Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hakkında, paganlar

Paganlar Hakkında

Eski 08-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Paganlar Hakkında




Çogu zaman Cadı ve Wiccan kavramları karıştırıldığı için çogu insan değişik inanç sistemleriyle aşina olmayanlarla konuşurken kendini “pagan” ya da “neo-pagan” olarak tanımlamayı yeğler

Her Hristiyanin Katolik ya da Protestan olmaması gibi her pagan da Wiccan değildir

Neo-pagan genellikle toprak-bazlı inanç sistemlerini takip eden insanları tanımlamak için kullanılır

Druidler ve eski bir norveç dini olan Asatrular pagan sayılmalarına rağmen Wiccan değillerdir

Neo-paganizm aynı zamanda “New Age” hareketiyle de karıştırılmamalıdır, çünkü paganlar genellikle toprak-bazlı

uygulamalarla ilgilenirken New Age’in kökenleri birçok farklı inanç sistemine dayanır


Neo-Paganism :

“Doğu Dinleri” terimiyle nasıl Budizmi, Hint dinini ve Taoculuğu anlıyorsak, “Neo-Pagan” terimiyle de bir kaç genel

temayı paylaşan çeşitli dinleri anlıyoruz

Birçok Neo-Pagan geleneği aşağıdaki şu genel karakteristikleri gösterir:

inançları neredeyse ya da tamamen terkedilmiş, geçmişte kalmıştır ve eskil bilgi kaynaklarına dayanarak

yeniden kurulmuştur inandıkları duotheist ya da polytheist bir inanç sistemidir Bir Tanrıça ve Tanrıya

(duoteizm, içinde kutsal iki gücün olduğu inanç sistemi) ya da birçok tanrının varlığına inanırlar

(polytheism) bu geleneklerin takipçilerinin birçoğu münzevi, yani belli bir grup içine dahil olmaksızın

dinlerini kendi başlarına yaşayan kişilerden oluşur diğerleri ise küçük gruplara bağlıdırlar, çeşitli

değişik geleneklere göre bunlar, çemberler (circles), kovenler (covens), garthlar, grove’lar, hearth’lar

ve kindred’lar olarak adlandırılır hepsi yılın dört ana mevsimlik gününde kutlamalar ve ayinler

yaparlar ki bu günler ekinokslar ve gündönümleriyle bağıntılıdır buna ek olarak dört farklı günü de

kutlarlar ki bunlar gündönümleri ve ekinoksların genellikle arası olma karakteristiğini gösterirler

dini ayinlerinin tatbiki için kapalı alanlardan ziyade genellikle doğayı tercih etme eğilimindedirler

birçoğu bilgisiz halk tarafından aslında bulunmayan bir satanizm formu olarak yahut kötü güçlere

tapınanlar olarak kabul edildiğinden inandıkları gelenekleri ortaya koymaz ve kendi içlerinde yaşarlar

onlar ya minimum bir hiyerarşik yapı gösterirler ya da hiç göstermezler çevre (doğa) ile çok yakından

ilgilidirler doğayla ve onun döngüleriyle kendilerini yakın hissederler Birçok Wiccan (witchcraft geleneğine

bağlı olanlar anlamına gelir) yahut diğer Neopaganlar kendileri “Paganlar” olarak

adlandırmaktadır Ancak bu “pagan” terimi üzerinde Neopagan toplulukları dışında çok küçük bir

konsensus vardır Bu konuda dört ana tanımlama vardır


Tara Miller şöyle yazar…


En büyük Neo-Pagan grubunun Wiccanlar olduğuna inanılmaktadır Aşağıdaki Neo-Paganizm tanımlaması bir Wiccanın persfektifini

temel olarak yansıtır: Paganizm doğaya tapınmanın temelini oluşturduğu bir dindir Modern Paganizm, yahut Neo-Paganizm,

yerli kültürlerin ve eskil geleneklerin ilk yirmi yüzyıl boyunca geliştirdikleri bilgi birikirimini bütünleştirir(1)

Paganlar inanır ki kimsenin inancının kesin ve doğru olduğu söylenemez ve herkesin kendine en yakın yolu seçme özgürlüğü vardır(2)

Paganizm anti-merkezci, anti-hiyerarşik ve bir dogmalar silsilesini kural olarak dayatmayan bir inanç biçimidir

