerekmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yaşamımızı sağlayan temel bir güç var ![]() ![]() ![]() ![]() J ![]() ![]() ‘‘Dialektik Ülkenin sınırındaki gnostik aday her şeyi sunmalıdır ![]() ![]() ![]() devamı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Gnostizmin Temel Değerleri |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Gnostizmin Temel Değerleriİki Hayat Alanı Bundan önceki bölümde sizlere, içinde yaşadığımız evrenin gerçek doğasını açıklamaya çalıştık ![]() ![]() ![]() İnsan dünyamızda varolan her şeyin doğa yasalarına bağlı olduğunu bilir; doğum, gelişme ve ölüm, yeniden yokoluş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Öbür Dünya denilen şey iyice anlaşılmalıdır: görünen evren gözle görünmeyen- maddesel olmayan evrenin (yansıması) aynasıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aynı şekilde, insan da, bu doğa yasalarının dışında değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bizler sürekli, sonu gelmez bir biçimde, bütün inadımızla dünyasal bir çözüm aramaya devam ediyoruz ![]() ![]() İçsel Farkındalık Her insanın iç dünyasının derinliklerinde, gerçek insani bir yaşam meseleyisyle ilgili olarak, yaşamın çok daha farklı bir şey olması gerektiği gerçeği ve başka daha insani bir hayatın olmak zorunda olduğu duygusu hakimdir ![]() Bizlere bu güç, ”ilksel hatırlama”, köklü arzu, kaynağı arayış, mükemmel yaşama tekrar kavuşma arzusu nereden geliyor? Ruh Atomu, ilk Atom; yokedilemez tanrısal bir cevherden ![]() İçine düştüğümüz bu zorlu ve mutsuz dünyasal yaşam, bu geçmiş ruh halleri kaynağına dayalı yaşam mücadelesi bu hayatın gerçek olmadığını, asıl yaşamın bu boyutta olmadığına yeterli delil değil mi? Bunca özgürlüksüzlük, haksızlık, acı ve ızdıraplar yeterli bir kanıt oluşturmuyor mu? Çevremizde her şey bu yaşamın gerçek olmadığına ve Tanrısal bir çağrının içimizde açılmak istediğine işaret etmiyor mu? Sadece bu gerçeği tanımak değil, aynı zamanda, iki evrenin tam ortasında bulunduğumuzu ve düşüncelerimizin bu iki alemden geldiğini kavramalıyız ![]() ![]() Birincisi, tanrısal yaşam kaynağı, ilk insana ait olan ve bugün de ondan geriye sadece ”İlk Ruh Atom’un kaldığını kavramak ![]() İkincisi, dünyasal yaşam kaynağıdır ![]() ![]() Tanrısal Alem Tanrısal Alem; kesinlik, denge ve ölümsüzlük olarak tanımlanabilir ![]() ![]() ![]() ![]() Tanrısal insanın bir zamanlar yaşamış olduğu alandır ![]() ![]() Tanrısal Alemi bu dünyada boşuna aramayınız ![]() ![]() Dünyasal Alem Bizler dünyasal yaşam kaynağını, aynı zamanda, dialektik doğa olarak tanımlıyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() İnsanın asıl özü olan ilk Ruh Atom’u uyanıncaya kadar dialektik yaşam insan için bir hapis olma özelliğini koruyacaktır ![]() ![]() ![]() Sizlere Jan Van Rijckenborgh’un ”Gelmekte Olan Yeni İnsan” adlı güncel eserinden bir parça sunmak istiyoruz: ”Bu dünyada oluşumuz, bir süre dünyada kalmamız, bizlere buranın bir cezaevi, bir cezalar adası olduğunu ama daha çok sadık kullarının affedilme yeri olduğunun anlaşılması açısından önemlidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İki Yaşam Kaynağının Gerçekliği Her iki yaşam kaynağı da tamamen gerçek, aynı zamanda atmosferimizde mevcut bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Her iki yaşam kaynağı algılanabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Neden Yapamıyoruz? Çünkü bizim dialektik yapımız tamamen dünyasal etmenlerden oluşmuştur ![]() ![]() ![]() Bizlerin bilinci tamamiyle bilinç atomları alabilen hücrelerden meydana gelen fiziksel bir bilinçtir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ama bilim dünyası dahi bilmektedir ki, atmosfer içindeki madde formu ile dışındaki alan boş degildir ![]() ![]() ![]() Bilim, her türlü itinalı ve