Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hissi, kablelvukû, önsezi

Önsezi (Hiss-İ Kable'l-Vukû)

Eski 08-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Önsezi (Hiss-İ Kable'l-Vukû)




Bilindiği gibi asrımıza gelinceye kadar, madde ötesi varlıklar hakkında ilmî seviyedeki araştırmalar bugünkü buudlarıyla henüz gerçekleştirilmemişti Bununla beraber ilmî bir kariyer ifade etmese de, insanoğlu madde ötesi âlemlerle yakından alakadar oluyordu Bu da bize, her şeyin maddeye bağlı ve bağımlı olmadığını gösterme bakımından önemli bir referanstı

Önceleri bir kısım insanlar, o günlerde izahı yapılamayan bir takım gizli kabiliyetler ve maharetler göstermişlerdir Ne var ki bunlar sadece maden ve su arayıcılığında, bir kısım hastalıkların teşhisinde, cinayet suçlularının tesbit edilişinde, çalınan eşyaların saklandığı yerlerinin tayininde, hırsızların izlerinin takibinde ve kaybolmuş insanların ortaya çıkarılması gibi hususlarda kullanılıyordu Bugünkü yaklaşım tamamen farklı ve fizik ötesi hadiselerin hayatımızla ne kadar içli-dışlı olmasıyla alakalı Hemen herkes farkında olsun veya olmasın başından geçmiş bir hayli esrarengiz hadise vardır Mesela, herhangi bir hadiseyi önceden hissetme veya zikredilen bir şahsın, üç-beş dakika sonra çıkıp-gelmesi, ilk defa karşılaştığı şahsı veya manzarayı önceden görmüş olma hissi birinin içinden geçenleri okuma, bir düşüncenin bir-kaç insan tarafından birden ifade edilmesi, olduğu gibi zuhur eden ilhamlar hepimizin başından geçen dünya kadar hadise vardır ki, bunların hiçbiri üzerinde ne düşünmüş ne konuşmuş ne de imâl-i fikretmişizdir Buna rağmen bu sırlı hususlar ve bu esrarengiz alaka bizlere daima bir takım gizli mesajlar sunmakta, hayatı ve kâinatı daha şuurlu bir şekilde duyup yaşamaya davet etmektedir

Hayatı duyarak yaşayan ve bir kısım garip hadiselere maruz kalan insanın, belki de en çok karşılaştığı ve telestezinin bir buudu olan hiss-i kable'l-vukû (önsezi, hadiseleri önceden hissetme) mevzuu da yine rûhî duyularla ilgili ve madde ötesi varlıkların mevcudiyetine ayrı bir delil teşkil eder

Önsezi ile ilgili yüzlerce, binlerce hatta yüzbinlerce misal bulmak mümkündür Biz burada sadece kendi dünyamıza ait birkaç misal ile yetineceğiz:

İncelerden ince büyük bir kadın Hz Fatıma anamız, Efendimizin vefatından sonra, her günü bin ölümden daha ağır bir hicran ve ayrılığa ancak altı ay kadar dayanabildi Babasını kaybedince, âdeta semasının bütün yıldızları sönmüş ve onun için dünya, zindandan farksız bir hale gelmişti Son bir iki ayı da hep yatakta geçirmişti Ayağa kalkamayacak, hatta doğrulamayacak derecede hasta idi Ümmü Seleme validemiz (Efendimizin zevcât-ı tâhiresinden) ise başucundan ayrılmıyor, Allah Rasulü'nden (sav) geri kalan bu tek ve biricik emaneti gözü gibi koruyordu Saçlarını okşuyor, yüzünü, gözünü öpüyor ve her türlü hizmetinde bulunuyordu Belki o da bu yaptıklarıyla Allah Rasulü'nün rûhâniyatını hoşnud ve memnun etmeye çalışıyordu Şimdi hadiseyi, nurlu validemiz Ümmü Seleme'den dinleyelim:

'Son günüydü Gözleri eskisi gibi pırıl pırıl yanıyor, her tarafından neşeli olduğu belli oluyordu Bir ara 'Artık ben kalkmayacağım, bana bir gusül abdesti aldırın' dedi Denileni yaptım Bana tekrar baktı ve neşe dolu bir eda ile 'Ben biraz sonra vefat edeceğim ve Sevgili Babama kavuşacağım Artık beni ikinci bir defa daha yıkamayın' dedi Aradan birkaç dakika ya geçmiş ya geçmemişti ki nur kadın vefat etti' (İbni Hacer, el-İsabe, 8/57,58; Ebu Nuaym, Hılye, 2/42,43)

İşte Hz Fatıma (ra) vefat edeceği haberini verirken henüz ölümün manyetik alanına girmiş değildi Hatta sekerâta bile maruz kalmamıştı; acaba ölüm nasıl bir tebessüm ile kendisine görünmüştü ki, biraz sonra vefat edeceğini söylemişti

Yine bunun benzeri bir hadiseyi de Tâhirü'l-Mevlevi anlatıyor: 'İskilipli Atıf Hoca ile aynı kağuştaydık Hocanın ertesi gün mahkemesi vardı Bu yüzden durmadan müdafaa hazırlıyordu Derken sabah vakti yaklaşmış idi ki, yataktan kalktı ve gece geç vakitlere kadar hazırladığı müdâfaaları yırtıp atıverdi Niye böyle yaptığını sordum Şöyle cevap verdi: 'Bu gece Peygamber Efendimizle (sav) müşerref oldum Bana: 'Atıf! Hala bize gelmek istemiyor musun?' dedi Ben de: 'İstiyorum Ya Rasulallah!' karşılığını verdim Artık kendimi müdafaa etmemin bir manası kalmadığı kanaatindeyim Zira bana gayri, sefer göründü, Rasulullaha kavuşacağım' dedi Hakikaten dediği gibi oldu O gün Atıf Hoca son duruşmasında hüküm giydi ve birkaç gün sonra da idam edildi'

Şimdi İskilipli Atıf Hoca acaba, Efendimizle (sav) nasıl bir irtibat kurmuştur ve Allah Rasulü (sav) gaybî ifadesinde ona öleceğini ne şekilde bildirmişti ki o da müdâfaadan vazgeçivermişti? İşte bunların hiçbirini maddi sebepler ile izah kabil değildir

Hz Fatih, iştiyakla Hz Ebu Eyyûb el-Ensâri'nin (ra) mübarek merkad (kabri)inin bulunmasını ister Zira bu, onda bir aşk, bir iştiyak haline gelmiştir Gayesinin tahakkuku için Akşemseddin'e müracaatta bulunur Akşemseddin murakabeye varır Ve o büyük sahabinin merkadini bu yolla tesbit eder

Hz Ebu Eyyûb el-Ensârî hazretleri ile ilgili benim de bir hatıram var müsadenizle onu burada arzetmek istiyorum:

Senelerce önce, Ebu Eyyub el-Ensari hazretlerini ziyaretlerimden birinde ve tâm ziyaret esnasında içime -ihtimal onun oradaki huzuruyla alakalı- bazı şeyler geçmiş olacak ki, tam benim içimden bu duygular geçerken birden burnuma Cennet kokusu gibi bir koku geldi Uzun süre de kokunun tesiri geçmedi Sanki bu büyük sahabi bana, 'Evet buradayım' der gibiydi Akşemseddin Hazretleri onu tam yerinde keşfetmişti Şimdi, ne Akşemseddin Hazretleri'nin keşfini ne de benim duyduğum o enfes güzel kokuyu madde ile izah etmek mümkün değildir Fakat bütün bunlar birer vak'a ve birer realitedir


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.