(Doğu Avrupa Pagan geleneğinin Odinist grupları hiyerarşi bakımından tek farklılığı içlerinde barındırırlar)

(4) Paganizm içindeki genel prensipler olarak şunlar sayılabilir: Doğayı sevmek ve bir parçası gibi hissetmek : Yaşam kaynağına

ve onun ölüm-yaşam evrelerinin durmaksızın tekrar eden döngülerine saygı duymak ve hürmet etmek


Pagan Ahlakı : “Ne istersen yap, ama kimseyi incitme” (Do what thou will, but harm none) Bu pozitif bir ahlak ilkesi olup,

her bireyin etrafını kuşatan doğadan ve diğerlerinden sorumlu olduğunu söyler Doğa ve diğer insanlar ile bir ahenk içinde

olunmalıdır Tanrıça ve Tanrı kavramı kutsal gerçekliğin bir ifadesidir: ikisinden birinin üstünlüğü söz konusu olmaksızın

kadın ve erkeği anlatır (2) Paganizmin İngiliteredeki ve ABD’deki ana dalları Şamanizm, Tanrıça Tinselciliği, Kutsal Ekoloji

ve diğer büyücülükle ilgili gruplardır(2) Bunların en çok takipçisi bulunanları ise Wicca ve Druidizmdir(5)


Margo Adler ise şöyle yazar…


“Biz şeytan değiliz Biz insanları ayartmak ya da incitmek gibi şeyler yapmayız Tehlikeli değiliz Sizin gibi sıradan insanlarız

Ailelerimiz, işlerimiz, umut ve rüyalarımız vardır Bir Kült değiliz Bu din bir şaka değildir Biz TVde gösterildiği

gibi değiliz, gerçeğiz Güleriz ve ağlarız Biz ciddiyiz Espri anlayışımız da vardır Kendimizden korkmuyoruz

Sizi dönüştürmeye çalışmıyoruz Ve lütfen siz de bizi dönüştürmeye çalışmayın Sadece size verdiğimiz hakkın aynısını

bize verin — bu barış içinde yaşamaktır Biz sizinle sizin düşündüğünüzden çok daha benzer kişileriz”(6)


Yine Tara Miller şunları aktarır:


“Tıpkı Amerikalıların eskil uygarlıkları araştırmaya hayatın anlamını bulmak için devam ettikleri gibi, Pagan ve Mistik dinlerde

bunları deneyimler ve hayata geçirir Margo Adler’ın belirttiği üzere, Amerikada kendini Pagan olarak

tanımlayan 50,000 ila 100,000 arası insan yaşamaktadır Ancak anketlerde sorulduğunda genellikle bir başka dine inandıklarını

söylemektedirler ve bu bakımdan anketlerin sonuçları gerçeğin çok aşağısındadır Bu insanlardan bazıları genel kabul görmüş

dinlerin mistik açılarını araştırmakta, örneğin Mistik ve Druidist Hristiyanlığa ilgi duymakta, Musevi Kaballizmini incelemektedir

Diğerleri ise çağdaş Wiccanlığa bakmaktadır Neden bu tip dinleri yeniden diriltme gereği duyulmuştur ? Charlotte Hardman

buna, “Günümüzde Amerika ve İngilterede Paganizme olan bu ilgi belki ekolojik olarak dünyanın doğrultusu konusundaki

kaygılardan, ruhsal tatminsizliklerden ve materyalizmden, anadinleri kendine yakın bulmayanlar insanların yeni arayışlarından

ve materyalizmin getirdiği içsel boşluğu hissediyor olmaktan” diye cevap vermektedir (7)


Kaynaklar:


Kompletarott 1 Charlotte Hardman & Gram Harvey, “Paganism Today: Introduction”, Page IX 2 Hardman, Page XI 3 Hardman,

Page XIV 4 The Pagan Federation “Federation Information Pack: Page 14 5 Hardman XV 6 Margot Adler,

“Drawing Down the Moon, Beacon Press, Boston, MA, (1986), Sayfa 453 7 Tara Miller, “Pagan Misconceptions


Pagan Bayramlari :