zahmetli çabalarına karşın Tanrısal Yaşam düzeyi karşısında tamamen başarısızlığa uğramaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsanlar hiçbir şekilde gerçeğin kendisini sorgulamadan, bu dünyada, Tanrının varlığına inanarak yaşamlarını sürdürebilirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mağara Benzetmesi Plato, insanın gerçeği, eksik ve hatalı olarak algılamasını, onun doğuştan bildikleri ile gerçeği bilen arasındaki anlamsal ilişki farkını mağara benzetmesiyle açıklar: Bizler çocukluğumuzdan beri karanlık bir mağarada zincirlenmiş olarak yaşarız ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kurtuluş Yolu: Bizleri boyunduruk altına alan bedensel yapımızın zincirlerinden kurtulmak ve mağaramızın dışına çıkarak gerçeği arama ihtiyacı duymak özgürleşme ihtiyacımızdan kaynaklanır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ruh Okulu bu süreci ögrenciye sunarak gerçekleşmesini sağlamak ve belirli bir proğram dahilinde, tanrısal alemle ilişki kurmak için öğrencinin gerekli olan yetenekleri kazanmasını amaçlamaktadır ![]() ![]() Su tanrısal yaşam kaynağının ilk durumdaki öz halini simgelemektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Suda ve Ruhta zeniden diriliş içeriği ve mistik bilgelerce de kurtuluş amacı oalrak uygulanmaktadır ![]() ![]() Biliyorsunuz ki, bu iki yaşam kaynağı arasındaki tutum, gnostikler ile diğer öğretiler, başka spirütüel akımlar ve dinsel organizasyonları birbirlerinden ayırmaktadır ![]() Gelecek mektubumuzda biz sizlere iki yaşam alanı hakkında daha da derinlemesine bilgi vermek istiyoruz ![]() ![]() devaamı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Gnostizmin Temel Değerleri |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Gnostizmin Temel Değerleriİki Yaşam Kaynağı II İnsan- Bir Mikrokozmos -Yeniden Doğum Bir önceki mektubumuzda her iki yaşam kaynağı hakkında güvenilir derecede bir açıklama sunmuştuk ![]() -Tanrısal Yaşam Alanı ve, -Dünyasal Yaşam Alanı; bu taraf ve öteki tarafıyla ele almıştık ![]() Tanrısal evren sadece sonsuz olanı tanır ve mükemmel, her daim adil, özgür ve uyumlu’dur ![]() ![]() Bizler için dünyasal yaşam tanıdık, onun sürekli değişim yasaları ve sürekli bilincimizi değiştirmek istemesini kendi yaşamlarımızdan biliyoruz ![]() ![]() Aynı şekilde tecrübelerimize dayanarak da bilmekteyiz ki, buradaki bütün yaşam özü gereği içinde kendi karşıtını taşımaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Her iki yaşam kaynağı kendisini insan biçiminde açığa vurmaktadır ve aynı alanda birbirine paralel var olmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün istenç dolu etkinlikler ve kültürel ilerlemeye ve gelişmeye bağlanma, dinler ve ülküler, okült ve esoterik bilimlerin gelişimi insanda gelişimin durmasına paraleldir ![]() ![]() ![]() Tekrar tekrar yaşanan bir hayal kırıklığı, Sürekli bastırılan ama her seferinde yine burada olduğunu haykıran içsel ses ![]() Ölümlü İnsan, ne ve nasıl gerçekleştirirse gerçekleştirsin, değiştirsin ya da var olanı korumaya çalışsın, insanın hayal kırıklığı her seferinde geri gelecek ve kimse onu ortadan kaldıramayacaktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İki yaşam kaynağının açıklanmasıyla, sizlere daha önce sunduğumuz mektubumuzda nedenlerin kavranması sonucu, dialektik doğanın kesinlikle değiştirilemeyeceğini anlaşılır biçimde gündeme getirmiştik ![]() Gerçek insan -tanrısal yaratım planı içindeki insan- ilk zamanki mutlak yaşam kaynağından uzaklaşarak tersine bir yönelime yönelmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Su’da ve Ruh’ta Yeniden Doğmak Sudan ve Ruhtan bir yeniden doğum kaçınılmazdır ![]() ![]() ![]() ![]() Bu mümkün, çünkü ilksel tanrısal atom, dünyasal aleme kendi gücünü yaymaktadır ![]() ![]() ![]() Su