Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Astroloji

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hissi, kablel, vuku

Hiss-İ Kable'l Vuku

Eski 08-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hiss-İ Kable'l Vuku




28MEKTUP Risale-i Nur
Birinci Risale olan Birinci Mesele


BİRİNCİSİ: Sûre-i Yusuf’un mühim bir esası rüya-yı Yusufiye olduğu gibi, وَجَعَلْنَا نَوْمَكُمْ سُبَاتًا 1 âyeti misillü çok âyetlerle, rüyada ve nevmde perdeli olarak ehemmiyetli hakikatler var olduğunu gösterir

İKİNCİSİ: Kur’ân ile tefe’üle ve rüyaya itimada ehl-i hakikat taraftar değiller Çünkü, Kur’ân-ı Hakîm, ehl-i küfrü kesretle ve şiddetli bir tarzda vuruyor Tefe’ülde, kâfire ait şiddeti, tefe’ül eden insana çıktığı vakit yeis veriyor, kalbi müşevveş ediyor

Hem rüya dahi, hayır iken, bazı aks-i hakikatle göründüğü için şer telâkki edilir, ye’se düşürür, kuvve-i mâneviyeyi kırar, sû-i zan verir Çok rüyalar var ki, sureti dehşetli, zararlı, mülevves iken, tabiri ve mânâsı çok güzel oluyor Herkes rüyanın suretiyle mânâsının hakikati mabeynindeki münasebeti bulamadığı için, lüzumsuz telâş eder, meyus olur, keder eder

İşte, yalnız bu cihet içindir ki, ehl-i hakikat gibi ve İmam-ı Rabbânî misillü, başta نَه شَبَمْ نَه شَبْ پَرَسْتَمْ 2 dedim

ÜÇÜNCÜSÜ: Hadîs-i sahihle, nübüvvetin kırk cüz’ünden bir cüz’ü, nevmde rüya-yı sadıka suretinde tezahür etmiş3
Demek, rüya-yı sadıka hem haktır, hem nübüvvetin vezâifine taallûku var Şu Üçüncü Mesele gayet mühim ve uzun ve nübüvvetle alâkadar ve derin olduğundan, başka vakte tâlik ediyoruz, şimdilik o kapıyı açmıyoruz

DÖRDÜNCÜSÜ: Rüya üç nevidir4

İkisi, tabir-i Kur’ân’la, اَضْغَاثُ اَحْلاَمٍ5 da dahildir, tabire değmiyor Mânâsı varsa da ehemmiyeti yok Ya mizacın inhirafından, kuvve-i hayaliye şahsın hastalığına göre bir terkibat, tasvirat yapıyor; yahut gündüz veya daha evvel, hattâ bir iki sene evvel aynı vakitte başına gelen müheyyiç hâdisâtı, hayal tahattur eder, tâdil ve tasvir eder, başka bir şekil verir İşte bu iki kısım اَضْغَاثُ اَحْلاَمٍ dır, tabire değmiyor

Üçüncü kısım ki, rüya-yı sadıkadır O doğrudan doğruya, mahiyet-i insaniyedeki lâtife-i Rabbâniye, âlem-i şehadetle bağlanan ve o âlemde dolaşan duyguların kapanmasıyla ve durmasıyla âlem-i gayba karşı bir münasebet bulur, bir menfez açar

O menfezle, vukua gelmeye hazırlanan hâdiselere bakar Ve Levh-i Mahfuzun cilveleri ve mektubat-ı kaderiyenin nümuneleri nev’inden birisine rast gelir, bazı vakıat-ı hakikiyeyi görür Ve o vakıatta bazan hayal tasarruf eder, suret libasları giydirir

Bu kısmın çok envâı ve tabakatı var Bazı, aynen gördüğü gibi çıkar, bazan bir ince perde altında çıkıyor, bazan kalınca bir perde ile sarılıyor Hadîs-i şerifte gelmiş ki, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın bidâyet-i vahiyde gördüğü rüyalar, subhun inkişafı gibi 6 zâhir, açık, doğru çıkıyordu

BEŞİNCİSİ: Rüya-yı sadıka, hiss-i kalbelvukuun fazla inkişafıdır Hiss-i kablelvuku ise, herkeste cüz’î, küllî vardır Hattâ hayvanlarda dahi vardır Hattâ, bir zaman ben bu hiss-i kablelvukuu, zâhirî ve bâtınî meşhur duygulara ilâve olarak, insanda ve hayvanda “sâika” ve “şâika” namıyla, aynı sâmia ve bâsıra gibi iki hiss-i âhari ilmen bulmuştum

Ehl-i dalâlet ve ehl-i felsefe, o gayr-ı meşhur hislere, hata ederek, ahmakçasına, “sevk-i tabiî” diyorlar Hâşâ, sevk-i tabiî değil, belki bir nevi ilham-ı fıtrî olarak, insan ve hayvanı kader-i İlâhî sevk ediyor
Meselâ, kedi gibi bazı hayvan, gözü kör olduğu vakit, o sevk-i kaderî ile gider, gözüne ilâç olan bir otu bulur, gözüne sürer, iyi olur