Yule : gündönümü/noel (22 aralık): noel, en büyük karanlık zaman ve senenin en uzun gecesidir kış gündönümü,

hıristiyanlığın doğumundan çok önceleri, kutsal kral’ın doğum günü ile birleştirilmiştir güneşin, birçok putperest

geleneğinde erkek tanrıyı temsil ettiği kabul edildiğinden, bu olay güneş tanrısının dönüşü olarak kutlanmaktadır ki

tanrıçanın yeniden doğuşudurImbolc tanrıça genç oğlunu beslerken, ilkbahar gelgitinin fısıltıları duyulmakta senenin,

büyümenin başlangıcı ile birleştirilen bir zamanı olarak imbolc


(2 şubat) aynı zamanda birçoğu için de bir başlangıç dönemidir yılın bu döneminde, gelecek yaz ayları için kurulan hayallerin

ve umutların tohumları ekilirostara


ilkbahar ekinoksu (21 mart): ilkbahar gelgitinin ilk gerçek günüdür genç tanrı, olgunlaşıp büyümeye devam ederken,

gece ve gündüz eşittir ağaçlarda yeni büyümenin filizlerini ve kabaran tohumları görmeye başlarız günler büyük bir beklenti ile

daha sıcak oldukça enerji gelişmektedirbeltaine


(1 mayıs); tanrıça ile temsil edilen toprak artık olgun ve bereketlidir ve genç tanrı ona olan aşkını ifade eder yazın ilk çiçekleri

onların şerefine toplanırken bu bizi coşturan bir zamandırmidsummer


yaz gündönümü/yaz dönümü (21 haziran): toprak cömertliğini paylaşmaya başladıkça ilk biçilen otların günüdür günlerin

en uzun olduğu bu dönem, ateş festivali olarak kutlanır ekme ve biçme arasındaki mevsim haziran, aynı zamanda barış ve

evlilik için geleneksel aydırlughnasadh


(1 ağustos); ilk hasat doğa döngüsü devam ettikçe bitkiler gelecek sene için tohumlarını hazırlamaktadır

güneş (oğul) hala parlak bir şekilde yakmaktadır ancak geçen günler sonbaharı müjdelemektedir

yavru hayvanlar neredeyse tamamen büyümüş ve ilkbaharda büyük umutlarla dikilen bitkilerimiz meyvelerini

vermeye başlamıştırmabon


sonbahar ekinoksu (21 eylül): ikinci ya da devam eden hasat şimdi, ostara da olduğu gibi, günler ve geceler bir kez daha eşittir

bahçeler tamamen çiçek açmıştır ve doğanın bereketiyle yüklüdür havada hafif bir ayaz vardır ve yakın-uzun soğuk aylar için

hazırlıklar yapılmaya başlanmıştır samhain


(31 ekim); en son hasat toprak, tanrıya hüzünlü bir şekilde el sallamaktadır tanrıçanın bir daha yeniden doğuşu olacağını ve

döngünün devam edeceği bilinir bu yankı dönemidir bizden önce yaşamış eskileri şereflendirme ve görme (kehanet) zamanıdır

sene çarkına bakıp düşündükçe, ebedi yaşam döngüsündeki rolümüzü anlamaya başlarız


Paganizm’in Savunmasi :


1 Hiçbir din saçma yahut yanlış olamaz Eğer herhangi bir dine bu suçlama getiriliyorsa iki olasılık vardır:


a) Suçlamayı getiren şahıs, suçlamayı getirdiği dinden önce bir başkasına bağlanmıştır, onun mensubudur, ve diğer dini kendi

dininin kriterleri çerçevesinde yargılamaktadır ve bu sadece “ilk inanılan din doğrudur” gibi saçma bir sonuç doğurur


b) Kişi kendini tanrı yerine koyuyor ve tanrının hangi kuralları koyabileceğini, hangilerini koyamayacağını, bir tanrının nasıl

olabileceğini, nasıl olamayacağını önceden belirliyordur


2 Dinler ulaşılamayan bir metafizik evrenden söz açarlar Kabir azapları, günahkar ruhların içinde yüzdüğü alevden nehirler,

tanrının kendisi, cennet, melekler, şeytanlar ve öteki dünya… Bunları doğrulamanın imkanı yoktur

Bu anlamda birini diğerine göre üstün tutma, karşılaştırma ve akıl yürütme mümkün değildir