ve ruhtan yeniden doğma süreci tekrar Bir olma, gerçekleşme hareketidir ![]() ![]() ![]() Gerçek insan kimdir? Dünyasal insan kimdir? Bizler içimizde kendimiz olarak oturduğumuz Ego-bilinçli kişiliği, insan olarak tanımlıyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() Küçük Evren Mikrokozmos Küçük evren yedi aşamalı ve küreseldir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüksek Benlik, aynı zamanda Aura olarak da tanımlanmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Yaşadığımız hayatların sonucu, yüksek benliğimizde oluşan manyetik gücümüzün yoğunluk merkezi, bütünlüğümüzün Astral ateşini, bireysel kalitemizi ortaya koymaktadır ![]() ![]() ![]() Aurasal, astral ateşin açılımı düşük benliktir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Başlangıç aşamasında, tanrısal bir mikrokozmos varlığını sürdürüyordu; bunun içinde ruhumuz kendisini ifade edebiliyor, içindeki ruhsal can, kişilik üzerinden kendisini ifade edebiliyordu ![]() ![]() ![]() ![]() Mikrokozmos, Eonların ilk günahına bulaşmalarından itibaren, süreç tamamen farklı bir yönelim göstermeye başladı ![]() ![]() ![]() ![]() Bugün insanın anladığı her şey düşmüş olan mikrokozmosun geçmişsel zamanı ifade edebilme durumudur ![]() ![]() ![]() ![]() Ve kesinlikle düşmüş ve bozulmuş yapısı sonucu, prensip olarak, sürekli geçmiştedir ![]() ![]() ![]() ![]() Reinkarnasyon ve Tanrısal Kurtuluş Mikrokozmosun sürekli kendisini geçmiş halde yaşatması sonucu, her bedenlenmesinde kendisine yeni bir person edinmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Varlığını sürdürmekte olan (per-son) kişilik sadece mikrokozmosun geçmiş hali değil ve aynı zamanda, bütün yüksek benliği için de çaba harcamak durumunda kalmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Bu tanrısal plan, aynı zamanda İlk Suç’la başlamaktadır ![]() ![]() ![]() Düşük Benlik Bizler bugün dört yapılı bir bedenlenmeye sahibiz ve bunlar; maddesel, fizik bedenimiz yoluyla algılarımızı dış dünyaya yöneltebiliyoruz ![]() Ether yada Yaşam Bedenimiz yoluyla da bütün yaşam fonksiyonları mümkün olabiliyor ![]() Astral yada Arzu Bedenimiz ile istek ve arzularımızı gerçekleştirebiliyoruz ![]() Mental Beden ile de düşünmemiz mümkün olmaktadır ![]() Mental bedenimiz içinde bulunduğumuz zaman ve mekan koşullarında tam işlevsel düzeyde gelişmemiştir ![]() ![]() Bu dört beden birbirlerinden çok değişik bir yapıya ve fonksiyonlara sahiptirler ki, bunu ileride yeterince ele alacağız ![]() ![]() ![]() Bu durumda kişiliğimizden burada yaşadığımız tecrübelerin dışında bir şey kalmamaktadır ![]() ![]() Bu kaba biçimsel ifadeleri daha basit biçimde açmak gerekirse; dünyadaki kaba fiziksel bedenimiz düşük benliğimiz ölmekte ve hiç bir zaman tanrısal-ruhsal gelişme sağlayamamaktadır ![]() ![]() ![]() Eğer düşük benliğimiz kendi çabasıyla mikrokozmosun yeniden doğumunu tanımazsa, mikrokozmos için yenilenmiş bir enkarnasyon zorunlu olacaktır ![]() ![]() ![]() Mikrokozmosun yeniden doğumunu tamamlayarak, tanrısal insan olarak dirilmesi ve tanrısal yaratım alemine ulaşması anlamına gelmektedir ![]() ![]() ![]() Biz dünyalılar sadece kendi yaşamlarımıza ait yaptıklarımızı algılayabiliyor ve hayatın zorunlu ihtiyaçlarını karşılamaya yoğunlaşıyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() Bir kez, sayılamaz derecede enkarnasyon tecrübeleri yaşadığımız gerçeğine ulaştığımızda, bizim için yeni bir şafak doğmuş olacaktır ![]() ![]() Bu noktaya ulaşmış bireyler yüz binlerce ”Arayan’ları meydana getiriyor ![]() ![]() Nereden geliyor bu kadar farklı tutum? Neden arayan insan var ve neden alışkanlıkların insanı? İki Kozmik Güç İnsanlardaki davranışların farklı olmasını sağlayan iki gücün işleyişine dönmek durumundayız ![]() Birincisi, bizi dünyaya bağlamak