|  | Spagiriks Ve Prensipleri |  | 
|  08-20-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Spagiriks Ve Prensiplerisimyasal yöntemlerin ilaç üretiminde kullanılması anlamına gelir  Bu terim 1493-1541 yıllarında yaşayan ünlü tıp doktoru, simyager ve şifacı Paracelsus tarafından ilk kullanılmıştır, Spagira iki Grek kelimeden türemiştir, spao - ayrıma, çıkarma ve ageiro - bir araya getirme, birleştirme  Bu ikiz kavram çoğu zaman "Solve et coagula, et habebis magisterium" ("Çöz ve birleştir ve majisteri elde edersiniz") deyimi altında bütün simyasal işlemlerin temelini oluşturur  Majisteri yüceltilmiş kimyasal preparattır   Bitkiler üzerinde çalışma simyasal preparatların esas metotlarını açıklamak için kullanılır  Minor Arkanum, Küçük Sır veya Küçük Çalışma olarak bilinir ve genelde yeni başlayanlara önerilir  Doğum, ölüm ve daha yüksek bir güce yenileme devinimin içerdiği bio-dinamik süreç üzerinde odaklanır  Büyük Çalışma veya Major Arcanum, metallerin dönüşümünü içerir ve esas olarak Minor Arcanum'dan öğrenilen aynı süreç, teknik ve felsefenin bir uzantısıdır   Bir yandan simyada güçlü bir mistik gelenek varken, edebiyatı dikkatli incelendiğinde simyagerlerin çalışmalarının her şeyden önce fiziksel deneylere dayandığı görülür  Onların mistisizm ve kimyayı bağdaştırmaları Hermes Trismegistrus "Yukarıdaki aşağıdaki gibidir ve aşağıdaki yukarıdaki gibidir" sözüne dayanır  Bu gerçek laboratuarda kanıtlanıp fiziksel duyular tarafından doğrulanabilir  Simyagerler, deneyimsel metodun babası Roger Bacon'un kurduğu kıstaslara göre bilimsel açıdan tam anlamıyla kanıtlanıp gösterilemeyen hiçbir metafizik iddiayı kabul etmezlerdi   Bio-dinamik Süreç Maddi açıdan simya ne kimya, ne de hiper-kimyadır (terimin modern anlamında) ama klasik kimyasal reaksiyonlar yerine daha ziyade fermantasyon ve çürümeye yakın bio-dinamik bir süreçtir(1)  Felsefi ve/veya ruhsal yönleri dahil, doğanın temel mekanizmaları konusunda bilgiye yol açar  Oysa bilim bu mekanizmaların sadece maddi yönleriyle ilgilidir   Simya felsefe, teori ve pratik çalışmaya dayanır(2)  Bunu bir sufleyi yapmaya benzetebiliriz  Başkasının hüneriyle yapmasını seyredebiliriz, ama kendin işe koyulduğunda bir yandan deneme ve hata yoluyla geliştirilen yetenekler söz konusudur, diğer yandan ise uygulayıcının enerjileri yapılan işle karşılıklı etkileşimde olduğu inancı vardır  Sadece işlemi izlemek ve aynısını kopya etmeye çalışmak her zaman aynı sonucu vermez  Ancak simyagerlerin verdiği önerileri takip eden Münih Üniversitesinden DA Schein gibi araştırmacılar modern bilimin önceden hor gördüğü simyacıların iddialarını doğrulayabilmiştir  Schein Basilius Valentinius ve Paracelsus'in tanımladığı şekilde özel bir kükürdün varlığını doğrulamıştır(3)  Bitki simyası konusu Manfred Junius'un 1985 yıllında yayınladığı bir kitapta kapsamlı olarak anlatılmıştır(4)  Pratik bir seviyede ilk adım simyagerlerin mineral, bitki veya hayvan kökenli cisimleri "Üç Prensip" veya "Üç Esaslar" dediklerine ayırmaktır, ama bu yazının içeriği açısından sırf bitkiler söz konusudur  Bu Üç Esasa, Paracelsus tarafından Tuz, Kükürt ve Cıva(5) olarak söz etmişti  Bu terimleri harfi harfine almamak gerekir, bunlar doğada bütün maddelerde bulunan belirli kaliteleri belirten mecazi terimlerdir   Çeşitli metinlere göre simyasal Tuz, mineral, bitki veya hayvanların sabit beyaz mineral içeriğidir  Simyasal Kükürt yanabilir bir yağlı reçine veya gayri safi bir yağ gibi bir madde olarak geçer  Simyasal Cıva da hemen uçabilen berrak bir sıvıdır   Spagirik preparatlar üzerinde modern metinlerde simyasal teori ve terimler kullanmaktadırlar  İlk pratik adım bitkinin trepenes'i(6) olan ve genelde "öz yağlar" olarak bilinen Kükürdü ayırmaktır  Çıkarma işlemi