Hem rû-yi zeminin sıhhiye memurları hükmünde ve bedevî hayvânâtın cenazelerini kaldırmakla muvazzaf kartal gibi âkilüllâhm kuşlara, bir günlük mesafeden bir hayvan cenazesinin vücudu, o sevk-i kaderî ile ve o hiss-i kablelvuku ilhamıyla ve o sâika-i İlâhî ile bildirilir ve bulurlar

Hem yeni dünyaya gelmiş bir arı yavrusu, yaşı bir gün iken, havada bir günlük mesafeye gider, havada izini kaybetmeyerek, o sevk-i kaderî ile ve o sâika ilhamıyla döner, yuvasına girer

Hattâ, herkesin başında çok defa tekerrür ediyor ki, birisinden bahsediyorken, âni kapı açılarak, tahminin fevkinde, aynı adam gelir Hattâ Kürtçe durub-u emsaldendir:

نَاﭪِ گُرْبِينَه پَالاَنْدَارْ لِى وَرِينَه Yani, “Kurdun bahsini ettiğin zaman topuzu hazırla, vur; çünkü kurt geliyor” Demek bir hiss-i kablelvuku ile, lâtife-i Rabbâniye, icmâlen o adamın gelmesini hisseder Fakat aklın şuuru ihata etmediği için, kasten değil, ihtiyarsız olarak bahsetmeye sevk eder

Ehl-i feraset, bazan keramet gibi geldiğini beyan eder Hattâ bir zaman bende şu nevi hassasiyet fazla idi Bu hâli bir düstur içine almak istedim, fakat yakıştıramadım ve yapamadım

Fakat ehl-i salâhatte ve bahusus ehl-i velâyette bu hiss-i kablelvuku fazla inkişaf eder, kerametkârâne âsârını gösterir İşte, umum avâm için dahi bir nevi velâyete mazhariyet var ki, rüya-yı sadıkada, evliya gibi, gaybî ve istikbalî olan şeyleri görüyorlar

Evet, uyku nasıl ki avâm için rüya-yı sadıka cihetinde bir mertebe-i velâyet hükmündedir Öyle de, umum için, gayet güzel ve muhteşem bir sinema-i Rabbâniyenin seyrangâhıdır
Fakat güzel ahlâklı güzel düşünür Güzel düşünen, güzel levhaları görür Fena ahlâklı, fena düşündüğünden, fena levhaları görür

Hem herkes için, âlem-i şehadet içinde âlem-i gayba bakan bir penceredir Hem mukayyet ve fâni insanlar için, saha-i ıtlak bir meydan ve bir nevi bekàya mazhar ve mazi ve müstakbel, hal hükmünde bir temâşâgâhtır Hem tekâlif-i hayatiye altında ezilen ve meşakkat çeken zîruhların istirahatgâhıdır İşte bu gibi sırlar içindir ki, Kur’ân-ı Hakîm, وَجَعَلْنَا نَوْمَكُمْ سُبَاتًا 7 nev’indeki âyetlerle, hakikat-i nevmiyeyi ehemmiyetle ders veriyor

ALTINCISI VE EN MÜHİMİ: Rüya-yı sadıka benim için hakkalyakîn derecesine gelmiş ve pek çok tecrübâtımla kader-i İlâhînin herşeye muhît olduğuna bir hüccet-i kàtı’ hükmüne geçmiştir Evet, bu rüyalar, benim için, hususan bu birkaç sene zarfında o dereceye gelmiştir ki, meselâ yarın başıma gelecek en küçük hâdisât ve en ehemmiyetsiz muamelât ve hattâ en âdi muhaverat yazılı olduğunu ve daha gelmeden muayyen olduğunu; ve gecede onları görmekle, dilimle değil, gözümle okuduğum bana kat’î olmuştur
Bir değil, yüz değil, belki bin defa, gecede, hiç düşünmediğim halde gördüğüm bazı adamlar veyahut söylediğim meseleler, o gecenin gündüzünde, az bir tabirle aynen çıkıyor
Demek, en cüz’î hâdisat, vukua gelmeden evvel hem mukayyettir, hem yazılmıştır Demek tesadüf yok; hâdisat başıboş gelmiyor, intizamsız değillerdir

Bediüzzaman Said Nursi

1 : “Uykunuzu bir istirahat kıldık” Nebe’ Sûresi, 78:9
2 : Ne geceyim, ne geceperestim
3 : Buharî, Ta’bir: 2, 4, 10, 26; Müslim, Rüya: 6, 7, 8, 9; Ebû Dâvud, Edeb: 88; Tirmizî, Rüya: 1, 2, 6, 10; İbni Mâce, Rüyâ: 1, 3, 6, 9; Dârîmî, Rüya: 2; Muvatta’, Rüya: 1, 3; Müsned, 2:18, 50, 219, 4:10, 11, 12, 13, 5:316, 319
4 : Müslim, Ru’yâ, 6; Ebû Dâvud, Edeb, 88; Tirmizî, Ru’yâ, 1; Dârimî, Ru’yâ, 6; Müsned, 2:269
5 : “Karma karışık, tabire değmez rüyalar” Yusuf Sûresi, 12:44
6 : Buharî, Bed’u’l-Vahy: 3, Tefsîru Sûre 96:1, Ta’bîr: 1; Müslim, îmân: 252; Tirmizî, Menâkıb: 6; Müsned, 6:153, 232
7 “Uykunuzu bir istirahat kıldık” Nebe’ Sûresi, 78:9
alıntı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.