isteyen Lusifer gücü ![]() ![]() İkincisi, Işığın gücü, yaşamların kardeşliği, Aydınlık olarak ifadelendirilmektedir ![]() ![]() Karanlığın gücü suçun kaynağıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Böylece bizler kendimizin; arzu, düsünce, duygu ve isteklerimizi yönlendirerek ve çabalarımızı diyalektik alanla sınırlayarak kurtuluşumuzu engellemekteyiz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Işığın Gücü, yönünü hiç bir zaman egosal bilinç tarafına dönmez ![]() ![]() ![]() ![]() Her insan bu sevgi ışığına pozitif ya da negatif tepki vererek bu gücü tecrübe etmektedir ![]() ![]() ![]() Işıkta Uyanma Işık yasaları insanda etkisini göstermeye başladığında, kalbimizdeki ilk atom yeniden işlemeye başlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ruh Okulu ışığın gücünün dünyadaki bağlantı aracıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Jan van Richenborg’un ”Büyük Devrim” adlı eserinde; böylece, İsa’nın Nikodemus’a tanımladığı gibi, kişi yeniden doğumu kendisine çeker ![]() ![]() ![]() Johan Wolfgang von Goethe, ışığın canlı mücadelesini anlattığı şiiri, ”Kutsala Özlem’inde; Karanlık dünyada ![]() Ve uzun zamandır sahip değildin Bu; ölüm ve olabilmek Sen sadece bulanık bir misafirsin ve başka bir bölümde de şöyle ifade eder Goethe… ![]() Uzunca kendime direndim Sonunda bu sona erdi Eğer eski Adamı püskürtürsen Yeni büyümeye başlayacaktır ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Gnostizmin Temel Değerleri |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Gnostizmin Temel DeğerleriTamamen Öze Geri Dönüş Daha önceki bölümde insanın bugün göründüğünden çok daha fazla hazinelere sahip olduğunun anlaşılmasını sağlamaya çalıştık ![]() ![]() ![]() Her mikrokozmos, kendi konumuna göre, değişik düzeylerde açılım ve yaratma gücünü ortaya koyan bir alana sahiptir ![]() ![]() Ego kişiliği geçmişe aittir ve ölümle dağılarak kendi doğasına geri dönmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Doğası gereği ve oluşumunun ilk zamanlarında mikrokozmos tanrısal yaşam alanında varlığını sürdürmekteydi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bugünkü mikrokozmos ve onun geçmiş hal’lerden ortaya çıkardığı kişiliği nedeniyle mikrokozmosun başardığı kişilik de, geçmiş hal olmaktadır ![]() ![]() ![]() İnsanda bedensel olan, sadece zamansal, geçmişseldir ![]() ![]() ![]() Hepimiz bir yandan İlk atoma ait ışığın gücünü yeniden etkin kılmak isteriz, bu unutulamaz ve bastırılamaz güç kendini sürekli dışa vurur ![]() ![]() ![]() ![]() Ego ve Mikrokozmos Daha önceki yazımızda sizlere dünyasal kişiliğin dört bedenden oluştuğunu açıklayarak, konuyu şu şekilde açıklamıştık: Kaba maddeden meydana getirilen fizik beden ![]() Esir’den oluşan Yaşam Bedeni, çok daha az yogunluktaki maddeden meydana gelen ve bugün henüz gözlerimizle dahi göremediğimiz derecede ince bir yoğunluktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() His yada Astral Beden, yapısı gereği diğer düşük iki bedeni saran ve her ikisine de işleyen bir bedensel yapıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ilk başlangıç olarak mental yada Düşünce Bedeni, düşünce kalitesidir ![]() Bu dört yapılı düşük açılım kendisini hava ortamında, atmosferinde ifade etmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Burada başarılarımız, tecrübelerimiz, arzularımız ve geçmiş hayatlarımızdan silinmeden kalan arzu ve dileklerimiz mikrokozmosta korunmaktadır ![]() ![]() ![]() Mikrokozmik Gökyüzü Mikrokozmosun yapısını kendisine bakarak keşfedebiliriz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aurasal varlığın bütünsel yapısının yaratıcı ateşi çok belirgin bir kaliteyi ortaya koyar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüksek Benliğin Yapma Gücü İnsanların çoğunda