buhar damıtma denilen bir yöntemledir  Yağlar çıkarıldıktan sonra bitki, çıkarma işleme yardımcı "gizli" bir çözücü olan simyagerlerin alkahest (ignis-aqua, ateş-suyu) dedikleri sıvının içinde ıslatılır  Spagirik çalışmalarda alkahestlerin biri alkoldür  Terpenes çıkarıldıktan sonra, otun sindirme sürecine girmesi için alkahest içeren sıkıca kapalı bir şişeye konulur  Sindirme süreci simyasal Merkürü çıkarır  Çıkarma işlemi bitikten sonra, sıvı sembolik olarak ölü addedilen (caput mortem) bitki gövdesinden ayrılır  Bu sonradan kalsinleme (kavurma) işleminden geçer: ilk önce siyah bir kül oluncaya dek yakılır, sonradan toz oluncaya dek ezilir ve ısı üzerinde önce gri renge ve nihai olarak beyaz renge dönüşünceye kadar kalsinlenir (kavrulur)   Ot Taşları Üç Prensipten her biri dikkatli sıcaklık kontrolüyle daha çok damıtlama ve kalsinlemeyle saf bir duruma getirilir  Nihai olarak üçü de saf hale gelince dengeli bir şeklide yeniden bir araya getirip monte edilirler  Genelde simyasal Tuz, Kükürt ve Tuz ile doyuma getirilir ve sert bir taş oluşuncaya dek tekrar birleşmesi sağlanır  Bu Felsefe Taşının imalinden tamamen değişik bir işlemdir ve onunla karıştırmamak gerekir  Bu ot taşının tıbbi özellikleri vardır ve bitkinin özelliklerinden kat kat üstün olduğu söylenir   Eğer modern simyager Frater Albertus'un simya "titreşimleri" yükseltmektir"(7) tezini düşünürsek bu fikir olasıdır  Bu açıdan, herhangi bir arındırma yöntemi ayrı parçaların titreşimlerini yükseltmelidir  Jean Dubois şöyle yazar: "Spagiriks toksik kısmı ortadan kaldırmak için cismi arındırır ve sonradan gövdede enerji seviyesini yükselten bir rezonans durumu yaratır  " Spagiriksin diğer şifalı otlar tedavi sistemleri ile nasıl bir ilişkisi vardır? Spagiriks açısından şifalı otlar tedavisi Kükürt, Cıva ve Tuzu gayri safi şekillerinde kullanmaktadır  Bach Çiçek Tedavilerinde simyasal Kükürt ve Cıvayı çıkarmak için bir menstrum veya çözücü kullanılır, ama simyasal Tuzu değersiz addederler, böylece simyasal açıdan etkisini üçte bir azaltmaktadırlar  Homeopatik ilaçlar esas maddeden neredeyse bir zerre kalma olasılığı olmayacak kadar sulandırılmış maddeler içerir  Bu açıdan bilimin madde anlayışına uymadığı için ortodoks bilimi rahatsız etmektedir  Homeopatinin etkinliği olası olarak bir titreşimsel özle ilgilidir, ama simyasal açıdan yine de saf değildir  Öz yağ tedavileri ise sadece simyasal Kükürdü kullanırlar   Saf titreşimsel bir bakış açıdan bir tedavi hiyerarşisi olabileceği tartışabilir, eğer durum böyleyse bu ot taşları en etkin şeklidir  İçsel Benliğin Simyası Son olarak yapılan yeniden montaj adımları çok uzun süre içerir - aylar, hatta yıllar sürer  Simyasal prensiplerin arındırılması büyük dikkat ve sabır gerektirir  Nasıl bir çocuk gece üstü bir yetişkine dönüşmüyorsa, aynı şekilde simyasal veya bireysel ruhsal gelişme de aniden olmaz  İçsel gelişme spagiriksin fiziksel sürecini takip etmelidir ve eğer birisi içsel benliğin simyasını geçirmemişse, pratik laboratuar deneylerle sonuç elde etmeyi çok zor bulacaktır  Örneğin, hiç bilmediği sonuçlar elde edip bunları değersiz olarak algılayabilir  Simya uygulaması sabır, ciddiyet ve kararlılık gerektirir ve adanmış bir azınlığın yaşam boyu meşgalesidir  Bu yazı süreci aşırı derecede basite indirgemektedir ve buzdağının  sadece ucunu göstermektedir  Her hangi bir pratik çalışmadan önce, ister laboratuarda olsun ve iç ruhsal varlığımızda olsun, teoriyi anlamak gerekir  Simyasal yazmalar sürekli olarak okuyucunun yazıları dikkatli bir şekilde incelemelerini ve üzerinde tefekkür etmelerini önerir: "Ora, lege, lege, lege, relege, labora et invenies" (dua ediniz, oku, oku, oku ve tekrar oku, çalış ve bulursunuz (Mutus Liber, 1877)  | 
|   | 
|  | 
|  |