3 İlk iki maddenin ortaya koyduğu şey “doğru” dini seçildiğinden asla “emin” olunamayacağıdır, ve bu böyle iken

birinin “doğru” olduğu dahi öne sürülemez


4 Üçüncü madde seçme hakkını verir, hatta yaratma ve yeniden düzenleme


5 Evrenin “bir” ya da “birden çok” yaratıcısı olduğunu söylemekte boşunadır Eğer tanrının sonsuzluktan beri varolduğu

düşüncesi gerçekse, ve buna inanılabiliyorsa, “beş” tanrının sonsuzluktan beri varolduğu fikrine bu ilk düşüncenin itiraz

etmesi olanaksızdır Ve eğer illa ki diğer dört tanrı birincisi tarafından yaratılmıştır fikri öne sürülecekse, “bu herşeyin

yaratılması gerekir” önermesini getirir ki o zaman söz konusu düşünce kendisiyle çelişir Sonsuza dek, sonsuzca

uzanan bir yaratıcılar silsilesi olamayacağı açıktır


6 Durum böylesine kaotik iken, ve evrenin bir yaratıcısı olduğuna da inanılıyorsa uygulanabilecek olan şey “sana yapılmasını

istemediğini başkasına yapma” düşüncesi doğrultusunda hareket etmek olabilir ki bu paganizmin birinci ilkesidir


7 Ve şu büyü konusu Şunlar söylenir bu konuda: “bu imkansız bir eylemdir” , “böyle doğaüstü şeyler olamaz” vs…

Burada büyüyü dua ile karşılaştırabiliriz Duaların da kabul edildiği olur, peki bu çok mu fiziksel ya da bilimsel birşeydir ?

Hayır Dua edilir, istek gerçekleşir ya da gerçekleşmez Büyü yapılır, ve aynı şey burada da geçerlidir

Dua’yı gerçeğe dönüştüren, kabul eden bir tanrı olduğuna inanılır Büyü için de aynısı geçerlidir


8 Ve ayinler Bir camii’de toplu halde kılınan namaz, bir sinagogda mumlar yakarak ilahiler söylemek birer ibadet şeklidir

Paganistlerin buradaki farkı açık havayı seçmeleri, içki içmeleri ve bazılarının transa girmeleridir

Ama bunlar kötü şeyler midir ? Hristiyanlıkta şarap içilir İslamda tanrıya yakınlaşma eylemi (trans) olarak insanlar

kendi etraflarında dönerler Ki aslında diğer dinlerden benzer örnekler bulmak bir zorunluluk değildir (Bknz 1 ve 2 madde)


9 Bütün bunlar paganizmi doğru din yapmaz elbette, ama yanlış din de yapmadığı açıktır


Önemli olan, hangi din felsefesinin, ibadetin ve o dinin içerdiği kuralların sizi tanrı fikrine daha çok yaklaştırdığıdır

Tabulardan ve toplumsal baskılardan arınarak seçmektir kutsallığı Ki dinlerin dünya üzerine yayılışlarındaki

öbeklenme (Avrupa’da hristiyanların, İran’da zerdüştlerin, uzakdoğu da budistlerin daha çok olması) böyle bir toplumsal

baskının olduğunun en büyük kanıtıdır Yaşanılan coğrafya mı belirleyecek dini ? Yoksa biz mi seçeceğiz, işte sorulması

gereken soru budur


Yalnızca bir din hakkında bilgi sahibi olup, diğerlerini “gerçekten” araştırmadan ona bağlanmak mantıklı mıdır ?

Hele hele diğer dinleri “yanlış” olarak infaz etmek sağlıklı bir tutum mudur ? Buna hayır diyecek kişi kanımca

çok az çıkacaktır


En nihayet, diğer dinleri araştırıp haklarında bilgi edinen kişi pek de fark bulamaz İbadet şekilleri tamamen farklıdır tabii, diğer dünya tasviri, anlattığı mucizeler vs… (Tekrar bakınız 2 madde) Ancak hepsi, hemen hemen aynı ahlak kuralları üzerinde ortak karara varırlar Hırsızlık yok, şiddet yok, yalan yok… Kısacası kötülük yok Bu da bizi tekrar 4 maddeye gönderir Çözümsüzlüğü kabullenen agnostik, çözümlenecek bir şey yok diyen ateist, ben evrenin yaratıcıları olduğuna inanıyorum ve bu mistik duygunun en iyi antik çağlarda yansısını buluyorum diyen pagan olur

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.