auraları onların hükümdarı haline gelmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aurasal yapı sadece kişiliğin bağlanmış etkilerini kullanmakla kalmaz ![]() ![]() ![]() ![]() Dünyasal kişilik çok katlı bir zindandır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsanlığın bütün tutsaklıklarının trajik özü… Kişilik de, tanrısal işleyişin kurallarına bağlı değildir, aksine her sey sadece yüksek benliğin nedenlerine bağlı, insan bunları ne tanıyabilir ne de kontrol edebilir ![]() ![]() ![]() Yüksek benlik doga üstü değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kurtuluş Olanağı Daha önce söylemiş olduğumuz gibi, düşük benlik ile yüksek benlik değişen ilişkilerine bağlı olarak değişebilmektedir ![]() ![]() Burada, aynı zamanda kurtuluş olanağının da aydınlandığını görebiliyor musunuz? Bu değişken güç oyunu içinde bilinç düzeyine yükselen ve kendini bilen bir birey oluşturulabilir ![]() Hayır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tanrısalı arayan bir kişinin kendisiyle, yüksek benliğiyle uğraşması, onu kültürel gelişime tabii kılması ve ”yüksek” gelişime tabii kılmasının hiç bir anlamı olamaz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Radikal Geri Dönüş Kişilerin benliklerini geliştirme ve güçlendirme eğilimine karşı Altın Gülhaç Ruh Okulu, Transfugirasyon sürecinin zorunlu olduğunu ileri sürer ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsan, mikrokozmos ile olan birlikteliğini, beraberliğini tanıdıkça, kendi yaşamının anlamını da kavrayacaktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Egosentrik bir yapı ama onunla mücadele edilmesi, ona karşı savaşılması anlamına gelmiyor ![]() ![]() ![]() Bu nedenle, her şeyden önce böylesi bir uyarıya dikkatinizi çekiyor ve doğru tutumu tekrar tekrar vurgulama gereği duyuyoruz; kişinin nötralizasyonu sağlaması, dünya zevklerinden kaçma, takva ya da herhangi bir şekilde egosunu baskı altına almasıyla mümkün olamaz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nötralizasyon, bütün her şeyi geride bırakarak, yepyeni bir başlangıç yapma değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nötralizasyon, süreci geri döndürmek değil, aksine dialektiği salıvermektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ”Gloria İntacta” kitabından şu paragrafı aktaralım; ”Eğer öğrenci uzun bir dönem kazanmış olduğu nötralizasyonu korumayı başarır ve böylece bütün felsefi ve metafizik spekülasyonları aşabilir, kendisinde yeniden kazandığı düşünme gücünün kendine özgünlüğünü kullanabilir ![]() ![]() ![]() ![]() Ruh Yolu, egonun kendisini kusursuzlaştırması, belirleyici, önemli kılınması ya da kutsallaştırılması değildir ![]() ![]() ![]() ![]() Bu düzeye ulaşmak için doğal korkularımızı yok etmeyi bilmek ve onun küçük egosuna güneş ışığı tutmak ve onu korumak gerekmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Günlük Ölmek ve devamla ”Glorıa Intacta” dan okuyalım; ”Günlük ölüm kişinin biyolojik bilincini parçalaması, kırıp aşmasıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yaşadığımız bedenimiz dönüştürülemez derecede kristalleşmesine rağmen her zaman insan doğal yapısından diriliş yoluyla kurtulma olanağına sahip bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu yaşamda ölümlü ile ölümsüz insan, özünde birlikte çalışmaya hazırdırlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ”Ve ben yepyeni bir yeryüzü ve gökyüzü görüyorum…” Belki bu cümlenin özündeki derinliği anlayabiliyorsunuz ![]() ![]() ![]() Diriliş, yaşamın ölümle noktalandığı aşamada devasız mikrokozmosun kendi devasız yaratıcılığını aşarak, yeniden doğan küçük evren aynı zamanda makrokozmostur ![]() Böylelikle tutulmaya layık balık olarak yakalanacaksınız ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|